Yorumlarimi okuyamiyorum, onaylayamiyorum
Yeni cerezlerim
Blog dünyasida bazen nankör zaten, yani yazmayinca kimse okumuyor..
Neyse gelelim konuya :)
Türkiye'ye gidilirde kitap alinmadan gelinir mi, gelinmeeeezz. Burada istedigim kitaplari bulamiyorum zaten, birde az okuyan biri olarak hevesim kaciyor bulamayinca...
Bu defada resimde gördügünüz kitaplar düstü agima. Liste yapmistim aslinda bir sürü kitap vardi, kac tane kitapci dolastimsada cogunu bulamadim :( Bu yukaridakilerden sadece " Dikkat vücudunuz konusuyor " vardi listemde, gerisi öyle önüme cikti ve aldim.
Bir kitabi coktaan bitidigimi demistim. Iste o kitap Iclal Aydin'dan " Evlerin isiklari bir bir yanarken " idi. Cok begendim, kisa kisa hayatindan birseyler anlatmasi, bazi duygulari öyle yakindan hissettimki..Gayette akiciydi.
Sonra neye baslasam diye düsünürken " Dikkat vücudunuz konusuyor " da karar kildim. Cünkü insanlarin hareketlerini anlamayi hep istemisimdir ve bu konuda bilgi sahibi olmak icin can atiyordum. Simdi yarisindayim ve cok hosuma gitti, bu kitabi okuyali daha cok dikkat eder oldum herkesin hareketlerine :) Erkekler yalan söyleyince nasil durur, yahut bayanlar? Bacak bacak üstüne atmak neyi ifade eder? Ellerin belde olmasi yahut cenede olmasi hangi anlamlarda? Bunlari ve daha bir sürü vücuda dair hareketlerin anlamlarini bulabilirsiniz ;)
Sonracima bir kitap elimdeyken bir digerinede baslamak istedim cünkü cok stresli bir zamandaydim ve hala öyle. " Stres ve basacikma yollari " gözümün önündeydi ve ben bunu okumaliyim bir an önce dedim basladim bakalim, simdilik gayet iyi buldum. Kendimin stres hastaligina yakalanmis oldugunuda kesfetmis oldum, tamam herkeste var az cok ama bendeki artik kalicilasmis oradaki yazilardan ve maddelerden bunu cikardim. Insallah bitene dek basacikma yollarindan birseyler kaparim,algilarimi yönlendirebilecek güce sahip olurum umarim.
Diger 3 kitap ise ; " Elif Safak - Ask ", " Dale Carnegie - Dost kazanma ve insanlari etkileme sanati ", " Üstün Dökmen - Yasama yerlesmek ".
Bunlarda okunmayi bekliyor. Ayrica bir "Genc Beyin " dergisi.
Bulamadigim ve cok istedigim kitaplardan biri " Sevgiyle Disiplin ". Bu kitabi cok okumak istiyorum kardesimde bulamamis Istanbul'da, buradan kitapci adamda bulduramamis :S Netten almakta 4 katina maloluyor bana, normal yoldan bulmak istiyorum ama bakalim kismetse..
Dikkat ettimde roman türü birseyler almamisim, benim ihtiyacim olan kendimi gelistirebilecegim kitaplar, hep bunlara yöneliyorum otomatikmen. Romanlarda güzel oluyor ama insani bir filmin icine götürüyor adeta.
Okumayi cogaltiyorum bu yüzden cok mutluyum :)
Minik ic dökmesi
BüYüK KaMPaNYa, kacirmayin
Sürprizlerim
Gördügünüz gibi nete karsi soguklugum devam ediyor :S Iki güzel sürprizim oldu demistim Tr dönüsü, iste onlari yazmaya giristim suan, paylasmadan edemem. Iki tane birbirinden güzel posta geldi.
Oyali bir yazma, kizima iki tane seker gibi toka, yine kizima sevimli bir bebek ki kizim elbisesini cikarir durur bu siralar, ben giydiriyorum o cikariyor :S
Önünde güzel bir resim olan bir havlu diyelim, kizimin havlusu olacak kendiside :)
Bu arada resim cercevesinin cami kirik geldi canim :( Camini cikardim tamamen ve öyle resim koyacagim yinede ;)
Bu arada not yazdigin kagida bile öyle serit baglamissin yani pembe pembe, cok seker.
