28

2.2+18:3+3²+10-1 = .. yasindayim artiiik

Bir sene daha gecti gitti ömrümden, iyi mi :S
Iyi yaa, iyi...

Bu yil dogumgünü yazimi gec yazdim biraz. Dogumgünü kutlama istegim yok öyle genel anlamda ama hediyeye hayir diyemiyorum :D

Gecen yil ki dogumgünümde güzelmis okudumda burdan :)

Önceki aksam kankim geldi ve ilk hediye veren o oldu :) Cok mutlu oldum, sagolsun :)
Sonracima ayin 15 i oldu ve kutlama msjlari geldi bayagi :) Face'den kutlayan arkadaslarimada cok tesekkürler :) Hatirlanmak, bir not dahi olsa güzel, hele de bu not ictense :)

Yaa gecen yil esim ayakkabi almis, onlari degistirmistim ve begendigim baskalarini almistim hatirliyorumda. Esimin bu yil aldigi hediyeyide degistirmem gerekli, cünkü benzeri evde var ve ben baska modelini istiyorum :S

Esim isten sonra hediyelerimi almis gelmisti eve. Sonra kipirdandi durdu evde :) Paketledi falan odada. Sonra lamba söndürüldü kizim tarafindan ve en sevdigim Sacher Tortem geldi tüm güzelligiyle :) Mumlari üfledik kizimla ve pastaya giristik, o esnada hediyeler geldi :)

Esim kizim icinde hediye almis ama ilginc yani ben bile hic beklemezdim bana kizimin adina poster alacagini :S
Kizim uzatti kendide bakiyor bu ne anne diye :D Esim Edward'in posterini almis :D :S Kendi adina baska birseyler almis bunlar özel, yani degistirmek istedigim sey falan...
Edward posteri cidden sasirtti desem, hemde Bella'siz :D Simdi kendimi genc bir kiz gibi hissettim poster falan :D Nereye asarim bilmiyorum ama görünür yere asmam sanirim, belki gardrobun ic kismina bir yerlere...

Yine en son hediye aldiginda rengini begenmemistim faturasida yoktu ve degisememistim birseyi. Nedense esim sanki bana hediyeleri tam tutturamiyor gibi :S Gerci en önemlisi düsünmesi ve emek harcamasi ama hani beni tanimasi lazim bunca yildir ondan :P Yani zevkime uygun olarak :S Neyse artik degise degise gidiyoruz bakalim :D

Önceden dogum günlerimi bir hafta derdim ama artik 14 ve 15 Aralik.

Abimin kesin olmayan dogum tarihim üzerine arastirmaya girmis bu yil, baska isi yoktu herhalde, yahut hastalari azdi belki doktor beyin :D Anneme de sormus ve sonuc olarak ben pazar gecesini pazartesiye baglayan bir gece saat 4'te dogmusum. Annemde o gece Dallas filmini izlemeden gelmis bir yerden, her evde Tv olmadigindan. Abimde o yilin tüm pazartesilerine bakmis ve 14'ü diye söyledi, nufüsta 15'i yaziyor.

Ne duygulardayim?

Aslinda duygusuzum dogum günleri...Söyle bir süre zamana geri dönüs ve ileriye yönelik düsünmeler oluyor. Insan kendini tartip biciyor. 30'a yaklastigimi bilmek beni biraz tedirgin etsede :S

Esim diyor ki ben henüz 22 yasindaymisim :P Yani hareketlerim, görünüsüm ve hallerim öyleymis, 18 dese daha cok sevinirdim ama :D

Nice saglikli, mutlu ve güzel yillara sevdiklerimle birlikte girerim insallah :)

Seneler sonra birgün 70. yasimida burada yazarim ins. :)
14

Bir sansim daha olsaydi eger...



