UnutulmazZ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
UnutulmazZ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
16

Asıl sen hakkını helal et


Babaannemi aradim dün, yine duygulandim.
Telefonu kapayinca gizli gizli agladim ev sakinlerine belli etmeden.
Babaannem demek sanki cocuklugum demek benim icin... O evde büyüdüm, onlarla...
Bana herzaman dedigin laflari yineledin "senin cok emegin var bende yavrum, cok baktin, hakkini helal et".
Ne hakki be babaannem...
Birkac kez yaninda durmak, odani temizlemek, önüne yemek getirmekten öte gitmedi benim yaptiklarim...
Hani bir cocuga minik bir seker verirsiniz onun icin koskocaman birseymis gibi sevinirya, bence sen de öylesin. Yaslilar cocuk gibi olur zaten degil mi...
Odanda kendin icin olan ekmeginden bölüp elimize verirdin acikmisizdir diye...O bayat ekmek nasilda misler gibi kokardi ve dünyanin en güzel yemegini yiyormusum gibi yerdim. Sana ayri meyve getiren olurdu ama onlari da bizlerle paylasirdin, "bana dokunur zaten hep yiyemem" derdin bir de...Sen ki cocugu olmuyor diye kendi cocuklarindan birini eltine vermis bir insansin, her annenin yapamayacagi bir fedakarlik!
Ben seni hep veren ellerinle hatirliyorum ve bu bana Peygamberimizin (sav) hayatindaki vermeleri hatirlatiyor, onlar da hep verirlermis, hatta kendilerine hic birakmadan...

Bana vermeyi sevdirdigin icin sana minnettarim babaannem.
Veren ellerin dert görmesin, kat ve kat sana geri gelsin insallah.



~ Hepinize hayirli cumalar ~
5

Hoppi'den Mail Geldi ^◡^


Simdi okuyacaginiz yazinin hikayesi baska bir yazidan basladigi icin öncelikle sizleri o yazimi okumaya davet ediyorum :) ( MoR HoPPi )

Siradan bir gün herzamanki gibi maillere bakarken Spam'a düsmüs bir maili farkettim, spam olmadigini düsündüm görür görmez, cünkü "Hoppi'den sevgiler" yaziyordu...
Hoppi sizlere ne cagrisim yapiyor bilemiyorum ama biz yukaridaki linkini verdigim yazimda da bahsettigim gibi pek severek izlerdik ve evde bol bol o ses tonuyla konusan e$imi dinlerdik o dönemler :)) 

Maili acinca sasirdim, cünkü insanin hic aklinin ucuna gelmiyor sevdigi bir karakteri seslendirenin blogundan bunu okuyup sonra mail yazacagi... O an anladim ki Sevket Bey cok canayakin ve pozitif birisi.
Güzel bir hatira olarak kendisinin mailini sizlerle paylasmak istedim ツ

" Merhabalar :) 
Internet'te daha önce oynattığım kuklalarla ilgili bir bilgiyi ararken blog'unuza denk geldim. Öncelikle tebrik ederim, çok güzel bir blog olmuş.
http://kelebekgibi.blogspot.com/2008/08/mor-hoppi.html  linkinde sevgiyle bahsettiğiniz, ve çok da güzel, örgüden bir örneğini yarattığınız hoppinin hem sesi hem oynatıcısıyım. :)
Emin olun, yıllar sonra böyle güzel bir yazıya denk gelmek, beni o kadar mutlu etti ki; size bir "merhaba" demeden edemedim. 
Hoppi adına, onu sevdiğiniz, ve beni bu saatte bu şekilde mutlu ettiğiniz için bütün aileye teşekkür ederim. 
Yürekten sevgi ve saygılarımla...
Şevket Süha TEZEL "

 Ne kadar icten degil mi, cok mutlu oldum okuyunca :) Esime bahsedince o da mutlu oldu bu durumdan, devamindaki mailde kendisi hakkinda yazilani duyunca da Hoppi sesiyle konusmaya basladi yine :)))

 "Esinizi tebrik ediyorum bu arada, hem yetenegi, hem de eglenceli bir baba oldugu icin.. Kisacik tanisikligimizdan, ve bir kac cumleden anliyorum ki; cok guzel bir ailesiniz. Mutlulugunuz daim olsun... "

Süha Bey'e buradan da cok cok tesekkür ediyorum hem güzel sözleri ve dilekleri icin hem de bir "Merhaba" demeden gecmedigi icin '◡'

Kendisine calisma hayatinda basarilarinin devamini ve herseyin hayirlisini diliyorum ツ
Viyana'dan sevgiler °◡°


Not: Kendisini daha cok tanimak ya da takip etmek isteyenler icin:

24

♪ Maher Zain ♫

Bazen benim icin önemli olup "neden bunu hala yazmamisim :S" dedigim konular oluyor ve bunlar zamanla birikiyor kaliyor öylece... Mesela örnek verecek olursam, kac yillik blogcu olmama ragmen daha bu yil abimden bahsetmis olmam...Ya da nerdeyse hergün dinlememe ragmen Maher Zain'le ilgili yazmamis olmam.
Iste tam da konu bugün bu ---> Maher Zain

Bundan 2 yil önce yine bu aylarda baslamisti onu ilk dinleyislerim...Cok zor dönemlerdi benim icin. Onun "InsaAllah" parcasi yüregime umut saciyordu.
Sonra her sabah okula uyanirken "Elhamdülillah" parcasiyla gözlerimi aciyordum. Bilerek onu kullaniyordum, o güne gözümü acabildigime sükretmek icin...Artik kizim bile alismisti sabahlari bunun bizi uyandirmasina ve bir müddet dinlememizi istiyordu cok acelemiz olmadiginda :)

Sonra iste baktimki onun müzikleri benim ruhuma merhem gibi, ilk albümü olan "Thank You Allah"'ta bulunan diger parcalarida dinlemeye basladim, hepsi insanda aliskanlik yapacak türdendi bana göre...Bunca zamandir dönem dönem takilip kaldigim sarkilar muhakkak olmustu ama bunlar onlardan farkliydi. Hissedebiliyordum dinlerken, dünyayi bir süreligine unutturuyordu bana, yüregim kizginsa yumusatiyor üzgünse su serpiyor ferahlatiyordu...

