14

Mahir'im Dogdu


Bu bir dogum hikayesidir :)

Günlerden 16 Ekim geldi catti, doktorlarin tahmin ettigi dogum tarihi...Ama ogluma dair icimde hep gününden erken dogacakmis hissi vardi, belkide ben cabuk kavusmak istedigimden öyleydi...Hastane kontrolüne gittik, hersey yolundaydi ve her iki günde bir yine gitmek üzere konusuldu, 10 gün daha bekleyecektik, sonrasi sanci getirilmesi icin ilac alacaktim. Gel zaman git zaman 8.gün kontrolünde beyaz cok minik sanci ilaci verildi ve 10. güne kalmaz gelirsin mutlaka dedi doktor...
Oglum CTG kontrollerinde bile hic rahat durmuyordu, öyle hareketliydi ki, doktor "ooo vahsi bir bebek", "orada hareket edecegine disari cik artik kucuk adam" gibi seyler söylerdi :)
8. gün kontrolümdeki ilac hemen o gün hafif sancilarimi baslatmisti, günlerden cuma idi ve ben geceye artar belki doguma giderim diye hayal ediyordum ama geceye hepten kesildi sanci ve cumartesi hic yoktu...Pazar günü zaten kontrolüm vardi ve hastaneye yatacaktim daha etkili bir ilac verilmek üzere.
Pazar sabahi kahvalti edip hastaneye gittik esimle, normal kontroller yapildi ve 5cm acilma oldugu söylendi, yani o evdeki hafif sancilar bosuna olmamis, baska bir ilaca gerek duyulmadi yine o minik beyaz ilactan verildi. Saat 10'a dogru sancilar hafiften gelmeye baslamisti, oglumuza kavusacagimiz duygusu gittikce artiyordu.. Ruhen cok rahattim, korkmuyordum, Allah'in yardimiydi bence böyle hissetmem...
Vakit ilerledikce sancilar artiyordu, hic oturmuyordum, esimle merdiven basinda duruyorduk, elimden geldikce hareket etmeye calistim, merdivenlerden inip ciktim, derin nefesler alip verdim...Doguma hazirliyordum kendimi, vücuduma elimden gelen destegi verip gerisini Allah'a birakacaktim. Sonrasi yine kisa bir muayne edildim ve acilma artik 7-8cm olmustu. Doktor "ciddi sancilarin var ama gayet keyifli gözüküyorsun" dedi, ben ise "simdiden bagirmaya baslarsam sonra ne olacak" diye gülüstüm :P
Saat 11:30'dan sonrasi gelen sancilar beni zorlamaya baslamisti, her sanci geldiginde "Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bilhayr" diye okuyup dururken bir yandan "bu bir dogum dalgasi, geldikce vücudum doguma dogru ilerliyor ve simdi gececek" diye kendimi rahatlatmaya calistim. Esim yanibaslarimdaydi ama böyle durumlarda tikanir, ondan yanimda olmasi disinda birsey de beklemiyordum :P
Iceride dogum yapan birinin sesleri geliyordu, Rabbim kolaylik versin diye söylendim, sonradan oda arkadasim oldu kendisi..Tek begenmedigim nokta negatif elektrik aldigim ve hareketlerini yapmacik buldugum ebenin o gün nöbette olmasiydi ve yanimdan gecerken "birazdan görüsürüz" demisti. O deyisi bile kafamda horror bir sahne olarak hayal ettim "birazdan göreceksin gününü, hahaha" dermis gibi :P

Artik sancilar kivrandirmaya baslamisti beni, "offf simdiden dayanamayacak gibiyim eyvahhh" diye düsüncelere dalmistim ki dogumhanede yatakta buldum kendimi.
(Buraya kadar bikac kez ara verdim yazarken ve simdide bizim aslan parcasi uyurken uyumaya kaciyorum..)