Hayatimi bir daha yasayabilseydim.
Daha cok hata yapardim.
Mükemmel olmaya gayret etmez, daha sakin olurdum.
Daha fazla eglenir, daha az seyi ciddiye alirdim.
Bu kadar temiz olmazdim.
Daha fazla risk alir, daha cok gezer, daha cok tepeden bakar, daha fazla daga tirmanir, daha fazla nehirde yüzerdim.
Hic gitmedigim yerlere giderdim.
Daha cok dondurma, daha az fasulye yerdim.
Gercek problemlerle daha fazla, kendi yarattiklarimla daha az ugrasirdim.
Her ani gercek ve verimli bir bicimde yasayanlardan olurdum.
Hic süphesiz mutlu oldugum anlarim da oldu.
Ancak geriye dönebilseydim, hayatimin sadece mutlu anlardan olusmasina gayret ederdim.
Cünkü hayatin "an"lardan, sadece "an"lardan olustugunu anladim. Bunun icin "an"i yakalamak gerekiyor.
Ben yanina bir derece, bir sise su, bir semsiye ve parasüt almadan yola cikamayanlardanim.
Hayatimi bir kere daha yasayabilseydim, daha hafif seyahat ederdim.
Hayatimi bir daha yasayabilseydim. ilkbaharda ayakkabilarimi cikarir, sonbahara kadar ciplak ayakla gezerdim.
Eger bir sansim daha olsa, bilmedigim yollarda daha cok gezer, daha cok safak seyreder, daha cok cocukla oynardim.
Heyhat, 85 yasindayim ve ölecegimi biliyorum.

Jorge Luis BORGES ( Ceviren : Acar Baltas )


Not: Stres ve Basacikma Yollari kitabimin sonlarindayim ve yasama dair bu kismida yazmadan edemedim...
7

Sevimli Vampir 2

Dün aksam sonunda Twighlight 2 ye gidebildim. Film cikti cikali esimin uygun anini kolladim öyle gitsek diye, biletler bile hazirdi ;)

Simdi geleyim yorumlarima :) Ilk basta Edward'in (Robert Pattinson) arabasindan inip kizin yanina gelisi süperdi :D
Kurtlu sahnelerde bayagi bir gürültülüydü , hele onlarin cüsseleri neydi öyle :S

Ilk bölümüne göre kiyaslarsam ilki daha iyiydi sanki, birde daha romantikti ilki (Birinci bölümle ilgili yazimi okumak icin tiklayin). Bu bölümde en cok Bella'yi gördük, birde kurt olan cocugu. Kizin wampir olmasini cok istedim ve bekledim ama demekki bir dahaki bölümlere :P Zaten o wampir olsa film biter devami gelmez ama devami gelecek olmali ki öyle kesin bir sonla bitmedi :)

Sinemada arkamizdaki simarik kizlar yüzünden arada konsantrem bozuldu filmde gicik oldum.
Bella'ya "öööp" diyorlar, kiz öpmeyince "salak kiz" diyorlar falan, yani tüm yorumlarini sesli yaptilar sagolsunlar, birde ictikleri iceceklerin gazini attilar bolca agizlarindan :S Öggg kizlara hic yakistiramiyorum bunu.
Sinemaya gelenlerin geneli gencti hatta biz en yasliydik belki :D 13-20 yas cogunluk gibi geldi bana.

Simdi ben ücüncü bölümü bekleyecegim sabirsizlikla :)

Birde filmden sonra aklima bir fikir geldi. Biz arkadaslarla toplaninca oyunlar oynuyoruzya hani bolca, birde cezalari oluyor oyunlarin. Mesela erkeklere makyaj yapma, yahut kizlara biyik-sakal onu denemistik (bana cikmadi iyiki o ceza :D ). Birde ceza listesine wampir makyajini eklemeyi planliyorum :D


Bu arada blogum 202 izleyiciye ve 277 okuyucuya ulasmis buna sevindim :)
El emegi sevimli birsey tasarladim ama ekleyemedim bir türlü bir baska sefere insallah o da ;)

Hepinize kucak dolusu sevgiler baskent Viyana'dan.
10

Neden KelebekGibi?

Sevgili Nohutodabaklasofra beni mimlemis sagolsun, ben de bugece bos bos duruyordum elime aldim ve yazdim :) (Beni daha öncede mimlemis arkadaslar vardi ama mimlere pek cvp vermiyorum kusura bakmayin ne olur, bazen böyle eserse iste...)

BLOĞUNA NEDEN BU İSMİ VERDİN ?
Bu sadece blog ismim degil genel olarak her yerdeki takma adim.
Birgün ilahi dinliyordum Esref Ziya'dan, sözleri böyleydi (kopyaliyorum):

Sahte düşlerin peşinde
Boş gülüşlerin derdinde
Kor ateşlerin içinde Yandım yıllarca

Sırtımı döndüm güneşe
Gülmedim dosta,kardeşe
Kelebek gibi ateşe uçtum yıllarca

Ağlayacağım yerde gülmüşüm
Dirileceğim yerde ölmüşüm
Yanacağım yerde sönmüşüm
Sahte benliklere kandım yıllarca...

