Viyana E$egi

Simdi bu resimde gördügünüz hayvan e$ek.
Eee bunda ne mi var?
Yaa ben ilk kez yol ortasinda e$ek gördüm.
Hayvanat bahcesinde görmüstüm burada sadece.
Türkiye'de gördümde köylerde falan ama burada böyle görünce cok komigime gitti inanin.
Yani alisilmamis bir görüntü oldu.

Gecenlerde bir pazar sabahiydi, uyandim ve pencereden havaya bir bakayim dedim. O da ne e$ek?
Gözlerimi diktim iyice yaa bu e$ek mi ben mi acaba yaniliyom dedim, esime sordum.
O da evt e$ek dedi, hatta kizimiza gösterdik hemen öyle saskinca bakti o da.

Komik olan kisimda adamin e$egi gezdirmesi.
Yani köpeklerini gezdirenler hani köpegin tuvaletini yapmasini oynamasini bekler eder, cimenlere birakir falan.
Adamda öyleydi, bekliyordu, esek cimen yiyordu..vs. :D
Merak ettim yani acaba yakin mi oturuyordu adam, nerede besliyordu..vs. gibi sorular aklima geldi.

Yoksa Nasreddin Hoca ve E$egi miydi o ve beni ziyarete mi gelmislerdi :P
Neyse ben abartmadan cikayim burdan hehe:D

ilK AMiGuRuMi denemem: Hippi Yavru Kelebek

Amigurumi nedir?
Bende bilmiyorum acikcasi, hatta ilk duydugumda buda neymis diye ismini begenmez bir havaya girdim.
Az baktimki bunlar sevimli seylermis, yani yapilanlar.
Japonlarin yaptigi bir sanat!

Vayy bende bu sanata az eslik etmis oldum simdi:)

Sonracima bu sanatla herkes istedigi karakteri yapabiliyor hatta hayalgücüyle kendine has birseylerde yapilabiliyor.

Tig ile yapilanlara deniliyor sanirim, ben öyle anladim!
Yani normal örgü bebekler bu sanata girmiyor mu o halde?!
Tigla ve sık igneyle yapiliyor hep.

Biliyorsunuz ben bebek yapmayi severim örgüden falan.
Bu tekniklede denemek istedim.

Simdi benim yaptigim neye benziyor derseniz iste bu sanatin $eysi bu yaparken belirleniyor ne cikacagi ortaya:)
Yani bende öyle oldu.
Önce bir tavsancik yapacaktim, sonra ayicik, sonra bir civcivcik:)..vs.
Ben baslayayimda kafasindan örmeye dedim ve kanat ve gövde yapip kelebek yapayim dedim(kelebege benzemiyor pek ama:D ).

Kanatlari cok kücük oldu ondan buna biz bebek kelebek diyelim.
Sac rengini kizim secti inanin o yüzden masmavi oldu böyle.
Ben bu sanatima `` Hippi Yavru Kelebek`` adini verdim:D
Kendisi 8,5 cm olup cok meraklidir:)
Baksaniza evde yapmadigi kalmadi, camdan asagi bile bakti, eve alismaya calisiyor sanirim:)

Bundan sonraki denemem ne olacak bakalim?
Suan basladim bile bir tane ama bu defa belirli bir karakteri yapicam ve isime yarayacak birsey olacak:)
Merak edin birazcik yapinca hemen paylasicam sizlerle.

CaMa$iRHaNeeeee bekle beni Carsamba günü geliyorum:)

Bu resim ne acaba?
Burasi benim 2 haftada bir ugradigim binamizin Camasirhanesi.
Burada azda olsa anilarim oluyor:)

Evde camasir makinam var ama binaninki hem daha büyük hemde daha iyi yikiyor, birde evde kurutma makinasi yok o yüzden burada yikadigimda kurumus olarak eve götürüp katliyorum hemen yerlerine.
Kizimla biraz zor oluyor camasir yikamak.
Hele yürümüyorken cok daha zordu, bir elimde camasir selesi digerinde kizim…
Onu oraya camasir selesine oturturdum isimi yapardim :)
Simdi kendisi oyalanacak birseyler buluyor orda yanimda.

