4

Merhaba 2

En son kizimin dogumgününde ugramisim bloga, simdi ise oglumun dogumgünü icin acmak istedim burayi :)
Özlemisim. Her ne kadar diger sosyal aglarda aktif olunsa da blogta yazmak ayri yaa. Sanki bir dosta mektup yazar gibi daha samimi geliyor bana hep. Keske hersey az ve öz kalsaydi...

Her neyse, iki yil önce günlerden cumartesi gecesiydi. Annem ilk kez Viyana'da yanimdaydi. Aslinda torunu dogmus olsun öyle gelsin diye ayarlamistik tarihini ama torunu o gelmeden dogmadi, hatta gelince de bikac gün bekletti ^^ Hastane minik beyaz globulileri verip beni eve yollamisti ve pazar sabahi artik dogum icin yatiracaklardi. Yani bu saatler asiri da heyecanim vardi diyemem, Özcan Deniz'in yeni bir dizisi baslamisti onu izlemistik, ben kek bile yapmistim karnim burnumda :D Sabah güzelce hazirlanip gittik ve zaten devamini da dogum hikayemdeki yazidan okuyabilirsiniz

Annelik cok güzel, bunu üstelik daha bugün yorgunluktan bunalmis aglamis azönce de birseyleri onlarca kez söylettirmis kizima sitemlenmis biri olarak yaziyorum ^^ Güzel iste! Bugün Mahir'imin dogumgünü, 2 yasinda, artik bebek diyemeyecegim ona, cocukluk dönemine adim atiyor. O benim ruhumun ilaci, bunu sirf laf olsun diye yazmiyorum buraya, gercekten ruhuma cok iyi geliyor. Buraya yazmadiysam da bazi gelismelerini, onun icin ailece tuttugumuz günlügüne yazdim biraz.

Mesela yatmadan önce bir rutinimiz var: Genelde muz atistirilir, bez degistirilip pijama giyilince herkese iyi geceler dilenir, anneyle dogru odaya. Kucagimda emerken ben de "Sordum sari cicege..." ilahisini mirildanirim, ardindan 3 kez salavat okurum ve sessizce Felak-Nas-Ihlas-Fatiha-Ayetel Kürsi okuyup ona dogru üflerim. Biraz daha kucak sefasi yapariz, birbirimize bakariz, ellerini öperim, yüzüme dokunur...Sonra kendi yatagina koyarken "Seni cok seviyorum, iyi geceler" derim. Vee son aylar rutine yeni eklenmis olan masal sefasi baslar :D Ben yatagima uzanirim, o da yataginda ayaga dikelir ve "masal annatt" der. -Neyli masal olsun? dedigimde genelde inekli, eti pufflu, okullu, sinekli, atli en favorileridir ^^ Hatta bazi masallari hic degistirmem ayni anlatirim pek anlatasim yoksa o gün, bazen de degisik fikirlerle zenginlestiririm. Sonra "bugünlük bu kadar, devami yarin" derim. Bazen itiraz edecek gibi olur ama... "Simdi de istersen sen anlat bana" dedigimde ise bir varmis bir yokmusla baslar ve anlatmaya cabalar, bir iki kelime der bazen susar gözlerime bakar ben tamamlarim onu, demek istedigi cok sey var biliyorum ki... Ben tamamladikca ve sonra nolmuss diye sordukca devam etmeye calisir... Sinekkk vizzzz vizzzz adam iggghhh, sonaaa sinek addaa adam haaa puuu haaa puuu. Sinek cok ses yapiyormus adami uyutmuyormus sonra disariya cikinca evden adam bir rahat uyuyabilmis hatta horlayarak uyuma taklidi yapar burda :D Yani  buraya o güzel ifadelerini yazmam mümkün degil, öyle güzel ki ve anlatirken ki mutlulugu gözlerinin o los isikta parlayisi...Vee bu merasimlerden sonra hadi uyuyalim deyip ben arkama dönüp uyuma numarasi yaparim, o da uyumaya calisir yataginda. Ben odadan cikmiyorum o iyice dalana dek. Ilk baslar bu yatakta bekleme fasli beni cok bunaltiyordu, cünkü bazen oldu 1,5 saat bile durdum. Ama ben oradayken daha rahat uyuyor sanki.Orada bir de uyumamak icin telefon elimde birseyler okuyup dururum...Kalkinca kafam sepet gibi olur, güya bir-iki saat oturmak icin uyumamisimdir. Bana kalan tek süre cünkü kacirmamak lazimdir ^^