Bu yil cikan "Forgive Me" albümünü duyar duymaz bir an önce dinlemek icin sabirsizlandim ve bir süre sonra albümünü Itunes üzerinden satin aldim, doya doya dinliyorum artik :P
Kizimin yeni albümdeki favorileri "My little Girl" ve "Number one for me".
Ben ayirmak bile istemiyorum, hepsi güzel mesajlarla dolu; Allah'i hatirlatiyor, Peygamberimizi hatirlatiyor, sevgiyi, savaslarin olmamasini, umudu, duayi...
Bu arada zaman icinde kizim ve esimde benim sürekli dinlememden dolayi sevdiler ve kendisinin hayrani oldular :P

"Birgün keske konseri olsa da gitsem" diye hayal ederken bu yil Viyana'da düzenlenen Tuna Festivali'ne gelecegini duyar duymaz cok sevindim :)

Maher Zain'in 23 Mart 2011'de dünyaya gözlerini acmis olan ve ona babalik duygusunu yasatan kizi "Aya Zain" icin bir tshirt süsleyip konserde vermeyi düsündüm. (Bu arada kendisi de 16 Mart 1981dogumlu...)
Konser günü geldi catti ve erken yer kapmaya calismadigim halde ya da organize edenlerden biri tanidigim olmadigi halde en ön siraya oturabildim :)

Sonrasinda kizima hediyeyi sahneye dogru uzatmasini söyledim, yoksa belki veremeyip elimizde kalir dedim..O da bir cesaret uzatti ama yüksek olan sahneden beri Maher onu göremeyince aglaya aglaya geri geldi bizim minik hanim :D Bunu gören bir görevli bayan tam ben kizimi ikinci kez gitmesi icin ikna ederken geldi ve elinden tuttu önce menajere sordu ve bir parca bitince sahneye dogru yol aldi kizim :)
Onun sahneye cikacagini hic hayal bile etmemistim :P Orada süzüldü, büzüldü, utandi, bayagi bir heyecanlandi...Maher Zain önce ismini sordu ama cvp vermedi. Baska zaman yine imkani olursa bu defa konusacakmis öyle dedi bakalim :) Ayrica tshirt paketinin yaninda kizimin o gün ben giyinirken cizmis oldugu resimde vardi, bana gelip "Anneee bunuda Maher Zain'e götürelim lüüütfen" demisti ve almistik yanimiza, cok icten vermek istemis olmaliki verebildi :)


Ve günün sonuncu güzelligi ise normalde imza merasimi falan yoktu, hatta "bosuna beklemeyin bugün imza dagitimi yok" dediler ben yinede biraz bekledim ve korumalarla cikip arabaya dogru yol alan Maher'in yanina yaklasmaya calistim imza alabilmek icin, korumalarla biraz ite kaka olsa da...Pespembe rengiyle gönlümü fethetmis olan Ala Dergi'nin ajandasi sayesinde farkedildim ve elimden aldi ajandayi imzaladi yürürken :) (Bu kisimda Ala Dergi Avrupa'dan Gülseren Hanim'a tekrar tesekkür etmek istiyorum ajandayi imza icin yanima almami önerdigi icin...Ayrica birseyi daha belirteyim Ala Dergi'nin Haziran sayisinda Maher Zain ile röportaj var, belki okumak istersiniz...)

Kendimi o günün en özel kisisi hissettim, Rabbim nasip etti cok sükür, güzel ve heyecanli bir gündü :)
 
Imzasini cok begendigimi ekstradan söylemek istiyorum, "Remember Allah always" ❤


 ♪♪ ♫♪ ♪♪ ♫♪ ♪♪ ♫♪


7

20 yil önce istedigim ToKa

Bu yil Türkiye'deyken bir taki dükkaninda bu resimdeki tokayi ve daha bir sürü buna benzerlerden gördüm. O an taa ilkokul zamanina gittim.
Sinifta her seviyeden cesit cesit cocuk vardi. Ben ise bir esnaf kizi olarak her istedigimi alabilecek gibi degildim. Siniftan biri bu kelebek tokalardan almisti bembeyazdi onunki. Cok güzelde yakistirmisti kendisine. Sonra günler gectikce birkac kizda daha gördüm ayni tokanin baska renginden almislardi.
Hani birsey moda olurda cevrede cok görürüz hatta begenirsek bizde alirizya, onun gibi bende cok begeniyordum ama aklimin ucundan bile gecirmiyordum almayi durumumuzu bildigim icin :/
Nasil kiskaniyordum ve benimde olsa diye hayal kuruyordum eminim...
O siralar ayni kizlar yine birsey modasi daha cikarmislardi, teneffüslerde cubuk kraker yemek. Böyle 2-3 kiz ellerinde cubukla citir citir yiyerek sohbet ederek gezinirdi. Ama ben zaten babamin bakkalindan cubuk aliyordum o cok cekici gelmiyordu... Böyle baskalarinda olan ulasamadigim seyler sanirim beni etkiliyordu :S Ya da aynisi bende de olsa onlarda olunca daha güzeldi, daha degerliydi...

