0

En Cok Izledigim 10 Youtube Kanalı


Bugün sizlerle Youtube'da takip ettigim kanallardan son zamanlarda favorim olan 10 tanesini paylasmak istiyorum :)
Artik o kadar Youtuber var ki...Ben de olmak istedim gecen yil özellikle ama icimdeki istek tam oturmadigi icin belki faaliyete hic gecmedim. Sonucta maharet kanal acmak degil, gercekten faydali olabileceksem yapmaliydim bunu. 
Simdilik Youtube camiasindan faydalananlardan olmaya devam ediyorum :) Genelde sali günleri (yani sosyal medya orucumu tuttugum gün) abone oldugum kanallarda paylasilmis izlemedigim birseyler varsa bakmaya calisirim sirayla. Secici olursaniz, kendinizi oldukca gelistirebileceginiz kanallar mevcut Youtube'da. Kesinlikle vakit kaybi degil! Vaktinizi nasil verimli kullanirsiniz hatta bunu bile daha iyi ögreniyorsunuz. Yani sadece yemek ve makyaj yayinlarindan ibaret degil, orasi da zengin bir kütüphane niteliginde kullanabilene!

Simdi hazirsaniz basliyorum :)



1- Hikmet Anil Öztekin: Yazari kitaplarindan tanir zaten cogu ama kanali ayri harika, motive edici, ferahlatici nane etkisinde, gercekten asiri severek takip ediyorum! Bir iki videosunu izleyince zaten eskilere de göz atmak isteyeceginize eminim.

2- Baris Özcan: Kendisinin özellikle bilimsel alandaki bilgilendirici videolari insanin ufkunu aciyor. Yani bilmediginiz onca sey duyuyorsunuz ve ögreniyorsunuz. Herseyi cok arastirip, emek vererek hazirlamasi zaten takdire sayan, keske herkes isini böyle özenerek yapsa!

3- Beyhan Budak: Kendisi Uzman Klinik Psikolog olmakla beraber, öyle ismine aldanip agir, bayici videolari var zannetmeyin. Aksine öyle kisa, öz ve anlasilir sekilde konulara deginiyor ki, hayatiniza güzel yön vermek icin sizi cok motive ediyor. Kendi icinize dönüp düsünüyorsunuz, kendinizi daha iyi tanimanizi sagliyor! 

4- Dünyadan Sesler: Bu kanali bir üstte bahsettigim Beyhan Bey'den ögrendim ve o gündür arada müzik dinlerken tercih ettiklerim arasinda oluyor :) Özellikle farkli dillerde ki müzikleri dinlerken o duygulari bilmece gibi cözmeye calismak...Ayrica yabanci eserlerin cevirileri de yaziyor altlarinda.

5- Sözler Köskü: Senelerdir takipte oldugum Risale-i Nur talebelerinin actigi kanal. Dinimizi bize öyle güzel anlatiyorlar ki, alisik olmadigimiz sekilde ve güzel dil ile. Kesinlikle cok faydalanip huzur buluyorum, ögreniyorum.

6- Ortapia: Bu kanal bu yil kesfettiklerimden biri, Serkan Bey kendisi Doktor olup bazi tibbi konularda öyle basit videolari var ki, cok severek dinliyor ve anliyorsunuz. Anlatim tarzi cok hosuma gidiyor. Sadece saglik konusunda degil tabiki kanali, mesela en son izledigim (galiba aylik yaptigi bir rutin olan) bir kitap, bir film, bir dizi ve bir müzik tavsiyesi videosuydu. Mutlaka göz atmanizi tavsiye ederim, ne demek istedigimi o zaman anlayacaksiniz :)

7- Asli Afsaroglu: Ilk duyunca makyaj kanali gibi düsünebilirsiniz ama degil. Pozitif enerji aldigim bir kiz, vaktini verimli gecirmek icin cabalamasini örnek aliyorum. Fransizca ögreniyor, saglikli beslenmeye calisiyor, tesettürlüler icin rahat ve güzel kombinler yapiyor, dikis dikiyor, seviyorum tarzini..."Hadi sen de birseyler yap" dedirtiyor insana.

8- Zafer Aksoy Akademi: Ehliyetle mesgul oldugumdan itibaren bu kanali kesfettim ve bazen izliyorum. Icinizde varsa eger araba sürme ile ilgili bilgi arayan Zafer Bey iyi bir egitmen.

9- Basak Kablan: Farkli konularda videolari var ve mutlaka her videosundan daha önce duymadiginiz birseyler ögreniyorsunuz. Kendisinin anlatim sekli, enerjisi, dobraligi, anlattiklari hakkinda bilgi sahibi olmasi hemen dikkatinizi cekiyor. 

10- Hakan Mengüc: Bu kanali kelime ile yazmam gerekirse: Mevlana, Huzur, Ney, Sakinlik, Rahatlama...Hakan Bey'in gerek ses tonu gerek kendi uslubu tam kanaliyla bütünlesiyor.


