3

KeLebekLer Sonsuza Uçar...

Kelebekler insandan daha mutlu yaşadı ömrünü…
İnsanoğlu ise onlarca yıla sığdıramadığı ömründen mutlu olmayı başaramadı…
Doğum ile ölüm arasında sıkıştı kaldı insanoğlunun ruhu ve sonunda ölümün gideceğini bildiği için, hayatını keşmekeş içinde tüketti…
Kelebekler ise anladı hayatın değerini…
Sadece bir gün yaşadı kelebekler…

 
Kendisini yaratan kudretin sanatının işlediği kanatlarını gün ışığıyla çırpmadan önce, günler boyunca bir koza içinde, karanlığın zulmetine katlandı…
Bir kelebeğe dönüşmeden önce, ipek böceği olarak çektiği o zulmetin paha biçilmez hediyesini, ipek kozası olarak bıraktı insanoğluna…
İnsanın paha biçemediği ipliğe, kelebeğin dünyaya geldiği yaşamın rahmi oldu…
İnsanın onlarca yıl yaşadığı halde, değerini bilmediği, kısa bulduğu ömre inat, kanatlarındaki Yaratanın fırçasından çıkma sanatı gösterdi insanoğluna, kısacık hayatının her anında…
 

Sadece birkaç gün yaşadı kelebekler…
Ve hayatın ne demek olduğunu, insandan daha iyi bildiler…

 
Hayatın bir ateş olduğunu, yakıp kül ettiğini anladılar ve ateşe pervane oldular.

 
Dört kelebeğin öyküsüdür;
Dört kelebek ateşin gerçek sırrına ulaşmaya karar verirler…
İlk kelebek ateşin uzağından geçip gelir ve şöyle der;
"Ateş aydınlatan bir şeydir."
Bu gerçeğin tam bilgisi değildir…
İkinci kelebek ise ateşe biraz daha yaklaşıp döner ve şöyle der;
"Ateş ısıtan bir şeydir."
Bu da gerçeği anlatmak için eksiktir…
Üçünü kelebek ateşe iyice yaklaşır, alevler kanatlarına değer geçer ve döndüğünde, "işte ateşin gerçek bilgisi" der, "ateş yakıcı bir şeydir."
Dördüncü kelebek bununla yetinmez.
Ateşin çevresinde döner, dolanır, kavrulur ve birden bire ateşin içine dalarak bir an parladıktan sonra, alevlerin içinde görünmez olur…
Ateşin gerçek bilgisini anlayan tek kelebektir o…
Ancak bunun artık diğerlerine anlatacak durumda değildir.
Anlatmasına gerek de yoktur…
 

Hiç kimse ateşin ne olduğunu başkasının anlatmasından öğrenemez... Ateşe ancak dokunarak öğrenilir, onun ne olduğu…
 

Hepimiz bu öyküdeki dördüncü kelebek olmayı düşlüyor ama ömrümüzü diğer üç kelebek gibi tamamlıyoruz.
 

Sadece birkaç gün yaşadı kelebekler…
Ömrünce gerçek aşkı bulamayan insana inat; ateşin aşk olduğunu bilerek ve aşk için yanmayı bilerek, 
nihayetin de SONSUZA UÇTU KELEBEK...


Not: Mailime gelen bir yaziydi, begendim, paylasiyorum...Ƹ̴Ӂ̴Ʒ

15

2011 Istatistiklerim

2012'nin ilk yazisi olarak blogun gecmis yilinin degerlendirmesi mahiyetinde bir yazi yazmak istiyorum.
2011 yaz mevsiminden itibaren blogumla daha cok ilgilenmeye baslamistim ve ilgilendikce ziyaretci sayisinin cogaldigini gördüm. (Öncesi derslerden dolayi bir göz atip cikiyordum...)

Blog emek verdikce güzellesiyor tipki bir cicek gibi :) 
Blogu daha öncede evlilige benzetmistim bakalim daha nelere benzeticem :P

2011'de 77 yazi yazmis, 600 civari yorum almisim.
Suan icin izleyici sayimiz 571 (tesadüfki Peygamberimizin dogdugu yil :) ), ayrica 620 civari e-mail ile aboneligi olan var (bunu gösteren göstergenin rengini degiseyim derken sadece 0 göstermeye basladi ve kaldirdim, belki 24 saat beklemem gerekiyordu...)

Bu yilki yazdiklarimdan en cok görüntülenmis üc yazi: 1-Liebe ist, 2-Glossy Box, 3-Yumurtaya Yüz.

En cok ziyaretci getiren ilk üc link: 1-Google.com.tr, 2-Cati Kati, 3- 10 Marifet.