Taki magazasinda bu tokaya bakarken o kizin sacindaki beyaz tokayi ve bunlari düsündüm iste... Bende bu rengini secerken kendime, yanimda bulunan anneme anlattim bu ilkokul hatirasini...
"Niye o zaman demedin hic" dedi bana. O zamanlar tokadan daha mecburi masraflarin bilincinde oldugumdan deme geregi bile duymamistim. Ben hep ailesine yük olmamaya calisan bir cocuktum, o psikolojideydim, nedenini bilmiyorum...
Annem ben o tokayi alirken gülümsedi ve sevindi, onunla paylasinca bende mutlu oldum yillar sonra da olsa o zamanki duygumu bilsin istedim :)
Simdi evde bunu takinip gezinmek mutlu ediyor beni :)

Not: (Gecmisime, cocukluguma dair unutamadiklarimi yandaki Unutulmaz kategorisinden okuyabilirsiniz)
~♥~
7

FiSKoS

Simdi oturmus biraz kafa dinliyorum. Mobilya, dekorasyon resimlerine takildim az önce. Fiskos masasi gördüm ve o beni hemen geriye götürdü.
Radyoda Dj'lik yapan "Gönül Dostu" nickli bir arkadas vardi.
Aslinda onu ben size söyle anlatayim biraz.
Ben is yaparkenleri evde radyo acardim ayni saatler ve bu dj arkadasin yayinlarina cok rastlardim.
 O zaman henüz internet bile yok evde, toplam bir iki internet Cafe vardi.
Bende eskiden beri bilgisayara merakim vardir ( ki suan hala icini disini ögrenme yolundayim ). Internet Cafe'ye gittim birgün, orada az ileride birileri sohbet ediyordu. Bu sesi ben taniyorum sanki yahu nerden diye düsündüm, aa bu o radyodaki dj olmasin dedim. Aslinda pek utangac olan ben ki hemde cesaretliyimdir, gidip "Siz bu radyoda djlik yapiyor musunuz" diye sordum. Evet kulaklarim yanilmamisti :) Sevindim sanki birsey bulmusum gibi :D
Sonra gel-git biz böyle arkadas olduk, yani gayet normal arkadas. Hatta bir ara calismam gerekiyordu bana is bulmustu, bir kiyafet magazasinda muhasebede. Sonra Radyo ziyaretlerim oldu, yayina katildigimida hatirliyorum. Onun sevdalandigi günleri konustugumuzuda hatirliyorum... Abim falanda tanismisti derken annem bile tanidi. Ben evlenince esimde tanidi kendisini. Zamanla irtibat koptu.
Simdi ne yapiyordur bilmiyorum ama insallah evlenip yuva kurmus ve mutludur.

Iste o arkadas zamaninda beni bir lisenin yilsonu eglencesine davet etmisti. Biz birkac kiz toplandik gittik, annem zor izin vermisti sanirim aksam üzeri oldugu icin ama cok kalmamak sartiyla gittik. Yarisma vardi bende yine utangac olmama ragmen hemen katilmak istedim :P
Yarisma hani ortada sandalyeler olur müzik durur ayakta kalan cikar. 7-8 kisi katildi sanirim. Ben son ikiye kaldim, o sonuncuda iyi hamle yaptigimi hatirliyorum :D

Fiskos masasiyla ne alakasi var bu hatiranin biliyor musunuz? Ben o yarismada bir fiskos masasi kazandim :D Diger günü annemi gönderdim magazasina almaya, belki hala duruyordur suan annemin evinde o masa :)
2

LaDeeeS

Bu yil ne oldu bana anlayamadim ki, bünyem mi cok zayif acaba diyorum son zamanlar..Bu kisin hayatimda hic olmadigim kadar grip ve öksürük oldum, yani agir gecirdim. Suan hala öksürükle savasiyorum :S

Aksam haslanmis tavuk yerken, eskilere gittim yine, cocukluk günlerime...
Köy cocugu olan ben ne kadar cok tavuk olsada köyde öyle istedigim kadar doya doya yiyemezdim yinede. Herzamanda tavuk kesilmezdi öyle...
Pismis tavugun suyuna kurumus olan(önceden hazirlanmis) yufka batirilirdi.
Sirayla en alta pilav, üstüne tavuk ve en üstte islanmis yufkalar koyulurdu büyükce bir tepsiye. Herkes yer sofrasinda bunun basina oturur yer. Önüme tavuk cabuk gelsin diye yufkalari cabuk yemeye calisirdim diye hatirliyorum :P
Lades kemigi ciktiginda ladese girerdik. "Ladesim lades olsun mu, vermiyen gavur olsun mu :D " Bu oyunu bilmeyen var mi acaba?

Tavuktan cikan "V" seklindeki kemige denilir lades kemigi.
Onu karsilikli tutar iki kisi ve birseyler vadederler birbirlerine kirarak kemigi. Sonra amac karsidaki kisinin eline birsey tutturmaktir, o zaman kazanilmis oluyor. O kisi birseyi alacaksa önce "aklimda" demeli kaybetmemek icin...

Bu arada esimin bana daha bir lades borcu var o aklima geldi simdi :D Gerci onun bayagi bayagi birseyler borcu var, birikti yani yavastan baslasa iyi olur :P

Bu arada köy cocugu oldugumu her firsati geldiginde belirtiyorum, gurur duyuyorum bununla. Hayatimin ilk 7 senesi köyde gecti. Köy cocugu olmak kolay degildir ama bir o kadar güzeldir :)5-6 yaslarinda coktaan baslarsin tarlada birseylere yardim etmeye...Dogayla, hayvanlarla icice olmak öyle güzelki( simdi kücük bir böcekte bile korkarim o ayri nasil olduysa :S ).
Böyle bahsedince köyümü özledigimi hissettim, böyle i$inlanma falan ciksa, arada isinlansam birkac dakikaliginada olsa bunaldigim zamanlar icin, ne iyi olurdu :P
15

Rrrrrrrrrrrrr

Gecen gün kizimla babasi konusurlarken, kizimin "R" harflerini eksik cikardigini farkettim, gerci daha harfleri cikarisi oturmadi tam, degisecektir. Ama benim kücükken R özürlü oldugum aklima geldi o anda :) Köydeydik daha, karsi evlerden birindeki bir abi dalga gecerdi sanki hayal meyal onu hatirliyorum. O zamanlar Prelli markasinin reklami vardi ve benim "Pvelli" dememi taklit ederdi.

