KiZiM KRiPPe'ye BaSLaDi

Krippe 3 yas öncesi cocuklara bakilan yer.

Bana cok bagimli bir kizim oldugundan, bakalim nasil olacak dedik durduk hep!

Ilk gün 9 Juli 2008'di. O gün bizde yaninda durduk, yarim saat falan kaldik.

Sonraki gün, ben hemen ekmek alip gelicem kizim dedim ve ciktim, arkamdan nasil caresiz bakti, 1 dak. falan agladi sonra sustu! Yarim saat sonra geri geldim ve biraktigim yerde duruyordu :D

" Anne ben seni bekledim kapida " diyor birde bana:)

3. gün ise birakirken daha zordu, cünkü birakacagimi bildiginden hic ayrilmiyordu yanimdan, hatta " anne gitme" demeye basladi ben daha birsey demeden.

Ahh kizim iyiligimiz icin olmasa ben seni birakir gider miyim hic!

Hem oraya gitmen kötü degil ki!

Hep benimlesin....Artik arkadaslik nedir ögrenmen gerek! Ayrica oradaki deneyimler elbette farklidir!

Yani 3. günde öyle acikli sekilde yarim dak. agladi.

Bende oraya yakin parka gitmistim, az kitap okuyayim dedim. Baktim tüm Krippe parka geliyor.

Kizimin elinden tutmustu Tante'si. ( Cocuklar Krippe'de ki bakicilarina Tante diyorlar burda ).

Kizim beni görmedi ama 3-4 metre önümden gecti halbuki!

Dalmis öyle, kendi halinde, saskin!

Onu gözlemleme imkanim daha cok oldu yani!

Evdeki o capcanli kiz süt dökmüs kedi gibiydi ayni :D

Tantesi nereye götürürse oraya gidiyordu citi cikmadan...

Park sefalari bittikten sonra cikiyorlardi ve kizim beni gördü.

O an cok komik ve hüzünlüydü.

Bu dudaklarini büzdü hemen, bana dogru geldi hizlica "Anneee arabami alalimda gidelim eve" dedi.

O dakikadan itibaren circir hic susmadi ve yaramazliklarina basladi:D

Hani az önce süt dökmüs kediydi bu kiz dedim:)

Sandigimdan cabuk alisacak insallah! En azindan öyle uzunca aglamiyor, en fazla bir dk. Aglamasina kiyamam cünkü!

Haftasonu girdi simdi araya yani evde olacak. Pazartesi 2 saat birakirim, sonra 3 saat derken cogalacak!

Ben ise gideceksem yahut kursa ona göre onu o kadar birakicam, yani bana bagli!

Ama en fazla günde 4-5 saat kalacak zaten.

Canim kizim, büyüyorsun:)

DaRaLTMaYiN BeNiiii....

Hani i$ Merkezine yazildim demistim, kurs istiycem önce almancami gelistirmek sonra bir meslek üzerine diye...

Gecenlerde randevum vardi orada ve gittim, isteklerimi belirttim.

Kizimin bakim konusu sorundu. Kayinvalidem bakamiyor, yani hergün düzenli olarak bakamaz zaten! Ona Krippe(3 yas öncesi cocuklar icin olan yerin ismi) bulduk önce ve oraya alismasi gerekli bana belirli bir kurs verilmeden önce!

Kadin Almanca kursu var ama 2 hafta sonra basliyor dedi, yani cocugun alismamis olur o zamana dedi. Sonra ise olur mu daha kurs sorarsin geldiginde dedi!

Bir sonraki randevuyu 1 bucuk ay sonraya atti.

Bu süre icinde ise haftada en az 1 is basvurusu yapmak zorundayim!

Kadin yazmis, cizmis kagidi verdi bana ve baktimki benim isteklerim dogrultusunda hic degil!

Yani benim is bulma sansimi yüksek tutmus oluyor böylelikle!

Halbuki ben i$ten hic söz bile etmedim orada, ben gencim ögrenmek ilerlemek istiyorum önce dedim!

Bence bilerek bu sekil yaptilar, nasilsa is bulurum onlar kurs verene dek diye.

Hem bana ikinci almanca kursu su zamanda basliyor diyebilirdi!

Sanki bir tek kurs var koca Viyana'da.

Ben bir sürü hazirlanip gittim oraya üstelik! Geceleri meslek kurslari, almanca kurslari aradim kagida not aldim bir sürü! Hemde onlarin sponsoru olan firmalardan! Yani baska firmalarin kursunu kabul etmezler diye! Kadina gösterdim ama hic ilgilenmedi...

eee issizlik parasi veriyorlarya, ne kadar cok bosta beklersem zararlarina, cabucak i$e postalamak amaclari!

Ama ben i$ten kacmiyorumki zaten!

Sadece daha iyi sartlarda calismak istiyorum! Ilk isime öylesine girdim ben ( Chips üretim yerine ). Hep bu tarz islerde sürünememki! Moralim bozuk, kafam karisik!...

Ama bu yolda pes etmek yok bana!

Diyelim bu i$ merkezi bana bir is gönderiyor mecbur basvurmam icin, bende saf gibi gidicem ayni! Almancam hic yokmus gibi davranicam, adam öyle birini i$e almak istemez heralde!

Yabancilar icin danismanlik bürosundan bir randevu aldim egitim üzerine diye, bakalim orada bana ne fikir verecekler...Insallah iyi bir yönlendirme yaparlar!