Camasir günüm Carsamba günleri saat 13- 19:30 arasi. Mesela bu carsamba yikayacagim.
15 gün kirliler birikiyor iyice özellikle kiziminkiler!
Kirli sepetini, carsaflari, yastik kiliflarini… vs. herseyi topluyorum ve kategorilere bölüyorum.
Mesela genelde beyazlar, siyahlar- kahveler, canli renkler, hafif renkliler ve kizima ait olanlar diye siniflandiriyorum. Ortalama 6 makina oluyor, bunu ikiye carparsak 6 da kurutma yani.

En gicik oldugumsa ütü yapilacaklardir!
Eskiden severdim ama nedense sogudum...
Sagolsun esim bu konuda iyi, ütü gerekirse giyecekse yapiyor, gerek degilse giyiyor öylece.
Ben bazen kafama eserse bir günde bitiriyorum hepsini, bazende yatak odasina ütü masasinin üstüne koyuyorum ve öylece bazen diger camasir gününe kaldigi bile oluyor tur bindiriyor ütülenecekler ve diger üstüne eklenenlerle dahada cogalmis oluyorlar :D

Camasir dedimde perdeler yikanacak kizimin biraktigi lekeler var onun yetisebildigi yerlerde..
Bu haftada kolay gelsin bana artik :)
Sevgiler

Dişlerim nasil:)

8 Mart Cumartesi takilacak olan di$ tellerim, 5 Mart’ta takilmaya baslandi.
O gün üst di$lere takti doktor sadece.

Nasil takiliyor derseniz anlatayim;
Önce disler iyice temizleniyor, sonra agzin icine gecirilen ve tüm disleri meydanda gösteren birsey agziniza sokuluyor.
Agziniz hic olmadigi kadar esniyorda esniyor, benim bu kadar kocaman agzim varmismis diyorsunuz hatta:D

Sonra braketler yapistiriliyor tek tek.
Bu yapistirma uhuyu sür yapistir gibi degil tabi.
Birsey sürüyolar, sonra ölcüm yapip falan öyle yerlestiriyolar ve sonrada mavi isik tutuyorlar, sanirim o isikla direk yapismis oluyo, yani cabuklastirmak icin islemi ben öyle anladim.
Braketler yapisinca dislere tek tek, onlarin ortasindan ince bir tel geciriliyor ve hepsi tek tek kapatiliyor.
Yani acma kapama yerleri var o minik braketlerin.

Takildi etti ve ayna verdiler bana bir baktimki o da neeeeee!
Bu ne yaa dedim kendi kendime, agzimi acasim gelmiyor.
Sanki robotum.
Gülünce dudagima takiliyor braketler ve ben kendim agzimi oynatarak düzene sokuyorum.
Eve giderken disciden sanki herkes bana bakiyormus gibi geliyordu, halbuki agzim kapali oldugu halde..

Ilk zamanlar cok acimalar oldu dislerimde, yani her disim agriyor gibiydi braket takilanlardan. Bir seyi cignemek imkansiz oluyor, sadece sivi seyler yeniliyor.

Benim $ansim en arka dislere takmamis olmasiydi ve onlarla yedim hep!

12 Mart arka dislere lastik takmisti lacivert lacivert seylerdi, onlar bile iyi aci yapti bana.
14 Mart altlara takilmasi icin gittim. Önce o lacivert lastikleri cikardi aha dedim yerlerine ne takacak acaba, icime kötü duygular geldi.
Cünkü okuyorum yahut görüyorum netten, neler neler takiliyor milletin agzina, insan resimlerden görünce korkuyor birazda…
Ba$im asagi ayaklarim yukari sekilde 20 dakika durdum ve bu üst arka dislere yüzükler takildi.
Braketler iyiymis bu yüzügün yaninda dedim bunlar takilinca, agzin icinde dikenli dikenli seyler, dilime yer kalmadiki onlardan..
Bu yüzüklerin zor idare edildigini duymustum hep, cok dogru.
Alt ön dislerime braketleri takti.
Sonra alt arka dislerede yüzük takacagini dedi.
Ben simdiden düsünür oldum, üsttekiler yüzünden zaten dilim zor dolaniyo agzimda, alttada olursa ne yaparim ben :S
Eve geldimki agzimin ici demir dolu, ayni robot gibiyim yaa dedim.

