Cocuk gelisimi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Cocuk gelisimi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
2

Lütuf değil Görev


Bugün ortopediye gitmistim sol kol agrimdan, orada bekleyenlerden bir baba-ogul dikkatimi cekti. Simdi size güzel bir örnek yazmak isterdim, mesela gipta ile baktim, deseydim, ama maalesef...
Bir saat boyu hic bir kelime dahi konusmadilar, üstelik ikisi de baska birseyle mesgul degildi, telefon falan yoktu ellerinde. Cocuk 12-13 yaslarindaydi, gözgöze gelmemeye calisiyordu karsilikli oturdugu babasi ile...Bir ara telefonu caldi adamin kapatti, 10dk sonra yine caldi, acti ve "ne ariyon yaa, ciksam gelirdim heralde" deyip kapatti sertce. O an onlarin evinin icinde huzur olmadigini hayal ettim ister istemez.
Esim yanimda oturuyordu bu konuyu telefondan ona yazdim usulca: "Zavalli cocuga bak, ergenlik caginda hemde, ileri de nasil bir bag olacak babasiyla ya da olacak mi..."
Biz de süper anne baba degiliz elbet hatalarimiz var ama bir sekilde kendimizi gelistirme cabasindayiz hep...Etrafta birbiriyle iletisimi nerdeyse hic yok gibi aileler görünce üzülüyorum. Cünkü o gencler gelecegin bireyleri olacaklar. O bireyler bizim de evlatlarimizla muhatap olacaklar belki...Keske bu anne babaligin kitabi olsa, oradan sinava tabi tutulsa insanlar anne baba olmadan öncesi. Belki bazisinin bir kulagindan girip digerinden cikar ama minicik bile birsey kalsa hic yoktan iyi degil midir!..
Ahh canim cocuk, o yaninda mecburi durdugun babani birgün kendi ayaklarin üzerinde durunca daha hatirlayacak misin acaba...Eglenemedigin, keyif almadigin her dakikani her sevgi acligini nerelerde arayacaksin acaba...Ve bir gün yasin ilerleyince geriye dönüp bakinca yüregin burkulacak, aslinda ben böyle degilim, hepsi sevgisiz büyümekten olmus diye o tüm hayatini genis pencereden gözetleyince yine cocuk olasin gelecek...Yeniden ve bu defa cok sevgidolu olanindan...Belki sen de yasadiklarini kendi cocuguna yasatacaksin...
Benimkisi hayal, kötü hayal. Insallah sen her olumsuzda olumluyu görebilen, büyüklerin hatalarinin da olabilecegi olgunluguna erisen, sevgidolu bir yürekle kalirsin (amin).

*Unutmayalim ki iyi anne baba olmak lütuf degil görevdir. 
Allah'in emanetlerine iyi bakalim, sonra hesabini verecegiz daha...

2

"Lesepatin" oldum


Bugün bir ayi geckindir icinde oldugum bir faaliyeti sizlerle paylasmak istiyorum :)
Ilani okudugumda, "neden olmasin ki" dedim ve hemen basvurdum.
Gerekli sartlardan zor olani haftada en az bir saat düzenli olarak katilabilmekti ve esimin normal calisanlar gibi haftasonu degil de pazartesileri de bos olmasini burada kullanabilecegimi düsündüm :)

-Amma uzattin ne bu söyle artik, dediginizi duydum sanki ^^
Gönüllü kitap okuyuculugu, hem de ana dilde: Gurbette ellerde cocuklara bir kelime kazandirirsam kardir diye düsündüm. Ayrica kendime de yarari olacakti, cocuk kitaplarina daha cok dalsam, hayatim daha renklenmez miydi? :) Kizim okumayi ögrendiginden bu yana evde okumayi azaltmistim...

Neyse basvurduktan sonra bu konuda 5-6 saatlik ögrenim görmek üzere Belediye'ye cagrildik. Farkli ülkelerden de kisiler vardi, özellikle Japon bir bayanin okumasini merakla bekledi herkes ^^
Basimizda tiyatro egitmeni gibi biri vardi. Gercekten cok ama cok eglenceli gecti oradaki saatler. Rüzgar sesi mi yapmadik, rollere mi bürünmedik, hayvan sesleri mi cikarmadik...Yani bayagi dolu dolu gecti. Hem diksiyon üzerine hem de dogru okuma teknikleriyle ilgili bayagi bilgilendirici oldu. Ayrica cocuklarin dikkatini cekmek ve daha uzun dinleyebilmeleri icin tüyolar vardi.
Deneme okuma yaparken heyecanli olmama ragmen kendimi iyi ortaya koyabildim ve okumam begenildigi icin de tabiki cok mutlu oldum :) (Eskiden bir sitede masal seslendirmistim simdi o aklima geldi ^^)