(Iki gün sonrasi yazmaya devam :P)
Dogum yapacagim ortam ferahti ama o an kötü bile olsaydi umrumda degildi cünkü insan sancilardan baska hicbirseye odaklanamiyor. Ebe gerekli birseyleri yaptiktan sonra sürekli bir yerlere gidip arada ugruyordu yanima, bolca telefonlarda konusuyordu...Saat 12:30 civarlari benim artik sancilar cok fenaydi, esimin elini isirdim bir kez sonra elime birkac mendili tutusturdu elini kurtarmak icin :P (Suan oglumun hatira kutusunda o isirdigim mendil topu...) Her sancida bagiriyordum, güya ben bu dogumda bagirmayacaktim hic, dayanmaya calisacaktim ama insanin elinde degil...Ikinma sürecindeyim ebe hala basimda durmuyor, esim artik eldiven takti eline belki bebek gelirse kadin yokken diye belki :P Cok gicik oldu kadina ama gel gör ki ortam müsait degil tartismaya...Ebe artik bebek tam dogmak üzere oldugu dakikalar geldi ve sevmedigim ses tonuyla (hala kulaklarimda...) "nefes alin, karninizdan nefes aliiin, böyle durun, sunu yapin" gibi seyler söyledi ama hic tatli dille degil, emreder gibi. Öyle böyle derken oglum dogdu ve biz o an bakakaldik ona, her aci kayboldu, ona kilitlendik :) Saclarini kivircik zannettim önce meger yapismislar öyle :P "Canim basardik, oglumuza kavustuk, atlattik..." gibi laflar ettim esime.."Evet basardik, sen cok güclüydün..." gibi birseyler söyledi esimde bana. Oglumuz kucagimizda kaldik öyle bir süre, agzina hurma sürdük, ilk emzirmeyi denedik, ebe beni yine unuttu, öylece üsümeye basladim orada, sonra neyseki doktor geldi devamini halletmek icin. Esim ebeyle birlikte oglumuzun ilk banyosunu yaptirdi, yürüyebilsem beni odama öyle götüreceklerdi, ayaga zor kalkinca sedyeyle gittik, tam ögle vaktiydi birseyler yedim ve bu mucizenin gercekligine inanmaya calistim :)
41+3 hafta karnimda tasidigim, kipirtilarini sevdigim, görmeden asik oldugum minik melek artik kucagimizdaydi iste...
Hastanede bebegi mümkün oldugunca annenin yanina birakiyorlar, özellikle normal dogum yapmissaniz, sürekli emzirmek icin...vs. Ilk günler sütüm pek gelmedi, ön süt ile doymuyordu sanirim, herkesin bebegi biraz uyuyordu benimki agliyor ne uyuyor ne beni uyutuyordu, hastanedeki ikinci gece artik dogum yapali hic uyumamis bedenimle bebek odasina ciktim aglaya aglaya ve bikac saat uyuyayim lütfen dedim...Hastane personelinin bazisindan hic memnun kalmadim, mesela bir gece 10-20ml mama istedim cocuk doysun az uyusun diye, kadin "önce emzirin, buyrun burada oturun emzirin...vs." dedi, ben zaten odamda emzirip gelmistim ve zaten nerdeyse yarim saatte bir emziriyordum ve tükenmistim o sebeple gitmistim oraya...
Birkac kez agladim hastanede, böyle zoraki tuhaf hareketler beni bunaltti! 

(Burada oglum kendisi gibi minik uykusundan uyandigi icin yine ara verdim...)
Simdi ilk dogumumla ikinciyi kiyaslamak istiyorum biraz:
Ilki süre olarak daha uzun sürmüstü, bu defa daha kisa..Fakat sancinin siddeti ikincide süre kisa olmasina ragmen daha zor geldi...Kizimin dogdugu an, üzerimde cok ciddi bir hafifleme olmustu, bu defa da oldu ama ilkinde o duyguyu cok daha yogun hissetmistim. Bu defa hastaneden memnun kalmadim, kizimda hem hastane hem calisanlari daha iyiydi. Ilki oldu bittiye geliyor, insan her ne kadar dogumu bilse de internette okusa görse de kendini neler bekledigini yasarken ilk kez yasiyor adim adim...Bu defa biraz daha tecrübeli, neler olacaginin bilincinde olunca da tedirginlik fazla olabiliyor..Dogum sonrasi toparlanma sürecim bu defa daha uzundu, farkli sorunlar da cikti, yani kirkim cikana dek ciddi bi kendime gelemedim, yani bedenen zordu...Kizimda ise lohusalik dönemi psikolojik olarak daha agir gecmisti, cok daha gergin ve stresliydim, bu defa daha tadini cikarmaya calisiyorum sanki tüm uykusuzluklara ve herseye ragmen...Beni üzen tek durum simdilik kizima vakit ayiramamak ve bazen yorgunlugumu ona yansitmak oluyor, zamanla insallah bir düzene girince her ikisini de güzel bir sekilde idare etmek istiyorum, tabi evde ilgilenilmesi gereken cocuklar haricinde bir de es var, hamilelik ve dogum sonrasi tüm perisan hallerimle yanimda oldugu icin kendisine minnettarim :)

