7

Evimi kelebekler bastiiiiiiiiiii

Simdi bu yandaki resme aldanipta evimi kelebeklerle süsledim sanmayin :D
Perdede bir büyük kelebek gördüm, hersey bununla basladi...
Sonra esim gelene dek daha mutfaga girmedim, esim mutfakta kelebekle savasti ve "%70 cikti sanki" dedi.

Bir sonraki gün mutfakta isigi yakmamla büyük kelebegin meydana cikmasi bir oldu, ben gene hemen kacar :)

Bu defa esim " kesin gitti" dedi.
2 gün sonra bir gece Pc basinda otururken aniden lambaya dogru saldirmaya basladi kelebek, ben hemen banyoya :) Bu defa esim uyuyordu ve onu uyandirmak icin odadan yatak odasina gecmem gerekti, basima büyük havlu gecirdim ve hizlica yatak odasina kostum :D

Esimi uyandirdim, biliyor rahat edemeyecegimi , hemen kalkti ve kelebegi aramaya koyuldu, sonra buldu ve balkon kapisindan cikardi.

" Bu kesinlikle baskaydi, mutfaktaki degildi " dedi.

Birde "üstüme üsütme saldiriyo ne cins kelebekmis" diyor yaaa :D

Neyse ben o günden sonra camlari dikkatli acar oldum.

(Gerci gecen yil kocaman yesil cekirgeden sonra ben böyle oldum, aniden karsimda bulunca mutfakta, birde 3. katta oturuyoruz yani.)

Kücük kelebek gördüm sonraki günler evde, baktim her gecen gün cogaliyo, bir , iki üc, dört derken dün gece mutfaga girdim 6-7 yarim cm lik kelebekler dolasiyo.

Esime " canim kurtlandik mi nolduk, bu kelebekler nerden cikiyor böyle " diyorum.

O da " büyük kelebekler dogurup gitmislerdir, hem sen kelebek gibisin seni ziyarete geliyorlardir" diyor :D

Bugece olayi cözdüm ama, evde arastirmaya girince artik, kesin bir yerde birsey var kötü olan tahil tipi ve bundan kelebeklenme oldu diyorum ben gene.

Ve cekmecelerimden birinden birsey alacakken oradan minik bir kelebek daha uctu ve ben oraya iyi baktim ,gerilerde patlamis misir poseti delik desik olmus!

Halbuki ben cekmecelerimi temizleyeli 1-2 ay oldu daha, o zaman hatta hatirliyorum " bu misirlari atmayayim demistim (daha saglamlardi), annem Türkiye'den gönderdi nasil olsa dedim :D Sanki hatira :D

Mikrodalgada misir kolayima gittiginden hazirlardan, onu birakmistim öylece.

Siz siz olun böyle benim gibi bir kenara misir falan koymayin hatira niyetine :D

Kelebeklerimi öldürdüler Anne!

Sakin kıyısında uçuşan gönlümün
Cıvıldaşan uçmalara hazırken en uzak çiçeklere
Bulutları kapladılar karayla
Okları batırırken yüreğime
Acıdı hep bir yerleri kanadımın
Esir tutup birer birer
Kelebekleri öldürdüler anne!
Gönlümün sayfaları açıp herhangi bir yerinden
Kurtarırken kendimi sevinçlere bakıp
Sonsuzluğa ellerimi bağlayıp
Mutlu olayım bırakmadılar
İçimdeki buzdan atları salmışken özgür
Buzlar yüreğime değdi de üşüdüm anne
Gemim fazla dayanmaz fırtınalara
Gücüm senden gelirse dayanırım hayata
Hani incitmezdi kötülükler
Değmeyecekti kanadıma rüzgar
Üşütür sevgisizlik, ayrılıklar benden yana
Kolla beni ışığınla, yol göster bana
Dua eder gibi son kez dokun yüreğime
Rüzgarda uçuşan kartallara verme
Bekle beni yine okuldan gelirken kapıda
Nerde kaldın kelebeğim de
Orkideler diz gemimize
Kimse yakalamasın bizi
Son kalan gemi bu
Kelebeklerin gemisi
Hayallerimize yetişmesinler
Sen bana yeşili anlat
Kırmızıya aşkını
Pembe gülleri yelken yapıp kaçalım kıyıdan
Gel al beni kurtar buralardan
Sızım sızım sızlatır ayrılıklar
Gecelere bakamaz oldum
Ateş böcekleri mi yok, yoksa gözlerim mi kör
Bir yavru şahin uçtu yüreğimden
Kac yıldır büyüttüğüm
Onsuz üşüdüm dondum

Işığım bile sessiz, yalnızlıklar bekler köşe başında
Hadi gel desen gecenin bir yerinde
Gönlümün kırık çiçekleri açsa pembe pembe
İçimdeki kelebekleri öldürdüler anne!


