1 mektup 1 Söbe

Simdi ben sevgili Zehra tarafindan söbelenmisim öncelikle hemen buna cevap verecegim kolay oldugu icin :D Arkadaslar siz beni ödüllendirdiniz cok sagolun ben cvp yazamadim o ödüllere karsin. Ben bundan sonra cevaplamasi fazla vakit almayan mimleri kabul edicem, yahutta gercekten beni ilgilendiren hosuma gidenleri, ona göre beni mimleyin lüfteeen! Vakitler yetmiyor bana, günler sanki 10 saatmis gibi ( ee ögleyin kalkarsan haftasonu diye gün tabii biter :P ).

Simdi Zehra'nin söbesine geri geleyim. Masaüstümde suan ne var?

Masaüstü resimlerini arada bir degisirim, uzun süre ayni resimle kalamam. Bazen manzara, bazen kizimin bir resmi bazende rengarenk birseyler olur iste :P Birde yesilli olmasina dikkat ederim, yesil gözü dinlendiren bir renkmis!

Daha önceki gün dopdolu masaüstümü temizleyip bu resmi koymustum, suan bu var yani ;

Önemli birsey daha var yazmak istedigim. Sevgili Moonsun'dan yine bana mektup geldiiii :)Valla ben cevap yazmadan ikinciyi gönderdi kendisi, bir önceki yanlis adrese gitti düsüncesi ile oldu birazda ama ikiside ulasti :) Esim "Obama'dan mektup var" diye girdi eve gecen gün ve baktim ki Amerika'dan diye öyle demis, bende diyorum ne diyor bu sabah sabah :S

Icinde neler vardi postamin hemen sizlerle paylasacagim tabiki :P

Sevimli mi sevimli bir kart, baksaniza suna tam ilkbaharlik, cik cik cik diye ötüyorlar, rengarenkler :) Sonracima portakalli falan vücut bakimi banyo ürününüde daha deniycem :) Birde bu isiltisi gözümü kamastiran kelebek vardi, pirlanta gibi cok amacli kullanilabiliyor, cantaya, yastiga -yorgana, kiyafete..herseye ilistirilir :P Cok sagol Moonsuncum ama sikayet ettigim tek sey yazilarini daha uzun isterim banane :P

Bende 3 kisiye posta gönderdim, bunlardan biri sevgili Cilekli Süt'tü, az önce blogunda okudum postamin ulastigini :) Digerleri kim söylemek istemiyorum :)

Sevgiler hepinize dostlar.

Baloncuklar icinde

Kizim cok kibarmis, cevreden gören öyle diyor ama bence o kadar degil.

Mesela agzi pis olunca hemen siler yemek esnasinda yahut bir yeri pis olsa rahat edemez gibi. Böyle olmasi benim her pislik gördügümde uyarmam, dikkat etmesini söylememden mi acaba!?

Gecenlerde ilk kez kizim giydigini begenmedi, daha dogrusu seklini semalini degilde rahat olmadigini iddia etti, tam belden üstü lastikli birseydi, lastikler bunaltiyormus, agladi cikarmam icin, bende cikardim tabiki, sonra bir baska kiyafette de kollari lastikliydi cikardik. Bu kiyafetleri henüz bir kez bile giymedi yani :S Anladim ki artik hanimefendiye rahat seyler almaliyim, hicbir yeri lastikli olmayacak bel haric. Pantalon beli bile lastikliyse önünde citcit varsa aciyor, pantalon belinden düstü düsecek sekilde giyiyor, ben yukari ceksemde o gene eski haline getiriyor :D Babasida Hip-Hop'cu olcak bu kiz diyor :D

Disari cikarken günes gözlügünü almayi ihmal etmiyor kücük hanim. Birde gecen gölgeli yerde gözlügünü yavasca kaldirip basinin üstüne düzgünce yerlestirmesi cok güldürdü beni, birde sevgili NnevV aklima gelmedi desem yalan olur, o da o sekil imaj yapardi gördügüm kadariyla :)

