Asıl sen hakkını helal et
Hoppi'den Mail Geldi ^◡^
Ne kadar icten degil mi, cok mutlu oldum okuyunca :) Esime bahsedince o da mutlu oldu bu durumdan, devamindaki mailde kendisi hakkinda yazilani duyunca da Hoppi sesiyle konusmaya basladi yine :)))
"Esinizi tebrik ediyorum bu arada, hem yetenegi, hem de eglenceli bir baba oldugu icin.. Kisacik tanisikligimizdan, ve bir kac cumleden anliyorum ki; cok guzel bir ailesiniz. Mutlulugunuz daim olsun... "
♪ Maher Zain ♫
20 yil önce istedigim ToKa
Sinifta her seviyeden cesit cesit cocuk vardi. Ben ise bir esnaf kizi olarak her istedigimi alabilecek gibi degildim. Siniftan biri bu kelebek tokalardan almisti bembeyazdi onunki. Cok güzelde yakistirmisti kendisine. Sonra günler gectikce birkac kizda daha gördüm ayni tokanin baska renginden almislardi.
Hani birsey moda olurda cevrede cok görürüz hatta begenirsek bizde alirizya, onun gibi bende cok begeniyordum ama aklimin ucundan bile gecirmiyordum almayi durumumuzu bildigim icin :/
Nasil kiskaniyordum ve benimde olsa diye hayal kuruyordum eminim...
O siralar ayni kizlar yine birsey modasi daha cikarmislardi, teneffüslerde cubuk kraker yemek. Böyle 2-3 kiz ellerinde cubukla citir citir yiyerek sohbet ederek gezinirdi. Ama ben zaten babamin bakkalindan cubuk aliyordum o cok cekici gelmiyordu... Böyle baskalarinda olan ulasamadigim seyler sanirim beni etkiliyordu :S Ya da aynisi bende de olsa onlarda olunca daha güzeldi, daha degerliydi...
Taki magazasinda bu tokaya bakarken o kizin sacindaki beyaz tokayi ve bunlari düsündüm iste... Bende bu rengini secerken kendime, yanimda bulunan anneme anlattim bu ilkokul hatirasini...
"Niye o zaman demedin hic" dedi bana. O zamanlar tokadan daha mecburi masraflarin bilincinde oldugumdan deme geregi bile duymamistim. Ben hep ailesine yük olmamaya calisan bir cocuktum, o psikolojideydim, nedenini bilmiyorum...
Annem ben o tokayi alirken gülümsedi ve sevindi, onunla paylasinca bende mutlu oldum yillar sonra da olsa o zamanki duygumu bilsin istedim :)
Simdi evde bunu takinip gezinmek mutlu ediyor beni :)
FiSKoS
LaDeeeS
Aksam haslanmis tavuk yerken, eskilere gittim yine, cocukluk günlerime...
Köy cocugu olan ben ne kadar cok tavuk olsada köyde öyle istedigim kadar doya doya yiyemezdim yinede. Herzamanda tavuk kesilmezdi öyle...
Pismis tavugun suyuna kurumus olan(önceden hazirlanmis) yufka batirilirdi.
Lades kemigi ciktiginda ladese girerdik. "Ladesim lades olsun mu, vermiyen gavur olsun mu :D " Bu oyunu bilmeyen var mi acaba?
Tavuktan cikan "V" seklindeki kemige denilir lades kemigi.
Bu arada esimin bana daha bir lades borcu var o aklima geldi simdi :D Gerci onun bayagi bayagi birseyler borcu var, birikti yani yavastan baslasa iyi olur :P
Bu arada köy cocugu oldugumu her firsati geldiginde belirtiyorum, gurur duyuyorum bununla. Hayatimin ilk 7 senesi köyde gecti. Köy cocugu olmak kolay degildir ama bir o kadar güzeldir :)5-6 yaslarinda coktaan baslarsin tarlada birseylere yardim etmeye...Dogayla, hayvanlarla icice olmak öyle güzelki( simdi kücük bir böcekte bile korkarim o ayri nasil olduysa :S ).
Rrrrrrrrrrrrr
TeMeL ReiS gitti :(
Ölüm yanibasimizda...