Abimde diyemedigim icin takilirdi. Eger yanlis hatirlamiyorsam birgün odadaki sandigin üstüne cikmis avazimiz ciktigi kadar "R" söylemeye calismistik abimle. -Rrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr...

Bu denemelerin faydasi mi yoksa düzeleceginden mi sonra böyle bir problemim oldugunu hatirlamiyorum.

Gerci suan yasadigim ülkede cok ihtiyacim olmayacakti, almancada R'ler tam üzerine bastirarak cikarilmiyor zaten.

Bu hayal meyal hatirladigim zamanlar belkide 5-6 yaslarindaydim...

Ben kendimden anlattikca daha fazla duymak isteyen kizim icin aklima geldikce yazmak istiyorum bu tip hatiralarimi.
23

TeMeL ReiS gitti :(

Iftara 15 dak. vardi ve annem aklima düstü aradim.
"Köydeydik 4-5 gündür, cenazemiz vardi" dedi ve ben telasla "Kim?" diye sordum.
7-8 yasina kadar yasadigim köyde onu hep gördügüm "Temel emmi" diye cagirmaya alistigim dedemin kardesiymis ölen :(
Annem öyle deyince, bir süre inanmaya calistim...O an aglamadan duramadim ve simdi yazarkende duramiyorum... Onu görünce aklima hep Temel Reis gelirdi.
Ilginc özellikleriydi belkide bende bir yerinin olmasi. Az hasta olunca surup sisesini kafasina dikleyerek icerdi, öyle istahli yemek yerdi ki...Evlerinde güzinenin üstünden cayi eksik etmezdi, gece kalkip cay demler icermis.
Her yil Türkiye'ye gidince mutlaka ziyaret ederim onlari birkac kez ve cok cömert insanlar...
Daha bu yil kac kez gördüm ve simdi görmedigimden hala orda zannediyorum...
Esim ona bir paket gümrük sigarasi ve bir gömlek vermisti, bende yurtdisi cikolatalari sekerleri...Bunlar bile gülümsetmisti koskoca insani. Hemen o gün gidip esim icin koca bir horoz kesmisti. Bir sonraki görmemizde de bahceye gidip bögürtlen topladigi tabagi elime tutusturmus kizimin sevip sevmedigini, ona iyi gelecegini söylemisti...Viyana'ya gelmeden öncede esimi bögürtlenlige götürüp ona toplattirmisti biraz ve annem onlari recel yapti, suan o recel bitmedi daha buzdolabinda...

Ölüm yanibasimizda...
Her an bizimle...
Ama biz hayati ve insanlari öyle sahipleniyoruz ki bitince tükenince böyle sasakaliyoruz iste :(
Ölüm var bunu bilmiyor muyuz sanki, tabikide bal gibi biliyoruz ama nedir o halde bizi böyle sasirtan...
Kendimiz gidince arkamizdakilerde böyle sasiracaklar ve bir süre sonra gececek.
Korkuyoruz aslinda degil mi?!
Orada bizi neler beklediginden korkuyoruz...
Kizim ölümle ilgili birsey gectiginde sormustu ne diye. Bende oraya gidince gelinmedigini demistim, " Anne sen ölme tamam mi " dedi...
"Allah ne zaman isterse yanina alir biz belirlemiyoruz kizim ölmeyi, insallah nice güzel günlerini görürüm" dedim...
Kizim eger birgün Allah yanina almak istemisse beni, unutma seni cok sevdigimi, bunu hep kalbinde sakla ve birgün seninde oraya gelip görüsecegimizi unutma! Bunlari anlamak icin henüz cok kücüksün...

Lütfen bu yaziyi okuyanlardan bir ricam var, Temel emmi icin birer Fatiha okur musunuz?
Allah rahmet eylesin.
10

Annemle Firar

Annemle bir hadisemiz aklima geldi bugün ve gülümsedim :)

Bizim hastaneden firar etme gibi bir olayimiz olmustu :P Olayi bastan alalim: Simdi benim bas agrilarim oluyordu ara sira...Bunlarin bazilari gercek bazilari ise isten kaytarmak icindi sanirim :S :P Annem dedi ki "hadi seni iyi bir yere götürelim muayene ettirelim, zirt birt basin agriyor". Bende ikna oldum demekki gittim. Beni taa Tip Fakültesi'ne götürdü ki bizim eve bayagi bir uzakti orasi, ilceden ile gidip oranin da taa neresinde...
Doktora anlattik, bakti etti. Birde arada bayilma durumlarim olurdu ama genelde durduk yere degil, ya discide, ya hastane ziyaretinde, ya asi olurken, ya kan görünce :D Doktor hepsini bir dinledi ve anneme öyle tepki verdiki " Kiz cocugu bu, neden sikayeti olunca hemen getirmiyorsunuzda..vs. " bir sürü söylendi. Bize beklememizi, kan tahlili yapacaklarini söyledi. O an ben tirstim, kan man falan yani...Annemde herhalde doktoru sevmedi, "hadi gidelim" dedi bana. Bende dururmuyum hic :D Gidis o gidis, sonra nedense sikayetlerim olmadi pek :D

Birgün halami ziyarete gitmistik hastaneye, ameliyattan cikmisti ve ben halami görür görmez serildim halamin yanindaki hasta yatagina :D Hastane ziyareti yapamiyorum bile düsünün :S Ama Viyana'ya geleli hastane fobimi atlattim, cok temiz ve odalar tiklim tiklim degil gayet ferah.

Benim abimde benim gibiydi, hatta bir dolguyu yaptirmak icin bile kac kez gitmisti, igne vurdurup degilde ilacla yaptiriyordu. Ama kendisi suan doktor :S Tabii bu yolu alirken derslerde bayilmis duyumlarima göre :P Yinede bunu asmis olmasi güzel, yoksa meslegini nasil yapardi.

