3

Oğul


Cocuklari severdim ama nedense hep kiz cocuklari sanki gözüme hos gelirdi, daha sevimli, sirin... Erkek cocuklari hic ama hic dikkatimi cekmezdi.
Bu düsünce ve bakis acim taa ki kendim erkek annesi olana dek böyleymis, bunu yeni farkettim :P
Simdi tüm erkek cocuklari da en az kiz cocuklari kadar ilgimi cekiyor.
Meger ne güzel birseymis bu minik adamlar ^^
Kizlarin yapmadigi birseyi yapiyorlar, annelerine asikmis gibi davraniyorlar...Bakislar daha derin, uzun uzuun, sanki karsisinda dünyanin en güzel prensesi hissediyorsunuz kendinizi tüm paspal daginik sacli halinizle dursanizda :P Hele o bakislarin devaminda gülücük ve mutluluk gösterisi hareketler...Dudaklarinizi isirip duruyorsunuz onu isirmamak icin kendinizi zor tutup :P Eller pamuk gibi dokunuyor, tutuyor, hissediyor, ögreniyor...Yüzünüze geliyor bazen o eller, inceliyor sizi "bu anne yüzü evet". Dünyadaki herkes icin siradan bir kadin ve annesiniz belki ama minik adaminiz icin essizsiniz. Esiniz bile aranizdaki bu bagi görüp kiskanabilir ^^ 
Oglum yakinda 5 aylik olacak, buyudukce paylasimlarimiz arttikca sevgimiz de o derece artiyor, ayni kizimda oldugu gibi bekliyorum onun da yemek yiyecegi, oturacagi, yürüyecegi, konusacagi zamanlari...
Her cocuk ayri heyecan ve ayri maceraymis gercekten.
Ve anne olmak hic kolay degil, bir o kadar da paha bicilemez.
Rabbime sükürler olsun bu duygulari yasattigi icin, dileyen herkese de nasip etsin.

------
Oglumun egzama sorunu var (biraz), ama bu konuyla ilgili yazmak ve okumak istemiyorum, cünkü ilk zamanlar cok arastirdim ettim, olumsuz yazilara da rastladim, ayrica herkesinki tipatip ayni olmayabiliyor, bosuna evhamlanip moral bozabiliyor insan etkileniyor psikolojikmen. Tedavi sürecindeyiz, Rabbim sifa verir insallah.

*Bu yaziyi da epey aradan sonra uykumdan fedakarlik yapip yaziyorum, bir de fena grip oldum ama sagligin degerini hatirlatici oluyor. Sükredecek ne cok seye sahibiz, oturup düsünsek sükürsüzlügümüze üzülürüz...

-Daha fazla konudan konuya ziplamadan burada son, papatya cayimi yudumlayip dogru yataga :)
Allah'a emanet olunuz.

7

Ahh O Gaz Sancıları



Oglum dogdu ve benden ses seda kesildi biraz (zaten kafasi estikce yazan bir blogcuydum)..
Insan kendisini bazen makina gibi hissediyor, günler birbirine benziyor, uykusuzluk cöktükce huysuzlasiyor, sosyal hayat kalmiyor...falan filan, ama hicbirinin önemi yok o cezbeden gülücük karsisinda :) Sanki hayatimizin tek amaci onu nasil daha rahat ettiririz, nasil daha az gazi olur, nasil daha fazla gülümsetebiliriz'den ibaret :P
'Cocuk-lar' cogulunu bile söylerken esimle gülümsüyoruz birbirimize, ne de hos geliyor kulagimiza :)
Ve biz kizimizdan sonra oglumuzla daha bir tam "Aile" olduk sanki :)

Öyle böyle derken tam 2 bucuk aylik oldu bile. Bu dönemde en zor kisim tabiki o cikmak bilemeyen gazlar. Cocugumuz gaz cikarsa sanki zil takip oynayacak hale geliyoruz, o rahat biz rahat ^^
Rabbimize sonsuz sükürler olsunki sadece bu gibi gecici basit problemler yasiyoruz...