Cok tesekkürler Zehracim, ayrica buradan bebise diyorumki; tam zamaninda ve cok kolay gelsin dünyaya :)
Ben bunlari mektup olarak almak istiyorum yani hediyelesmede güzelde, yazismalarda biraz uzun olsa diyorum hani :P (En uzun mektup yazan benim sanirim :S )
Arkadaslar mektuplara cok cabuk cevap veremeyebilirim ama eninde sonunda ters bir durum olmadikca cevap verecegimdir ;)
Sevgiler renklerim benim :)
Gurbete geri dönüs
Yani tatille birlikte bir virgül koyup kacmistim buralardan.
Öncelikle Tr'de ne telefon ne de internet kullandim. Sadece zamani biraktim akisina ailem yanimda olsunda dedim...
Bulusma yapamadim kimseyle, en büyük nedeni ise tam gidecegimiz gün kizimin aniden ateslenmesi. Beylikdüzünde kaldigim günler pek bir yer görmedim, kizimin iyilesmesini bekledim, sonrada Mecidiyeköye gecmistim. Birde halamin oglunun nisani oldu ve sonra dogru Samsun'a.
Samsun'a gecmeden önce tabiki Istanbul üzerine birkac seyler yazacagim. Cok güzel sehir ama yasanilmaz dedim bende. Cok karmasik geldi bana. Buralar coook daha sakin Istanbul'a göre. Bazi kizdigim seylerde oldu, mesela o otobüsler neden tiklim tiklim öyle yaa? Belediye daha ardarda otobüs koysada millet balik gibi istiflenmese olmaz mi? Insana deger verilmedigini hissettim...Birseyler yapilmis edilmis ama öylesine sirf yapilmis olmak icin, ayrintisi devami düsünülmeden... Ama alisveris merkezlerine diyecek yok dogrusu, Cevahir kardesimin oturdugu yere cok yakindi, bizim burada bile böyle büyük alisveris merkezi yok, cok begendim.
Cocuk arabasiyla dolandik kizimin rahatligi acisindan ama süremiyorsun ki, kaldirimlar bile düzgün ilerlemiyor, arabalar karmakarisik.. Bir otobüsün kapisindan girmedi iceri kizimin arabasi ki kiziminki günlük kullanim icin basit dar bir araba halbuki, taaa o ortada bulunan demirden bile yukari kaldirmak zorunda kaldi esim koca arabayi kardesimle birlikte..
Bir yerden bir yere gitmenin dert oldugunu görmüs ve yasamis oldum, araba sart ama onda da trafik malum...Taksiler ayni labirette gider gibi nasil gittikleri belli degil..
Neyse olumsuzluklari bir yana birakip güzelliklere geceyim.
Bogaz turu güzeldi, özellikle kizim icin, denize bakip durdu hayran hayran.
Yedik ictiklerim bana kalsin artik, hepsi güzeldi :) Sadece Eyüp'te ki köfte haric, adam övdü övdü ortaya gelen dondurucudan cikarilmis isitilmis bir köfteydi :S
Eyüp demisken orada kildigim namazi hic unutamiyorum. Namazlarimda epeydir tat bulamiyordum eskisi gibi, o tadi orada buldum, cok huzur doluydu... Keske bu huzur hep devam etse her kosulda her yerde.
Görüsmek istediklerimlede görüsmem kaldi maalesef, Beylikdüzündeyken planlamayi düsünüyordum bulusmayi kizimin ani hastalanmasi olmasaydi.
Samsun'da ise zaten 1 hafta köyde gecti. Tatile gittim ben ama bir kez bile denize gidemedim mesela :S Havalar karisikti biraz, bayagi bir yagmurlar yagdi.
Internete hic girmedim, girme imkanim tabiki vardi ama istemedim. Sadece orada olmak ve internetsiz yasamak istedim ve oluyormus :)
Yani 1 ay hic girmeden yapiyorum rahatlikla demekki bagimli degilim :P
Simdide sogdum mu nedir, pek yazasim olmadi, yani geleli birkac gün oldu bu yaziyi bile iyice sündürdüm, aklima estikce yazdim.
Özledim buralari ama biraz bir sogukluk var yinede üzerimde...
Özlediniz mi beni :P
Gelince 2 güzel sürprizle karsilastim bunlarda sonraki posta kalsin :P
Not: Resimdeki köyde patates cikaran ve toplayan kizim :P Onun hakkinda ayri yaziyorum biliyorsunuz, ayrintilari yazicam.