Biraz ic bayici yazi oldu :D

18

Masallarim nerde

Bana bir masal anlat baba
İçinde denizler balıklar
Yağmurla kar olsun
Güneşle ay
Baba bir masal anlat bana
İçinde bütün oyunlarım
Kurtla kuzu olsun
Şekerle bal
Anlatırken tut elimi
Uykuya dalıp gitsem bile
Bırakıp gitme sakın beni
Bana bir masal anlat baba
İçinde tüm sevdiklerim
İçinde İstanbul olsun
Kizima Youtube'den cocuk sarkilari, ilahileri dinletirken bu sarki cikti karsima ve duygulandim.
"Süper Baba" dizisini izlerdim ve bu sarkiyi özellikle cok severek söylerdim, hala kizima söylerim arada.
Babam bana hic masal anlatmadi...
Belki anlatmak istemistir ama... O zamanlar masal anlatmak mi vardi ki cocuklara...
Ama bende simdi babam sunu anlatmisti, bu masalini cok severdim diye demeyi hatirlamayi cok isterdim...
Bana sadece babam degil kimse masal anlatmadi, hatirlamiyorum.
Ciddi bu konuyu anneme sormam lazim benim...
Cünkü cocuklugumdan kalan hicbir hikaye masal yok aklimda...
Simdi annemin söyledigi birseyi hatirladim; onun hakkinda birileri birsey konusursa aglayarak anneme iletirmisim hemen :) Nasil üzülüyormusum annemin arkasindan konusuldu diye icten icten...
Bir ahhhhhh ve bir offfff cekebilir miyim..
Birsey yok, yani görünürde yok ama icten kemiren seyler hic bitmiyor...
23

Viyana ile Tanismam

1 Subat...
Ne önemi var acaba dogum günü mü, yildönümü mü...
Benim icin yeni bir cag atlamis gibi bir tarih bu.

Bundan 7 yil önce Viyana'ya tam 1 Subat günü geldim.

Saskin ve heyecanliydim, belirsizlik yasadigim anlar gözlerimi esime dogrulturdum ondan güc alirdim. Bir köylü kizinin sehre gelmesi gibi birsey sanki bu. Zaten ben bunuda 8 yasindayken yasamistim gerci köyden sehre, sehirdende Viyana'ya.

Hayat nereden nerelere getiriyor insani...
Farkinda degildim daha gurbetin ne oldugunun, zaman gectikce anladim.

Mart'ta evlendik ve Mayis'ta esim askere gitti burada 8 aydi ( simdi 6 ay ).
Haftasonlari eve geliyordu ve evde durmuyorduk hic. Nedeni ise kayinvalidemlerle kaliyorduk henüz ve haftasonlari genelde yurtdisinda ev oturmalari ziyaretler olur. Bizde tek görüsebildigimiz zamani kimseye kaptirmak istemiyorduk atiyorduk kendimizi yalniz kalmak icin bol bol disari.

Esimin askerligi bitti ve ayri eve tasinma karari aldik, esimde cok istiyordu, o da bagimsizligina düskün biraz, hemde kendi ayaklarimiz üzerinde durmak, gecinmek istedik.

Biraz kirginliklar oldu ama biz kararimizi almistik.

Ee bende tesettürlü olarak, rahat edemiyordum acikcasi kayinbabam ve kaynilarimin yaninda.
Onlari sevmemem demek degil bu, insanin kendine ait yuvasi olmasi bambaska hemde cok sey ögreniyor insan!
Zaman geldi gecti, aci tatli gecti gitti...

Ve yine 1 Subat gelince o günlere taa geri döndüm :)

Kendimi tebrik ediyorum, cünkü bu kadar yol aldim ve yikilmadim ayagima celme takildiginda bile savastim. Hala savasmaya devam...

Belki birgün vatanima geri dönerim ve büyük bir sirkette bilgisayarla ilgili bir alanda calisir yasarim :)

Belkide Viyana'da son nefesime dek kalirim...
Zamanla yasarsak görecegiz insallah.
15

Kirmizi Hirka

Bugün kizim resim albümüne bakmak istedigini söyledi. Kücük bir albüm gözönünde duran ve en cok bakindiklarimizin oldugu...

Bir resim acti ve ben daldim yine o zamanlara...

Kirmizi hirkam, icinde rengarenk kazagim altinda kareli kumastan etegim ve gülen bir ben :)
Suan bunu yazarken tekrar resmi actim önüme ve bakiyorum bir yandan.
O rengarenk kazagimi belliki artan iplerden örmüs babaannem. Ben renklerle belki o zamanlardan barisigimdir :)

Kirmizi hirkami hele hep sakladim, evlenene dek sakladim, suan Türkiye'de annemde sanirim.
Cok severdim o hirkayi, benim icin özel dikilmis bir balo elbisesi belki beni ancak böyle sevindirirdi.

Babaannem zaten sonralari daha öremedi, bronsit oldugundan iplerin tozu bile dokunuyordu.
Simdi hazir bir kirmizi hirkam var ama hic babaannemin ördügü gibi severek giymiyorum onu.
Zoraki renk degisikligi olsun diye giyiniyorum arada...

Ben neden gecmisimi özleyen bir insanim...
Cok süper günler gecirmedim ama özlüyorum yinede.
Tarlalarda gecti cocuklugum, topraklarla-bitkilerle evcilik oynadim.
Bayat ekmegin mis gibi kokusuyla mest oluyordum...
Hic öyle afilli bir stüdyo fotografim yok kücüklügümden.
Hatta toplam 2-3 fotografim var onlarda yurtdisindan gelen birileri tarafindan cekilmis sanirim.
Teknoloji en son köye giriyordu iste...
Karsimda karisik giyinmis, saclar gelisigüzel, utangac bir kara kiz var :D

Iste o ben :)
Seviyorum her yönüyle yasamimi :)
15

Konserden kareler

Eveeet resim dedim madem birkac tane eklemeden olmaz!

