17

Üniversite Yoluna Dogru

Ögrenim yolunda neler yapiyorum devam edeyim yazmaya...
En son Philips'te denemistim olmadi ve cikmaya karar vermistim.
TIP Sekreterligi üzerine 6 aylik yogun bir ögrenim kursu buldum, hemde sonunda sinavi gecince alinilan belge international gecerlilikte.
Buraya herkesi almiyorlar tabiki yeterlilik sinavindan ve yetkili kisiyle yüze yüz bir görüsmeden sonra giriliyor.
Bende yeterlilik sinavi olacagi gün gittim, denemek istedim kendimi.
Önce almanca yazdirma yapildi, ne deniyordu türkcede onuda unuttum :)
Hani kadin okuyor biz yaziyoruz, öyle hizli ve sesi düsük okuduki ben bir ara yok yazamiycam dedim sonra konsantre oldum ve sonu baslangica göre daha iyiydi. ( Almancasi orta seviyede olan ben icin yani kolay degildi ).

Sonra bilgisayar bilgisi üzerine test kagidi verdiler, sorulari cevapladim, gayet basariliydim diyebilirim bilgisayar bilgilerinde :) Vee sonundada beni biri cagirdi sorular sordu falan, kazandigimi söyledi. Devlet öderse gidecegimi söyleyip ayrildim bende. Cünkü bunlar özel egitim kurslari ve genelde pahali oluyor, 2500 euro idi ücreti.
Benim hayalim önce Üniversite okumak degil miydi diye sordum kendime...

O halde önce Üniversite kapisini zorlamaliyim dedim ve TIP Sekreterligi olayini kapattim.
Sonra birkac egitim danismaniyla görüstüm, yolumu belirlemede faydalari olabilir diye nasilsa bedava. Onlarda Üniversite okurken devletin pek katkisinin olmadigi falan belirttiler.

Ayrica Viyana'da bu yil cok basvuru varmis, yurtdisindan okumaya gelenler cok var yani.
Dönemlik Üni ücreti 750 euro falandi Türk Vatandaslari icin, bu yil 320'ye indirildi.
Önceden 320 ödeyen Avusturya ve Avrupa ülkeleri Vatandaslari bu yildan itibaren bedava.
(Fiyatlari yaklasik yazdim küsürleri vardir, asagi yukari böyle yani).

Üniversite düzeyinde yüksek okullarda var, yani özel Üniversite diyelim biz buna.
Fiyat yönünden ayni, sadece buraya giris sinavi var ve bu cok basit diyemiycem.

Ben Viyana Teknik Üniversite'sine basvurumu yaptim gecen hafta ve cvp yollayacaklarini söylediler, hayirlisi olsun diyorum :)
Egerki buraya alinmazsam,
( cünkü taa 2000 yili ÖSYM puanimla basvurdum, o zamandan bu zamana kurallarda degisti tabi, artik Tr.de 4 yillik bir Üni.ye kayit olmus olmak gerekli burada devam etmek icin, ama ben burada yasiyorum belki baska olabilir benden puanimi istediler sonucta bilmiyorum ). Alinmazsamda diger sinavla girilen özel Üniversite gibi olan okula basvuracagim, en azindan deneyecegim.

Üniversite hic olmazsa o zaman böyle yogun sekilde bir meslek kursunu düsünebilirim.

Yani kendime böyle yol cizdim danismanlarinda yardimiyla.

Üni.den cevap gelene dek bos durmayayim diye Almanca kursuna yazildim 2 aylik.
Hem Üniversite icin iyi almanca bilmek isimi daha kolaylastirir.
Ayrica Ingilizce kursuda yapmak istiyorum bakalim ne zamana nasipse.

Insallah hakkimda hayirli olani nasip olur bana:)
16

FiLM a$eRiYoRuM :)

Bu aralar film izleme isteklerim artti, beni bayagi dinlendirdigini en azindan günlük yasamdan, herseyden alip götürdügünü farkettim, sanki bir rüya görür gibi film bitince uyaniyorum :)
Bazen filmdeki herhangi karakterin yerine kendimi koyarim.
O hüzünlü sahnelerde bogazim dügüm dügüm olur, yanimda birileri varsa aglayamamda rahatca, kimse yoksa sular seller dökülür :D Bana drama izlemek yasaklanmali aslinda:)
Bu aralar yine 3 güzel film izledim. Sirayla sizlerle paylasayim yorumlarimi;