Ben yüzüme salatalik kabuklari koydugumda o da aynisini yapiyor. Annesine cok dikkat ediyor :)

Resimde görüldügü üzere yeni aldigim ayakkabilari hemen ayagina geciriyor evde gezinip duruyor :)

Babasi yahut annesi hafiften boynu bükük dursa soruyor yavrum, "ne oldu neden öyle üzgün duruyorsun" diye :)

Gecen gün ilk kez kizimla güzel bir banyo keyfi yaptik, cok sevdi. Genelde onu ben genis bir legende yikardim ama artik büyüdü ve legene ayaklarini toplayip ancak sigiyor. Küvete suyu doldurunca, bol suya girince cok sevdi, yüzüyorum anne diyor ayaklarini sallayip sallayip :)

Maasallah türkce kendini ifade edebiliyor ama almancasi henüz zayif. Babasi almanca konussaydi belki bu durumda olmazdi iki dili ayni olurdu ama babasi hep unutuyor ihmal ediyor...

Ben devamli türkce konusuyorum tabiki anadilini ögrenmesi önemli!

Resim cekmeyi cok seviyor son zamanlarda. Cekinirken bazen poz verdigide oluyor " böylede cek" diye :) Sonra illaki bakmak istiyor nasil cikmis resim diye. Telefonumu resim makinasi yapti, bazen eline aliyor evde ceke ceke dolaniyor, yarisi ise yaramaz bulanik resimler ama ne yapayim cocuk böyle ceke ceke ögrenecek :)

Bir aralar korkulari vardiya hani hepsi gecti cok sükür, perdeden bile korkardi yahut evin belirli bölümlerinden artik kapandi gitti hepsi.

Dans etmeyi cok seviyor, nasil egleniyor benimle dans ederken :)

Pc'de YouTube'den cizgi filmler izlemeye devam ediyor iki-üc günde bir yarim saat ( Caillou, Loui, Ücüzler).

Puzzle yapmayi cok seviyor, sanirim benim aldigim puzzlelerin etkisi var bunda, kreste de mümkün oldugunca yapiyor. Resim yapmayi cok iyi beceremiyor, boyarken cizgilerin disina cikiyor hep ve önemsemiyor sanki.

Baloncuk yapmayi cok seviyor, ben yapiyorum o patlatiyor baloncuklari :)

Daha neler neler...

Kizim büyüyor iste bundan güzel ne var :)

Ektim diktim

Gecen yil bu zamanlar yine ekip dikmekle mesgul olmusum :)

Demekki Nisan ayinda bitki dikmeyi aseriyorum ben yoksa yapamiyorum.

Mutlaka birseyler dikmeliyim her yil!

Bugün tüm dikeceklerimi diktim. Esim 40 kilo toprak aldi geldi marketten, gecen yilda almisti ama 40 kiloyu nereye harcamisim bilmiyorum bitmis :P Yani bahcem falanda yok, sadece bir minik balkon :)

Kaktüslerden vazgecemeyen ben iki tanede bu yil aldim, toplam 6 etti ve hani gecen yil dikdörtgen saksiya diktigim kaktüsler vardiya, bir saksi daha aldim aynisindan ve 3'er tane diktim. Baktimda biraz büyümüsler digerleride gecen yildan bu yana :)

Dikerken onlari siz bana sorun ama kac diken batti, kac tane diken cikardim cimbizla parmaklarimdan. Ee gülü seven dikenine katlanirmis, bende seviyorum bu kaktüsleri yinede, ellerim hala sizlansada :)

Bu arada balkonda cilek vardi gecen yildan ama kis gelince balkonda kar mi yagmadi yagmur mu...Yinede bir tanesi geri canlandi, yani birkac kökten olusanda cilegim var ayni yerinde :)

