8

YeSiL CaY icmedin mi hala? Aaaaa :)

Yesil cayi özellikle cok severim!
Yaz mevsimi geleli biraz uzaklastim ama sicak degilde soguduktan sonra iciyorum...
Kisin en güzel yanida bu sicacik caylar benim icin:)
Yesil cayin faydalarindan bahsedicem ki icmeyenlerde hemen baslasinlar diye:)
1- Kanser Riskini Düşürür:
Bir antioksidan çeşidi olan polifenoller yeşil çayda bolca bulunur. Bu antioksidan çeşidi, kanser hücrelerinin vücudunuzda barınmasını zorlaştırır, kan damarlarındaki akışkanlığı güçlendirir.
2- Cildi Pürüzlerden Kurtarır:
Bir sıyrık, ısırık veya ufak bir cilt yaranız varsa, size çok ilginç bir yöntem söyleyebiliriz. Yeşil çay yapraklarını, demleme sonrası atmayın. Islanmış yeşil çay yapraklarına pamuk ile bastırın, daha sonra bunu cildinize sürün. Çay, doğal bir antiseptik görevi görür ve ciltte bölgesel kaşınmayı önlemede yardımcı olur. Güneş yanıkları veya akşamdan kalma gözaltı morlukları için de aynı yöntemi deneyebilirsiniz. Güneşe çıkmadan önce pamukla ıslatılmış yeşil çay özütlerinden cildinize sürebilirsiniz.
3- Kan Basıncınızı Düzenler:
Günde sadece yarım fincan yeşil çay içenlerin, içmeyenlere oranla %50 daha az hipertansiyon riskleri bulunuyor.Polifenollere geri dönüyoruz, yeşil çay içerisinde bulunan bu antioksidanlar, yüksek kan basıncını önler ve kan damarlarının büzüşüp daralmasını engellerler.
4- Hafızanızı Diri Tutar:
Yetişkinler üzerinde yapılan bir araştırmada, günde en az 2 fincan yeşil çay içenlerin, içmeyenlere oranla daha az zihinsel gerileme ve idrak kabiliyeti sorunları yaşadığı gözlemlenmiştir. Bunun nedeni, yeşil çayın içinde bulunan antioksidanların, vücudumuzdaki serbest radikaller ile savaşması ve böylece beynimizdeki sinirlere ekstra bir koruma sağlamasıdır.
5- Genç Kalın:
Eninde sonunda ölecegiz elbet ama yasliyken saglikli bir dede veya nine olmak kim istemez? Torunlarimizla birer arkadas gibi olabilmeyi :) Bunamayi önler yani.
Günlük 1-2 fincan içeceğiniz yeşil çay sayesinde bozulan arterlerden, tıkanmaktan dolayı oluşan kolesterole kadar tüm sorunların oluşmasını engelleyebilir.

Yesil cay satiminda firlama olacak bu yazimdan sonra :D

Ben iciyorum ve saglikliyim cok sükür yoksa neden tavsiye edeyimki, cildinizede sürün bol bol, neymis o kremler yapmacik kimyasal seyler, en güzeli dogal kaynaklar dururken :)


Not: Kaynak RealAge sitesidir + benim kendimden kattiklarim :)
9

HaYiRLi KaNDiLLeR


Berat Kandilimiz mübarek olsun! Dualarda bulusmak ümidiyle...

Ebu Hüreyre Radıyallahu And’dan rivayet edildiğine göre:
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimiz şöyle buyurmuştur:—“Şaban ayının on beşinci gecesinin ilk vaktinde Cebrail (a.s) bana geldi; şöyle dedi:—“Ya Muhammed, başını semaya kaldır.
Sordum.—“Bu gece nasıl bir gecedir?
Şöyle anlattı:—“Bu gece, Allah-u Teala, rahmet kapılarından üç yüz tanesini açar.
Kendisine şirk koşmayanların hemen herkesi bağışlar.
Meğer ki, bağışlayacağı kimseler büyücü, kahin, devamlı şarap içen, faizciliğe ve zinaya devam eden kimselerden olsun.
Bu kimseler tövbe edinceye kadar, Allah-u Teala onları bağışlamaz.

Gecenin dörtte biri geçtikten sonra, Cebrail yine geldi ve şöyle dedi: "Ya Muhammed başını kaldır.

Bir de baktım ki, cennet kapıları açılmış.

Cennetin birinci kapısında dahi bir melek durmuş şöyle sesleniyor: "Ne mutlu bu gece rüku edenlere.
İkinci kapıdan dahi bir melek durmuş şöyle sesleniyordu: "Bu gece secde edenlere ne mutlu". Üçüncü kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu: "Bu gece dua edenlere ne mutlu." Dördüncü kapıda duran melek dahi şöyle sesleniyordu: -"Bu gece, Allah'ı zikredenlere ne mutlu". Beşinci kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu: "Bu gece Allah korkusundan ağlayan kimselere ne mutlu."
Altıncı kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu: "Bu gece Müslümanlara ne mutlu."
Yedinci kapıda da bir melek durmuş şöyle sesleniyordu: "Günahının bağışlanmasını dileyen yok mu ki, günahları bağışlansın.

Bunları gördükten sonra, Cebrail'e sordum: "Bu kapılar ne zamana kadar açık kalacak?
Şöyle dedi: "Ya Muhammed, Allah-u Teala, bu gece, Kelp kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısı kadar kimseyi cehennemden azat eder."