"Peki biz neler yaptik bu dönemi kolaylastirmak icin?" 
Annelere fikir olsun diye biraz deginmek istiyorum:
*Bebegimiz aglama krizindeyken hep kucaga aldik, özellikle babasinda daha cabuk sakinlesiyordu ki babalarin vücut isisi daha sicakmis annelerden ve kalp atis ritmleri daha hizli...
*Her bez degisimi esnasinda bir iki dakika karnina masaj yaptik. (Youtube'da Ayse Öner'di sanirim, onun videosunu izlemistim...) Bu masaj gercekten oldukca faydali ;)
*Rezene cayi icirmeyi denedim defalarca ama oglum maalesef sevmedi..
*Kimyon cok faydali diye okudum her yerde ve kendi yedigim yemeklere kimyon kullanmayi aliskanlik haline getirdim...Isteyen kaynatip birkac cay kasigi cocuguna da icirebilirmis.
*Bezleme esnasinda bazen zeytinyagi sürdüm gaz cikarmasinda az da olsa faydasi olabilir diye..
*Kiraz cekirdegi torbasini isitip karin bölgesine oyun oynar sekilde masaj yapmaya calistim.
*Babasi tek kolu üzerine yatirip evde gezdirdi (bir koalanin agacta durus sekli gibi :P)
*Ortam degisikligi, herzaman oturulan odadan baska odaya gecmek ya da arabada gezdirmek...
*Anne karnindaki seslere benzer sesler var Youtube'da onlardan dinletebilirsiniz, bizde ise yaramadi pek.
*Kendiniz bir ninni söyleyebilirsiniz, ben kendim söyleyip kendim dinledim genelde :D

Aklima gelenleri yazdim, umarim birilerinin de isine yarar. Insan bebegine kiyamiyor öyle görünce ve elinden birsey gelmedikce, hic kolay bir dönem degil ama haftalar gectikce azaliyor ve bir gün kaybolacak insallah :) Gececegini düsünüp, elimizden geleni yapip dua ederek sabirli olmaya calismaliyiz. Özellikle babalarin ya da ailenin destegi cok önemli! Allah razi olsun esimden ve esine elinden gelen destegi gösterenlerden.

Simdilik bizden yine bu kadar.
Sevgiyle, saglicakla ve mutlulukla kaliniz :)
14

Mahir'im Dogdu


Bu bir dogum hikayesidir :)

Günlerden 16 Ekim geldi catti, doktorlarin tahmin ettigi dogum tarihi...Ama ogluma dair icimde hep gününden erken dogacakmis hissi vardi, belkide ben cabuk kavusmak istedigimden öyleydi...Hastane kontrolüne gittik, hersey yolundaydi ve her iki günde bir yine gitmek üzere konusuldu, 10 gün daha bekleyecektik, sonrasi sanci getirilmesi icin ilac alacaktim. Gel zaman git zaman 8.gün kontrolünde beyaz cok minik sanci ilaci verildi ve 10. güne kalmaz gelirsin mutlaka dedi doktor...
Oglum CTG kontrollerinde bile hic rahat durmuyordu, öyle hareketliydi ki, doktor "ooo vahsi bir bebek", "orada hareket edecegine disari cik artik kucuk adam" gibi seyler söylerdi :)
8. gün kontrolümdeki ilac hemen o gün hafif sancilarimi baslatmisti, günlerden cuma idi ve ben geceye artar belki doguma giderim diye hayal ediyordum ama geceye hepten kesildi sanci ve cumartesi hic yoktu...Pazar günü zaten kontrolüm vardi ve hastaneye yatacaktim daha etkili bir ilac verilmek üzere.
Pazar sabahi kahvalti edip hastaneye gittik esimle, normal kontroller yapildi ve 5cm acilma oldugu söylendi, yani o evdeki hafif sancilar bosuna olmamis, baska bir ilaca gerek duyulmadi yine o minik beyaz ilactan verildi. Saat 10'a dogru sancilar hafiften gelmeye baslamisti, oglumuza kavusacagimiz duygusu gittikce artiyordu.. Ruhen cok rahattim, korkmuyordum, Allah'in yardimiydi bence böyle hissetmem...
Vakit ilerledikce sancilar artiyordu, hic oturmuyordum, esimle merdiven basinda duruyorduk, elimden geldikce hareket etmeye calistim, merdivenlerden inip ciktim, derin nefesler alip verdim...Doguma hazirliyordum kendimi, vücuduma elimden gelen destegi verip gerisini Allah'a birakacaktim. Sonrasi yine kisa bir muayne edildim ve acilma artik 7-8cm olmustu. Doktor "ciddi sancilarin var ama gayet keyifli gözüküyorsun" dedi, ben ise "simdiden bagirmaya baslarsam sonra ne olacak" diye gülüstüm :P
Saat 11:30'dan sonrasi gelen sancilar beni zorlamaya baslamisti, her sanci geldiginde "Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bilhayr" diye okuyup dururken bir yandan "bu bir dogum dalgasi, geldikce vücudum doguma dogru ilerliyor ve simdi gececek" diye kendimi rahatlatmaya calistim. Esim yanibaslarimdaydi ama böyle durumlarda tikanir, ondan yanimda olmasi disinda birsey de beklemiyordum :P
Iceride dogum yapan birinin sesleri geliyordu, Rabbim kolaylik versin diye söylendim, sonradan oda arkadasim oldu kendisi..Tek begenmedigim nokta negatif elektrik aldigim ve hareketlerini yapmacik buldugum ebenin o gün nöbette olmasiydi ve yanimdan gecerken "birazdan görüsürüz" demisti. O deyisi bile kafamda horror bir sahne olarak hayal ettim "birazdan göreceksin gününü, hahaha" dermis gibi :P