Arada arada pismanlik gelmiyor degil!
Ne vardiki yani kalsaydin eski halinle!!!
Ama ilerlemesi icin ben tedbir almak istedim aslinda, bir sonraki hamilelikte falan hep bozulur dislerim diye!

Artik dönü$ü yokta bu i$in.
Hem diyorumda ilk günler kimse sakin olamaz, normalmis gibi davranamaz zaten diye!
Doktorumun dedigi gibi bugün, ne kadar kalacak bu yüzükler deyince ’’onlarla arkadas olsan iyi olur ’’ dedi bana :D

Bloguma ilk resmimi ekledim bile:) Son bitmis halde resim eklemekte nasip olur insallahJ
Gel tezkere gel tezkereee ( günleri saymaya basladim bile )...

Not: Dislerimde hareketlenme hissediyorum, dipleri öyle kasiniyorki canim cooook isirmak istiyor, deli oluyorum dislerimin kasinmasindan:D
Ayrica resimde zorla güldügüm nasil belli degil mi :D bunlar takilali böyleyim gülmek zor bir is gibi :D

Geceku$u oldum

Bu siralar cok oturur oldum, gözler yorgun bayagi...
Biraz Msn’de laklak ediyorum, sonra yeni bloga eski yazilardan geciriyorum ( henüz 60 falan yazi gecirdim sanirim ). Birde eski kendime ait eklemis oldugum resimlere ismimi yazdim.

Blog dolasiyorum , yani daha dogrusu kesfe cikiyorum.
Herzamanki ugradiklarimin disinda da gitmedigim degisik bloglari dolasip yeni güzel insanlar tanimayi istiyorum.

Benim icin cok büyük keyif, blog gezinmek, okumak. Yaninda birde chips ve cay olunca süper.

Düsündümde aslinda yapilacak öyle cok aksattigim islerim varki!
Sirayla baslasam bir yerlerden diyorum.
Az yarim birakma huyum var sanirim benim, basariya engel olan en kötü huylardan biri bence bu!
Annem dalga gecerdi benimle, ceyizimi hazirlarken bir tülbente oya yapiyordum, oyayi bitiremedim bir türlü belkide hala duruyordur hatirlamiyorum.
Annem ismini Ya$ar koymustu, hep duruyor diye hahaa:)
Elisilerde falan cabuk bikarim, kisa olmali cabuk bitmeli!
Hem ucuz hem güzel olmali gibi oldu bu :)

Yeni bloga daha ilgili davranmaya calisicam:)
Yani Allah saglik verdigi sürece, kizimda rahat biraktigi sürece buralardayim iste:)

Blog arkadaslarimdan bazilarini artik Msn e de tasimak istiyorumda, bakalim zamanla sorarim kendilerinede.
Daha yakindan tanimak istediklerimi özelliklede!

Bunlar kimler söylemiycem, 4-5 kisi var simdilik.

Hepinize sevgiler güzellikler efendim…

1 yil daha geldi gecti

17 Mart 2002 yilinda evlendik...
Yani dügün günüydü bu gün, yoksa nikah tarihimiz Agustos 2001 de.

Oturdum gecenin bir vakti ve öyle durgun sessizimki!
Icimden birsey yapmak gelmiyor!
Bu günü kutlamakta istemiyorum aslinda...
Evliligim beni cok yordu son yillar belki ondandir!
Birazcik küstüm galiba ben bu evlilige...