Aslinda yazacak daha coook detaylar kalmistir mutlaka ama ilk aklima gelenleri yaziverdim...
Son zamanlar en büyük hobim, onunla konusmak, bakismak, öpmek, koklamak...
Rabbime sükürler olsun.

Simdi hickirikli ve ilgi bekleyen bebemin yanina kaciyorum ^^

*Kizimin dogumuna dair yazim BURADA..
*Tüm mail atan, soran, bu yaziyi okuma zahmetini gösteren, blogumu takip eden, ara sira ugrayan...herkese cok tesekkürler ve sevgiler :)

12

40 Haftalık Hamile


Suan en hamile halimle oturdum öylece yaziyorum.
Bugün tahmini dogum tarihiydi oglumun ama o doktorlarin belirledigi degil Allah'in nasip ettigi tarihte gelecek elbet :) Hastaneye gidip genel bir kontrolden gectik ve herseyin yolunda oldugunu, dogana dek (10 gün boyu) iki günde bir kontrole gidecegimizi ögrenip eve geldik.

Hamileligin 38 haftasindan sonrasi nasil bir bekleyistir bu yasayan bilir...
Hep ayni bedende oldugun, 9 ay icinde tasidigin, kalp atisini gördügün, kipirtisiyla mutlu oldugun, nasil acaba diye merak ettigin minik misafire, dünyanin en güzel hediyesine, Allah'in emanetine kavusma hissi...
Ve sonra düsünürsün, bunca hafta bekledin az daha bekle, hele hamileligin ilk aylari agza lokma süremedigin, suyu yudumlayamadigin, mide bulantisindan karin kaslarinin acidigi, 5-6 kilo verdigin günler..Asil o günlerdi zor gecen, ama gecti iste :) Bu son günlerinkisi heyecanin günden güne artmasi sadece...

-Oglum, diyerek gözlerine bakip tenine dokununca ben ikinci kez anne oldugumu hissedecegim (ins.).

Karnimdaki hareketleri öyle belirginki bazen, bu kesin diziydi, bu ayak ucuydu, sirtiydi diye tahminlerde bulunuyorum :) Kilosu da gayet iyi (3500 civariydi gecen hafta), bu kilo yeterli, dogunca alsin devamini ^^
Babasi ise gidip geliyor ama akli hep bende, her an calacak diye telefonuyla daha da birlesik yasiyorlar :P
Kizim ise bana gülüyor, ona göre göbegim artik cok siskin oldugundan oldukca komikmis :P Eline kalem verdigim oldu birkac kez ve cizip durdu göbegime..Doguma böyle gidersem en ilginc göbekli secilirim diye de daha boyatmiyorum ^^ 

Evin 4. bireyini beklemenin yanisira, haftaya Türkiye'den gelecek olan anneanneyi de bekliyoruz sabirsizlikla :) Yani bizim isimiz beklemek hep ^^ Annem ilk kez Viyana'ya gelecek bunca yil ardindan, ogluma tesekkür etmeliyim büyüyünce, buna vesile oldugu icin :)

Kilo durumunu hiiic sormayin, en basta 55'lerden 50'lere düsen ben son zamanlar 70'lere merdiven dayadim, tok karnina 70kg bana el salliyor :) Hayatimda ilk kez bu kiloyu da görmüs oldum :P Yeniden 55'lere dönüp oralarda kalmayi isterim ama bu tombik halimi de özleyecegim belki ^^ Hele de mayalanmis pogaca hamuru gibi tabir ettigim ayaklarim ^^ Onlari hic özlemeyecek biri varsa da esim olabilir, adam artik ovmaktan bikmistir :P 

Ve ben bu aralar havalar günesli, yagmursuz falan ondan dogmadi bu bizim oglan diyorum :P Hani ben onun hep yagmurlu bir sonbahar günü dogdugunu hayal ettimya, annesinin hayalini gerceklestirmek isterse...