Beyaz Melek
Gayet güzel, ders verici bir filmdi. Izlerken insan yaslilara karsi daha hassas olmasi gerektigini daha iyi anliyor. Ayrica bizim kültürümüzde kalabalik aileler vardi önceden ama artik herkes kücük aile kuruyor belirli sebeplerden...Kalabalik ailenin nasil birbirine kenetli oldugunu gösteriyor filmde insana, bazilarininsa o kadar cevresi olmasina ragmen ne kadar yalniz oldugunu...Askin yasinin olmadigini ve önemini...ee gerisinide izleyin derim!
Kabadayi
Icimin burkuldugu zaman zaman gerildigim bir filmdi. Ortada sadece bir kiz var ve onu seven iki erkek. Bir kiz icin herseyi göze alan bir psikopat...Ve oglu icin herseyi feda edebilecek bir baba!
Kesinlikle cok basarili bir Türk filmiydi!
Die Insel ( Ada )
Bu filmi birkac kez izlememe ragmen gecen gün gene izledim. Bu tarz konusu ilginc filmleri severim ama hepsini degil, bazilari cidden cok abartili seyler oluyor.Bir Clonun kendini cözmesi ve gercekleri aciga cikarmasi, normal yasamaya dogru gidisi...Izlemeyenlere siddetle tavsiye edilir, özellikle Science Fiction tarzi film severlere.
Iyi seyirler
6

Ho$uma Giden Ögütler ve Yorumlarim

Dinlediğin her şeye inanma, sahip olduğun her şeyi harcama ve istediğin kadar uyuma.
(Fazla uyumanin iyi olmadigini hep okuyorum ve onayliyorumda, tembellik sadece.Sahip oldugum herseyi harcamayida sevmem, yarinida düsünmek gerek sonucta bu dünyada)

En sevdiğin şiiri ezberle.
(Ezberimde birkac siir var, evlendikten sonra siirlerle aram sogudu nedense)

'Seni seviyorum' dediğinde, cidden söyle.
(Bunu kesinlikle öyle yapiyorum zaten, öylesine diyemiyorum bu lafi, dememde)

Üzgünüm dediğinde, o kişinin gözlerinin içine bak.
(Bu cok önemli, gercekten üzgün oldugunu yansitir hem insanin)

Evlenmeden önce en az 6 ay nişanlı kal.
(Bende 6 ay gibi nisanli kaldim ama bu nisanlinin bulundugu uzakligada bagli biraz tanimak icin biraz)

Başkalarının düşleriyle asla alay etme.
(Bize sacma, ulasilmaz gelen bir hayale belkide o kisi ulasabilir yahut herkesin hayali kendine önemlidir zaten)

Tutkuyla ve derinden sev.
Sonradan yara alabilirsin belki, ama hayatı komple yaşamanın tek yolu budur.
(O tutku sonra gidiyor ama güvensizlik girince yahut araya tatsizliklar girince)

Anlaşmazlık durumlarında, dürüst ol.
(Dürüst herzaman olmali zaten!)

Kimseyi kırma, hakaret etme.
(Hakaret etmeyi sevmem, ama kirma konusunda bazen istemeden kirdigimiz oluyor bunu cabuk telafi etmek önemli)

İnsanları akrabalarına göre yargılama.
(Kesinlikle! Bazen hayati darmadagin bir aileden ne güzel bir evlat cikabiliyor, bunu cok gördüm cevremde)

Yavaş konuş, ama hızlı düşün.
( Mantikli! Düsünmeden konusmamakta gerek ayrica! Pratik zekayi severim)

Biri hapşırdığında 'çok yaşa' de.
(Güzel yasa demek daha dogru olmaz mi, cok yasayip ne olacak sanki)

Anneni ara.
(Önceki yillara göre gitgide daha cok ariyorum, ucuz bir hat aldim sirf annem icin bu numaram :)

Kaybettiğinde, ders al.
(Kaybetmeyi sevmem ama ders almayi bilirim)

3 'S'yi unutma: Kendine Saygı; başkalarına Saygı; herşeyde Sorumluluk.
(Sorumluluk sahibi olmak yasamin gidisati icin cok önemli bence!Sorumsuz gevsek insanlari tembel buluyorum)

Küçük bir anlaşmazlığın büyük bir arkadaşlığı bozmasına izin verme.
(Arkadaslik kolay kurulmuyor artik,helede iyi bir arkadasliksa bu kesinlikle bozmaya izin vermemek gerek)

Hata yaptığını farkettiğinde, onu hemen düzelt.
(Hatanin neresinden dönülürse kardir ne de olsa!)

Konuşmaktan, sohbetten hoşlanan bir kadın/erkekle evlen.
Yaşlandığınızda, konuşma yeteneğiniz her şeyden daha önemli olacak.
(Bunu cok yerinde ve önemli buluyorum!)