Icimi sicacik edecek, yine hayata cok dimdik tutacak, bana sevgi a$ilayacak, adimlarimi daha saglam basmami saglayacak, ben aglarken aglayacak- ben gülerken dahada cok gülecek... vs.
Benim isteklerim bitmez iste böyle!
Ben ev, araba, zenginlik istemiyorum hicbir zaman Allah'imdan, orta halli gecinelim yeterki saglik huzur olsun yuvamizda!
Insan böyle zamanlar daha mi duygusal oluyorki!
Durun be gözlerim baslamayin yine sizde...!
6 yil bitmis, 7 ye adim atacagiz artik..
Yasananlar büyük!
Sevgi hep var!
Saygida var ama bazen kayboldugu oluyor sanirim...
Kirginlik var..
Verilmis sözler var...
Yalanlar var....
Sucluluk duygulari var...
Bir yipratma ve yipranma...
ama diyorumya Sevgi hep var!
Bu gün burada yaziyorsam bu sevginin varligindan!
O sevgi damlalarinin ben yaralarinin sarilip iyice toparlanmasini istiyorum!

Senin resimlerinden derleyip topladim, en ortada uyuyan halin var. Cünkü ben senin en cok bu halini seviyorum:)
Daha cok sevdigim yanlarin var tabiki!

Bu günümü kutlamasanda sana kirilmayacagim kara Prensim.
Inanki öyle!

Gözlerini kapat! Ne görüyorsun?
Anladin sen gerisini....

Olmayan seylerede agladiginiz oluyormu?

Ben bazen aglamak icin sebep yaratirim kendime...
Düsünürüm dururum olumsuzluklari bir süre ve icime tabii karanlik cöküncede aglarim..
Herseyin farkinda olamayan insanlardanim sanirim!
Keske güzellikleri ön planda tutarak daha pozitif olsak herzaman.
Bu insanin yapisi olsa gerek ama yaaa...
Ben kiskaniyorum hep nese dolu insanlari...
Halbuki bizde okuyoruz ögreniyoruz pozitif nasil olunur falan!
Ama uygulamaya gelince oturuyoruz yerimizde sanirim.
O insanlar nasil basariyorlar adim atmayi yahut kosmayi?!

Benim huyumdur konudan konu acmak..
O yüzden daha fazla dagilmadan asil yazmak istedigim konuya geleyim.
Önceki gün kizimla yürüyorduk, lambada gecerken 2-3 metre önden hizlica araba gecti önümüzden..
Tabiki hem kavsak oldugundan hemde yayalara dikkat etmesi gerektiginden orada durmasi gerekti!
Düsündüm bir an hata yaptigini adamin..
Yani ya dedim biz yolun ortasindayken o hizla gelseydi ve ani frende yapamazsaydi, birde kizim önde cocuk arabasinda yatiyordu olan önce ona olurdu.
Bu sekil hayal ettim..
O an ne yapardimki dedim, heralde cok panik olurdum..vs.
Kizima ne olurdu gibi düsünüp taa nerelere gelmisim düsünmekten..
Kendimi aglarken buldum yolda..
Bir yandan eve dogru yürüyorum bir yandan bunlari düsünüp agliyorumJ
Sonra kendimi o durumda görünce, noluyooooz yaaa dedim.
Birsey olmadi kizim aloooo kaptirma kendini öyle dedim..
Bir an silkelendim öylece ve devam ettim yoluma.
Anladimki ben kizimi cok cok cok cok seviyorum onsuz nasil olurdu hayal edemedim, yani ettimde hayati tadsiz buldum onsuz olunca!

Allah cocuklarimizi eksik etmesin ve hayirli evlat olarak yetistirmemizi nasip etsin bizlere!

Söbe Üstüne SÖbee

Sevgili Nevbahar beni söbelemis 2 kez, sagolsun.
Bende ilkini gec görmüstüm ve bayagi gec yaziyorum ama, yeni söbesiyle birlikte yazmis olucam

Ilk söbe;
Ekran görüntüm ?
Ekran görüntümde kelebekli kiz var epeydir. Aslinda önceden cok degisirdim ama son zamanlar ayni duruyor. Kizimin resimlerinden yaparim yahut cok hos manzara bulursam ekranima koyarim.

Yapmak isteyip de yapamadıklarım?
Yapmak isteyip yapamadigim cok sey var aslinda!
Yani ben bu konuyu acmayi bile sevmiyorum cünkü yapamadiklarim aklima geldigi icin.
Sanirim benim cok isteklerim var ve buna ragmen yeterli gayretim yok sonuctan bunu anliyorum. Ama bunlari gördükce eskiye oranla iyiyim bir hedefi yapmak ugruna.