Bayan gönüllü okuyucuya burada "Lesepatin" deniliyor. 
Evime cok uzak olmayan bir ilkokula yönlendirildim ve orada basladim. Aslinda okul müdürü haftada iki saat okul öncesi sinifini ve birinci sinifi teklif etti ama baslangic olarak bir saat ile baslamak istedim. Özellikle son zamanlar oglum bensiz pek durmadigi icin...
Ve birinci siniflardaki Türk ögrencilerle her pazartesi okuma maceramiz böylece baslamis oldu :)
Cocuklarin halleri bazen öyle komik ki ^^ Bir de bana "-Ögretmenim" diye hitap etmeleri cok hosuma gidiyor :) 
Sadece Türkce okumuyoruz, cünkü okul müdürü Almanca'si zayif olanlar oldugunu söyledi özellikle bu yönde de birseyler yapmamizi rica etti. Mesela bu hafta hangi harfi ögrendilerse onunla ilgili Almanca kelimeleri okuyoruz, Türkcesini konusuyoruz...Yarim saat okulla alakali bu kisim bitince, devamindaki yarim saatte de benim yanimda götürdügüm cocuk kitabini okuyoruz. 
Kitaplari devlet kütüphanelerinden temin ediyorum, bunun icin de bana ücretsiz olmasi icin kart cikarttilar. Herhangi kafama göre evden kitap götürüp okumam yasak. Ben de kütüphaneden kitap alinca ilk kendi cocuklarima okuyorum, sonra hem konuya hakim olmus oluyorum hem de cocuklarim da dinlemis oluyor ^^

Bu gönüllü is para kazandirmiyor ve düzenli vakit gerektiriyor ama herzaman dedigim gibi, hersey para degildir!


Yarin pazartesi ve ben yine ögretmencilik oynamaya gidecegim insallah :)

Merak edenler icin biraz detaylica anlatmis oldum, baska sorusu olan varsa, yoruma yazabilirsiniz :) 
Türkiye'de de böyle bir faaliyetler var mi? 

Okudugunuz icin tesekkürler :)



10

Çocuk Deyip...


Merhaba blogumun daimi okuyuculari, arada ugrayanlar, ayda yilda bir yolu düsenler, hepinize merhaba :)
Sistikce sismeye devam eden hamile, oturup dinlenirken "bir yazi yazivereyim" diye düsünüp akip giden zamani kacirmadan uygulamaya gecmek istedi...

Konu annelere dair olsun...
Instagram'da severek takip ettigim güzel anneler var, imreniyor insan bazisina :) Cocuguna ayirdigi vakitlere, gecirilen kaliteli zamanlara, aradaki iletisime, duygusal baglantiya...vs. Herkes ayni derece "anne" olamaz bence ama bir gercek vardir ki anneler elinden gelenin en iyisini yapmaya calisirlar muhakkak degil mi?

Böyle cocugu en ön planda yasayan anneleri elestirenleri de okuyorum, gerci insanoglu herseyde elestirmeye birsey bulabilecek kapasitede zaten :P Mesela; O anne isini birakmis cocugu icin, aman gösteris, en iyi anne ödülünü alacak sanki, hep mi güllik gülistanlik yasiyor bu kadin, hic "offf" demiyor mu cocugundan...vs.
Benim sahsi fikrim bu tür annelerin harika birer örnek oldularidir! Cocuguna vakit ayirmak gerektiginin bilincindeler, bunun icin parayi/ideallerini elinin tersiyle bile itebiliyorsa bunun neresi kötü? Hem biz kadinlara annelikten daha güzel yakisan ne vardir? 
Ee biz bayanlar neden okuyoruz, calismayacak miyiz? 
Tabiki calisabiliriz ama bir anne icin tam zamanli calismayi mecbur olunmadigi sürece onaylamiyorum! Bir bayan esinden ayrilmistir, esini kaybetmistir ya da bunun gibi durumlar mecburiyettir bana göre, yalniz güclü durmak zorunda annelerdir onlar...Yani elimizde olmayan sebepler, bizim secimlerimiz haricinde gelisenler vardir, kader gibi...
Ben süper arabaya binecegim, en rahat evde oturacagim, en iyi tatillere gidecegim diye kendimi ise verip cocuguma verecegim zamanlari calisarak gecirip kisitliyorsam, bunu düsünmek gerekir!
Öldügümüz zaman geride birakacagimiz iyi yetistirilmis evlat gibisi var midir? Neden en büyük yatirimi ona yapmayalim ki...
Cocuk yetistirmek hele ki bu devirde eskisinden daha da zorken...
Babasindan göremedigi ilgiyi, sefkati baska erkeklerde arayan genc kizlar...Annesinden göremedigi sevgiyi kendi anne olunca cocuguna veremeyen anneler... 