Sonracima bu yil illada Orkide almak istedim, cünkü evde genelde yaprakli bitkilerim var acan birseyler istiyordum ve orkide yilda birkac kez aciyormus hemde üzerinde bakimi kolay yaziyordu, oda sicakliginda ve haftada bir kez sulamayla tamamdir, insallah uzun süre evimde olur hep, cok sevdim onu ben :) Cok güzel dekoratifte bir saksi aldim ona bugün ve ona diktim.
Bir tanede öyle kafadan bir cicek aldim, koyu lacivertimsi cicekleri beni kendine cekti, asaletli bir durusu var ve capcanli :)

Sonra gecen yildan kalma saksilar vardi bos, onlara cicek tohumlari diktim. Degisik cesit cesit cicekler, cok sevdim hepsini cikmalarini dört gözle bekliyorum simdiden :) Belki mektuplastigim kimselerede gönderebilirim bunlardan cünkü ben bir kutu karisik cicek sogani almistim, daha var yani kutuda :)

Sizlerde birseyler dikin mutlaka, büyüdügünü görmek insana mutluluk veriyor :)

Burada böyle,begenmezsen ülkene

Asagida ne güzel pozitif seyler yazmistim ama bu yazimda gicik bir konuya deginmek istiyorum. Aslinda yazmayacaktim ama sonra yazmak geldi icimden ki görün bakin neler yasiyoruz diye.

Hani asagida günde en az 5 kisiye selam verin diyordu, ee güzel ama bu icten gelmeli degil mi, insan kötü bir günündeyse yahutta karsidaki kisi suratsizsa vermeyedebilir!

Ayni binada oturan bir yasli bayan var, bir kez esime demisti selam verseniz iyi olur gibisinden, o gün ben selam vermistim esim vermemisti, neyse biz düsündük ki kadin demekki yakinlik istiyor, iyi biri gibi geldi. Sonra baktik bu kadin ayni konuyu gene dile getiriyor. En son da bugün esim selam verdi kadina ve bende kizimin hirkasini giydirmekle mesgulken geldi bana sende selam vermen gerek gibi konustu bu. Ben sabah uyanmisim kahvalti bile etmemisim dogru düzgün, cocugun yaramazliklariyla bogusmusum, kendi kocama bile günaydin dememisim daha, asagi indim kadin bana ne diyor yaa.

Kadina yöneldim ve: - Selam vermek zorunda oldugum nerde yaziyor? Ben binanin hicbir yerinde böyle birsey okumadim.

Kadin: - Yazmiyor ama Avusturya'da gencler yaslilara selam veriyor, bu olmasi gereken birsey.

Ben: - Ama bu bir kural degil, istersem veririm istersem vermem. Hem icimden gelmeyince anlamida yok sanirim

Kadin: - O halde vermeyecekseniz ülkenizde yasayin, burada böyle.

Ben: - Hem bugün belki kötü günümdeyim ya da vermek istemiyorum, bunun mecbur oldugunu söyleyemezsiniz.

Kadin: - bla bla blaaa bir yandan gidiyor.

Ben: - Bu ne komik bir olay böyle yaa , diyerek kahkaha attim sirf o gicik olsun diye.

Biliyor musunuz baskasi olsa kaba konusabilirdi, ben oldugunca sakin kaldim ama kadin benim gicik olmami sagladiya bundan sonra ilk ayni konuyu actiginda bagirarak bunu kafasina sokmasini ona hicbir zaman selam vermeyecegimi söyliycem ve onun gibileri oldugunca savaslarin herzaman devam edeceginide...

Yaa böyle olaylara takilmamak lazim cünkü Avusturya'da böyle kisiler cok var. Almanya'da böyle degildir. Avusturya gercek bir Türk düsmani ülke bence, bazen böyle bir ülkede nasil yasadigima sasiyorum ama iyi insanlarda cikti karsima!

Iste insana böyle ülkelerinde fazlalikmis gibi davranmalari yok mu...

Bu ülkenin ekonomisi hep yabancilarin sayesinde kalkiniyor. Isciler ve her türlü zor islerdekiler hep yabanci, buralilar hep memur yahut rahat islerde...