Hayatta en keyif aldığım şeyler?...
En keyif aldigim seyler derseniz coook var. Bunlari ben zaten ayri bir yazi icinde yazmistim size linkini vereyim; buyrun bakin mutluluklarimi!

Ikinci söbe;
Zamanda yolculuk olsaydi, hangi tarihe gitmek isterdin?
Bende sevgili Nevbahar gibi hep Peygamber zamanini merak etmisimdir, acaba orada olsaydim ben ne yapardim gibi!

Kendi yasamimda gitmek istedigim bölümler var ama bunlar hatali bölümler, gidip bunlari baska türlü yapmak isterdim.
Cok güzel tekrar yasayayim dedigim zamanlar elbet var, örnegin Türkiye tatillerimiz hep güzeldir ve ben iple cekerim bir sonrakini.

Ayrica ben filmlerde falan görürüm ve cok heyecanlanirim gelecege gidilirken! Yani gelecekte neler degismis görmek benim ilgimi ceker.

Benim Alfabem

Gecenlerde eski hatira-günlük türünden bir defterimi bulunca az karistirdim.
Icinde gizli alfabemle yazdigim notlarda vardi ve okudum.

Hic unutmamisim harfleri! Hizli hizli yazabiliyorum, elim bile unutmamis:)

Bu kendi olusturdugum alfabemi kagida gecirdim hemen ve sevincle birazda hüzünle o eski günlere daldim gene.

Bu alfabeyi 2-3 kisi biliyordu sanirim. Liseye giderken yapmistim diye hatirliyorum yani 10 sene olmus yaklasik...

Evde 2 erkek kardes olunca demekki hersey rahat yazilmiyormus:)

Sizlerinde var mi bu tip gizli harfleriniz yahut kendinize ait alfabeniz?

Aslinda eskiye dair o kadar cok sey varki...Ufacik birsey kivilcim oluyor ve aklina getiriyor herseyi!

Di$ Teline Az Kaldi

Ahh dislerinize iyi bakin iyi :)

Sonra benim gibi sapsaglam disleri cektirmek zorunda kalmayin!
Dün 2 tane sapasaglam dislerim cekildi üst damaktan kenarlardan.
Hafiften yukari olan disim ve az kaymis olani o bosluklara yerlesecek diye.
Yani tel takinca zamanla bosluklar kapanacak ve dümdüz yerli yerinde olacak insallah!
Tel olayina gelince 8 Mart'ta takilacak kismetse.
Doktorumla konustum ve önler icin 6 üstte 6 altta 12 si keramik braket olacak (resimdeki beyaz olanlar keramik).
Onlara tabiki fazladan ödeyecegim.
Bir tanesi icin 7 euro yani bende 12 tane taktiriyorum toplam 84 euro ödeyecegim keramik olanlar icin.
Bu para cok degil tabiki tedavi fiyatinin yaninda.

Buraya fiyat yaziyorumki belki yurtdisindakiler karsilastirir yahut Türkiye’dekiler de orada daha mi uygun anlamis olurlar.

Benim tedavi senelik 1500 euro ve yaklasik 2-3 sene arasi sürecek.
Yani sadece tel takma süreci degil bu zaman.
Tel alindiktan sonrada gene bir sure gidiliyor.
Ayrica ben doktora gideli 3 ay olmustur yani baslayali bu tarihte icinde sanirim.
Benim anladigima gore 1 bucuk yil falan takicam gibi.
Daha fazla olmasinida istemem zaten.

Insallah cok canim yanmaz yaa ilk günler zor oluyormus yemek yeme konusma..vs. yönlerden.

Ama kendi dislerimle ömürboyu yasayacaksam deger bir iki yil sabretmeye!
Dis yaptirmak yerine kendi disim kalsin ömürboyu ne güzel:)

Dislerinize bakarsaniz en az 6-7 yas genc görünürsünüz hem.
Ayrica okuduguma göre bazi hastaliklar cürük dislerden oluyormus.
Reflüsü olanlar bile dislerini kontrol ettirmeliymis!
Sonracima agiz kokusu..vs. bir sürü seylerde var bakilmayinca.