Artik sancilar kivrandirmaya baslamisti beni, "offf simdiden dayanamayacak gibiyim eyvahhh" diye düsüncelere dalmistim ki dogumhanede yatakta buldum kendimi.
(Buraya kadar bikac kez ara verdim yazarken ve simdide bizim aslan parcasi uyurken uyumaya kaciyorum..)

(Iki gün sonrasi yazmaya devam :P)
Dogum yapacagim ortam ferahti ama o an kötü bile olsaydi umrumda degildi cünkü insan sancilardan baska hicbirseye odaklanamiyor. Ebe gerekli birseyleri yaptiktan sonra sürekli bir yerlere gidip arada ugruyordu yanima, bolca telefonlarda konusuyordu...Saat 12:30 civarlari benim artik sancilar cok fenaydi, esimin elini isirdim bir kez sonra elime birkac mendili tutusturdu elini kurtarmak icin :P (Suan oglumun hatira kutusunda o isirdigim mendil topu...) Her sancida bagiriyordum, güya ben bu dogumda bagirmayacaktim hic, dayanmaya calisacaktim ama insanin elinde degil...Ikinma sürecindeyim ebe hala basimda durmuyor, esim artik eldiven takti eline belki bebek gelirse kadin yokken diye belki :P Cok gicik oldu kadina ama gel gör ki ortam müsait degil tartismaya...Ebe artik bebek tam dogmak üzere oldugu dakikalar geldi ve sevmedigim ses tonuyla (hala kulaklarimda...) "nefes alin, karninizdan nefes aliiin, böyle durun, sunu yapin" gibi seyler söyledi ama hic tatli dille degil, emreder gibi. Öyle böyle derken oglum dogdu ve biz o an bakakaldik ona, her aci kayboldu, ona kilitlendik :) Saclarini kivircik zannettim önce meger yapismislar öyle :P "Canim basardik, oglumuza kavustuk, atlattik..." gibi laflar ettim esime.."Evet basardik, sen cok güclüydün..." gibi birseyler söyledi esimde bana. Oglumuz kucagimizda kaldik öyle bir süre, agzina hurma sürdük, ilk emzirmeyi denedik, ebe beni yine unuttu, öylece üsümeye basladim orada, sonra neyseki doktor geldi devamini halletmek icin. Esim ebeyle birlikte oglumuzun ilk banyosunu yaptirdi, yürüyebilsem beni odama öyle götüreceklerdi, ayaga zor kalkinca sedyeyle gittik, tam ögle vaktiydi birseyler yedim ve bu mucizenin gercekligine inanmaya calistim :)
41+3 hafta karnimda tasidigim, kipirtilarini sevdigim, görmeden asik oldugum minik melek artik kucagimizdaydi iste...
Hastanede bebegi mümkün oldugunca annenin yanina birakiyorlar, özellikle normal dogum yapmissaniz, sürekli emzirmek icin...vs. Ilk günler sütüm pek gelmedi, ön süt ile doymuyordu sanirim, herkesin bebegi biraz uyuyordu benimki agliyor ne uyuyor ne beni uyutuyordu, hastanedeki ikinci gece artik dogum yapali hic uyumamis bedenimle bebek odasina ciktim aglaya aglaya ve bikac saat uyuyayim lütfen dedim...Hastane personelinin bazisindan hic memnun kalmadim, mesela bir gece 10-20ml mama istedim cocuk doysun az uyusun diye, kadin "önce emzirin, buyrun burada oturun emzirin...vs." dedi, ben zaten odamda emzirip gelmistim ve zaten nerdeyse yarim saatte bir emziriyordum ve tükenmistim o sebeple gitmistim oraya...
Birkac kez agladim hastanede, böyle zoraki tuhaf hareketler beni bunaltti! 