Lütfen bu yaziyi okuyanlardan bir ricam var, Temel emmi icin birer Fatiha okur musunuz?
Annemle Firar
Annemle bir hadisemiz aklima geldi bugün ve gülümsedim :)
Bizim hastaneden firar etme gibi bir olayimiz olmustu :P Olayi bastan alalim: Simdi benim bas agrilarim oluyordu ara sira...Bunlarin bazilari gercek bazilari ise isten kaytarmak icindi sanirim :S :P Annem dedi ki "hadi seni iyi bir yere götürelim muayene ettirelim, zirt birt basin agriyor". Bende ikna oldum demekki gittim. Beni taa Tip Fakültesi'ne götürdü ki bizim eve bayagi bir uzakti orasi, ilceden ile gidip oranin da taa neresinde...
Doktora anlattik, bakti etti. Birde arada bayilma durumlarim olurdu ama genelde durduk yere degil, ya discide, ya hastane ziyaretinde, ya asi olurken, ya kan görünce :D Doktor hepsini bir dinledi ve anneme öyle tepki verdiki " Kiz cocugu bu, neden sikayeti olunca hemen getirmiyorsunuzda..vs. " bir sürü söylendi. Bize beklememizi, kan tahlili yapacaklarini söyledi. O an ben tirstim, kan man falan yani...Annemde herhalde doktoru sevmedi, "hadi gidelim" dedi bana. Bende dururmuyum hic :D Gidis o gidis, sonra nedense sikayetlerim olmadi pek :D
Birgün halami ziyarete gitmistik hastaneye, ameliyattan cikmisti ve ben halami görür görmez serildim halamin yanindaki hasta yatagina :D Hastane ziyareti yapamiyorum bile düsünün :S Ama Viyana'ya geleli hastane fobimi atlattim, cok temiz ve odalar tiklim tiklim degil gayet ferah.
Benim abimde benim gibiydi, hatta bir dolguyu yaptirmak icin bile kac kez gitmisti, igne vurdurup degilde ilacla yaptiriyordu. Ama kendisi suan doktor :S Tabii bu yolu alirken derslerde bayilmis duyumlarima göre :P Yinede bunu asmis olmasi güzel, yoksa meslegini nasil yapardi.
Biraz ic bayici yazi oldu :D
Masallarim nerde
Viyana ile Tanismam
Kirmizi Hirka
Konserden kareler
Ben bloguma kendi resmimi pek koymam, o nedenle kirptim biraz resimlerimi :)
Konser sonrasi
Üniversite Yoluna Adim :)
Dün arkadasimla biraz gezindik, kayinvalidem aradi ve eve postacinin bir kagit biraktigini söyledi, merak ettim durdum. Hatta arkadasima dedim, "belki Üniversite'dendir cevap bekliyorumya hala, olumlu olursa bana güzel bir dogumgünü hediyesi daha olur".
Bunu daha öncede belirttimmi bilmiyorum, ben taa 7 sene önceki girdigim sinav ÖSYM sinav sonuc kagidimla basvurdum. Normalde 4 yillik herhangi bir Üni.ye kayit yaptirip gecis yapiyor ögrenciler buraya Türkiye'den. Yani sadece kazanmak yeterli degil sinavi, en az 4 yillik kazanmak gerek hem. Benim puanim sadece baraj puandan biraz fazlaydi yani 2 yilliklar tutuyordu.
Üniversite sinavina 3 kez girdim :D
Ama hic dersaneye gitmedim ve hic özelden evde Üni. icin ders calismadim, abartisiz söylüyorum hic! Test kitabi falan bile satin almadim. Ee bu marifetmi hayir, sadece okul bilgilerimle baraj puani astigim icin ben kendimle gurur duyarimda hep :) O kadar dersaneye gidip yinede alamayanlarda var yani :P
Hatirliyorumda lise sondayken, üniversite sinavlarina yakin herkes rapor alirdi doktorlardan :DBen tek kisi oldugumu bilirim sinifta, sadece ben ve hoca :D
Hoca sonra sinifa örnek vermisti beni "bakin arkadasinizda sinava girecek ama yinede geliyor okula" diye :D
Benim umrumda degil miydi sinav? Tabiki umrumdaydi ama o kadarda illa bu olmali diye düsünmüyordum, böyle düsünmemin altindaki sebeplerde var tabii.Mesela abimin okumasi, kardesimin okuyacak olmasi. Yani birde ben yük olmamaliyim aileme gibi düsündüm sanki! Onlarda tek kizlarini uzaga okula gönderirlermiydi onuda bilemiyorum. (Gerci kocaya geldim taa Viyana'ya...)
