11

Bir ucak daha düstü

Bu sabah her zamanki gibi kursuma giderken gazetemi aldim metro duraginda bedava günlük gazete bulunuyor hergün. Bas sayfada o kaza yapan ucagi görünce bir an dondum sanki, sonra actim ve ayrintilari okudum, ucak 3 parcaya bölünmüs.
Son yillarda Türk Hava yollarinin kazalari cogaliyor mu ne?!
Kursta bu haberi konusurken, ucaklarin kalitesiz oldugunu iddia edenler oldu, gercekten öyle mi acaba?
Insallah daha böyle bir kaza olmaz yaa :( Ölen yakinlarinin basi sagolsun, Allah rahmet eylesin!

Kendimi ucakta hayal ettimde ayni durumda ben ne yapardim? Insan nasil panik olur kimbilir, "ölüyorum göz göre göre" diye düsünürdüm, ama demekki ölme vakti gelmeyenler öyle durumda bile kurtulabiliyormus.
O ucaktan cikanlar daha ucaga binebilirler mi acaba?

Son zamanlarda ölümle ilgili cok sey gözüme carpiyor ve hepsinde de ölüme hazir olmadigimi hissediyorum, daha eksiklerim var, hazirlamam gerekenler var... Ama ölüm beklemez ki!...
Allah'im sen icimdekileri biliyorsun, herseyin hayirlisini nasip eyle ne olur, en öncede senin sevgine yogunlasmama, sana layik olmama...
19

Benjamin ve sonrasi

Centilmenimle film izlemeye gitmeyeli birkac ay olmustu sanirim.
Bu defa önceden ayarladik, kizimi her zamanki gibi kayinvalideme birakip (sagolsun iyiki var) bir film kacamagi yapalim dedik, hanimefendiye söyledik ayrica " cocuklari almiyorlar maalesef kizim " diye, itirazi olmadi cok sükürki.
Filmi ben sectim, esim bana birakmisti secimi.
Baktim hangi filmler varmis diye, ilk gözüme carpan Brad Pitt oldu zaten (filmin ismi: Benjamin Button), konusunuda okuyunca acayip merak ettim filmi.

Film hakkinda yazacak cok sey var aslinda ama sizlerinde izlemesi icin ben genel görüslerimi yazayim. Hayata farkli bakislari görüyor insan! Herkesin baska karaktere sahip oldugunu, yani herkesin bir ayri yapabildiginin oldugunu...Yasamimizi düzde yasasak terste yasasak ayni bir sonu var! Önemli olan bu sona giderken mutluluklari kacirmamak!
Herseyin sonu var ama sevgi sonsuz!

Cok duygulandim filmde, agladim tamam itiraf ediyorum :D
Bekledigimin üstünde güzel bir filmdi! Esimde iyi secim yapmissin dedi :)
Ee Brad Pitt'e de diyecek yoktu, yaslanincada yakisikli bir bey olacagini biliyorum :)
Birde ilk kez sinemada filmin ortasinda mola verildigini bu filmde görmüs olduk. Uzun diye sanirim ortasinda 15dk. mola oldu, isteyen ihtiyaclarini giderdi.

Filmin öncesinde gündüz kültür kahvaltisi yapmistik Kariyer Kursumda, ee bu demek oluyorki cesitli ülkelerden kimseler cesitli seyler getirdiler ülkelerine ait. Rus, Iran, Nijerya...vs. farkli kesinlerden cesitli seyler oldu tabiki. Cok yemedim aslinda, ben biraz ön yargiliyim, degisik seyleri hemen tadamam. Bende mercimek köftesi, cesitli zeytinler ve simit götürdüm, zaten herkesten bir cesit istediler. Avusturyalilar ise hazirdan kücük ekmekler, recel ve salamlar götürmüslerdi.