Sadece aksam rutini bile bu kadar sürdü sabaha gecmeyeyim ben :D Gün icinde oglumun evdeki sesi sanki cennetten gelmis kus gibi civil civil...Elhamdülillah diyoruz onu gördükce duydukca öyle. Babasi eve gelince, ablasi okuldan gelince cok mutlu oluyor. Parkta en cok kaymayi seviyor, pespese cikip kayiyor usanmadan :) Bugün yerde sac bulmus bana uzatiyor, ufak bi cöp bulsa da bunu yapiyor, titiz olacak hee bu cocuk diyorum, hosuma da gidiyor tabi :) Sebze pek sevmiyor, et seviyor, makarna-pilav, corba cok seviyor. Meyve yemeyi de cok seviyor. Onu benim kadar kimse taniyamaz, iste anneligi özel kilan birsey de bu.
 -Beni seviyor musun dedigimde kocaman gülerek -Haaayiiiiir diyor ve surat ifademe bakiyor, biliyor bunu sevmeyecegimi ^^ Ama gözleri bakarken bile nasil sevgidolu oldugunu gösteriyorki, yemezler bu tribini ogul :)

Rabbimden hep hayirli evlat olmalarini, yollarina iyi insanlar cikmasini, kazasiz belasiz ve saglikla büyümelerini diliyorum. Insallah nice yillara beraberce :)

4

ON YIL


Suan bu yaziyi yazmak icin tam 30 dakikam var ^^ Bilgisayari gündüz hic acamiyorum, gece de cocugu uyutunca geriye bir saatcik kaliyor mecburi olmadikca acmiyorum falan filan, yani kisaca artik telefondan ne takildiysam o kadar sosyalim :) Duyan da beni calisan anne zannedecek üstelik o da degil hatta nadiren yaptigim fotograf cekimlerine bile yogunlasamiyorum...Aslinda ne yazilar kafamda tasarlanip bosa gitti, ummadik anlarda böyle ilham gelir, not almam derken ucup giderler.
Bu yazinin asil sebebi önceki gün kizimin 10 yasina girmis olmasi :) Blogumu acma sebebim de ona hamileykenki dönemdi ve ben yemek tariflerinden blogcular dünyasina merak salmistim ki o zaman sayili blogcu vardi ve hatta birbirlerini tanirlardi :) Kizimin dogumunu bekledigim o heyecanli günler...Bir ilki yasamak, anne sifatina kavusmak, dünyanin meger ne farkli bir boyutu daha varmis bunu görmek...
Rabbim dileyen herkese nasip etsin bu güzel duygulari diyorum hep! Cünkü bir bayana öyle yakisiyor ki annelik, anne olmadan önce eksikmisim diyorum simdi geriye bakinca. Bu kosturmalar yorgunluklar belki bazen bir duraksatiyor insani ama evladinin sana bir icten bakisina bir gülüsüne silkeleniyorsun yeniden.

Kizimi cok seviyorum, iyiligini istiyorum her anne gibi ve belki bunu abartip bazen bunaltiyorum...Hani birseyin üzerine cok titrersiniz ve özellikle o esnada kirarsiniz falan...Iletisimimiz yönünde daha güzel gelismeler diliyorum kendi adima :) O yapisi geregi pek hasir nesir olan bir cocuk degil sevgisini gizliyor bazen...Belki de hani cocukluga inerler ya, ben de pek hissedemedigim sevgiyi simdi cocugumla, en sevdiklerimle kapatmaya calisiyorum...Büyüdükce o arada mesafe olusmasi dusuncesi bile biraz hüzünlenmeme sebep oluyor. Anneligin olumsuz duygular cukuruna dogru gitmeden hemen toparliyorum tamam ^^ Allah'tan kizim icin önce hep saglik diliyorum, sonra iyi bir insan ve müslüman olarak hayatini sürmesini, hayirli islerde tuzu bulunmasini, bize vefali bir evlat olmasini, mutlu olacagi bir hayat sürmesini, diger dünyasini da unutmadan dengede yasayabilmesini... Iste en önce bunlari diliyorum :) Ve bizim de bu dilekler gerceklesirken sahit olmamizi...