Her sene girdim sinava yinede, 3. kez girdim ve nisanlandim, evlendim sonrada...
Buraya geldim Üni.ye basvurdum, alindimda ama gitmedim. Esimin dogru isi yoktu bile, yine yapamam, maddi yönden nasil hallederiz gibi düsündüm, kimsenin destek olacagini görmedim, göstermedilerde zaten!
Burada bir yil agir bir iste calistim ve anladimki meslek olmayinca ancak bu isler varmis, ben böyle calisamam kesinlikle ömürboyu diye düsündüm. Yani meslegim olmali!Bir taraflarimin eksik oldugunu gördüm, burasi sizliyordu...
Yazlari tatile gittigimde, bu konular acilinca ben aglardim hatta üniversite okuyamadim diye.
Ve düsündümki, ben bu Üniversiteyi okumazsam hep ömürboyu icimde bir sizi kalacak ve hep bu konu acilinca ben agliycam! Yaa bu bir takinti gibi ayni, bu duygumu anlatamam!
Belki insan Üniversite okumadanda yapabilir, kendine iyi is bulabilir hadi sansina ama sadece is degil sebep! O ortama girmeliyim, basaramasamda en azindan denedim yapamadim derim. Ama hic baslayamadan hep geri dönmelerim beni bunaltiyor herzaman!
Iyice uzattim biliyorum konuyuda, ee nerden nereye getirdim yani :D
Iste kizim var, esim var, bir evim var sorumlu oldugum ama bu engel olmamali kesinlikle!
Ben bu hayalimi gerceklestirmeliyim!
Sonuc olarak, eve geldim ve o postanin Üni'den geldigini gördüm, bir bucuk ay önce yaptigim basvurum kabul edilmis :)
Viyana Teknik Üniversitesi bekle beni gelicem :P Önce bir almancam yeterli olup olmadigina dair dil sinavindan gecmem gerekmis, yetersizse kursa gönderiyor Üniversite beni.
Insallah yeterli olacak, biraz calisip ilk firsatta sinava giricem. Cünkü Mart ayinda dönem basliyor ve ben bir dönem kacirmak dahi istemiyorum.
Allah'ima cok sükürler, baslangicta birsey benim icin, devamida cok güzel gelir insallah!
Darisi tüm isteyenlerin basina :)
Babaanneme...
Emrah, artik cok GeC :D
Benim Alfabem
Icinde gizli alfabemle yazdigim notlarda vardi ve okudum.
Hic unutmamisim harfleri! Hizli hizli yazabiliyorum, elim bile unutmamis:)
Bu kendi olusturdugum alfabemi kagida gecirdim hemen ve sevincle birazda hüzünle o eski günlere daldim gene.
Bu alfabeyi 2-3 kisi biliyordu sanirim. Liseye giderken yapmistim diye hatirliyorum yani 10 sene olmus yaklasik...
Evde 2 erkek kardes olunca demekki hersey rahat yazilmiyormus:)
Sizlerinde var mi bu tip gizli harfleriniz yahut kendinize ait alfabeniz?
Aslinda eskiye dair o kadar cok sey varki...Ufacik birsey kivilcim oluyor ve aklina getiriyor herseyi!
PoRTaKaLim aKLiMa GeTiRDiKLeRi
Portakalin kabuklarinda olan o minik gözenekler patladikca ve kokusu buram buram yayildikca ben gecmise dogru yolculuga ciktim hemen.
Portakal ve mandalina kabuklarini güzine adi verilen sobalarin üstüne koyardi annemler ve yasli büyüklerimiz.
Öylede güzel koku yayilirdiki eve, her taraf mis gibi portakal kokardi evde.
Ve düsündümde o koku bence iyi geliyormustur saglik olarakta insana.
Simdi ise oda parfümleri var, icinde bilmem nelerin bulundugu!!!