Not: ( Anneme olan özlemimden paylasmak istedim, bu siiri netten okudum, yazari Perinur Olgun yaziyordu )


8

Emrah, artik cok GeC :D

Görümcem dün Emrah'i görmüs is yerine yakin ise giderken.
"Benden kisa" diyo birde :)
O öyle deyince ben eskilere gittim biraz...
Emrah'i cok severdim bir aralar, hani böyle cocuklukla genclik arasindaki dönemde!
Babaannemede derdim hep Tv'de görsem etsem yahut sarkisini dinlesem; " Babaanne ben Emrah'i cok seviyorum " diye.
O da " ee iyi kizim seni ona veririz o zaman " derdi :D
Bende " yaa babaanne o beni almazki " diye üzgünce söylenirdim :D
Simdi Emrah Bey taa pesimden gelmis haberim yok :D
Emrah maalesef cok geciktin, evliyim ve esimi seviyorum :D :D
 
Emrah artik Viyana'da yasiyor biliyor muydunuz?
Hemde tam benim oturdugum mahalle cevrelerindeymis ama tam adresi bende bilmiyorum, ögrenirsem paylasirim hayranlari icin ;)
Ona sormak isterdim eger birgün görsem " Neden Viyana'da yasiyorki! Baska ülkemi yok yahut Türkiye'den uzak durmak medyadan rahatsiz olmaktan mi acaba? "
Emrah eger bloguma ugrarsan birgün erinmede cevap yaz hee bak bir yazi konum oldun, az reklamini yaptim ne de olsa degil mi :)
11

Yumusak Kurabiye

Coook yorgunum ama bu kurabiye önerisini yazmadan uyumak istemedim.

Kurabiyeler hani biraz kitir kitir olur ama bu yumusak ve agizda hemen dagilan birsey oldu.

Tarifi aldigim sitenin ismi ARMEDA, burada seftaliye daha güzel benzetip yapilmis ama ben kendimce böyle olsun istedim. Belki gida boyasini cok sevmedigimden olabilir:)

Kurabiye seven varsa hemen denesin:)
Hemde davet yahut cocuk dogumgünleri icin yapilabilir.

Afiyet olsun simdiden:)
8

YeSiL CaY icmedin mi hala? Aaaaa :)

Yesil cayi özellikle cok severim!
Yaz mevsimi geleli biraz uzaklastim ama sicak degilde soguduktan sonra iciyorum...
Kisin en güzel yanida bu sicacik caylar benim icin:)
Yesil cayin faydalarindan bahsedicem ki icmeyenlerde hemen baslasinlar diye:)
1- Kanser Riskini Düşürür:
Bir antioksidan çeşidi olan polifenoller yeşil çayda bolca bulunur. Bu antioksidan çeşidi, kanser hücrelerinin vücudunuzda barınmasını zorlaştırır, kan damarlarındaki akışkanlığı güçlendirir.
2- Cildi Pürüzlerden Kurtarır:
Bir sıyrık, ısırık veya ufak bir cilt yaranız varsa, size çok ilginç bir yöntem söyleyebiliriz. Yeşil çay yapraklarını, demleme sonrası atmayın. Islanmış yeşil çay yapraklarına pamuk ile bastırın, daha sonra bunu cildinize sürün. Çay, doğal bir antiseptik görevi görür ve ciltte bölgesel kaşınmayı önlemede yardımcı olur. Güneş yanıkları veya akşamdan kalma gözaltı morlukları için de aynı yöntemi deneyebilirsiniz. Güneşe çıkmadan önce pamukla ıslatılmış yeşil çay özütlerinden cildinize sürebilirsiniz.
3- Kan Basıncınızı Düzenler:
Günde sadece yarım fincan yeşil çay içenlerin, içmeyenlere oranla %50 daha az hipertansiyon riskleri bulunuyor.Polifenollere geri dönüyoruz, yeşil çay içerisinde bulunan bu antioksidanlar, yüksek kan basıncını önler ve kan damarlarının büzüşüp daralmasını engellerler.
4- Hafızanızı Diri Tutar:
Yetişkinler üzerinde yapılan bir araştırmada, günde en az 2 fincan yeşil çay içenlerin, içmeyenlere oranla daha az zihinsel gerileme ve idrak kabiliyeti sorunları yaşadığı gözlemlenmiştir. Bunun nedeni, yeşil çayın içinde bulunan antioksidanların, vücudumuzdaki serbest radikaller ile savaşması ve böylece beynimizdeki sinirlere ekstra bir koruma sağlamasıdır.
5- Genç Kalın:
Eninde sonunda ölecegiz elbet ama yasliyken saglikli bir dede veya nine olmak kim istemez? Torunlarimizla birer arkadas gibi olabilmeyi :) Bunamayi önler yani.
Günlük 1-2 fincan içeceğiniz yeşil çay sayesinde bozulan arterlerden, tıkanmaktan dolayı oluşan kolesterole kadar tüm sorunların oluşmasını engelleyebilir.