(Burada oglum kendisi gibi minik uykusundan uyandigi icin yine ara verdim...)
Simdi ilk dogumumla ikinciyi kiyaslamak istiyorum biraz:
Ilki süre olarak daha uzun sürmüstü, bu defa daha kisa..Fakat sancinin siddeti ikincide süre kisa olmasina ragmen daha zor geldi...Kizimin dogdugu an, üzerimde cok ciddi bir hafifleme olmustu, bu defa da oldu ama ilkinde o duyguyu cok daha yogun hissetmistim. Bu defa hastaneden memnun kalmadim, kizimda hem hastane hem calisanlari daha iyiydi. Ilki oldu bittiye geliyor, insan her ne kadar dogumu bilse de internette okusa görse de kendini neler bekledigini yasarken ilk kez yasiyor adim adim...Bu defa biraz daha tecrübeli, neler olacaginin bilincinde olunca da tedirginlik fazla olabiliyor..Dogum sonrasi toparlanma sürecim bu defa daha uzundu, farkli sorunlar da cikti, yani kirkim cikana dek ciddi bi kendime gelemedim, yani bedenen zordu...Kizimda ise lohusalik dönemi psikolojik olarak daha agir gecmisti, cok daha gergin ve stresliydim, bu defa daha tadini cikarmaya calisiyorum sanki tüm uykusuzluklara ve herseye ragmen...Beni üzen tek durum simdilik kizima vakit ayiramamak ve bazen yorgunlugumu ona yansitmak oluyor, zamanla insallah bir düzene girince her ikisini de güzel bir sekilde idare etmek istiyorum, tabi evde ilgilenilmesi gereken cocuklar haricinde bir de es var, hamilelik ve dogum sonrasi tüm perisan hallerimle yanimda oldugu icin kendisine minnettarim :)

Aslinda yazacak daha coook detaylar kalmistir mutlaka ama ilk aklima gelenleri yaziverdim...
Son zamanlar en büyük hobim, onunla konusmak, bakismak, öpmek, koklamak...
Rabbime sükürler olsun.

Simdi hickirikli ve ilgi bekleyen bebemin yanina kaciyorum ^^

*Kizimin dogumuna dair yazim BURADA..
*Tüm mail atan, soran, bu yaziyi okuma zahmetini gösteren, blogumu takip eden, ara sira ugrayan...herkese cok tesekkürler ve sevgiler :)

12

40 Haftalık Hamile


Suan en hamile halimle oturdum öylece yaziyorum.
Bugün tahmini dogum tarihiydi oglumun ama o doktorlarin belirledigi degil Allah'in nasip ettigi tarihte gelecek elbet :) Hastaneye gidip genel bir kontrolden gectik ve herseyin yolunda oldugunu, dogana dek (10 gün boyu) iki günde bir kontrole gidecegimizi ögrenip eve geldik.

Hamileligin 38 haftasindan sonrasi nasil bir bekleyistir bu yasayan bilir...
Hep ayni bedende oldugun, 9 ay icinde tasidigin, kalp atisini gördügün, kipirtisiyla mutlu oldugun, nasil acaba diye merak ettigin minik misafire, dünyanin en güzel hediyesine, Allah'in emanetine kavusma hissi...
Ve sonra düsünürsün, bunca hafta bekledin az daha bekle, hele hamileligin ilk aylari agza lokma süremedigin, suyu yudumlayamadigin, mide bulantisindan karin kaslarinin acidigi, 5-6 kilo verdigin günler..Asil o günlerdi zor gecen, ama gecti iste :) Bu son günlerinkisi heyecanin günden güne artmasi sadece...

-Oglum, diyerek gözlerine bakip tenine dokununca ben ikinci kez anne oldugumu hissedecegim (ins.).