En cok hangi kelimeler aranilip ulasilmis:  kelebekgibi, emrah, elissa, pasta asciutta, sürmeli gözler, kurabiye. (Bunlardan en cok ilgimi cekeni Emrah, onunla ilgili burada bir yazim vardi hepsi o ama hergün bunu arayip bloga giren var, bayagi hayrani var anlasilan...)

Bloga girilen tarayicilar: 1-Internet Explorer, 2-Firefox, 3-Chrome, 4-Safari...

Ülkeler: 1-Türkiye, 2-Almanya, 3-Amerika, 4-Avusturya, 5-Hollanda, 6-Isvicre, 7-Rusya...

Son zamanlarki yaklasik günlük ziyaretci sayisi 700-1000 arasi.

Ayrica bu yil blogumun Facebook sayfasini actim ve orayida ayri seviyorum, blogumdan daha güncel oluyor. Hepinizi bekliyorum sayfama :) (Suan 139 kisiyiz)

Birde az kullanilmis yahut tamamen yeni esyalarimi satisa sundugum KelebekGibi's Garderobe ve onun Facebook sayfasini actim.

Genel olarak 2011 benim icin güzelliklerin basladigi bir yildi, 2010'a (hayatimin dibe cöktügü yila) inat cok güzel gecti... Yukari dogru cikisa gectigimiz sekilde devam ederiz insallah.

Bu yilin ilk yorumu kimden gelecek acaba :)

17

12 iSTeK

Mimleniyorum arada ve belkide sonra cevaplamayi unuttuklarim oluyor, araya yazmam gerektigini düsündügüm öncelikli yazilarim giriyor...
Birkac blogcu arkadas beni mimlemisler sagolsunlar, Merve, Fikr-i Ala, Zelisle ve Sihirli Kokosh (unuttuklarim varsa lütfen hatirlatiniz).
Her mim konusunu sevmiyorum ama bu 12 dilek-(dua) olani hosuma gitti. 
Uyku beni cekmeden bir an önce yazayim o halde dolu kafayla:

1- Önümüzdeki 2012 yili icin ilk olarak yuvamda saglik ve huzur isterim, bunlarsiz gerisi bos geliyor cünkü...
2- Karsima öyle kisiler ciksinki bana hayat yolunda iyi arkadaslik etsinler, güzel kalpli, güzel düsünceli kisiler...
3- Bu yil bir enstrüman calmayi ögrenmeyi isterim... Ayrica güzel fotograflar cekmeyi ögrenmek, bunun icin önce dijital kamera devrini sonlandirip SRL sahibi olmak isterim...
4- Tembelligi birakip hep erteledigim birsey olan spora baslamak ve devamini getirmeliyim...
5- Esimle Umre'ye gitmek istiyoruz (bu yil zor gibi gözüksede Rabbim isterse bize mümkün kilar eminim...)
6- Ailem, kardeslerim, sevdigim kisiler, severek takip ettigim blog sahipleri hep mutlu olsunlar...
7- 2012'de okul hayatina baslayacak olan kizima tüm okul hayati boyu basari dilerim.
8- Dünya hayatinin yani sira ahiret hayatim icin hergün azda olsa birseyler yapabilmek, Allah'in rizasini kazanmak...(Kur'an-i Kerim'den, Risale-i Nurlardan birseyler okuyup ögrenip hayata gecirmek...)
9- Annemi ilk kez yasadigim ülkeye getirmeyi planliyorum,kizi nerede yasiyor görsün kadin 10 yil oluyor nerdeyse (cok gec bile kalinmis birseydi bu...)
10- Isterimki giyim tarzimi artik oturtayim (henüz tam icime sinen beni bulamadimda...)
11- Daha önce hic denememis oldugum birseyler deneyeyim bu yil, yeni birseyler ögreneyim, daha cok kitap okuyayim...
12- Güzel hatirlayacagim, sevgidolu, sürpriz dolu, rengarenk bir yil olsun isterim...


Aslinda ben bu listeyi uzatirda uzatirim, fazla ac gözlülük yapmadan ve mim kurallarini ihlal etmeden biraktim :P 

Ben yazmak isteyen herkesi mimliyorum, kolay gelsin :)

20

Alışveriş ve Alışvermeyiş

Bir alisveris yazisi yazmak geldi bugün icimden, belkide eski okuyucularimdan olan Ayse Gelin bunu istedigi icin beni yazmaya tesvik etmis olabilir :) Yoksa yazacak ilhamlar gelmis degildi, bir sürü yazilacak konu birikmis olsada...
Ne yazsam diye düsünen bir blogcu var mi aranizda? Ben bu son zamanlar tam tersiyimde, sunuda yazacaktim bak nasil kaldi, bunuda not alayim bir ara yazayim...Sanki bloga gaz verdimde bu defada ben ona yetisemiyorum gibi :D

(Gece kulak agrisindan uyuyamadi kizim pek, suan o oynarken bende bu yaziyi hemen yazmaya koyuldum.)