Yesil cay satiminda firlama olacak bu yazimdan sonra :D

Ben iciyorum ve saglikliyim cok sükür yoksa neden tavsiye edeyimki, cildinizede sürün bol bol, neymis o kremler yapmacik kimyasal seyler, en güzeli dogal kaynaklar dururken :)


Not: Kaynak RealAge sitesidir + benim kendimden kattiklarim :)
9

HaYiRLi KaNDiLLeR


Berat Kandilimiz mübarek olsun! Dualarda bulusmak ümidiyle...

Ebu Hüreyre Radıyallahu And’dan rivayet edildiğine göre:
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimiz şöyle buyurmuştur:—“Şaban ayının on beşinci gecesinin ilk vaktinde Cebrail (a.s) bana geldi; şöyle dedi:—“Ya Muhammed, başını semaya kaldır.
Sordum.—“Bu gece nasıl bir gecedir?
Şöyle anlattı:—“Bu gece, Allah-u Teala, rahmet kapılarından üç yüz tanesini açar.
Kendisine şirk koşmayanların hemen herkesi bağışlar.
Meğer ki, bağışlayacağı kimseler büyücü, kahin, devamlı şarap içen, faizciliğe ve zinaya devam eden kimselerden olsun.
Bu kimseler tövbe edinceye kadar, Allah-u Teala onları bağışlamaz.

Gecenin dörtte biri geçtikten sonra, Cebrail yine geldi ve şöyle dedi: "Ya Muhammed başını kaldır.

Bir de baktım ki, cennet kapıları açılmış.

Cennetin birinci kapısında dahi bir melek durmuş şöyle sesleniyor: "Ne mutlu bu gece rüku edenlere.
İkinci kapıdan dahi bir melek durmuş şöyle sesleniyordu: "Bu gece secde edenlere ne mutlu". Üçüncü kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu: "Bu gece dua edenlere ne mutlu." Dördüncü kapıda duran melek dahi şöyle sesleniyordu: -"Bu gece, Allah'ı zikredenlere ne mutlu". Beşinci kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu: "Bu gece Allah korkusundan ağlayan kimselere ne mutlu."
Altıncı kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu: "Bu gece Müslümanlara ne mutlu."
Yedinci kapıda da bir melek durmuş şöyle sesleniyordu: "Günahının bağışlanmasını dileyen yok mu ki, günahları bağışlansın.

Bunları gördükten sonra, Cebrail'e sordum: "Bu kapılar ne zamana kadar açık kalacak?
Şöyle dedi: "Ya Muhammed, Allah-u Teala, bu gece, Kelp kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısı kadar kimseyi cehennemden azat eder."

- Hz. Ayşe Radıyallahu Anha anlatıyor: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdular ki: "Allah Teala Hazretleri, Nıfs-u Şa'ban gecesinde dünya semasına iner ve Kelb kabilesinin koyunlarının tüyünün adedinden daha çok sayıda günahı affeder."



Back to Top