Neyse iste ben kurstan sonrada birsey yemedim, filmde de nachos ardindan popcorn yemistik. Hep ivir zivir yani. Kendimi eve attim ve hemen yatmak istedim, kötü hissettim, bir saat gecmedi mide bulantisiyla odaya haliya attim kendimi esimde futbol oynuyordu sasirdi noluyo diye, sonra rahatladim ohh gecti dedim, 40 dakika sonra yataktan ayni hizla gene attim kendimi odaya, bu defa esim yanimda yatiyordu ve hemen kalkti benim kalktigimi duyunca, o da sasirdi.
Sabah onunda bagirsaklar bozulmus, sanirim sinemadaki seyler dokundu, acaba tarihi gecmismiydi chipsin sosunun, öyle düsündüm sonradan.

Off neyseki bugün daha iyiyim :)
Bu igrenc konu iyi gitmedi filmle ama :P

Filmi kesinlikle tavsiye ediyorum hee, izleyin ve sizde aglayin :D
17

BaBaCi

Benim elma sekerim büyümeye devam ediyor günler gectikce.
Memnun olmadigimiz krestende kurtulacagiz yakinda, haftaya son, yeter yugoslavca ögrendigi hem :D Simdiki gittigi kreste calisanlar ve cocuklarin cogu yugoslav, en yakin ve bos orayi bulmustuk maalesef zamaninda.

Bugün bir krese gittik bakmaya, yöneticisi adam cok cocuklarla icli disli, güleryüzlü biriydi.
Bize "buyrun oturun" deyince ikimizde sandalye yahut birsey aradik sanki esimle, megersem cocuk masasina oturun demis adam :D

Cocuklarla belirli saatler ayrica ingilizce egitim veriliyormus, ingilizce sarkilar, kitaplar..vs.

Hemde odalar öyle büyükki, cok oyunca var.
Esimin en cok hosuna gidende sosyal aktiviteli olmasiydi.
Her iki haftada bir mutlaka birsey yapiliyor, mesela bugün cocuklari buz patenine götürüyorlardi, bir sonraki plan cocuklari ilgilendirecek bir müze gezisiymis mesela, cok aktiviteli yani.
Hem almanca ve ingilizceyi bir arada ögrenecek olmasi güzel.

Tabiki parasida biraz daha pahali ama bir yerlerden eksiltip yinede kizimin rahatligi icin istiyoruz orayi. Hem digerine o kadar ödedik, ettik, cok birsey ögrenemedi, hemde dahada icine kapanik oldu cocuk, birde cok hasta oldu coook.
Kizima cok hasta oldugu icin ekstra asi yaptiricaz iki hafta sonra, insallah hastaliklari azalir.

Bu arada zaten hafif resmiyetlik var hanimefendide ama bu siralar arada hepten gicik davraniyor bana :S Mesela ben onu öpünce hemen siliyor öptügüm yeri, benim agzim pismi$, dis telleri var diye öyle yapiyor sanirim :( Önceden hic böyle birsey yapmiyordu. Igrenme duygusu var kizimda hemde cok bunu farkettim. Bazende aramiz cok iyiyken, "anne bak öptügün yeri silmedim"diyor sanki cok büyük birsey yapmis gibi :D O öyle sildigi zaman bende esimi öptügümde, " bak kizim baba silmiyor, eger pis olsaydi agzim babada silerdi " diyorum bende :D
Onu kucakladigimda eliyle biraz itiyor beni bazen, ben bozulursam biraz geri cagirdigi oluyor.

Cok degisik bir cocuk yaa! Yani bir ani bir anini tutmuyor kesinlikle böyle!
Simdi "annecim, canim, cicim" birazdan belki "git anne, öpmeni istemiyorum, sevme".

Bazen hata yapinca " istemeden yaptim anne, daha yapmicam" diyor, bu lafi duymak cok hosuma gidiyor tabiki :)

Büyüdükce babaci oluyor bizim kiz :) Bugün mesela babasi ise giderken "anne sen ise git, baba evde kalsin" dedi :S

Ona kitap okumamizi cok seviyor, esim ya da ben farketmez, cok uzunca okusak hep dinler sanirim. Biz düzenli olarak okumuyoruz ama iki günde bir mutlaka birazcikta olsa okuyoruz birseyler, bitirdigimi farkedince "anne gene okuuuuu" diyor hep.

