Kizimin süslü sapkasi

Yaz geldi ve günesli havalarda özellikle cocuklari sapkasiz gezdirmemek lazim, hani tam ögle sicagi esnalarinda...

Bende kizima yazlik bir bir iki sapka almistim, ikiside hosuma gitmedi. Bir tanesi ilk yikamada cekti olmadi cocugun kafasina :S Hemde 60 derecede yikanir yaziyordu ama...

Ee insana ders oluyor bir dahaki sapka alisimda bayagi dikkat eder oldum. Bu resimde gördügünüz sapkada karar kildim cünkü hem cok yikama istemez öyle kumaslar gibi, hemde daha saglikli buldum. Saclar hava alabilir gözeneklerden ;) Genis capi sayesinde ise günesten iyi korunmus olur. Ama baskada rengi cesidi yoktu, bu sapka ise gözüme solgun gözüktü biraz. Ayrica sapkaya bagli olan lila serit ise beni cezbetmedi, cünkü o renk pek giyinmiyor bizim kücük hanim zaten. Ben bu sapkaya bir cözüm bulurum dedim ve aldim.

Eve gelince aklima bayagi seyler geldi aslinda. Mesela, o seriti koparip yerine baska istedigim bir renk dikmek, yahut serit baglamak yerine ara ara kurdeleler dikmek. Dügmelerlede süslenebilirdi, sonra boncuklu birsey olsun ve rengarenk olsun diye düsündüm. Bu kalpli boncuklar isimi gördü ;) Dügüm kismina ise ördügüm bir cicegi ilistirdim mi renk geldi ve benimde icime daha bir sindi sapka :) Dahada bir iki birsey yapilirdida abartmaya gerek yok böyle kalsin dedim.

Hepsi dikilmistir, yani yapistirma yok, dikmek daha garantili olur diye düsündüm, özellikle bir cocuk kullanacaksa ;)

Yaz icin önerilir, gecen yillardan artik göre göre biktiginiz bir sapkayida degistirebilir yeni almis gibi yapabilirsiniz. Civil civil, rengarenk olsun hersey, kelebekler gibi :)

En güzel patikler benimkileri

Postaci kapimi tikladi :)

Imzayi atip zarfi alinca hemen baktim kimden diye, Kalderavolkan ismiyle hitap edilen N. abladanmis :) Evde kizimda vardi ve birlikte heyecanla actik. Kizim önce kalpli ay yildizli tokalari görünce hemen kapti ve incelemeye koyuldu, sacina takti :) Sonra kutu icinden cikan kolye ve bilezik setini görünce onlarida kapti hemen, bir süre evin icinde mutlu mutlu onlarla dolandi, cok sevindi :) Sicacik mektubunuda okudum, birde mektup kagidina kelebek yapistirmissin :) Ayrica paketin disindaki Hello Kitty ve taki kutusundaki Kitty'de gözümden kacmadi :)

Ama ben mektuplardan sikayetciyim bak söyleyeyim, en uzun yazan sevgili Nevin'di :) Uzun mektup okumayi seviyorum ben merak etmeyin yani abartabilirsiniz :P

Durun ben pakette kalmistim daha bitmediii :)

Yaa ilk actigimda cikan pembe pembe seyleri önce kizim icin birsey zannettim elime alinca, "vauuu" dedim ve gecirdim ayaklarima dolastim evde, kizimda ayaklarima bakindi durdu:)

Hayatimda gördügüm en hos, en sevimli, en rahat ve nefes alabilen patikler bunlar :)

Birde bir kitap..Sanirim daha cok kitap okuyacagim sayenizde, kendim alsam önemi olmuyor böyle ama birinden gelince daha bir istek oluyor okumamda :)

Bu kitabi elime aldim nasil birsey diye basladim derken baktim ki sayfalar ilerlemisim ve suratim halden hale girmis :D Sonra devam etmek istedim yine meraktan ve icime artik darlik geldi, üzüldüm kitaptaki olaylardan ve dayanamadim biraktim yine ve yine alicam alicam elime :D Yaa ben ne hassas insanim bunu anladim, bir an geliyor ki ben devam edemiyorum üzüntüden, bu kadar etkilenmek pes kendime... N. abla insallah sag saglim bitirebilirim, epey olmustu roman okumayali, genelde kisisel gelisim okuyordum ve onlarda pespese biktiriyor bazen. Ama hayatima enerji katacak, sevince sürükleyecek roman isimleri biliyorsaniz bunlara öncelik vericem, öneri beklerim ;)

Hepsi icin tüm kalbimle tesekkür ederim güzel anne :) Ellerine saglik, yüregine saglik...