Ilk olarak örgü bir elbise ile karsinizda olacagim :) Modeli düz, bol duran, rahat, kollari hafif kisa ve kol agizina dogru genisleyen türden birsey. Birde cep efekti koymuslar, gercek cep degiller yani. Uzun kazak-elbise türlerini herzaman cok severim ;)

Devaminda sizlere asker botumsu ayakkabilarimi gösteriyorum. Yalniz bunlarin bir hikayesi var, yazmazsam olmaz.
Ben botlari denedim ve biraktim geri, baska daha güzel bir ayakkabi var mi diye bakinmaya koyuldum. Neyse dedim, bu indirimde ve bir tane kalmisti geri gidip yeniden denedim. 
Ayakkabi denerken farkettimde tek deniyorum, ikisini birden cok kararsizsam deniyorum, begendiysem tek tarafi denemem kafi geliyor yani :P
Neyse ben aynada ayagima bakinirken orada Türk bir bayan ayakkabinin diger esini almis deniyor, bende birsey diyemedim o an :S Kadin sonra kocasina "Bunun tekini bul getir bana" diyor, bense tam karsilarinda bir metrelik mesafede 10 dakikadir ayakkabiyla duruyorum zaten :D Esim geldi yanima "Hadi aliyor muyuz" dedi. Bende diger esini su bayandan alirsak aliriz dedim :P Esim kadina "bu ayakkabi bizim satin almak istedigimiz, esim tekini denedigi icin tekti o kutuda...vs." dedi. Kadin'da "ben vermem" dedi. Onun eside bize fiyat teklif ediyor saka yollu, 5-10 € verecekte ben ayakkabiyi vericem güya, karisi icin bunu yapmasi hosuma gitsede, banane gözlerinin önünde denedim. Bende istemedende olsa mecburi lafa karistim :P "Iyiki ayakkabiyi tek denemisim, gelip bir baskasinin diger esini deneyecegini hic düsünmemistim" dedim. Aynisindan baska var mi saticiya sordular, yoktu.5-10 dakika öyle bekledim, istemeye istemeyede olsa verdi kadin. Esimde bana "botlar degerlendi" diyor :D Kismetimmis, engel olamazlar :P (Bu arada kendileri cok rahatlar)

Resimde birde ucu kravat seklinde bir kolye ve bilezik görüyorsunuz. Small denedigim bilezikleri degilde large olanlari almis olan esim, geri götürdügünde small bulamamis ve suan bu bileziklerim yoklar :( 
Halbuki cok sevmistim onlari...

Not: Yandaki reklam panosundaki bloglari ziyaret etmeyi unutmayin lütfen ;) 
Ikinci bir güzellik ise okuyucu sayim günden güne artiyor, 700'lerde oldugunda bunu bir hediye ile kutlamak istiyorum insallah ;)
40

Bedava Reklam --> Yeni Blogcuya Destek

Blog Dünyasi her gecen gün yeni üyeleriyle büyüyor...
Son zamanlar blog gezinirken bayagi yeni bloga rastladim.

Ee bayagidir blogluyorum diye eski hallerimi unutmuyorum tabiki! Ilk yazi heyecanimi, biri takibe alinca hemen kimmis diye acele baktigimi, bir dakika araliklarla yorum birakan var mi diye kontrol ettigimi, yorum görünce beni okuyan biri var sevincini yasadigimi...vs. Bunlar öyle motive edici unsurlarki!

Ben sahsen okuyucularim olmasa, yorum gelmese bukadar uzun süreli devam edemezdim yazmaya diye düsünüyorum. Yorum basli basina insana hiz veriyor, devamini getirme aski veriyor. 
Sessiz takipcilerde oluyor bazen, belki vakitleri yok yazmaya yahut öyle gizemli kalmayi seviyorlar, hep merak etmisimdir böyle sessizleri...Ben bir bloga rastladiysam ve okuduysam cogunlukla bir yorum birakirim bir ayak izim olsun düsüncesiyle ve de blogcu icin yorumun öneminden dolayi.

Eee neyse konu bu degil aslinda, blog dünyasi genis olunca konuda genisledi tabiii :)
Bugün aklima durup dururken bir fikir geldi...
Blogumda bir reklam kutusu hazirladim sag tarafta gördügünüz gibi. 
Burada yeni ya da okuyucusu az olan blogcu arkadaslari desteklemek amacim.
Öyle binlerce okuyucusu olan bir blog degilim ama bir damlada olsa destek olur diye düsünüyorum :)
Bu fikrimi begenen, dileyen herkes bundan bahsedebilir blogunda ;)

Tabiki bazi dikkat edilmesi gerekenleri var bu isin. Mesela reklami edilecek blog andik dandik konular icermeyecek! Bir link bazen bir haftada durabilir yahut birkac günde, bu basvurulara bagli olarak ilerleyecek ;) (Niye benim linkim az durdu digerinin cok diye yaygara istemiyorum demek bu :P)
Blogumun reklami olsun diyenler mail adresimden bana ulasabilirler (KelebekGibi@hotmail.com)
Umarim benim degerli okuyucularim bu kampanyama destek gösterirler ve o bloglarida ziyaret edip bir sans verirler.