Iste bu yüzden Türkler ileri, hep ileriii yürümeli...

Burada onlarin tuvaletlerini temizleyenleri görünce üzülüyorum iste ben bu yüzden... Bir Türk baska yerlerde olmali diyorum! Hayat, gecim derdi iste...

Böyle insan ayrimi yapan insanlara Allah akil fikir versin, kötü birsey yazmiycam.

Mutlulugun Formülü

1. Çok su için.

2. Kahvaltıyı kral, öğle yemeğini prens ve akşam yemeğini de dilenci gibi yiyin.

3. Ağaçlarda ve bitkilerde yetişen yiyecekleri daha çok ve fabrikalarda üretilen yiyecekleri daha az yiyin.

4. 3 E ile yaşayın -- Energy, Enthusiasm, and Empathy (enerji, heyecan ve duygu paylaşımı).

5. Dua yapacak zaman yaratın.

6. Daha çok oyun oynayın.

7. Daha fazla kitap okuyun .

8. Her gün en az 10 dakika sessiz olarak oturun.

9. 7 saat uyuyun.

10. Hergün 10-30 dakika yürüyüş yapın. Ve yürürken gülümseyin.

11. Hayatınızı başkalarınki ile karşılaştırmayın. Onların seyahatinin ne hakkında olduğuna dair hiçbir fikrin yok.

12. Kontrol edemeyeceğiniz olumsuz düşüncelere veya şeylere sahip olmayın. Bunun yerine enerjinizi olumlu şekilde şu an için harcayın.

13. Kendinizi fazla abartmayın; sınırlarınızı bilin.

14. Kıymetli enerjini gevezelikle, dedikoduyla boşa harcama.

15. Uyanık iken daha fazla hayal kurun.

16. Kıskançlık, çekememezlik zamanın boşa harcanmasıdır. İhtiyacınız olan herşeye zaten sahipsiniz.

17. Geçmiş meseleleri unutun. Partnerinizin geçmiş hatalarını hatırlatmayın. Bu durum mevcut mutluluğunuzu bozar.

18. Hayat, birisine kin duyarak zamanı boşa harcamak için çok kısadır. Kimseden nefret etmeyin.

19. Geçmişinizle barış yapın ki, şimdiki zamanı bozmasın.

20. Senden başka hiç kimse senin mutluluğundan sorumlu değildir.

21. Hayatın bir okul olduğunu ve öğrenmek için burada olduğumuzu unutmayın. Problemler, cebir dersi gibi gelip giden, ancak aldığımız derslerin bir ömür boyu devam ettiği eğitim programının bir parçasıdır.

22. Daha fazla gülümseyin ve gülün.

23. Her tartışmayı kazanmak durumunda değilsiniz. Aynı fikirde olmamak için anlaşın.

24. Ailenizi sık arayın.

25. Her gün diğerlerine iyi bir şey verin.

26. 70 yaşından büyük ve 6 yaşından küçük kimselerle vakit geçirin.

27. Hergün en az 3 kişiye gülümseyin ve tanımadığınız en az 1 kişiye "GÜNAYDIN" deyin.

28. Başkalarının senin hakkında ne düşündüğü seni ilgilendirmez.

29. Hasta olduğun zaman işin sana bakmamalı. Arkadaşların bakmalı. Onlarla temasta olun.

30. Faydalı, güzel veya neşe dolu olmayan herşeyden uzak durun.

31. Bir durum iyi veya kötü olsun, nasılsa değişecektir.

32. Nasıl hissettiğinizin önemi yok, haydi kalkın, giyinin ve ortaya çıkın.

33. Sabah canlı olarak uyandığınız zaman, bunun için Allah'a şükredin.

Not: Bu enerji veren yazi mailime gelmisti, bende sizlere biraz enerji göndermek istedim. Bunun ciktisini alip bilgisayar masamin henar bir yerine tek tek kesip gelisigüzel yapistirdim gözümün önüne :)