Canim kizim, senin bir güzel gülüsün, bir güzel kelimen, bir öpücügün öyle güzel bir hediye ki benim icin, senin gülümsemeni gözlerinin altindaki gamzeleri cok seviyorum, birde minicik olan gözlerini :)
19

Blogumdan Istatistik

Hic istatistik bilgi vermiyorum. Gecen blog ödülü konusunda aklima geldi, birer tesekkür etmek istedigim bloglar var. Bunlar kimler mi?
Bana en cok ziyaretci gönderen ilk 10 blog :)










10- Gece

(Aralarda Blogger, Image Google..vs ler var ama sadece bloglari ele aldim)
Hepinize ayri ayri tesekkürler :)
Yorum Rekortmeni tablomdan Zeynep Melike'ye ve yanda da görüldügü üzere bol yorumlariyla yanimda olan blog arkadaslarima cok tesekkürler :)

En cok aranan kelimelerimden bazilari nelermis:

1-Kelebek Gibi (Blogumun ismiyle araniliyorum en cok ne güzel)

2-Yumusak Kurabiye ( Bir kez yapmistim cok arayan var sanirim bu tarifi )

3-Dis telleri (Bu arama sonucunuda sevdim, cünkü dis tellerimin gelismelerini falan yazmak birilerinin isine yariyor, fikir almis oluyorlar sanirim)

4-Amigurumi nasil örülür (Aslinda bunu benden daha iyi beceren birkac blogcu arkadasim var onlar daha uzman ;)

5-Origami yapmak ( Epeydir yapmadigim bir ugras, aslinda bir ara birseyler daha yapayim iyi gelir hem)

6-Dua edelim ( Dua edelim tabiki, dualar üzerine yasiyoruz )

7-Kariyer Plani ( yeni gittigim kursum, cok kisinin ihtiyaci olan birsey )

8-Eskisehir (Sevgili Nevin'den ötürü bu aramayada hedef site oluyorum :)

9-Gamzeli Insanlar ( Böyle bir yazim vardi, cok severimde gamzeleri )

10-Viyana'da Fizik Tedavi okumak ( Ben sahsen bu alanda yazmadim ama, Turkstudent sitesine buyrun)

Nerelerden ziyaretci geliyor ilk 10 Ülke:

Türkiyem, Hollanda, Almanya, Avusturya, Amerika, Isvicre, Fransa, Bulgaristan, Arabistan, Japonya
10

Tad, tuz, salca, baharat...lazim

Sevgi günü herkesin iyi gecmistir umarim.

Gereksiz bir gün degil bence, sevgiyi unutanlar belki bugün hatirlar yahut esine incelik pek yapmayan belki bugün yapmistir vesileyle. Tabiki önemli olan bir gün degil her an hatirlanabilmek! Ansizin yazilan güzel msjlar-notlar, sürprizler, kocaman bir icten gülümseme, sevgiliye yapilan sevimlilikler... Bunlar daha güzel ve degerli oluyor.

Bugün bazisi hicbirsey almamistir sevdiginden, bazisida belki ev araba gibi büyük seyler aldi hediye olarak. Eslerimizden cok degerli birsey beklemeyelim bence, önemli olan maddi seyler degil, parasi olan herkes alir onlari.

Ben genelde hep hediye ivir zivir beklerim böyle günlerde ama nedense bugün ben bir isteksizdim ki anlatamam! Yani esim kutlamasa hatirlamasada hicbir önemi yoktu.
Niye böyleyim diyede sordum kendime ama bu derin mesele...
Ben hicbirsey yapmadim bugüne özel, pijamalarimla dolastim. Esimde eve alisverise gitmisti, gelirken birer gül almis kizimla bana, yanindada güzel bir kalp vardi, bir pakette sevdigim bir cikolatadan almis :)
Kizim benden cok sevindi bunlara :)

Yemek yedik ve esim ise gitti.
Özel hicbirsey yapmadim bugün...

Tadim yok...Yemegi yerken bunu anladim, bu siralar ne yiyorsam sirf mecburi beslenmem gerek diye yiyorum.