Kisacasi KelebekGibi'den yeni bloglara full destek :) 
Hemen yanda bir blog var, hayirli bir günde hayirli olmasi dilegiyle basladik bile ...
Ƹ̴Ӂ̴Ʒ

10

Douglas Box of Beauty ღ

Hani size bir ara Glossy Box'u nekadar istedigimi yazmistim. Henüz Avusturya'ya dagitimi yoktu o siralar. Bir süre sonra bir baktimki artik bizlerde alabiliyoruz, hemencecik siteye abone olmaya giristim. Tam ödeme kismina gelince birde baktimki sadece kredi karti secenegi mevcut :S Ee ben kredi karti kullanmayan biriyim ama...En azindan PayPal ile ödemeyi bari ekleselerdi...
Öylece kalmis oldu yine benim Glossy Box heyecanim.

Douglas Box of Beauty var demistim birde. Sayfalarindan mail aliyorum bazi güncel haberleriyle ilgili birgün bir baktim 200 tane box gönderecekler. Tam siparis verecektim o an az isim cikti, birkac saat sonrasi baktigimda coktaaan satilmisti 200 tane kutu :S 
Bir ay sonrasi ( yani bu ay), yine böyle bilgisayar basindayken mail geldi, actim o an baktimki 400 tane box varmis bu defada, saat 18 itibari ile siparis verebilirsiniz yaziyordu mailde, saate baktim ki 18:05 falan :D 
Daha durur muyum ben dersimi almisim önceden :D Hemen siparisi verdim. Üstelik siparis icin üye olmaya bile gerek yoktu. Ödemeye gelince fatura gönderiyorlar (istege bagli) kutuyla birlikte, bu faturayi 15 günde yatirma zamani oluyor, sevdim ben bunu :)
Birkac gün sonrasi kutumu ben evde olmayinca kapiciya biraktiklarina dair kagit birakmislar postama, hemen aliverdim tabii birakir miyim orada :)
Ama benim aklim yinede Glossy Box'da... Ulasilamayan seyler herzaman daha cekici belkide :P

Simdi Douglas Box of Beauty icerigine gecelim:

1- MiCHALSKY Woman Duschgel, 200ml: Bugün denenmistir, kendisine asik olunabilecek türden bir dus kremi bu. Benim 3-4 €'luk dus kremlerime fark acti kendisi...Ciltte o parfüm kokusu kaliyor bayagi sonrasi bile. Hemde bir damla kullandim ki nasil güzel köpür köpür oldu. Fiyati yaklasik 20 € civari.

2- NYX long Pencil Eye (Dark Brown): Bu kadar uzun bir göz kalemim hic olmamisti, cidden long dedigi gibi var :P Ayrica rengini cok sevdim, tam böyle kahverengi, olmasi gerektigi gibi bir kahverengi. Henüz elime bir iki cizik attim, yakinda denerim.

3- ELIE SAAB (4ml) Eau de Parfum: Cicek kokulu, sicak, hos ve alisilmisin disinda bir koku. Canta icin uygun ;)

4- ORIGINS Ginger Souffle Body Creme: Diger markalardan kullanmadigim gibi bu markadan da daha önce birsey kullanmamistim. Bu vücut kremi bayagi etkili birseye benziyor yalniz baska cesidi olsaydi falan...
Icinde zeytinyagi mevcut, ayrica seftali ve üzüm cekirdekleride. Özellikle yorgun cilde iyi geliyormus. Zencefilli olusu ve bol limonlu kokusu ise pek alisilmis oldugum koku degil. Belkide bu kokusu sebebiyle pek sevemedim...

Kutudakiler harici 2 deneme ürün geldi. Biri, Acqua Colonia (Juniper Berry&Marjoram) isminde sakinlestirici etkisi olan bir kolonya. Digeri ise Clinique even better  Makeup SPF 15 (neutral).

Kutudaki 4 ürünün fiyatini hesapladim 35-38 € civari ediyor. 
Ben ise toplam 10 € ödedim, kargo ücreti falan yok, abonelik yok.

Sizin kullandiginiz bir ürün var mi bunlardan?
Bu ay Douglas Box alan var miydi? Neler cikti baskalarinda onuda merak ediyorum :)


Not: Blogumda kar yagiyor farkettiniz sanirim, cok hosuma gidiyor, rahatlik veriyor gözlerime :P
Back to Top