Disciden korkmaya hic gerek yok ben artik rahatlikla gidiyorum.
Önceki hallerimi hatirliyorumda discide mutlaka bayilirdim ben igneyi vurununca yahut bir sekilde simdi ise gülüyorum bile discide disim cekilirken:)

Dün dis cekimimi anlatsam korkarsiniz görünüs olarak ama ben aci cekmedim.
Doktor bir asildiki sag sol asagi yukari dislerde ne saglammis gelmiyorlar:)
Bir kiside kafami tutuyo arkadan hehe Bende saskin ördek gibi bekliyom öylece cikmalarini.
Discide calisan kizlar bile 2 dis birden iyi valla diyorlar ben istedim ikisini bir aldirmayi tekrar gelemem digeri icin ayri dedim.

Yaaaa iste öyle...

Sevgiler bizden size...

Kartlar ve bir hatira

Öyle gece gezinmesindeyken bloglarda bir blogla karsilastim. Öncelikle profil resmi dikkatimi cekti, cok canayakin, sicacik gülüslü biri vardi resimde. Az gezineyim neler yaparmis bu kisi dedim. Güzel kartlar yaptigini gördüm ve bunlar icin ayri tükkaninida kurmus, hatta bu ara ilk satisinida yapti, Allah bereket versin diyorum!
Merak mi ettiniz? Tamam söylüyorum ismi Moonsun ( bir ziyaret edin derim ).

Derken bende bir zamanlar bu islerle ugrasirdim bunlar aklima geldi.
Birseyler yapar eder sevdigim insanlara yollardim.

Bununla ilgili bir ani aklima geliyor kart deyince falan.

Bir kanalda Fatih Hürkan Vj lik yapardi ve ona gelen mektuplari önemsedigini söylerdi, iclerindende her hafta en güzel buldugu bir tanesini secerdi..Icerik olarak degilde sekle, zarfa, verilen öneme..vs lere göre...
Bende dururmuyum bir de kendisini yakisikli bulurdum tabi azcik :P

Genelde gece yapardim ve saatler gecerdi hic anlamazdim, dalar giderdim.
Ellerimle tek tek desen cizer yapistirir..vs. bir sürü ince ayrintiya girerdim. Ilk yazdigim mektupla zaten o haftanin birincisi secilmistim. Onuda bir arkadasim duymus Tv’de o kanali izlerken ve bana söylemisti.
Yine ikinci haftada birinci secildim.
Bu defa dediginde özellikle ismimi duymak icin takip ettim yayini, annem ve bir komsumuzda yanimdaydi.
Anneme o an bahsetmistim hatta mektuplardan sasirmasin sonra diye :P
Birde birinci olunca insan gaza geliyor ve devami ediyor sanki haha:D



Epeydir yapmamistim kart falan bu aralar gene yapma hevesim geldi iste, Moonsun’un sayesinde.

Acemi oldugumu biliyorum bayagi ama yaptikca gelistiririm belki...
Moonsun’a ve tüm blogcu dostlara sevgiler....

MiNik CirCir

Minik circir böcegimden gelismeler yazma zamani geldide geciyor degil mi?

Minik circir dedim cünkü artik susmak bilmiyor. Ya agliyor, ya bagiriyor yahut gülüyor yahutta kendi kendine mirildaniyor….

Kelime hazinesi gelisiyor, mesela
- Aabiyet ooosunn(afiyet olsun) demesi cok hosumuza gidiyor.

Anne degilde, annemm demesi...
Baba degilde, babadaaan ( babacim ) yahut babann(babam) demesi cok hos geliyor kulagimiza.

Gecenlerde birgün sacina tac takarken boynunu acitti azcik ve bana gösteriyo.
- auuwaa
- Ne oldu kizim?
- (Boynunu göstererek) muahhh, ciciii$.
Yani boynunu öpmemi ve cici olacagini diyor.
Öpüyorum, sonra kendisi gene aciyomus gibi yapiyo bilerekten ve gene boynunu uzatiyor bana.
Benimde en sevdigim yeridir boynunu öpmek.
Hafiften kendine has kokusunu duymak öperken öyle hosuma gidiyorki, o gün öyle yapmasina bayildim.