Arkadasim gönderdi ve iki gecedir indiriyorum, cok resim cekinmisiz ama cogu özel :P
Ben bloguma kendi resmimi pek koymam, o nedenle kirptim biraz resimlerimi :)

* Yorulmus ben, pullu-mullu, cici cantam ve kirli coraplarim :P

Gömlekle ve yelekle sahneye cikan Tarkan, terledikce atletle kaldi sonra. Ee hem canli söyle hem oyna kolay degildir...



16

Konser sonrasi

Ayaklarim berbat agriyor, gözlerim sismis ve geride kalan isiltilari ..
Yani halim berbat :D

Ee konser sonrasi yorgunlugu bu olsa gerek, benim gibi hic yerinde durmayan biri icinde normal diyeyim artik!
Bekledigimden güzeldi :) Playback yoktu, canli söyledi Tarkan ama iyi ter akitti 1,5-2 saat sahnede.
Boyu uzunlar sagolsunlar önlerdeydiler bende cok topuklu giymedigime pisman oldum biraz, gerci giyseydimde ayaklarimi düsünemiyorum, simdi bile böyleyse...

En önlerden izledik ama yinede esim dayanamadi beni tepesine cikardi iyi göreyim diye :D
Tepeden net karsimda görmek güzeldi ama arada asagi indim esim yoruldukca ve yine ciktim :D
2. cikmamda falan karsilikli oynadik minicik.
3. esimin tepesindeykende " süpersin sen yaa" dedi bana söyledigi parca bitmis konusurken:D
Herkes o an döndü bana bakiyor :D :D
Ayy kendimide farkettirdimya 5000 kisiden fazla insanin icinde buna sastim sadece :D
Esimin omuzlarinda olmamdan dolayi birkac kez :P Sonra zaten bir görevli geldi yasakmis öyle dedi daha cikmadim.

Konserin yapildigi mekan cok güzel, piramit seklinde kocaman bir bina.
Konser bitimi Dj. ler devam etti calmaya...

Hee bu arada resimler nerde derseniz eger, arkadasimin makinasinda, onunki daha iyi cekiyor diye hep onunla cektik, bana gönderecek ilk firsatta, bende ekliycem.

Belki bir yazimi sadece resimlerle dolu birsey yaparim :)
22

Üniversite Yoluna Adim :)

Dogumgünüm bir hafta sürüyor demistim, güzel basladi ve güzelde devam ediyor cok sükür :)

Dün arkadasimla biraz gezindik, kayinvalidem aradi ve eve postacinin bir kagit biraktigini söyledi, merak ettim durdum. Hatta arkadasima dedim, "belki Üniversite'dendir cevap bekliyorumya hala, olumlu olursa bana güzel bir dogumgünü hediyesi daha olur".

Ama %20 ümidim vardi beni kabul etmelerine dair.

Bunu daha öncede belirttimmi bilmiyorum, ben taa 7 sene önceki girdigim sinav ÖSYM sinav sonuc kagidimla basvurdum. Normalde 4 yillik herhangi bir Üni.ye kayit yaptirip gecis yapiyor ögrenciler buraya Türkiye'den. Yani sadece kazanmak yeterli degil sinavi, en az 4 yillik kazanmak gerek hem. Benim puanim sadece baraj puandan biraz fazlaydi yani 2 yilliklar tutuyordu.
Üniversite sinavina 3 kez girdim :D
Ama hic dersaneye gitmedim ve hic özelden evde Üni. icin ders calismadim, abartisiz söylüyorum hic! Test kitabi falan bile satin almadim. Ee bu marifetmi hayir, sadece okul bilgilerimle baraj puani astigim icin ben kendimle gurur duyarimda hep :) O kadar dersaneye gidip yinede alamayanlarda var yani :P

Hatirliyorumda lise sondayken, üniversite sinavlarina yakin herkes rapor alirdi doktorlardan :DBen tek kisi oldugumu bilirim sinifta, sadece ben ve hoca :D
Hoca sonra sinifa örnek vermisti beni "bakin arkadasinizda sinava girecek ama yinede geliyor okula" diye :D

Benim umrumda degil miydi sinav? Tabiki umrumdaydi ama o kadarda illa bu olmali diye düsünmüyordum, böyle düsünmemin altindaki sebeplerde var tabii.Mesela abimin okumasi, kardesimin okuyacak olmasi. Yani birde ben yük olmamaliyim aileme gibi düsündüm sanki! Onlarda tek kizlarini uzaga okula gönderirlermiydi onuda bilemiyorum. (Gerci kocaya geldim taa Viyana'ya...)

Her sene girdim sinava yinede, 3. kez girdim ve nisanlandim, evlendim sonrada...

Buraya geldim Üni.ye basvurdum, alindimda ama gitmedim. Esimin dogru isi yoktu bile, yine yapamam, maddi yönden nasil hallederiz gibi düsündüm, kimsenin destek olacagini görmedim, göstermedilerde zaten!

Burada bir yil agir bir iste calistim ve anladimki meslek olmayinca ancak bu isler varmis, ben böyle calisamam kesinlikle ömürboyu diye düsündüm. Yani meslegim olmali!Bir taraflarimin eksik oldugunu gördüm, burasi sizliyordu...

Yazlari tatile gittigimde, bu konular acilinca ben aglardim hatta üniversite okuyamadim diye.

Annem hep der "buraya gelinde kizim ben cocuga bakarim sen okursun". Onlarda eminim biliyorlar benim bunu ne kadar istedigimi sonradan cok iyi anladilar.

Ve düsündümki, ben bu Üniversiteyi okumazsam hep ömürboyu icimde bir sizi kalacak ve hep bu konu acilinca ben agliycam! Yaa bu bir takinti gibi ayni, bu duygumu anlatamam!
Belki insan Üniversite okumadanda yapabilir, kendine iyi is bulabilir hadi sansina ama sadece is degil sebep! O ortama girmeliyim, basaramasamda en azindan denedim yapamadim derim. Ama hic baslayamadan hep geri dönmelerim beni bunaltiyor herzaman!

