Evlilik yildönümümmüs bugün...
Ilk defa unuttum, aklimda degildi, önemsememistim sanirim.
Zaten rahatsiz oldugum seyler var son zamanlar, belkide onlarinda etkisi oldu bu gevseklikte...
Suan " Vazgec gönül vazgeeecc, sesini duyan yok...Seni anlayan yok " diye bir sarki dinliyorum, evlilik yildönümü aksami... "Bir yanip bir söndüm"...
Egoist olmayi birisi ögretebilir mi bana?
Gururlu insanlar icin gururu sevdiginden de mi önemli olur?
Ama evlilik yildönümü serefine kendimi karanliklara attim, yaktim bir mum, hemde badem cicegi kokusunda...
Mum bitene kadar karanliklarda durucam...
Ee sonra?
Sonra yine herseye devam...
Sabah kizim basucuma gelecek uyandiracak beni, onu görünce kalkmak icin güc bulacagim kendimde. Yüzümüzü yikayip ona kalvalti hazirliycam, biraz birseyler oyniycaz...Herseyden uzaklasmak adina kizimi alip yine aticam kendimi sokaklara, kafam nereye eserse...
Degerimi görmeyeni yoklugumla cezalandiricam belkide ama bu rahatlik mi ceza mi olur bilemem...
Yine aksam olacak...Uyumadan önce yine "Sabah ola hayrola" diye gözümü yumucam ümitli bir sekilde... Sabah olunca belkide hersey yine ayni kalacak olsun ama ben yinede "Sabah ola hayrola" diycem...
Gözle görünür birsey yok...
Anlasilmamak, karsilikli konusamamak yetmez mi ki!
Kuru, tadsiz tuzsuz hersey...
Badem ciceginin kokusunu cok sevdim, bu koku bana belkide hep bu geceyi hatirlatacak...
Evlilik yildönümüm kutlu olsun, 9. seneyede ayak basicaz hicbirsey degismeden, tatsiz, yavan...