Kanallarin hepsine tek tek mutlaka ugramanizi tavsiye ederim. Cünkü amacim ne reklam, ne baska birsey, kendim faydalandigim icin baskalari da faydalansin istiyorum. 
Umarim birilerinin hayatina dokunur, güzellikler katmasina vesile olurum :)

0

Kendin OL


Insan belirli bir yasa gelmeden kendini taniyamiyormus, geriye baktigimda bunu gördüm. Önceden niye görememisim bilmiyorum, belki de o kadar baska seylere odakliymisim ki kendime zaman ayirmamisim. Bir de ne kadar dolu zannedip aslinda bos yasamisim! Ne bir hobi ne bir sosyal etkinlik ne de baska birseyler...Viyana'ya yerlestikten sonra sanki tek hedefim esimle mutlu olmamiz, buraya ayak uydurabilmekmis. Ben gül iken lale gibi olmaya calismisim. Birileri benim lale olmami takdir etsin de gerisi önemli degilmis, kendim önemli degilmisim.
Bazisi 20 yasinda belki bunun bilincinde olur gözünü acar, bazisi da benim gibi 35'inden itibaren...Buraya yaziyorum cünkü biliyorum böyle olan bir sürü kisi var! Ve bir an önce gözünüzü acmanizi diliyorum. Bosa gecmis her gün icin üzülüyorsün sonra...Zararin neresinden dönersek kar.

Kendini tani! Neyi seviyorsun? Yaptiklarini nicin yaptigini düsün? Hedefin? Etrafindaki kisileri düsün, hangisinin yaninda cok rahat ve huzurlusun? Mecbur katlanmaya calistiklarina gercekten mecbur musun? Hayatinda neyin degismesini isterdin ve bunun icin birsey yaptin mi?
Ben hep birilerine yaranmaya calistim, sevgi ihtiyacim vardi ve böyle karsiladim belki o eksikligi...Sevilmek icin birseyler yapmak zorundaydim! Gül olarak sevilebilecegimi düsünmedim...
Hayatini birilerine begendirmek icin yasama suan beni okuyan kardesim. Bir ortama girerken orada o kombin begenilecek diye giyinme sevmiyorsan! Elit bir arkadasinin gözüne girmek icin onun sevdigi kitabin yazarini begeniyormus gibi yapma! Kendin olmak öyle huzurlu ki. Herseyin ortada...Seni o sekil sevenler senin yaninda olur zaten. Bosuna aksi icin cabalayip ruhunu daraltma, üzerine yük yükleme...Sen cok özelsin! Allah senden bir ikinciyi yaratmayip sana bu degeri vermis, senin hamurunu sevgi ile yogurmus...Birak bu günümüz hastaligina yakalanmis insanlarin bakisini önemseme, sana üstten bakan tiplerin ekseninden uzaklas. Cünkü onlara 10 iyilik edersin bir defa ters düsersin hepsi güme gider. Insanlarin isine yaradigin kadar iyisindir ya hani! Birak iyi olmaya calisma, iyiliginin degerini bilenler bunu sana yansitir, sen kendin ol sadece yeter!
Ben kendimi gec buldum, belki bir kisi daha gec bulsun istemiyorum.
Hayat bize sunulan güzel bir hediye, acisiyla tatlisiyla...Keyfini cikarirken bol bol sükret ki cogalsin mutluluklarin. Sevdigin isleri yap, hobi bul kendine, kitap oku! Gez, toz, yürü, yorulana dek...Basini yastiga koydugunda tesekkür et yine. Rabbin seni her daim dinliyor. O da senin kendin olmani, kendini bulmani istiyor. Ne icin geldigini, nereye gittigini bilmeni...Hadi simdi, ertelemeden.

Not: Fotograf bugünden (20.02.2018-Viyana)

6

Sosyal Medya Orucu


Yilin ilk yazisi istedim ki herkese bir faydasi dokunsun. Evet simdi sonuna kadar okumaya ve üzerinde 5dk düsünmeye var misin?
Suan yaklasik 22 saattir sosyal medyaya girmedim, muhtemelen bunu 24 saate tamamlayinca girecegim...Aslinda bu gecen yildan istedigim fakat uygulamada nefsime zayif düstügüm bir seydi. Bu yil daha sade ve minimal bir hayat istedigim icin, gerek evimdeki esyalarda gerekse kilik kiyafette ya da vakit kullaniminda,...kisacasi herseyde göz önünde bulunduracagim bir konu. E uygulamak icin gercek adimlar atmak lazim, hicbirsey oturdugumuz yerden gerceklesmiyor! (Dizilerdeki gibi) geriye aliyorum, bu konuya nasil geldim, nicin 22 saattir sosyal medyaya girmedim?