Iyice uzattim biliyorum konuyuda, ee nerden nereye getirdim yani :D

Iste kizim var, esim var, bir evim var sorumlu oldugum ama bu engel olmamali kesinlikle!

Ben bu hayalimi gerceklestirmeliyim!

Sonuc olarak, eve geldim ve o postanin Üni'den geldigini gördüm, bir bucuk ay önce yaptigim basvurum kabul edilmis :)

Yani siz farzedinki Türkiye'ye göre istedigim bölüme ve Üniversiteye yerlestirildim :)

Ama kac sene önceki sinav puanimla basvurumun kabul olmasi, bence burada evli olup yasadigimdan! Burada yasayanlar direk diplomayla girebiliyorlar cünkü, giris sinavi falan yok. Onlar icin en büyük zorluk diplomayi almak.

Viyana Teknik Üniversitesi bekle beni gelicem :P Önce bir almancam yeterli olup olmadigina dair dil sinavindan gecmem gerekmis, yetersizse kursa gönderiyor Üniversite beni.
Insallah yeterli olacak, biraz calisip ilk firsatta sinava giricem. Cünkü Mart ayinda dönem basliyor ve ben bir dönem kacirmak dahi istemiyorum.


Allah'ima cok sükürler, baslangicta birsey benim icin, devamida cok güzel gelir insallah!

Darisi tüm isteyenlerin basina :)

19

Babaanneme...


Bugün seni aradim, birkac ay olmustu konusmayali, ahh ne vardiki daha cok arasaydim :(
O titrek sesini duydugumda duygulanmaya baslamistim zaten.
' Kizim nasilsiniz, torunum nasil, esin nasil...' hep sordun.
Dün doktora gittigini ve 5 tane ilac verdigini, artik ilac icmekten biktigini söyledin :(
Senelerdir ben bildim bileli ilac iciyorsun, ben bildim bileli öksürüyorsun ve nefes darligin var...
Ben bu yil 10-15 gün bir öksürüge yakalandimda, nasil biktim öksürmekten, artik iclerim aciyor dedim hatta bir ara. Sen aklima geldin :( Sen senelerdir öksürüyorsun iclerin nasil aciyordur...
Bir ara "cok yazmasin kizim sana bayagi konustuk" dedin.
Yazsin be babaannem, zaten epeydir aramayip esseklik etmisim :(
Yine verdin ögütlerini, "kafana takma hicbirsey saglik cok önemli" dedin...
Beni cok özledigini ne zamana gelecegimi sordun :(
Yaninda olmak o lekeli yasli ellerinden öpmek isterdim, basini bir cocuk gibi oksamak isterdim...
Telefonda konusurken aglamak istedim ama tuttum kendimi.
Sana bir kumas etek alsam Türkiye'de geldigimde, yahut bir corap gibi basit birseyler.
Bunlari söylersin durursun, bunlar bile seni sevindirmeye yetiyor.
Ama benim yaptiklarim bana yetmiyor, sana yaptiklarim bana yetmiyor, daha cok daha cok sey yapmak isterim senin icin...

Biliyor musun belki sana hic söylemedim ama sen biliyorsun zaten bunu, ben seni anneannemden daha cok seviyorum (Onun sevgisi ayri ama seninkinden zayif kaliyor) :)
Sen kiyida kenarda ne sakladiysan hep paylastin benimle... Anneannem ise tersine bizden gizledi...
Sen kendini sevdiriyorsun, karsiliksiz seviyorsun bizi. Anneannem ise hep bir i$ beklerdi, buzdolabi ve cam silmeden nefret ettim kücüklügümde bu yüzden mesela...
Sirf i$ yapmaya gitmekten nefret ederdim oraya...
Seninle sakalasirdik, espriden anlardin,anneannemle daha mesafeliydi hersey.
Sana daha Süper Babaanne sarkisini söyleyemiyorum Baris Manco'dan.
Bunu söyleyince nasilda hosuna giderdi...
Bogazimda bir dügüm...
Daha cok seyler var yazilacak ama yazamiyorumki...
Her öksürügün, her cektigin zorluk günahlarina karsilik sayilsin insallah babaannem...
Allah'im eminim seni sevdiginden bu derdi verdi sana!
8

Emrah, artik cok GeC :D

Görümcem dün Emrah'i görmüs is yerine yakin ise giderken.
"Benden kisa" diyo birde :)
O öyle deyince ben eskilere gittim biraz...
Emrah'i cok severdim bir aralar, hani böyle cocuklukla genclik arasindaki dönemde!
Babaannemede derdim hep Tv'de görsem etsem yahut sarkisini dinlesem; " Babaanne ben Emrah'i cok seviyorum " diye.
O da " ee iyi kizim seni ona veririz o zaman " derdi :D
Bende " yaa babaanne o beni almazki " diye üzgünce söylenirdim :D
Simdi Emrah Bey taa pesimden gelmis haberim yok :D
Emrah maalesef cok geciktin, evliyim ve esimi seviyorum :D :D
 
Emrah artik Viyana'da yasiyor biliyor muydunuz?
Hemde tam benim oturdugum mahalle cevrelerindeymis ama tam adresi bende bilmiyorum, ögrenirsem paylasirim hayranlari icin ;)
Ona sormak isterdim eger birgün görsem " Neden Viyana'da yasiyorki! Baska ülkemi yok yahut Türkiye'den uzak durmak medyadan rahatsiz olmaktan mi acaba? "
Emrah eger bloguma ugrarsan birgün erinmede cevap yaz hee bak bir yazi konum oldun, az reklamini yaptim ne de olsa degil mi :)
3

Benim Alfabem


Gecenlerde eski hatira-günlük türünden bir defterimi bulunca az karistirdim.
Icinde gizli alfabemle yazdigim notlarda vardi ve okudum.