Esimle birbirimize vakit ayiramiyoruz, ben kursla ev cocuk arasinda, o isle ev arasinda gecip gidiyor belkide ben bu yüzden böyleyim.
Epey oldu basbasa disari cikmayali mesela.
Son zamanlar o isten geldi ben uyurkenleri, sabah o uyurken ben gidiyordum kursa, ben eve gelincede o gitmis oluyordu. Yani birbirimizi az gördük sadece uyurken. Gerci bir yönden iyi oluyor insan birbirini özlüyor biraz.

Sanirim benim sorunum kendimle, kendimle daha barisik olmam lazim, kendimi begenmemeyi birakmam lazim, ne yapsam bile kendimi yeterli göremiyorum neden perfeksiyon bir insanim ben böyle! Herseyi kendimden dört dörtlük bekliyorum yapamayinca kendime kiziyorum sanki...Kalbime gönlüme daha cok sevgi lazim daha cok...

Bu berbat bir yazi oldu ama yinede yayinliyorum sonucta suanki duygularim.

Sevgiyi dolu dolu fazla fazla her türlü yasayacagimiz nice günlere!
13

I Love Your Blog

Yeniden bir ödül verme isleri baslamis, gerci bunun ismi baska I love your Blog.
Öncelikle beni sectigi blog listesine eklemis olan, NRH 'ya ve ZeZe'nin güzel annesine cok tesekkürlerimi sunuyorum :)
Ben liste yapmayacagim, cünkü 7 tane cok az. Tamam klasik bir laf belki tüm listedekileri seviyorum demek ama sevmediklerimi listeme eklemiyorumki ben öylesine liste dolsun diye.
Hem herkesin yeri ayri!
Bazilari kalbimin icinde, bazilari kenarinda, bazilari etrafinda :)
Kalbimin icindekileri dahada yakindan tanimaya calisirken digerlerinede kucak aciyorum, cünkü yeni hayatlar tanimak cok güzel.
Herkesin hayatindan birseyler almak, belki onlar farkinda degiller bunun ama, her blog ayri birsey kazandiriyor insana :)
Iyiki blog yaziyorum, hicbir zaman pisman olmadim!
Bu siralar birazcik aksatiyorum biliyorum ama kizimin hastaliklari benim grip olmam, bir yandan kurs derken öyle hizli geciverdi iste...

Tüm blog arkadaslarima kucaklar dolusu sevgiler:)
14

Elissa & 2pac - Ahla Donia

Arapca sarki dinlemeyen var mi aranizda bana arada bir arapca sarki dinleme istegi gelir ve tüm gün hatta günler boyu dinlerim bikana dek :)

Youtube bu konuda sagolsun :)

Bir arap arkadas vardi zamaninda, ondan belkide bulasmisti.

Yakin bir arkadasimla birlikte dinler dinler dururduk :) O Ruby sever bende Elissa (resimdekini) severdim. Birde ben bir erkek sarkiciyi dinlerdim hatta albümünü indirmistim ezberlemistim bazi sarkilarin nakaratlarini :D Esim bunu kiskandi birazcik erkek sanatci oldugundan niye cok dinliyorum onu diye :D

Arapca romantik sarkilarda kivraklar kadar hosuma gidiyor.

Bugünde yine biraz dans etmek icin Ruby acayim dedim oradan baska sarkilara yönlendim Yootube'de. Cok güzel bir kadin gördüm ismi Suzan Tamim'mis, sesi öyle güzelki, insan bu kadar güzel arapca okur yani, arapca bilmem pek, okulda ögrenmistim ama coktaaan gitti, ilerde tazelemeyi isterim. Iste neyse bu kadin megersem ölmüs, sarkilarinin altina yazilan yorumlardanda bunu ögrendim, eski esi mi arkadasi mi ne öldürmüs. Ne kadar genc ve güzel!

Öldürülmek aci bir olay yani eceliyle ölmek gibi degil.