Hic saglikli bulmuyorum!
Neyse iste sonra yemeye basladim portakalimi ve bu defa baska bir tarihe gitti aklim.
Annem haftada birgün alisveris ( Carsamba ) gününde eve gerekli herseyi alirdi. Özellikle meyveleri iyi hatirliyorum.
Meyveyi oldum olasi acayip seviyorum. Meyvesiz ev bombos benim icin sanki!
Annem o aldigi meyveleri bölüstürürdü 3 kardes olan bize. Hepimiz esit yiyebilelim diye sanirim.
En önce meyvesini bitiren hep bendim, hatta ilk gün hepsini bitirirdim ve sonra diger alisveris gününe dek beklemek zorunda kalirdim.
Annem kendileri icin zaten az ayirirdi meyve ve ondan yine verirdi bana.
Düsündümde, o zaman belki 2 portakal, 2 elma, 3 mandalina düsüyorsa bir haftalik kisi basina, simdi diyorum cok sükretmem gerek! Istedigim kadar meyveyi alip yiyorum, saymama gerek kalmiyor. Allah’im cok sükür diyorum, bulamayanlarada ver!
Cocuk yetistirmek, hepsini doyurmak, gecinmek artik kolay sey degil! Hatta bunlarin disinda evliligi sürdürmek bile zorlasti! Sorunlar artti!
O eski güzinenin basinda meyve yiyen cocuklar artik kolay kolay böyle seylerle belki mutlu olmuyor daha!
Neden hep eskilere özlem duyulur sizce?
Acaba büyüdükce daha mi kötü her zaman?
Bu satirlari potakalimi yiyerek tamamladim, aklima gelince hemen Pc’yi acip unutmadan yazayim dedim.
Okul ve Arkadasliktan...
Lisede ögle paydoslarinda birkac arkadasimla birlikte yerdik icerdik, belirli gruptuk gibi birsey yani.
Okulun önünde tek tek meyve satan bir dede vardi, ondan ayva- nar..vs birseyler alirdik.
Biraz ileride bakkal vardi ve oradada köfte ekmekler acayip giderdi, ceyrek alirdim genelde.
Bazende evden getirirdik yanimizda ekmek ici birseyler.Benim Termos’ta sicak süt götürdügüm bile olmustur okula hehehe.
Doyduktan sonra az gezinirdik disarida, bir Pastanede oturup dondurma yerdik yazlari.
Parasi olmayan digerinden borc alirdi.
Derslerden, ögretmenlerden, bazende erkeklerden(cok nadiren:P) konustugumuz olurdu.
Lise bitincede yazlari görüstük arada. 10 Temmuz saat 13, Yesilirmak kenarindaki bir cay bahcesinde bulusacaktik her yil!
Ama ne mümkün!
Simdi o grup ne mi oldu?!
Biri ( icimizdeki en güzeli ) liseden bir süre sonra evlendi ve suan 2 cocugu var (Allah bagislasin). Bir digeri Istanbul’da okudu ve bir süredir calisiyor orada, o da ailesinden uzakta yani. Ötekiside okudu ve sonra evlendi.
Vee ben liseden sonra Üni.sinavlarina girdim, eften püften bölümlere tutuyordu puanim, bende 3. kez girdim ve o yil tercih bile yapmadan evlendim.
Burada(Viyana’da) devam ederim diye düsündüm ama ...
Üni.ye kayit bile oldum ama gitmedim, bazi sartlardan gidemedim, hemde arkamda güclü destek yoktu!
Cok pismanim ama...
Keske az daha kendimi motive etseymisim, isin kolayini secmisim!
Veee simdilerde tek Istanbul’da calisanla görüsüyoruz Msn’den. Bazen gidince Tr’ye orada.
Arkadasliklar cok önemli benim icin!
Hic söyle bir ömürlük yakinimda olan arkadasim olmiycakmi diyorum...
Esimle arkadas gibi olsakta biraz, onun yeri ayri!
Hayirlisi tabiki! Arkadasla iyi olmayacaksa hic olmasin diyelim...
Ayrica bu bloglar sayesinde cok iyi insanlar tanidigimida belirtmeden gecemeyecegim, onlar biliyorlar kendilerini.