Netten dis teli takmis kisilerin görüslerinden derlemelerle karsinizdayim :)
Bende telli biri olaraktan, farkli görüsler var mi diye merak etmistim ve paylasiyorum baska dis teli kullananlar ve kullanmaya baslayacaklar icin:
* 1 yıl taktığım ve insanın gülüşünü iğrenç kılan ama dişleri inci gibi yapan tıbbi malzeme.
* Dişleri bozuk kadınların hamileyken nasılsa çirkinleşeceği için kullanabilecekleri tel.
( Ilginc, yani hamile kadinlar cirkin mi oluyor, bence güzellesenlerde cok, zaten cirkinim o dönem diye teli o dönem mi taksin yani...)
* Gülmeyi unutturan nesneler. dudak içlerini de kevgire dönüştürür, teli çıkardıktan sonraki ilk hafta ağzınızın suyunu ve dudaklarınızı toparlayamazsınız. asitli içecekler içmek yasaktır. Yasağı çok ciddiye alıp 1 yıl kola içmeyen ben, doktorun "tamam iç ama abartma" sözlerinden sonra aldığım ilk yudumda gözyaşlarına boğulmuştum.
* Tedavi sonucu inci gibi dişlerinizle gülümserken çektiğiniz acıları aklınıza getirirsiniz. harika bir gülüşe sahip olduğunuzu düşünüp megaloman megaloman gezersiniz.
* Oldukça pahalıdır bu teller. mesela 2 sene tel ve 6 ay damaklık için 3000 $ demişti doktor, belki de kandırdı beni bilmiyorum.
* ilk takıldığı hafta "ağzımı bir daha hiç açmayacağım" dedirten bunun yanı sıra damaklarda derin hasar meydana getiren diş üzerine kutu şeklindeki tel plakaların yapıştırılması ve onun üzerine ince bir tel gerilmesi suretiyle oluşan malzeme.
* Pek çok muhabbete konu olan diş tellerinizin yanında bonus olarak gözlükleriniz de varsa ne ala. Her ne kadar her yemekten sonra tüm yediklerinizi başkalarına gösterme gibi bir durum yaratsa da, ayda bir kaç gün dayanılmaz acılar yaşatsa da özenle sevilmelidir.
Yine de doktorla pazarlıklar yapılır, çıkması için haftalar sayılır. ve sonra 3 yılın ardından bir gün çıkar o teller. Heyecanla aynaya konuşulur ama 3yıl önce denen o sözler yinelenir; "ağzımı bir daha hiç açmayacağım".
Her şey iyi hoştur ama geride kalan yılların alışkanlığı bu görüntüyü yabancılar, benimseyemez. şaşkınlığın yerini bir süre sonra hüzün alır. o gece yiten telleriniz için telli turnam şarkısını armağan edersiniz, yetmez, yazar çizersiniz, ne çok şey paylaştıınızı düşünürsünüz.
Henüz sizde bıraktığı boşluklar damağınızın içinde durmaktadır. Günler geçtikçe duruma alışırsınız. O olmadan da yaşabilirisiniz. sonra telsiz daha güzel olduğunuzu anlamaya başlarsınız.
Geçen günler biraz daha unutturur. Her şeye olduğu gibi bu duruma da alışırsınız...
(Bu cikma sonraki agzimda hissedecegim bosluk durumu beni simdiden yormaya basladi hee, ilk günler kalabalik var gibiydi simdi normal sonrada bosluk olacak elbet ama buna alistigim gibi onada alisacagim, alismaliyim :) )
* Gözlükle bir arada kullanıldığında (kızlarda) süper çekici bulduğum aparat.
( Gözlükle kullanmak neden öyle bir görüntü versin anlamadim ben)
* ilk zamanlar insanın kendinden nefret etmesine sebep olur. aynaya bakamaz hale gelirsin. inanılmaz ağrılar çektirir. Tam ağrılar geçti derken kontrol zamanı gelir ve ortodontistin yaptığı değişikliklerle ağrılar yeniden başlar. insanı yemek yemekten soğutur. Cünkü yediğin her lokma zehir olur. zaten erik, mısır, kola gibi brakete zarar verecek şeyleri yemek yasaktır.
(Ben elmada yiyorum, erikte, misirda yedim cok sükür hic kopmadida )
*Bu tellerle diş fırçalamak da ayrı bir zulümdür. 2 tane diş fırçası vardır. biri ara yüz fırçası, diğeri de ortodontik diş fırçası. Teller yetmezmiş gibi bir de bu fırçalara dünyanın parasını verirsin. Dişlerini fırçalamamak gibi bir lüksün yoktur çünkü fırçalamadığın zaman teller dişlerde leke yapar.
(Teller varken dis temizligi cok önemli evet, ben bu konuda bazen cok incelemiyorum ama tam temizleyince kendimi daha iyi hissediyorum)
* Hiç beklemediğin bir anda tellerinden ayrılırsın. Önce insanın içini bir hüzün kaplar. Aynada artık yabancı bir yüz vardır. Ama bu hüzün 1 hafta sonra geçer. Yeni görünümüne alışır ve mutlu mesut hayatına devam edersin.
(Bu duygulari yasamayi bekliyorum sabirsizlikla :) )
* Bu tedaviye mazur kalan diyeyim artık insanların belediye otobüslerinde,devlet daireleri nde,duraklarda ayakta bekletilmemesi,kdv vergilerinden muaf tutulmaları,ramazanda son pidenin bu insanlara verilmesi gerekmektedir.Cünkü çok acıyor,sosyal eziklik de cabası..
( Buna cok güldüm iste, fena olmaz gercektende :D )
* Mevcut duruma en kısa zamanda uyum sağlayan canlının insan olduğunu düşünürsek, alışmak en fazla kişinin 1 haftasını alıyor. Birde bu tellerin zayıflatma özelliği var. Eğer benim gibi tam kilo almaya başlıyorum oley gibi bir zamanda takmaya başlarsanız işte o vakit biraz yıkıcı olabiliyor bu durum.
(Aaa bende zayiflamak istemiyorum, simdilik ayniyim bakalim)
* Tedavi ilerledikçe dişlerinizdeki değişimi farkedersiniz ve bu mutluluk dile gelmez...
(kesinlikle öyle)
* Resmen dişleriniz eğitiliyordur. Yardımcı aparatlar sayesinde yürü diyince yürümeyi, dur deyince durmayı öğreniyordur. Tabi bu durumda asıl terbiye olan sizsiniz. Sabırlı olmayı en acı ama en etkili biçimde öğrenirsiniz.
(Bana iyi gelecek eminim sabirsizlik var biraz..)