Fanusta baliga HAYIR

Baliklari cok severim, yemesini de :P
Ama akvaryum baliklarini ayri tabiki, yemem :D

Gerci esim hamsi besleyelim diye espri yapmisti önceden, sonra besleyip yermisiz güya :D

Benimde akvaryumum vardi hic resmi yok, o zamanlar digital kameramda yoktu, resim ceken telefonumda. O zamanlar dedigim hamileykenden bahsediyorum :S

Hamileyken ben ilgilenemeyince, birde kokusundan biraz tiksinince, bu görevi esimde üstlenmek istemeyince kuzenime hediye ettim, o da bir akvaryum istiyordu o siralar, simdi onlara gittikce bakiyorum gerci icindekiler ayni baliklar degil ama :( Benimkiler oraya gittikten sonra dogurdu hatta, siyah beyaz ve dalmacyali Molly'ler vardi :) Birde bir iki cesit baska baliktan.

Anlatmak istedigim önemli konuya geleyim.

Bazen cok güzel görüyorum fanusta balik resmi, görsel cok güzel evet ama hic düsündünüz mü o balik orada neler cekiyor?

Ben birazcik bu konuya degineyim o halde, fanusu olanlar birkez daha düsünsün :S

Öncelikle o fanuslar baliklar icin üretilmemistir, cicekler icin, ici genisce oldugundan bitkiler uzun süre yasasin diye, yani süs icin. Baliklar süs degil ve o nedenle neden fanusa konulsun ki? Onlar CANLI.

Fanusta baliklar strese giriyormus, bunu ben uydurmuyorum bir sürü yerde okudum nette özel balik yetistiriciler iyi bilir. Baliklar dogasi geregi gezebilmek ister, yani dibe oturan bir baligin hastalanmasi ölmesi yakindir. Fanustaki balikla cezaevine girmis insan arasinda fark yoktur.

Fanustaki balik, fanusun disbükey caminin arkasindan dünyayi sasi görür bu da o hayvana iskencedir hep. Fanustaki baligi posette beslesek aynisi, yani posetteki yasam kalitesinden pek farki yok materyalin cinsi disinda.

Bende epeydir yeniden balik beslemek istiyorum ama fanusta degil. Eskisi gibi büyükce bir akvaryumda düsünmüyorum ama kare seklinde biraz genisce bir cam yaptiracagim yahut alacagim burada birkac yerde görmüstüm, onun icine iki üc balik alirim belki kizima bir sorumluluk vermek icin, o yem verir, canli bir hayvani gözlemler :) Yani bütceniz yetmiyorsa yahut yeriniz yoksa sizde böyle birsey yapin, fanus gibi yuvarlak olmasin, köseli birsey olsun genisce! Ama en güzeli tabiki rahatca gezinebilecekleri akvaryum, bu da ilgi ve bakim istiyor kesinlikle!

Ama reklamlarda, filmlerde, bürolarda bu fanuslari daha cok görecegiz gibi, belki herkes bu konuda bilgilenene dek...

Peceteniz kelebekli olsun mu?

Dün gece saat gec olmasina ragmen uykum yoktu, ne yapsam ne yapsam derken blog gezindim biraz sonra rüzgar beni origami sayfasina sürükledi :)
Ee bende zaten epey olmustu birseyler katlamayali, yani evde camasir katlama haric :P
Ayrica bu site dikkatimide cekti, (Origamisan) ilk Türk origami sitesi ünvanina sahipmis. Herkesin kolaylikla yapabilecegi tarzda güzel görüntüler var, bu alanda cok genis bir site olmus, hazirlayanlari tebrik ediyorum ;)

Bende ne denesem demeye kalmadi kelebekli birsey gördüm ve bunu denemeliyim dedim hemen. Pecetelerimi kelebekli katlayabilirim artik :)

Sonra hizimi alamadim daha ve oradaki kedi gözüme takildi. Kizim icin yapip sabah uyandiginda göstermeyi düsündüm ve öylede yaptim :) Aslinda daha bir sürü seyler denemek istiyordum derken "uyumak en mantiklisi yoksa sabah gerginligin cekilmez hic" dedim kendime. Ayrica origami kagitlarim olsada daha güzel calissam diye düsündüm :) Belki bir sonraki sefere.

Sizlerde birseyler deneyin mutlaka, zevkli oluyor ;)

Not: Cok düzgün katlamaya özen gösterin, en ufak milimetrik yanlislik bozuk sekil veriyor. Benimkilerde tam düzgün olmadi ama bir dahaki denemelerimde daha dikkat edecegim bende.