Yani diyorumki birakalim o anneligi doya doya yasamaya calisan, hayatini ona odaklamis olanlari elestirmeyi...Baska pencereden bakalim; Sevgilerini hissedelim onlari gördükce, birkac damla da bize yansisin sevgileri ve gülümseyelim böyle anneler var diye :) 

Allah bana ve hepimize bu yolda kolaylik versin.


Not: Fotograftaki kitabi yeni bitirdim, kesinlikle tavsiye ederim ;)

9

CoCukLaRiMiZ iSTiSMaR EdiLMeSin

Cocuk istismari hakkinda yazilar yayinlanmaya baslamis Blog Hareket Günü'nde, ben de hemen kendi yazimi eklemek istedim. ( Resmi tiklayin büyük görmek icin ).
Birde konudan aklima mailime gelen bir yazi geldi. Onuda paylasmak istiyorum.

Cocuklarimizi yetistirmede daha dikkatli olmak adina ( bende dahil ), bu tip seyleri iyi okumaliyiz!

Cocugunuza zehirli yemek yedirir misiniz?
Maalesef genellikle cocuk yetistirmeyi, cocuklarin karnini doyurmak, kiyafetlerini almak, okul ihtiyaclarini karsilamak, dershane taksitlerini odemek zannediyoruz.

Maalesef bazi anne babalar cocuklarinin hangi yemegi yiyip yemeyecegi ile ilgilendikleri kadar hangi filmi izleyip izlemeyecekleriyle ilgilenmez oldular.

Yemek cocugunuzun sadece midesini kirletir.
Cok agir degilse yedikleri, ya birkac gun hasta yatar, ya da midesi yikanir.

Her gun zehirli filmlerle ruhu kirlenen cocuklarin ne hale geldigini gormek zorundayiz.
"Zehirsiz film var mi ki?" diye dusunmeyin! Evet, maalesef zehirsiz film sayisi cok az.
Bence asil sorunumuz, cocuklari zehirlerden korumayi basaramamis olmak degil.
Kendimizi bu zehirlerden koruyamiyoruz ki, cocuklari nasil koruyalim?

Kendini kurtaramayan baskasini kurtaramaz.

Takip ettigi dizinin bir sonraki bolumunu kacirmamak icin aceleyle sofrayi toplayip, kumanda elinde televizyonun basina gecen annelerin cocuklarindan sikayetci olmaya hakki var mi?
Tuttugu futbol takimin tum futbolcularini, yedekleriyle birlikte ezbere bildigi halde, oglunun bir tane arkadasini tanimayan babanin, oglundan surekli sikâyetci olmaya hakki var mi?
Vucudum bozulmasin diye cocugunu emzirmeyen annelere soyleyecek fazla bir sey bulamiyorum!
Bedeninden bir parca olan, cigerparem diye tanimladigimiz oz evladini bile doyasiya bagrina basma duygusunu kaybetmis birisine ne diyebilirsiniz ki? Bana bir tane "hayvan" gosterin "vucudum bozulmasin" diye evladini baskalarina teslim eden. Ben duymadim.
Biliyorum, bu cumle biraz agir oldu ama icimden geldigi gibi yazmasam icimde "koz" olacak.

Kendimizi doyurmadan baskalarini doyurmayacagimiz gercegini anlamak zorundayiz.

Kendisi okumayan baskasina okuma emrini verirken ne kadar etkili olur.
Kendini egitmeyen baskasini egitirken zorlanmaz mi?
Hani hep biz buyukler genclerden ve cocuklardan sikayetci oluruz ya!

Adamin biri is guc sahibi olamamis olan ogluna "Sultan Fatih senin yasindayken Istanbul'u fethetti!" deyince, hazir cevap delikanli "Fatih’in babasi senin yasindayken devlet yonetiyordu!" demis.

Anne babalar cocuklarimizi ellerimizle zehirlemeyelim!

Ne bu dunyada ne de oteki dunyada bunun hesabini veremeyiz!

Back to Top