Değişikliklere kucak aç, ama değerlerini yitirme.( Aynen ben:P )

Suskunluğun, bazen, en iyi yanıt olduğunu unutma.
(Kesinlikle, bunu yasayarak ve yasatarak gördüm)

Daha çok kitap oku, daha az televizyon seyret.
(Bunu yapmayi cok istiyorum)

Allah`a güven ama arabanı kilitle.
Deveni bağla sonra tevekkül et).
( Herseyi Allah'tan oturdugun yerden beklenilmez zaten, elinden geleni yapip gerisini Allah verecektir)

Evde sevgi dolu bir atmosfer önemlidir.
Huzurlu ve uyumlu bir ortam yaratmak için elinden geleni yap.
(Özellikle cocuklar icin böyle bir ortam cok önemli)

Satırlar arasını oku. (Ayrintilari severim)

Dua et. Duada, ölçülemeyecek bir güç saklıdır.
(Duaya karsi inanilmaz hissettigim duygularim var, benim icin dua etmek cok önemli)

Yılda bir kez hiç gitmediğin bir yere git.
(Iyi fikir keske imkan olsa)
8

Yoksullugun Nedenleri


Hiç kimse gönül rızasıyla istemediği halde, acaba neden yoksulluk varlığını yine de sürdürebilmektedir?
Daha da açık ve net biçimde soracak olursak, acaba neden insanlar hiç istemedikleri halde yoksul olurlar veya yoksul düşerler?
Bu sorunun cevaplarını aramadan önce, yoksulluğun iki ana nedenini söylemek durumundayız:
1. Ülke olarak üretim kapasitesi düşüktür ve toplumun çok büyük çoğunluğu yoksuldur. Bu tür yoksulluk, ülkenin genel karakterinden kaynaklanmaktadır. Bir çok Afrika ve kimi Uzakdoğu ülkesinde toplum çoğunluğunun yoksul olmasının nedeni budur. Buna rağmen bu gibi ülkelerde bile çok zengin olan bir toplum kesimi yine de mevcuttur.
2. Ülke esas olarak zengin olduğu halde, toplumda yoksul bir kesim yine de mevcuttur. Bu tür yoksulluk, ülkenin genel karakterinden değil, sistemin insan merkezli olmayışından kaynaklanmaktadır ve tamamen gelir dağılımı bozukluğunun sonucudur. Bir çok zengin batı ülkesinde yoksul kesimlerin var oluşu bu tür yoksulluğa örnektir.

Bu genel nedenlerin dışında, insan neden yoksul olur sorusuna cevap aradığımızda karşımıza çıkan olasılıkları şöylece sıralayabiliriz:

1. Yoksul bir aileden ya da çevresinden kendisini zengin edecek büyüklükte bir çıkın kalması kesinlikle ihtimal dahilinde olmadığından, hayatın başlangıcında yoksulluğu çekilmesi zor bir yük olarak yanında taşımaya ve yoksulluğa katlanmaya mecburdur.

2. Başlangıçta varlıklı, ya da hali vakti yerinde olduğu halde, başına gelen karşı durulmaz bir doğal felaket (yangın, sel, deprem, heyelan) onu yoksul bırakmış olabilir. Örneğin son depremlerde her şeylerini kaybeden insanlarımızın yoksulluğa düştükleri gibi.

3. Varlıklı, ya da hali vakti yerinde olan birisini, içki, kumar, uyuşturucu gibi kimi kötü alışkanlıklar yoksulluğa düşürmüş olabilir.
4. Kişi doğuştan bedensel, zihinsel ve ruhsal engelli oluşundan dolayı yoksulluğa düşmüş olabilir.

5. Sağlıklı bir kişi, amansız bir hastalığa yakalanarak, ya da trafik kazalarında sakatlanarak sağlığını kaybedip çalışamaz duruma düşer ve yoksul olabilir.

6. Kişi, bakmak zorunda olduğu insanların amansız bir hastalığa yakalanmaları nedeniyle de yoksulluğa düşebilir.

7. Kişi, vurguncuya, soyguncuya parasını kaptırdığı için yoksul olabilir. Tıpkı ülkemizin vurguncuya, soyguncuya parasını kaptırıp, kapı kapı para dilenme durumuna düştüğü gibi.

8. Kişi, yeterli bir eğitimi olmadığı için iş bulamaz ve yoksulluğa düşebilir.

9. Kişi yeterli eğitimi olduğu halde iş bulamaz ve yoksulluğa düşebilir. Günümüzde yüz binlerce üniversite mezunu gencimizin iş bulamayıp yoksulluğa düştükleri gibi.