Merak edenler artik Youtube'dan isim girerler yahut Google'den bulurlar :)
6

Yasadigin ülkenin dilini ögrenmeli!

Gecen haftalarda gazetelerde okudugum üzücü bir haber aklima geldi ve rahatsiz ediyor beni.
Ben Türküm ve milletimin insanlarini güzel yerlerde görmek isterim hep!

Avusturyadaki Türklerin %70'i ilkokul mezunuymus, %20 küsürü lise mezunu ve geri kalani Üniversite mezunu... Ve devaminda yaziyorki ögrenimde en zayif olan Türkler diye, Üniversitede okuyanlarda cogunlukla yarim birakirmis.

Bu haber kesinlikle yalan degil ama buna eminim simdiye dek deneyimlerimden.

Benim kendi esim mesela lise mezunu degil, burada dogup büyümüs cogu genc böyle.
Okumanin degeri bilinmiyor, öyle güzel imkanlarin icinde bulunuldugu halde!

Türkiye'de fakir olup öyle basarili cocuklar varki onlar aklima geliyor bu durumlarda...

Zaten cogu göcmenimiz nerde hatayi yapiyor bence biliyor musunuz?
Gelir gelmez basliyorlar fabrikaya, temizlik isine, insaata...gibi yerlere, baska yerlerde is yok cünkü dil bilmeyene. Bence önce dil ögrenmeleri gerek, sonrada tahsilleri neyse onu gelistirmeleri ya da ilerletmeleri. Disaridanda bir sürü sinavlar veriliyor artik is harici vakitlerde isteyen ögrenir.

Gencler özellikle gelip hemen calismak yerine biraz kendini gelistirebilirler. Büyüklerde desteklerini esirgememeli, parayi düsünmemeliler hep!

Ben artik katildigim kurslarda yahut ortamlarda biktim bazi laflari duymaktan, bana söylenen bazi laflari yazayim simdi;

"Sen degisik bir Türksün, ögrenmeye aciksin sadece evde oturanlari gördüm ben hep"

"20 yildir burada yasayip dogru dürüst almanca konusamayan cok Türk var, sen kisa vakitte ögrenmissin"

Ya da benim hobilerimin belirli ilgilerimin oldugunu görenler bunu olaganüstü görüyor.

Türkler kendini böyle tanitmamali! Ben kendim adina elimden geleni yapiyorum en önce kendim icin tabiki.

Tranvay durdu gecenlerde herkes indi, Türk böyle sari lüle lüle sacli bir kadin geldi, Türk oldugunu zannetmemistim, "sey soföre bir sorsanaa neden durmus, benim almancam yokta".
Kadin yollari falan biliyordu baska tarafa giderken banada söyledi buradan daha kisa diye oradan düsündüm burada yeni olmadigini.

Ben sahsen birileriyle bir yerlere gitmeyi hic sevmiyordum baslangicta, cünkü bu bagimli olmak demek, özgürce kendini ifade edememek demek. Bir doktora bile yalniz gidemeyecekse insan nasilyasar burada senelerce, hep birilerine rica mi edecek, birazcik beynini calistirsa, insan 60 yasindada birseyler ögrenir isterse!
20

Lahmacunuma 9 puan :P

Birkac gündür grip ve öksürükle arkadas olmus gecinip gidiyorum :)
Bu hafta kursada gitmedim zaten izne ciktim hastayim diye.

Bugün esimle degisik birsey yapalim yiyelim diye düsündük.

Dün bir restoranta gitmis lahmacun yiyememistik, yapan kisi gelmemiste, orasi da devamli gittigimiz yerdir. Birer mercimek corbasi ictik ciktik, ögleye yakindi.

Dün yiyemedigimiz lahmacunu evde yapalim diye düsündük bizde, daha dogrusu benim fikrimdi :)

Bu zamana dek bir kez lahmacun yaptim evde o da cok basarili olmamisti, pisirirken hamur ayni chips gibi kitir kitir olmustu, gazli firinin icinde pisirmistim kapagini acip onunda etkisi vardi tabiki.