Dün epeydir erteledigim birseyi yapmistim, fotograf sayfama Instagram hesabi da actim. Kisisel hesabim, Cuma'lari tasarladigim dua kartlari olan hesabim, fotograf grubumla ortak hesabimiz ve bu da 4. oldu. Neyse biraz cok odaklandigimi farkettim son zamanlar sadece Instagram'a degil, Whatsapp fln da...Sanki mecburmusum gibi sürekli elim telefona gidiyor, arada bir turluyorum...Bu hisler sana da tanidik gelmiyor mu?
En son yine bir Challenge yazim vardi blogta, bir günün görevi 6 saat sosyal medyayi kullanmamakti, o bile gözüme zor gelmedi degil... "Noluyor sana alooo", dedim: "Bu aralar az okuyorsun, yapman gereken bazi islerini erteliyorsun, hatta ve hatta sag elin arada agriyor telefonu tutmaktan.."
Neyse dün gece kizdim kendime hem bu konuda hem de baska bir konuda, ceza olarak "24 saat sosyal medya yok sana" dedim nefsime. Kendisi bi agzini gözünü burusturdu, surat asti elbet. Görmezden geldim, o beni düsünmüyordu ki, hep kendini...

Sabah uyandim elim telefona gitti, acmadim interneti, saate bakip geri biraktim, normalde kisa bir tur atardim gözlerim acilsin diye (hep bir bahane vardir...). Sonra kahvalti edince ee napsam simdi hep bir oturur kahve esliginde de gezinirdim sanal dünyada, bu defa iki ay ara verdigim ehliyet sinavina calistim hem de 6 deneme testi yaptim (sosyal medya sen basariya kesinlikle engelsin!). Sonra arabada bir yerlere gidiyorduk orda da bakinirdim az, bu defa cantama koyuverdim, daha cok etrafa bakmis oldum...Insta Story paylasimsiz kalsindi...Ama bir yandan aliskanliklar aklima geldikce ve yapmadikca mutlu oldum, kendimi daha bir özgür hissettim, gercekten! Sanki insanin elini ayagini tutuyor sosyal medya hep sündürüyor, cekiyor...Beni yormadi bu oruc, aksine daha cok vaktim kaldi baska erteledigim islerime. Günde yaklasik 2 saat bir ziyanlik oluyordu tahminimce. Birkac sayfa daha fazla kitap okudum. Vayy bee aslinda vaktim bereketliymis ben kendim söndürüyormusum bunu. Rabbim bosa giden zamanlarimizi affetsin, burda da israftan kacinmak görevimiz oysa...


Peki neden haftada bir gün tutmayayim ki bu orucu? Evet kesinlikle yeniyila yakisir bir karar bu, bence sen de düsün, cok faydasini göreceksin, görmezsen geri gel yaz bana! Yani artik sali günleri sosyal medya orucu tutma günüm ilan ediyorum, hep 24 saat olmak zorunda degil ama 20 saat olmali ki birseye benzesin.
Haydi sali günleri "KelebekGibi ile Sosyal Medya Orucu Günü" olsun ve sen de katil :) 
Bunu yapamayanlar en azindan benim gecen hafta biraz yaptigim gibi, takip ettiginiz hesaplardan elemeler yapin. O kadar kisiyi "Niye takip ediyorsun?", "Sana ne kazandiriyor?"...gibi, bir güzel ince ele ama tertemiz olsun. Oradan bile vakit tasarrufu olacaktir. Ya da Facebook'ta arkadas listen, sence gercekten hepsi arkadasin mi? Iki üc yildir hic iletisim kurmadiklarin arkadas mi? Bir de insan kiyamiyor yaa :D "Bunu da silsem, yaa iletisimim yok paylasimimiz yok ama iyi insan sanki...^^" Kiymak lazim, kendi iyiligimiz icin.


Peki sosyal medyaya neden cok alistim ben?
(Eski Blogger ve bir iki sayfa sahibi olmamin disinda..)
Bu sorunun cevabi aslinda, kendimi düsünmeden hareket etmemde yatiyor. Hep birilerine faydali olma istegi, paylasmayi seviyor olmak, belki birilerine destek olmak...vs. Tamam sevabi olmustur elbet ama belki daha hayirli olan islerimi kacirdiysam? O siralamadaki öncelikleri iyi dizmek gerek! Alttaki maddeyi üstteki önemliden önce tutarsak ziyandayizdir.
Gercekten yardima ihtiyaci olana yine ederim ama bu defa o aradaki cizgiyi iyi koruyarak, kendimden de sürekli taviz vermeden, daha dengeli. Sosyal medya öyle bir mecra ki iyi ve özenli kullaninca cok faydali.

Bundan sonra sali günleri bu orucu tutmasan bile bu söylediklerim üzerinde düsün diyorum, yazimin asil amaci iste tam buydu!
Insallah bir kisiye bile farkindalik kazandirabilirsem sevinirim :)

"Niyet ettim, sali günleri sosyal medya orucu tutmaya"
Allah kabul eylesin.

Viyana'dan sevgiler :)
Back to Top