-Bugün Cuma ve hava epey aradan sonra yagmurlu gözüküyor oglum, gel buyur anne-baba-abla kollarina :) Seni cok seviyoruz.


Not: Dua hediye etmek isteyeniniz olursa seve seve alirim :)


13

Mutluluk Zor Degil


"Haydi bugece de bir konu bulup bloga yazayim, arkada da piyano müzikleri calsin.." düsüncesiyle suan klavyeye dokunmaya basladim...
(Son zamanlar yazma sevkim artti sanirim ^^)

Konu ne olsun?
Mesela incitildiginiz zaman ne yaparsiniz? 

Herkesin kendince bir özelligi vardir bu konuda...
Bazisi mesela kendi incindigi kadar da incitir! Bazisi ise incindikce kabuguna gömülür...Cok rahat olanlar vardir ki bosverir/siler...Hele bir de o incindiginin onarilmasini bekleyen kedi gibi masum duruslular, onlar özellikle cok bekletilenler olurlar gibime geliyor...
Ben mi ne yaparim öyle durumlarda? (Mutlaka biriniz sormustur diye hayal ettim :P)
Karsiliginda incitmem, tam kabuguma da cekilmem, bosverecek kadar rahat degilim (maalesef..), onarilmayi bekleyen bazen masum bazen hircin bir kedi gibi oldugum söylenebilir...Zaten fazla önemi yoksa silmeye meyilli olurum...Telafi edilecekse ve ne kadar gec olursa o kadar üzülür yüregim...
Beklentidir aslinda bu. Ve hayat insanlardan fazla birsey beklemeyerek daha mutlu olundugunu hep ögretmistir! Ne kadar minimum beklenti o kadar rahat.
Aslinda o beklentiler de kisiden kisiye farklilik gösterir. Kimisi belki hayati boyunca eksik olan sevgi kabini doldurmak icin bekler durur sevdiklerinden...Kimisi egosunu sisirmek icin...Bazisi da niye bekledigini bile bilmez, belki de simarikliktan...

Kendimize soralim simdi, hayatimiz boyunca ne cok kisiden ne cok sey bekliyoruz degil mi?
Halbuki en basta beklentimizi Allah'tan beklemeliyiz, O'dur herseyin sahibi, "Ol" der oluverdirir...
Yanlis kisilerden bekleyip hem onlari hem kendimizi yipratiyoruz cogu kez.
Belki cok incinmeyiz böylelikle, hayata daha mutlu bakabiliriz, Rabbimiz beklentimizi karsilamazsa "vardir bir hikmeti" der tevekkülümüzü de ederiz...

Bu yazi suan üzgün bir kalp varsa ona su serpmek icin yazildi ayrica :)

Hepinize hayirli cumalar :)

10

Çocuk Deyip...


Merhaba blogumun daimi okuyuculari, arada ugrayanlar, ayda yilda bir yolu düsenler, hepinize merhaba :)
Sistikce sismeye devam eden hamile, oturup dinlenirken "bir yazi yazivereyim" diye düsünüp akip giden zamani kacirmadan uygulamaya gecmek istedi...

Konu annelere dair olsun...
Instagram'da severek takip ettigim güzel anneler var, imreniyor insan bazisina :) Cocuguna ayirdigi vakitlere, gecirilen kaliteli zamanlara, aradaki iletisime, duygusal baglantiya...vs. Herkes ayni derece "anne" olamaz bence ama bir gercek vardir ki anneler elinden gelenin en iyisini yapmaya calisirlar muhakkak degil mi?