Esim hamuru yogurmayi kabul etti, bu siralar omuz agrilarim varda hem ondan (birde zor hamurlari yogurmayi sevmiyorum :P)

Hamurda neler vardi hemen yazayim cok kolay cünkü: yarim kilo un, bir paket maya ( bu paket burada satilan ayni vanilya paketi gibi boyut olarak az miktarda yani), bir su bardagi süt, yarim su bardagi su ve yarim cay bardagina yakin sivi yag. Bu hamuru iyice yogurup, dinlendiriyoruz (ben isitilmis firinda bekletiyorum cabuk kabarsin diye).

Ic malzemeleri icin kiyma, maydanoz, sogan, karabiber, pul biber, biber ve domates salcasi.

Soganlari rendelerken gözümden nasil yaslar geldi, bagirdim bir ara acidan :D Agliyo gibi görünen ben gercek aglama haline geldim yani ne soganmis ama :)
Sonra acil banyoya gittim bir ara gözüm cok yandiginda direk gözümü bembeyaz havluya sildim, rimeller falan akmisti gözümden siyah siyah. Esimde "havlu pis oluyor ona silme" deyince, biraz ona bozuldum tabi :P Pis olsun, yikanir gecer banane :P

Esim kizimizi kresten almaya gitti ve bende kayinvalidemin verdigi pizza tenceresinde güzelce pisirmeye koyuldum bir yandanda lahmacunla birlikte yemek icin birseyler hazirladim.

Bu ikinci seferi ben basarili buldum :) Cok az kenarlarinda kitirlik vardi ama, tadi ve piskinligi bunu unutturuyordu :P

Bundan sonra daha cok lahmacun yapicaz bu kesin :)
Not:Resimde pismemis halini görüyorsunuz :)
23

Viyana ile Tanismam

1 Subat...
Ne önemi var acaba dogum günü mü, yildönümü mü...
Benim icin yeni bir cag atlamis gibi bir tarih bu.

Bundan 7 yil önce Viyana'ya tam 1 Subat günü geldim.

Saskin ve heyecanliydim, belirsizlik yasadigim anlar gözlerimi esime dogrulturdum ondan güc alirdim. Bir köylü kizinin sehre gelmesi gibi birsey sanki bu. Zaten ben bunuda 8 yasindayken yasamistim gerci köyden sehre, sehirdende Viyana'ya.

Hayat nereden nerelere getiriyor insani...
Farkinda degildim daha gurbetin ne oldugunun, zaman gectikce anladim.

Mart'ta evlendik ve Mayis'ta esim askere gitti burada 8 aydi ( simdi 6 ay ).
Haftasonlari eve geliyordu ve evde durmuyorduk hic. Nedeni ise kayinvalidemlerle kaliyorduk henüz ve haftasonlari genelde yurtdisinda ev oturmalari ziyaretler olur. Bizde tek görüsebildigimiz zamani kimseye kaptirmak istemiyorduk atiyorduk kendimizi yalniz kalmak icin bol bol disari.

Esimin askerligi bitti ve ayri eve tasinma karari aldik, esimde cok istiyordu, o da bagimsizligina düskün biraz, hemde kendi ayaklarimiz üzerinde durmak, gecinmek istedik.

Biraz kirginliklar oldu ama biz kararimizi almistik.

Ee bende tesettürlü olarak, rahat edemiyordum acikcasi kayinbabam ve kaynilarimin yaninda.
Onlari sevmemem demek degil bu, insanin kendine ait yuvasi olmasi bambaska hemde cok sey ögreniyor insan!
Zaman geldi gecti, aci tatli gecti gitti...

Ve yine 1 Subat gelince o günlere taa geri döndüm :)

Kendimi tebrik ediyorum, cünkü bu kadar yol aldim ve yikilmadim ayagima celme takildiginda bile savastim. Hala savasmaya devam...

Belki birgün vatanima geri dönerim ve büyük bir sirkette bilgisayarla ilgili bir alanda calisir yasarim :)

Belkide Viyana'da son nefesime dek kalirim...
Zamanla yasarsak görecegiz insallah.
Back to Top