Hic unutmamisim harfleri! Hizli hizli yazabiliyorum, elim bile unutmamis:)

Bu kendi olusturdugum alfabemi kagida gecirdim hemen ve sevincle birazda hüzünle o eski günlere daldim gene.

Bu alfabeyi 2-3 kisi biliyordu sanirim. Liseye giderken yapmistim diye hatirliyorum yani 10 sene olmus yaklasik...

Evde 2 erkek kardes olunca demekki hersey rahat yazilmiyormus:)

Sizlerinde var mi bu tip gizli harfleriniz yahut kendinize ait alfabeniz?

Aslinda eskiye dair o kadar cok sey varki...Ufacik birsey kivilcim oluyor ve aklina getiriyor herseyi!
0

PoRTaKaLim aKLiMa GeTiRDiKLeRi

Mutfak penceremin önünde etrafi izleyerek portakalimi soyuyordum.
Portakalin kabuklarinda olan o minik gözenekler patladikca ve kokusu buram buram yayildikca ben gecmise dogru yolculuga ciktim hemen.
Portakal ve mandalina kabuklarini güzine adi verilen sobalarin üstüne koyardi annemler ve yasli büyüklerimiz.
Öylede güzel koku yayilirdiki eve, her taraf mis gibi portakal kokardi evde.
Ve düsündümde o koku bence iyi geliyormustur saglik olarakta insana.
Simdi ise oda parfümleri var, icinde bilmem nelerin bulundugu!!!
Hic saglikli bulmuyorum!

Neyse iste sonra yemeye basladim portakalimi ve bu defa baska bir tarihe gitti aklim.
Annem haftada birgün alisveris ( Carsamba ) gününde eve gerekli herseyi alirdi. Özellikle meyveleri iyi hatirliyorum.
Meyveyi oldum olasi acayip seviyorum. Meyvesiz ev bombos benim icin sanki!
Annem o aldigi meyveleri bölüstürürdü 3 kardes olan bize. Hepimiz esit yiyebilelim diye sanirim.
En önce meyvesini bitiren hep bendim, hatta ilk gün hepsini bitirirdim ve sonra diger alisveris gününe dek beklemek zorunda kalirdim.
Annem kendileri icin zaten az ayirirdi meyve ve ondan yine verirdi bana.
Düsündümde, o zaman belki 2 portakal, 2 elma, 3 mandalina düsüyorsa bir haftalik kisi basina, simdi diyorum cok sükretmem gerek! Istedigim kadar meyveyi alip yiyorum, saymama gerek kalmiyor. Allah’im cok sükür diyorum, bulamayanlarada ver!

Cocuk yetistirmek, hepsini doyurmak, gecinmek artik kolay sey degil! Hatta bunlarin disinda evliligi sürdürmek bile zorlasti! Sorunlar artti!
O eski güzinenin basinda meyve yiyen cocuklar artik kolay kolay böyle seylerle belki mutlu olmuyor daha!
Neden hep eskilere özlem duyulur sizce?
Acaba büyüdükce daha mi kötü her zaman?

Bu satirlari potakalimi yiyerek tamamladim, aklima gelince hemen Pc’yi acip unutmadan yazayim dedim.

Okul ve Arkadasliktan...

Ilkokulum biraz icine kapali bir ögrenci olarak gecti. Ortaokulda yavastan acildim ve en son lisede eskisine göre daha konuskan biri oldum, hatta siir bile okudum tüm okulun karsisinda, ögretmenlerle ilgiliydi ve kendim yazmistim.

Lisede ögle paydoslarinda birkac arkadasimla birlikte yerdik icerdik, belirli gruptuk gibi birsey yani.
Okulun önünde tek tek meyve satan bir dede vardi, ondan ayva- nar..vs birseyler alirdik.
Biraz ileride bakkal vardi ve oradada köfte ekmekler acayip giderdi, ceyrek alirdim genelde.
Bazende evden getirirdik yanimizda ekmek ici birseyler.Benim Termos’ta sicak süt götürdügüm bile olmustur okula hehehe.

Doyduktan sonra az gezinirdik disarida, bir Pastanede oturup dondurma yerdik yazlari.
Parasi olmayan digerinden borc alirdi.
Derslerden, ögretmenlerden, bazende erkeklerden(cok nadiren:P) konustugumuz olurdu.

Lise bitincede yazlari görüstük arada. 10 Temmuz saat 13, Yesilirmak kenarindaki bir cay bahcesinde bulusacaktik her yil!
Ama ne mümkün!
Simdi o grup ne mi oldu?!
Biri ( icimizdeki en güzeli ) liseden bir süre sonra evlendi ve suan 2 cocugu var (Allah bagislasin). Bir digeri Istanbul’da okudu ve bir süredir calisiyor orada, o da ailesinden uzakta yani. Ötekiside okudu ve sonra evlendi.

Vee ben liseden sonra Üni.sinavlarina girdim, eften püften bölümlere tutuyordu puanim, bende 3. kez girdim ve o yil tercih bile yapmadan evlendim.
Burada(Viyana’da) devam ederim diye düsündüm ama ...
Üni.ye kayit bile oldum ama gitmedim, bazi sartlardan gidemedim, hemde arkamda güclü destek yoktu!
Cok pismanim ama...
Keske az daha kendimi motive etseymisim, isin kolayini secmisim!

Veee simdilerde tek Istanbul’da calisanla görüsüyoruz Msn’den. Bazen gidince Tr’ye orada.

Arkadasliklar cok önemli benim icin!
Hic söyle bir ömürlük yakinimda olan arkadasim olmiycakmi diyorum...

Esimle arkadas gibi olsakta biraz, onun yeri ayri!

Hayirlisi tabiki! Arkadasla iyi olmayacaksa hic olmasin diyelim...

Ayrica bu bloglar sayesinde cok iyi insanlar tanidigimida belirtmeden gecemeyecegim, onlar biliyorlar kendilerini.


Back to Top