Böyle cocugu en ön planda yasayan anneleri elestirenleri de okuyorum, gerci insanoglu herseyde elestirmeye birsey bulabilecek kapasitede zaten :P Mesela; O anne isini birakmis cocugu icin, aman gösteris, en iyi anne ödülünü alacak sanki, hep mi güllik gülistanlik yasiyor bu kadin, hic "offf" demiyor mu cocugundan...vs.
Benim sahsi fikrim bu tür annelerin harika birer örnek oldularidir! Cocuguna vakit ayirmak gerektiginin bilincindeler, bunun icin parayi/ideallerini elinin tersiyle bile itebiliyorsa bunun neresi kötü? Hem biz kadinlara annelikten daha güzel yakisan ne vardir? 
Ee biz bayanlar neden okuyoruz, calismayacak miyiz? 
Tabiki calisabiliriz ama bir anne icin tam zamanli calismayi mecbur olunmadigi sürece onaylamiyorum! Bir bayan esinden ayrilmistir, esini kaybetmistir ya da bunun gibi durumlar mecburiyettir bana göre, yalniz güclü durmak zorunda annelerdir onlar...Yani elimizde olmayan sebepler, bizim secimlerimiz haricinde gelisenler vardir, kader gibi...
Ben süper arabaya binecegim, en rahat evde oturacagim, en iyi tatillere gidecegim diye kendimi ise verip cocuguma verecegim zamanlari calisarak gecirip kisitliyorsam, bunu düsünmek gerekir!
Öldügümüz zaman geride birakacagimiz iyi yetistirilmis evlat gibisi var midir? Neden en büyük yatirimi ona yapmayalim ki...
Cocuk yetistirmek hele ki bu devirde eskisinden daha da zorken...
Babasindan göremedigi ilgiyi, sefkati baska erkeklerde arayan genc kizlar...Annesinden göremedigi sevgiyi kendi anne olunca cocuguna veremeyen anneler... 

Yani diyorumki birakalim o anneligi doya doya yasamaya calisan, hayatini ona odaklamis olanlari elestirmeyi...Baska pencereden bakalim; Sevgilerini hissedelim onlari gördükce, birkac damla da bize yansisin sevgileri ve gülümseyelim böyle anneler var diye :) 

Allah bana ve hepimize bu yolda kolaylik versin.


Not: Fotograftaki kitabi yeni bitirdim, kesinlikle tavsiye ederim ;)

6

Sürpriz Mektup (Etkinligi)

Dogurmadan yeni bir etkinlik yapalim istedim^^ Belkide son zamanlar mektup kutularimi acip biraz karistirmak bu sevgimi deprestirdi...

Bayrama mektuplasalim mi ? :)
Facebook Sayfamizda sorunca mektuplasmak isteyenleri, 10 kisi olduk bile :) Belki blog araciligiyla da katilan olabilecegini düsündüm.

Etkinlik hakkinda madde madde detaylari yaziyorum:
~ Zarflar/mektup kagitlari satin alindigi gibi gönderilmemeli, biraz süs-püs, koku, el emegi katilmali...

~ Icine mektup harici ufak hediyeler ekleyebilirsiniz (kitap ayraci, buzdolabi miknatisi, kartpostal...vs.)

~ Zarf standart ebatlarda olmali (paket degil!) ki kimse icin zor olmasin (hazirlamasi/göndermesi)...

~ Mektuba karsidaki kisi icin olusturup yazdigimiz bir Dua karti eklenmeli...

~ Tüm katilimcilar lütfen 18 Eylül'e dek tam isminizle beraber posta adresinizi mail adresime yaziniz.(kelebekgibi@hotmail.com) 21 Eylül'e dek herkese yazacagi kisinin adresini iletecegim ins. Bir hafta icinde yani 22-28 Eylül tarihleri arasi mektuplar postaya verilmeli.

~ Eger sizlerden istek gelirse yurtici-yurtdisi katilimcilari ayirabiliriz aksi takdirde karisik olacak...

~ Etkinligin ismi "Sürpriz Mektup" yani katilimcilar (mail yoluyla) bana adres gönderecek ve rastgele cekilis ile kim kime cikarsa ben adresleri dagitacagim, böylelikle kimse kendisine kimden mektup gelecegini bilmeyecek (ben haric:P)...

~ Bu etkinlige gercekten isteyenler ve önem verenler katilsin lütfen! Sonra geciken-gitmeyen-ertelenen postalar olmamali! Kimseye haksizlik olmasini istemiyorum! Katilim, verilmis bir sözdür...

~ (Isteyen) blogcu arkadaslarin etkinligi yukaridaki resimle birlikte sayfalarinda duyurmalari daha cok katilim icin faydali olacaktir :)

Anlasilmayan bir nokta da ya da sorunuz varsa bana yaziniz :) Ben de unuttugum birsey olursa ekleme yaparim...
Tüm mektupseverleri bekliyoruuum :)


Back to Top