Ve bir önemli yenilik daha var ki o sebepten de kizima bir kutlama yapamadik (sonraya erteledik); Suan oturdugumuz eve yeni tasinmisken ögrenmistim kizima hamile oldugumu ve 10 yil sonrasi bu aralar yeni bir eve tasiniyoruz. Biraz hizli bir gelisme oldu, zaten epeydir idare etmeye calisiyorduk cocuk odasi olmadan...Bunu en cok kizim icin istedik, bir odasi olmasini. Ve Allah bize bir de ufak bir bahce nasip etti evin önünde :) Hic bir gün bahcem olacagini düsünmezdim, yani keske bir bahcem olsa dedigim cok oldu evet ama gerceklesecegini düsünmemistim...Hayallerinizi dile getirin, belki Dua olur, kabul olur.


4

COK Mutsuzum


"Heyy cok mutsuzum, neler oldu neler.."diye baslayan bir cümle ile "Heyy okuyucum cok mutluyum, cünkü...." diye baslayan cümle arasinda fark var degil mi? O farklardan biri bence mesela ilkinin daha ilgi cekecegi!

Insanlar üzüntü haberlerine miknatis gibi daha hizli ve cabuk yaklasirken mutlulugu paylasmada gayet gevsek hatta takip etse bile ortak olmak yerine icten kiskancliklar kurabiliyorlar.
Biz ne zaman bu hale geldik?
Elimizde son bir ekmegimiz kalsa hic düsünmeden onu paylasir miyiz?
Beklentiler, cikarlar, pohpohlamalar, samimiyetsizlikler...
Bunu basimdan bir olay gectigi icin yazmiyorum suan, son senelerden gözlemlerim böyle.
Insan iliskileri sosyal aglar ile beraber daha da ölüyor gibi. Bir o kadar daha cok iletisim gibi gözükse de öyle degil. O iletisimdekilerin cogu zor bir gününde yaninda mi olacak zannediyorsun sen? Ben %5 diyorum en cok.
Adam diyelim ki kan ariyor, paylasiyor, listesindeki en yakin akrabalarindan sikayetci. Birakin kan bulmayi o paylasimi bile paylasmiyorlar destek olalim diye mesela...Zir yabanci yardim ediyor, o da iyi kalbini korumus insanlardan biri iste. Allah razi olsun, böyle insanlar hic tükenmesin, yoksa bu dünya nasil bir yer olur...Düsene bir tekme de sen vur!
Bana da vuruldu o tekmelerden zamaninda! Affediyorsun ama unutmuyorsun bunlari...
"Cocugumun okulda dersleri zayif, kayinvalidemle kötüyüz, islerim hep ters gidiyor, ev alacaktik olmadi, cantami kaybettim, esimle fena tartistik, sinavim berbat gecti..." desen kac kisi senin üzüntüne yürekten ortak olacak bir düsün? Iste o insanlari hic kaybetme, degerini sevgini göster.

Özel günün geliyor biri yaziyor ki "mutlu yillar", tamam cok güzel tebrik ettin ama bunun ici bos sanki, hani sevgi, ilgi, özen? Yani sirf yapmis olmak icin yapmak yapmaciklik degil de ne...Mutlu yillarin yanina birkac kelime daha eklesen, belki bir fotograf bulup Google'dan koysan daha önemsemis olmaz misin? Yapmak zorunda degilsin elbet ama o zaman "ben buralardayim, varim!" deme. Zoraki varlik yok gibidir.

Ne yaparsan yap sevgiyle yap, yüreginden geliyorsa yap.
Birine katacagin  ufak tebessüm bile belki eline verilecek hayat kitabinda birkac güzel sayfa doldurur belli mi olur? Ee hep ben mi, demeden...Evet "sen"! Kimse bilmese de anlamasa da iyiligi gören Allah var.
Birak karsiliklar beklemeyi...Verdigin cogalip sana geri dönecek, cünkü Rabbimiz'den cömerti yok.



2

Bitmeyen 30 ^^


Bu özel günler olsa bir türlü olmasa baska türlü, insan ister istemez beklentili oluyor ^^
Ben mesela sabah hazir kahvaltiya kalkip sonrasi biraz daha uyuma gibi lükse sahip olmak istedim, istedim yaniiii :P Devaminda böyle bir kupon ya da cek "git istedigin kamerayi lensi al " falan yazan bisey gelebilirdi :D Hayaller ve gercekler farkli tabi ^^
Herzaman en cok istedigim seyler degismiyor: Degerli oldugumu görmek, sevgiyi hissetmek, güvenmek. Bunlarsiz verilen hediyeler maddiyati az ya da cok önemsiz.