Buradaki Kelebek gibi dikkatimi cekti, kendimle benzerlik kurdum o an. Her yönden kelebekgibiyim bende sanki dedim, hem bu siirdeki anlamiyla hemde görünüsünden. Cok hassas bir insanim, rengarenk olan hersey bana güc veriyor, renkleri seviyorum tipki kelebeklerdeki renklilik gibi... Bu benim nickim olmali dedim ve öylede kaldi.

BLOĞU YAZARKEN ATTIĞIN STAR TİRİBİ ?
Belirli triplerim yok öyle, icimden ne gelirse nasil gelirse nezaman gelirse...Artik böyle! Ama daha önceleri arada zorlardim kendimi yazmaya yahut belirli konuya odaklanmaya...Bu blogu ben sevgiyle beslemeliyim, zevk almaliyim diye düsünüyorum.
Tabiki bazi olmazsa olmazlar var, mesela yalniz olmaliyim yazarken, yanimda cayim yahut ivir zivirlarim olmali :) Ara vermeden yazmaliyim. Bloglari okumaya baslamadan bloguma yazmaliyim yoksa blog dolasmakla geciyor zamanim ve yazamiyorum da :S
Daha vardir birseylerde aklima gelmiyor :)

EN SON ALDIĞIN GARİP ŞEY ?
Gariple maksat ne onu belirleyemiyorum simdi, cünkü bana normal gelen size garip gelebilir yahut tersi :S Garip sekilde seyleri severim mesela dekorasyon olarak. Sogan sarimsak koyma toplari var mesela, bunlar pek garip degil gerci ama :D

ŞEKER GİBİ OLDUĞUN ANLAR ?Simartildigimda, cocuk hatta bebek muamelesi gördügümde :D Arkadas ortaminda ;) Hediye acarken :D Özel zamanlarim hatirlandiginda, sürpriz yapildiginda. Birisinin bana deger verdigini gördügümde. Sabah istedigim gibi uykumu almis uyandigimda, kahvalti hazirsa hele ki :D
( Bu arada gecenlerde ilk kez kahvalti yatagima geldi :S hic aliskin degilim, zaten yapamam yatakta, kalkip yüzümü yikamali sonra masaya gecmeliyim illa. )

ARKADAŞIM SORMAYIN DEDİĞİNİZ ŞEY ?Akrabalarimdan bazilarinin hala benim ne yaptigimi bilmemeleri ve sormalari :S Yani önceden söyledigim halde algilamamis olmalari yahut gercekten dinlemediklerini anladigimda :S
Laf olsun torba dolsun diye konusmasin kimse benimle. Benim icin her kelimenin degeri var!
Yorumlarda bile dikkat ederim buna, yorum olsun diyemi yoksa gercekten ilgilenilip mi yazilmis diye, bazilarinin okumadan yazdigini bile farkediyor insan :S
Yahut soruma soruyla yanit verilmesini sevmiyorum...
Genel olarak sorulara acigimdir ;)

AYNAYA BAKINCA GÖRDÜĞÜM ?
Eskisinden daha ciddi duruyor yüz hatlarim, cok mu surat astim acaba son seneler?! Aynayi seviyorum, aglarken bile aynaya bakarak agladigim oluyor bazen, o an ki aci cekisimi seyrediyorum sanirim. Aynaya bakip kendimle konusurum, kendime tokat bile attim ( bunu niye yapmistim simdi hatirlamiyorum, iyiki ).
Bazen aynaya bakip bugünde cok sevimliyim heee diyorum :D
Bazen aynaya not yaziyorum hem esime hem kendime...
Aynayla cok iliskim var anlasildigi üzere :D

BU BLOG SAHİBİ NERELERDE GÖRÜNÜR ?
Bu blog sahibi Mariahilferstr. var mesela alisveris caddesi orayi cok sever. Magazalari turlar kendi kendine kafa dinler, vakit buldukca yürüyüs yapar. Arkadaslarla bulusup birseyler yapmayi sever. Bir yerlerde hareket olsada birileri cagirsa da gitsem diye bakar. Blog sahibi hareketi ve hareketli insanlari seviyor ;)
8