Bu arada hani haftada en az bir i$e ba$vuracagimya, gecen gece güzel bir i$ ilanina rastladim, Fizik Tedavi Merkezine Türkce bilen, bilgisayardan anlayan, oraya gelenleri yönlendiren, sekreterlik gibi birseydi yani.

Demekki cok Türk var gidenki böyle ihtiyac duydular:)

Hemen yazdim basvuru mektubumu birde özgecmisimi gönderdim maille, birkac saat sonra maalesef baskasina verdik diye cevap geldi!

Bu tarz bir is isterdim dogrusu, Türklere yardimci olmak isterim, ayrica almanca konusmam cogalacagindan daha cok gelistirme imkanim olurdu.

Kismet degilmis olsun!

Bu tarz güzel isler cikarsa basvurucam bakalim...

Bana dua edin bu konuda lütfen!

Sevgiler

DoGuMGüNüN KuTLu oLSuN Centilmenim :)

Bırak ellerimi

Üç satır yazacağım

Üç satır da sen! ...

Bırak gözlerimi

Dört yana bakacağım

Dört yanda sen! ...

Bırak yüreğimi

Bin kere seveceğim

Bin kere de sen! ...

(Ahmet Selcuk Ilkan)

Avrupa Kupasi'ndan geriye kalanlar:)

Maclar biteli oldu biraz ve bazilarimiz unuttuk bile, ben simdi geri döndürüp hatirlatmis olayim biraz size:)
Pc'ye bakinca kalan resim ve kizimdan bir videoyu eklemeden gecmek istemedim.
Bu arada Ispanya'nin favorim oldugunu belirtmistim ve kazanmalarina sevindim:)

Kizim böyle tezahüratlar ediyordu iste. Aslinda daha cok ediyordu ama videoda sakin zamanini yakalamisiz:) Maclar bitti ama hala bazen yolda bagirir " Tür ki ye" diye.

Kizimin Avrupa Kupasi 2008 maskotlari "Trix ve Flix" ile resmi.

Bu da koskocaman bir krampon. Tüm kupaya katilan ülkelerin ayakkabisi vardi böyle ve ben en cok bu Türkiye'nin ayakkabisini begendim:) 4 metre falan vardi sanirim.

Bu da Centilmenim :)

Akilli Kasa

Esimle alisveristeydik gecenlerde.
Kasaya geldik, baktim yan kasa cok modern birsey ve basinda kimse yoktu.
(Bu resimdekine cok benziyordu, IBM kasasiydi.)

Esimle bakinirken müsteri girdi o kasaya ve kendi aldiklarini gerekli dügmelere basarak kendi ödedi, bir görevli az kenardan bakiyordu tabii dogru mu yapiyor diye sanirim!
Yani kasalar otomatik olmus ve orada bir tane deniyorlardi sanirim.
Aldiklarini tek tek gecirip, ekrandan parayla mi yoksa kartla mi ödeyecegini seciyorsun ve ödüyorsun.

Bu bize söyle bir izlenim verdi, gitgide hersey makinalasiyor ve insan ihtiyaci azaliyor is ortaminda! Bu alanda calisan kisiler mecbur baska is türlerine yönelecekler ileride demekki!

Benim ayrildigim isyerindede bu tarz birsey olmustu. Yani Chipsleri paketleyen makinalar daha modern olmus ve bircok isciyi isten cikarmislardi.

Devir makina devri diyorum!
En cok merak ettigimse acaba hani filmlerdeki gibi gökte ucan arabalar falan olacak mi:)
Yerde yer kalmayinca göge dogru yönelecekler sanirim mantik olarak:)

Teknolojiyi seviyorum, zarar vermedigi sürece!

TeBeSSüM SaDaKaDiR :)

Ne kaybettirir ki bir tebessüm.
Ya da zaman kaybına uğratır mı kişiyi?
HAYIR,
hatta ASLA!!!

Peki neden bazılarımız bozuk bir yüzle dolaşmakta bu kadar inatçı?
Çünkü kaybetmeye alışkın tipler onlar.
Gülmezler,güleryüz görmezler,kızarlar,kızdırırlar,severler aslında ama belli etmezler(ne zaman belli edeceklerse),sevilmezler vs...vs...

Aslında bir bilseler tebessüm ettiklerinde neleri elde edeceklerini,hangi kalbi kazanacaklarını ,kendilerine gelecek olan güveni...
Aldanırlar hep.

"TEBESSÜM SADAKADIR"der alemlere rahmet Peygamber Efendimiz(asm).
Korur bizi tüm kötülüklerden.

Allah'ın rızasını kazanmak için bir yol,

Annemizi mutlu edebilmek için bir hal,

Babamızın en dertli gününde moral,

Arkadaşımızın gözyaşında dostluk,

Alışverişte ticaret,

Güne güzel başlamak için bir renk,

Hastaya sağlık....

Herşeyin 2.başlangıdır tebessüm BESMELE'den sonra.


Yürekten tebessüm edelim.
Karşılık beklemeden.
Çünkü TEBESSÜM SADAKADIR.

Not: Eski blogumdan getirdim bu yaziyi. Zamanla az az tasiyacagim cünkü, özellikle böyle güzellikleri anlatan yazilari arada bir hatirlamak hicte kötü olmaz sanirim!