Eurovizyon 2009

Birazdan Eurovizyonu izleyecegim. Ilk elemeleri izlemedigimden hangi ülkelerden nasil müzikler var hic bir bilgim yok, bende merakla bekliyorum simdi. Gözüme batanlar hakkinda yorumlarimi ekleyecegim izledikten sonra ;)
Türkiye icinse ilk 5 diliyorum :) Birer oy esimle benden ;)

Yukaridaki bu yaziyi yazdiktan sonra bekle anam bekle hani yaa diyorum nerde kaldi bu yarisma. Buranin devlet kanalinda da Canli Balo vardi, senede bir kez yapilan ünlü bir balo bu, yani Bill Clinton, Nanny'de ki kadin..vs. Bende baloya daldim izliyorum, herhalde gec baslayacak diye. TRT'yi actim ki oylama baslamistir yaziyor alt yazi :S Sonra ülkenizdeki kanaldaki telefon numarasina gönderin diyor ama aciyorum bakiyorum numara falan yok ortada. Megersem Avusturya bu yil katilmadigi icinmis :(

Su anda oylamaya bakiyorum. Su anda Türkiye 3. Insallah öylede kalir :)

Off yaa, bu yil ki Eurovizyondan birsey anlamadim ki ama bennnnn :(

Ben güldüm sizde gülün

Babamı namaz kılmış, dua ederken görünce "Benim için de dua et" deyiveriyorum ve babamın cevabıyla dumur oluyorum. "Kendisi nerede derse ne diyeyim?"

Sevgili anneanneciğim, havaalanındaki kadın polis memurunun amacı sana sarılmak değil üzerini aramaktı. Hadi sarılıp sırtını sıvazladın, bir de üstüne öpmenin ne gereği vardı?

Bundan birkaç sene önce büyükannemi doktora götürdük. Muayeneden sonra tahlil için gün verip "Sabah sakın bir şey yemeyin, aç karnına gelin." diye tembihlendi. Hastaneden çıktıktan 5 dakika kadar sonra büyükannem sessizliği bozdu ve buram buram umut kokan sorusunu sordu. "Kahvaltıda ne ikram edecekler acaba? Aç gelin diye o kadar sıkı tembihlediler. .."

Geceleri çok sıcak olduğundan uyuyamıyorum. Ben de buna kendimce bir çözüm buldum. Kuaför salonlarında saça su sıkılan sprey şişelerinden aldım ve gece sıcaktan bunalınca yukardan püskürtüyorum, sanki yağmur yağıyormuş gibi oluyor ve bayağı bir serinliyorum. Elime ayağıma da püskürtünce onun serinliğinde biraz uyuyabiliyorum ama yanımda yatan sevgili kocam ertesi gün bu durumdan rahatsız olduğunu şöyle ifade ederek beni gülme krizlerine soktu: "Lütfen gece o suyu sadece kendine püskürt, yoksa kendimi manavdaki sebzeler gibi hissediyorum. "

Babama bilgisayar ve internet kullanmayı öğrettiğim ilk günler... "Baba bak bu mouse, yani fare." diyorum, nasıl kullanıldığını gösteriyorum. Birkaç gün sonra babam beni çağırıyor. "Kızım gel bak, bu kurbağa çalışmıyor!"

Sabah okula gelip bilgisayarın başına oturduğumda Youtube'un kapatıldığını öğreniyorum. O sırada içeri elinde çayla çaycımız Şerife Hanım giriyor. Acımı onunla paylaşmak istiyor ve "Şerife Hanım, duydun mu; youtube da kapatılmış." diyorum. Şerife Hanım bu olaya hiç şaşırmadığını belirten yorumunu ortaya atıyor hemen. "Bu okulda ne düzgün gidiyor ki zaten? Tuvaletin süpürgesini de almışlar!"

Canım kaynanacığım, hani evimize her gelişinde, bin bir bahaneyle evin her köşesini gezip temiz olup olmadığını kontrol ediyorsun ya, hiç zahmet etme tertemiz her yer. Çünkü sen gelmeden önce oğluna saatlerce evi temizletiyorum.

Yeni doğmuş oğluma, ısrarla babasının demode ismini koymaya çalışan kocamı vazgeçirmek için, o ismin eski sevgilimin adı olduğunu söyledim. Sonuç; artık babasından bile bahsetmiyoruz.

Doktorunun "Kaç yaşındasın?" sorusuna "Sizce kaç gösteriyorum? " diye cevap veren başka hasta var mı? Acil serviste bekliyorum da...

Ailece amcamlara bayram ziyaretine gittik. Konu yaştan açıldı. Yengem de geçen hafta kırk yaşını doldurduğunu söyledi. Amcamın beni krize sokan bomba önerisini aynen aktarıyorum. "Hanım, seni bozdursak da iki yirmilik yapsak nasıl olur?"

4 yaşındaki prensese tehlike atlatıldıktan sonra oyuncağın arkasından çıkardığı minik pili niye yuttuğunu soruyoruz. "Çok yoruldum, beni çalıştırsın diye yuttum." diyor. Nasıl yani ya?

Not: Mailime gelen bir yaziydi, biraz gülümsetmek icin ;)