Mutluyum, mutlusun, mutlu

Elimde okudugum 4-5 kitap var epeydir, böyle cok olduklarindan da bitemediler bir türlü :S Yani ona basla buna basla, sonra hangisini istersem ondan biraz okudum o sekil...
"Stres ve Basacikma Yollari" kitabindan birkac birseyler yazicam. Evli olanlar, özellikle son yazdigim kisim benim dikkatimi cekti mesela ;)

Birseyi "vermek" ancak isteniyorsa anlam tasir. Istenmeden verilen bir seyi alan kisi, cok kere ya aldiginin farkinda degildir veya aldigi seyin degerinden haberi yoktur.
Hic süphesiz "vermek" güzel bir duygudur. Verilen ister duygu olsun , ister maddi degeri olan bir sey olsun, verenin gücünü gösterir. Ama lütfen unutmayalim, istendigi takdirde, yoklugu hissedildigi ve varligi alan icin anlam tasiyacagi takdirde.

Mutlulugunuzun sorumlusu sizsiniz.
Kendini düsünmemek yanlistir.
Kendinizle ilgili duygu, düsünce ve istekleri ortaya koymaktan, ihtiyaclarinizdan cevrenizi haberdar etmekten cekinmeyin.
Mutluluk yasanilan zamanin icindedir. Dolayisiyla ya vardir ya yoktur. Mutlulugu her isin tamam olmasiyla, mutlak rahatlikla karistirmamak gerekir.
Insan tebessümünü sehresinin bir parcasi yapabiliyorsa, yaptigi isten zevk aliyorsa, ailesiyle birlikte oldugu zaman memnuniyeti devam ediyorsa, gelecek günler ona tatli bir heyecan veriyorsa, kisi mutlu demektir.

Aci insan hayatinin kacinilmaz bir parcasidir, "istirap cekmeyen olgunlasamaz". Aci cekmek hayati ve insanlari tanimak icin bir firsattir. Aci cekmeden, aci cekenleri anlamak, insanin kendi kararindan dolayi istirap cekebilecegini anlamak mümkün olamaz.

"Hayat dümdüz degildir". Bazen ne yapilirsa yapilsin, istedigimiz bazi seylerin olmamasi veya istedigimiz gibi olmamasi ve aci cekmek kacinilmazdir.

Uzmanlar tarafindan önerilen, ertelemenin ve problemi kafada tasimanin insani daha cok yordugudur. Eger gücünüz yetiyorsa ertelemek yerine "yapin". Problemi erteleyerek size zevk verecek olan seyi önce yapmak yerine, önce yapin sonra kendinize ödül olarak size zevk verecek olana yönelin. Göreceksiniz kendinizi hafiflemis hissedecek ve hosunuza giden seyden daha cok zevk alacaksiniz. Buna örnek vermek gerekirse; Önce film seyretmek, sonra muslugu tamir etmek yerine, önce tamir sonra film. CÜnkü önce film olursa muslugu ertesi güne ertelemek icin bircok sebep cikacaktir (Gec oldu, gürültü cikar...vs.).

Mutluluk yasanilana anlam verebilmektir!
Birseyin tadini cikarabilmek icin onun mutlaka kusursuz olmasi gerekmez (Özellikle evlilikte buna dikkat etmeliyiz). Önemli olan kisinin karsisindaki insanla temel ilkelerde anlasmis olmasidir. Cünkü "ask" sadece ve sadece tanisma ve kesfetme dönemi icinde söz konusu olabilir. Bu dönemden gecip "sevgi"ye ulasilabilirse, kisiler zoru basarmis demektir. Bu sebeple mutlu olmak icin hergün yaninizda olan insanin kiymetini bilin, zihninizde o kisinin kusurlarini, olumsuz yönlerini degil; meziyetlerini, olumlu özelliklerini ve ortak iliskinize, hayatiniza katkilarini vurgulayin.

Not: Bu daha kitabin 2-3 sayfasindan birseylerdi...Cok begendim bu kitabi, düzenli egzersiz hareketi bile var. Cocuklarla iletisimden, evlilige, sagliktan baska bir sürü seylere kadar...Stresi her alanda degerlendirmisler. Mutlaka okumalisiniz diyorum, daha 250 lerdeyim, henüz bitirmedim.
Back to Top