Karnimdaki hareketleri öyle belirginki bazen, bu kesin diziydi, bu ayak ucuydu, sirtiydi diye tahminlerde bulunuyorum :) Kilosu da gayet iyi (3500 civariydi gecen hafta), bu kilo yeterli, dogunca alsin devamini ^^
Babasi ise gidip geliyor ama akli hep bende, her an calacak diye telefonuyla daha da birlesik yasiyorlar :P
Kizim ise bana gülüyor, ona göre göbegim artik cok siskin oldugundan oldukca komikmis :P Eline kalem verdigim oldu birkac kez ve cizip durdu göbegime..Doguma böyle gidersem en ilginc göbekli secilirim diye de daha boyatmiyorum ^^ 

Evin 4. bireyini beklemenin yanisira, haftaya Türkiye'den gelecek olan anneanneyi de bekliyoruz sabirsizlikla :) Yani bizim isimiz beklemek hep ^^ Annem ilk kez Viyana'ya gelecek bunca yil ardindan, ogluma tesekkür etmeliyim büyüyünce, buna vesile oldugu icin :)

Kilo durumunu hiiic sormayin, en basta 55'lerden 50'lere düsen ben son zamanlar 70'lere merdiven dayadim, tok karnina 70kg bana el salliyor :) Hayatimda ilk kez bu kiloyu da görmüs oldum :P Yeniden 55'lere dönüp oralarda kalmayi isterim ama bu tombik halimi de özleyecegim belki ^^ Hele de mayalanmis pogaca hamuru gibi tabir ettigim ayaklarim ^^ Onlari hic özlemeyecek biri varsa da esim olabilir, adam artik ovmaktan bikmistir :P 

Ve ben bu aralar havalar günesli, yagmursuz falan ondan dogmadi bu bizim oglan diyorum :P Hani ben onun hep yagmurlu bir sonbahar günü dogdugunu hayal ettimya, annesinin hayalini gerceklestirmek isterse...

-Bugün Cuma ve hava epey aradan sonra yagmurlu gözüküyor oglum, gel buyur anne-baba-abla kollarina :) Seni cok seviyoruz.


Not: Dua hediye etmek isteyeniniz olursa seve seve alirim :)


13

Mutluluk Zor Degil


"Haydi bugece de bir konu bulup bloga yazayim, arkada da piyano müzikleri calsin.." düsüncesiyle suan klavyeye dokunmaya basladim...
(Son zamanlar yazma sevkim artti sanirim ^^)

Konu ne olsun?
Mesela incitildiginiz zaman ne yaparsiniz? 

Herkesin kendince bir özelligi vardir bu konuda...
Bazisi mesela kendi incindigi kadar da incitir! Bazisi ise incindikce kabuguna gömülür...Cok rahat olanlar vardir ki bosverir/siler...Hele bir de o incindiginin onarilmasini bekleyen kedi gibi masum duruslular, onlar özellikle cok bekletilenler olurlar gibime geliyor...
Ben mi ne yaparim öyle durumlarda? (Mutlaka biriniz sormustur diye hayal ettim :P)
Karsiliginda incitmem, tam kabuguma da cekilmem, bosverecek kadar rahat degilim (maalesef..), onarilmayi bekleyen bazen masum bazen hircin bir kedi gibi oldugum söylenebilir...Zaten fazla önemi yoksa silmeye meyilli olurum...Telafi edilecekse ve ne kadar gec olursa o kadar üzülür yüregim...
Beklentidir aslinda bu. Ve hayat insanlardan fazla birsey beklemeyerek daha mutlu olundugunu hep ögretmistir! Ne kadar minimum beklenti o kadar rahat.
Aslinda o beklentiler de kisiden kisiye farklilik gösterir. Kimisi belki hayati boyunca eksik olan sevgi kabini doldurmak icin bekler durur sevdiklerinden...Kimisi egosunu sisirmek icin...Bazisi da niye bekledigini bile bilmez, belki de simarikliktan...

Kendimize soralim simdi, hayatimiz boyunca ne cok kisiden ne cok sey bekliyoruz degil mi?
Halbuki en basta beklentimizi Allah'tan beklemeliyiz, O'dur herseyin sahibi, "Ol" der oluverdirir...
Yanlis kisilerden bekleyip hem onlari hem kendimizi yipratiyoruz cogu kez.
Belki cok incinmeyiz böylelikle, hayata daha mutlu bakabiliriz, Rabbimiz beklentimizi karsilamazsa "vardir bir hikmeti" der tevekkülümüzü de ederiz...

Bu yazi suan üzgün bir kalp varsa ona su serpmek icin yazildi ayrica :)

Hepinize hayirli cumalar :)

Back to Top