Günümün en degerli hediyesini oglum verdi, bir ara kollarini acip acip bana dogru sarilip güldü, ben güldüm o güldü, o güldü ben güldüm derken dakikalarca eglendik, göbegim dansetti gülerken, kalbimin ici isindi, gözlerim kisila kisila kayboldu, agzim yirtilacak kadar acildi...iste öyle de bir hediye bu :) Hangi parayla bunu satin alabilirim ki! Elhamdülillah.
Sonra devaminda elinde Güllüoglu'nun sevdigim pastasiyla okuldan gelen kizim eve girdi babasiyla :) Duygularini herzaman dile getirmez, bugün bana öyle güzel kelimeler söyledi ki "iyiki varsin annecim, ya sen olmasaydin...Seni bu kadaaar cok seviyorum (derken kollarini taaa geri aciyordu) :)
Ellerinde ciceklerle gelen esim, o ki zaten daha biri solmadan bir baskasini alir bana. Ciceksiz kalmaz bu ev hic hamdolsun. Hatta gecenlerde hic beklemedigim birsey yapmisti: Trafikte kirmizi yandi bekliyoruz arabada, o an hizlica indi ve karsi kaldirimda kenardaki güllerden bir tane koparip geldi :D Neye ugradigimi sasirdim yani ^^ Beni hep böyle sasirtman dilegimle hayat arkadasim, iyiki varsin :)
Sizler ile bu hayatin anlami ve tadi var, yoksa kac yasina girmisim girmemisim yasamisim gezmisim tozmusum önemsiz, bombos. Rabbim bize beraberce nice nice saglikli, huzurdolu, bereketli, keyifli ve hayirli ömür versin.

Yasimi soran herkese ayni cevabi veriyorum artik: 30, önceki yillar orada takili kaldi, sayac bozuldu :P

Blogcunuz geri mi döndü ne ^^
Dogumgünümde hediye cekilisi baslattim, katilmak isteyenler olursa beklerim: 

Not: Suan esim eve girdi, elinde kendi hazirladigi istedigin bir Canon lens alabilirsin kuponu ile :D 
Hayaller demekki gercek olabiliyor samimi ve cok isteyince ^^ 


9

10 Yıllık Blogcu

https://www.facebook.com/Photolog.Sltn/?ref=bookmarks
 Blogumun yildönümünü unutmusum, gerci oglum hayatimiza gireli biz evlilik yildönümümüzü bile hatirlayamaz olduk iki yildir, nasil unuttuk diye suratimiza bakindik saskin ve biraz da gülümseyerek, olsun nasilsa unutturan harika ötesi birsey olunca ^^ :)

Sizlere kisaca yazamadigim dönemdeki önemli birkac husustan bahsetmek isterim:  

*Kizim artik 9 yasinda 4. sinifa gidiyor, ne istedigini daha da bilen, bizim kadar yemek yiyebilen, kardesini her gecen gün daha cok seven, annesiyle didismekten kacinmayan, yerine göre patavatsiz ama hep güzel yüreklim, ilk göz agrim o benim :)

*Oglum 1 yasini gecti, delikanli 11 ayliktan sonra hayati hizlica adimlamaya baslayarak ne var ne yok ortaya dökmekte rekorlar kitabina girmeye aday ^^ Cana yakinim, cesurum, güleryüzlüm o benim :) 

*Fotograf sayfamin ismini degistirdim, Photolog SU suan icin :) Aslinda sadece Photolog yapmakti amacim, alinmis...Fotograf cekimleri sonbaharda birkac tane yaptim yeniden, görmek isterseniz bazilarindan ekledigim oldu sayfama buyrunuz :)

*Herseye ara verebiliyorum ama cuma kartlarina veremiyorum, bagimliyim itiraf ediyorum ^^ Cuma kartlarina özel bir Instagram hesabi actim, "Cumagram". Her Cuma dualarda bulusmak isteyenleri mutlaka bekliyorum :) Dua etmezsek nasil yasardik degil mi? Ne büyük nimet...Hamdolsun.

Ve geri en basa bloga dönüyorum simdi :) Blogum tam 10 yili doldurmus, 11'e adimlarini atmis bile :) 10 yillik blogcular kimler var icinizde?
Bunca yildir begenisini, sevgisini, vaktini, samimiyetini ve yorumunu esirgememis olan tüm okuyucularima cok tesekkür ederim, Rabbim hepimizin karsisina iyi insanlar cikarsin sanal alemde bile olsa.

Ben de 10. yil hatrina bir silip süpüreyim bu aralar, headeri yenileyeyim, tozunu alayim blogun ^^ 

Nice nice 10 yillarimiz olsun, nine olunca da yazabilelim insallah :)



Biraz Nostalji :
 
 
Back to Top