- Hz. Ayşe Radıyallahu Anha anlatıyor: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdular ki: "Allah Teala Hazretleri, Nıfs-u Şa'ban gecesinde dünya semasına iner ve Kelb kabilesinin koyunlarının tüyünün adedinden daha çok sayıda günahı affeder."



6

Ey SöZüMü i$iTeN DoSTLaRiM

Ey Sözümü İşiten Dostum;

Söz, yürekten çıktığı zaman ancak yüreğe gider.
Sen de sözlerini yürekten söyle.
Sana söyleneni iyi dinle.
Yürekten geleni al, keder vereni bırak.
Güzele çağıranı al, boş olanı bırak.
Rûhunun istediğini al, istemediğini bırak..

Hayat önemlidir.
Neş’elen ve gül.
Hüzünlen ve ağla.
Ne yaparsan yap, ama Allah rızası için olsun yaptığın.
Gördüğün göreceğin Allah rızası için olsun...
Sana rahmet veren Rahman’dır.
Merhamet veren, şevk veren, ümit veren, sevinç veren, hüzün veren.
Sana yoldaş olan Rahman’dır.

İyi bil ki, hiçbir yerde bir başına değildin.
Bundan sonra da olmayacaksın.
Her zaman yanında olan Rahman’dır.

Asla üç şey olma. Ümitsiz olma. Şükürsüz olma. Sabırsız olma.

Mevlâ’yı bilen ümidi bilmeli.
O’nu bilen şükretmeli.
O’na inananın sabırlı olmalı her ameli.

O seni terk etsin, peşinden koş git.
O yüz vermesin, sen ona yalvar.
Sana, bilmen gereken ve öğrenebileceğin en değerli şeyi haber vereyim mi?
Sahip olabileceğin en kıymetli şey, imanındır.
Allah’a inan, mutlu ol.
O’na dayan, güçlü ol.

Kimsen yok mu?
Sözünü dinleyen, acını paylaşan, sevgine sevgisini katacak, kimsen yok mu?
Sen ister “şu var” de, ister “bu”, istersen “yok işte, kimsem yok” de;
hakiki bir dostun kesinlikle var.
Sözünü dinleyen, acını paylaşan, sevgine sevgisini katan ebedî dostunu, Rabbini unutma!
Ey Sözümü İşiten Dostum;

Sözlerim bitti.
Işığım söndü.
Kandilim tükendi.
Sen bana kulak ver de, sözleri bitmeyene, ışığı sönmeyene, kandili tükenmeyene kulak ver.
O’nu sev.
O’na kendini sevdir.
O’nun sevdikleriyle doldur yüreğini.


Not: Bu yazi mailime gelen bir yaziydi, kendim cok etkilendigim icin paylasmak istedim.
10

MoR HoPPi

Kizim Trt Int'deki Elma Kurdu programini severek izliyor demistim daha önce.
Oradaki özellikle su aygirina bende cok bayiliyorum, ses tonu ve konusmalarina :)
Esim kizimla oynarken bazen onun ses tonunu yapmaya calisiyor :D




Neyse iste oradan gelen sempatiyle bir su aygiri örmek gerekti :)
Ördüm ve sonuc bu cikti iste!

Tam istedigim gibi düsüremedim, ayakta duramiyor cünkü ayaklarini cok ince yapmisim ve öne dikmisim biraz, burnu büyükya ondan yükü öne dogru ve cabuk düsüyor :)

Esim gözlerini sevmedi pek, su aygiri iri gözlü olmali dedi, hakli aslinda benimki Japon su aygiri olmus :D


Bende bu hazir gözlerden yapistirdim ama kizima dayanirmi koparmis bile kreste gözlerini :D


Bu arada ip ve tig ile bekleyenler, bu yapilmis hazirdi yani size söz vereli birsey örmedim daha :)


9

Bilgili Koca :)


Karı - koca birlikte tatile çıkarlar.

Gittikleri yerde kamp kurarlar.

Tatillerinin ikinci gününün akşamı güzel bir yemek yiyip uykuya dalarlar.

Birkaç saat sonra kadın uyanır ve kocasını da uyandırır.

Adam uyku sersemidir;güzel bir rüyadan uyandırıldığı için de biraz kızgındır:'Ne oldu?Ne istiyorsun?' diye sorar.

Yukarıya bak ve bana ne gördüğünü söyle.'

Adam gökyüzüne bakar ve cevap verir:-'Bunun için mi uyandırdın beni?.Baktım işte. Bir sürü yıldız görüyorum,ışıl ışıl parlayan milyonlarca yıldız.

Karısı tekrar sorar:
Peki, bu sana neyi gösteriyor?

Artık iyice uykusu kaçan adam biraz düşünür ve cevap verir:

'Teolojik olarak Allahin kudretini ve kendi acizliğimizi görüyorum.
Felsefi olarak, evrenin sonsuzluğunu ve onun karşısındaki önemsizliğimizi görüyorum.
Astronomik olarak galaksilerin,yıldızların, gezegenlerin varlığını görüyorum.
Yıldızların konumuna bakarak saatin 3 olduğunu görüyorum.
Meteorolojik olarak da bugün havanın çok güzel olacağını görüyorum.

Niye sordun bunu bana?

Sana neyi gösteriyor?

'Necati, çadırımızı çalmışlar!

Back to Top