10. Kişi, soygun, vurgun, hortumlama, söğüşleme, vantuzlama, deveyi hamuduyla yutma ve aşırı savurganlık nedeniyle ülke ekonomisinin krize girmesi sonucu var olan işini kaybedip yoksulluğa düşmüş olabilir. Son yıllarda on binlerce yetişmiş kişinin işini kaybederek yoksulluğa düşmesi gibi.
11. Kişi, kendi savurganlığı nedeniyle de yoksul duruma düşmüş olabilir.

12. Kişi, tembel ve beceriksiz olduğu için yoksul duruma düşmüş olabilir.

13. Kişi, hayırsız evlatları, ya da aile yakınları nedeniyle de yoksulluğa düşmüş olabilir.

14. Üretmeden tüketme alışkanlıkları da kişileri yoksulluğun pençesine düşürebilir. Tıpkı ülkemizin üretmeden tüketme alışkanlığı yüzünden IMF’nin reçetelerine muhtaç olması gibi.
-------------------------------------------------------
Insanlar yardimsever olsalar, zekatlarini düzenli verseler cevresindeki fakirlere...
Keske para insanlarin gözünü kör etmese...
Fakir insanlari anlamak icin onlarin konumunda olmak gerek!
Özellikle fakir olup yüksek okula gidemeyen cocuklara yazik oluyor, ne zeki cocuklar vardir iclerinde kimbilir!
..........................................
*Son olarakta fakirlikle ilgili birkac özlü söz eklemek istiyorum :
*Bir öksürük. Bir de yoksulluk gizli tutulamaz.
*Bu dünyada kanadı kopmuş kuş, kurumuş ağaç, suyu çekilmiş havuz, dişleri dökülmüş yılan ne ise, fakir insan da odur.
*Kendi kazanç ve malından başkalarını da yararlandırmayan yoksul sayılır.
*Yoksul olup da kıskanç olmayanlar onurlu kişilerdir.
*Yoksul, dünyanın bazı nimetlerinden, cimri ise bütün nimetlerinden mahrumdur.
*Zenginlik gurbeti vatan, fakirlik vatanı gurbet haline getirir.


12

Karikatürden Hatirladiklarim

Bu karikatürü görünce iki sey aklima geldi.

Ilki okulda herkes bir kola bagliydi, bende kütüphanecilik koluydum sanirim (eminde degilim).

Ikinciside dantellerin hayatimizdaki yeri ne durumda diye düsündüm, suan ben evimde hic dantelden birsey kullanmiyorum mesela. Ceyizimden var güzel seyler ama fazlalik görüyorum, ayrica kizim nasilsa onlari yerinde birakmayacak ne diye kendime stres edeyim onlari kirlenecek ..vs bilmem ne diye. Genclerin evinde yakistiramiyorum ben dantel türlerini ama yaslilarin evinde güzel olurdu gittigimiz zamanlar geleneksel bir evle karsilasmak.

Siz ne fikirdesiniz?
17

Gülen Gamzeler

Ben tam bir gamze hayraniyim :)
Yani hani yanakta olan minik sevimli cukurlar.

Bunlar bence bir insani cok daha sempatik ve sevecen gösteriyorlar ve de güleryüzlü :)

Hic unutmam ben 9 yaslarindayken bir eve gitmistik, orada bir kiz vardi benim yaslarimda ve ben o kizi görünce kendimi cirkin hissetmistim: Kiz renkli gözlü cok güzel yüz yapisi olan ve gamzeliydi, gamzelerini kiskandim adeta... Kendi gülmeden daha yüzü gülüyor, gözlerinin taa ici gülüyordu.

O zamandir hep gamzeli insanlara sempatim vardir.

Erkeklere de cok yakistiririm gamzeyi, ( esime bunu deyince bozulur azcik kendisinde olmadigindan :P ).
Bir oglum olursa cok isterim gamzeli olmasini :)

Allah'im insanlari özene bezene yaratiyor yaa, detayini bile yapiyor yani insanin.

Bende gamze yok ama gülümseyince dudagimin kenarinda cok minicik birsey oluyor, yani gamze bile denilmez buna da iste :D

Bir de internette okudum ki artik gamzeyi bile yapiyorlarmis estetikle, yani hic birsey kalmamis yapilmayacak, gerci buna sasirmamam gerek neler yapiyorlarki!

Ben insan eliyle yapilmis gamzeyi sevmiyorum :P
Dogustan olacak :)

Gamzeli güzellere benden selamlar olsun :)
Back to Top