Bu siralar benide babasinida yanindan ayirmiyor hanfendi.
Birimiz baska odadaysak cagiriyor, hep birlikte ücüz gibi duracagiz ona göre:D
Gitgide dahada babaci oluyor gibimede geliyor ama, bilemiyorum nedendir!

Kizimdan resimleri sayfaya ekliyorum yukari Slayt olarak, arada yenilerim, o nedenle yaziya resim eklemek istemiyorum.
Kizim patlamis misir cok seviyor..
Portakali cok seviyor.
Zeytini cok seviyor.
Balik krakeri cok seviyor.

Gece uykulari halaa ayni, yani hergece uyanmadan sabah etmedik henüz, hatta 4 saat kesintisiz uyumadik sanirim.
Icecek delisi kizim gece uyanip bol bol icmek istiyor, vermezsek agliyor.
Bebek gibi sabaha dogru bezini degismek zorundak kaliyorum, degismedigim takdirde sabah beline dek islak buluyorum cünkü, ic ic olacagi bu!


Doktoruna daha seyrek gidiyoruz asilari icin sadece hastalik olmadigi sürece.
Bu arada doktorunuda degistiriyoruz cünkü cok agliyor, igne vurunmaktan acayip korkuyor, doktorda oyalamiyor hic gözünün önüne getirip vuruyor.
Bakalim yeni gidecegimiz doctor nasil olacak!
Eve az daha uzak ama iyi olsunda gerisi önemli degil!

Yatmadan önceleri ninni söylemeye baslamistim ve öylece huy edindi,
artik ninnisiz uyumuyor bir aydir falan.
Minik dualardan ‘ Uyku Duasi’ ni söylüyorum genelde, ayrica kendimde uydurdugum baska ninniler oluyor, bestesi ve sözleri bana ait olan hehe:D
Dakika tutuyorum söylerken, bazen 5 dk. bazen 15 dk bazende yarim saatte uyuyor.
O günkü yorgunluga gore sanirim.
Ayrica gündüz uykusu hic yok!
Öglenleri yatirsam yatmak istemiyor, ben yatiyorum yanima yatsin diye benim uykum geliyor ama ona bakiyorum hic orali degil ve kalkiyor oynamaya gidiyor.
Aksamda 8-9 yatiriyorum, sabahta 8 gibi kalkiyor ama defalarca uyanmasiyla kac saat uyumus oluyor bilemiyorum.

Birde bir hircinlik, inatcilik gidiyor bu siralar, sabrimizi zorluyor.
Sesimi yükseltmek zorunda kaliyorum bazen maalesef.
Aniden gelip dalmalari…kac kez yüzüm kanadi, disim kanadi! Gören evde tirmalayan kedi var zanneder heralde...
Kizim aciyor yapma diyoruz yok gene ummadik anda dalabiliyor.
Ben artik onun yanindayken cok dikkatli bir sekilde duruyorum yaralanmamak icin:D
Ayrica ne kadar tirnaklarini düzenli kessemde gene yirtma kabiliyeti var ona sasiyorum, ne kesken olurmus bebeklerin tirnaklari yahuJ
DiLaNuR prensesimizden simdilik bu kadar...
Özleyenler okusun, uzun uzun yazdim iste sizeJ

Ilk paten kayma deneyimim

Dün esimle paten kaymaya gidelim diye karar verdik.
Esim ikide bir `` vazgecmek yok heeee `` diye söylendi.
Cünkü daha once (2 yil once) birkez gene gitmistik ve oraya gidince ben vazgecer gibi olmustum, sansima da o gün Eishokey maci vardi ve geri dönmüstük.
Ben tabiki bu defa cok kararliydim ve ``sen vazgecme de ben kesinlikle kararliyim `` dedim.

Viyana’da bu aylarda cok gidilir paten kaymaya. Bu seneki kayma yeride cok ho$.
Önceden sadece dikdörtgen falan bir bütün yer olurdu, bu yil yol gibi uzuyo gidiyo, degisik yapmislar. (Buyrun bu da gittigimiz yerin plani)

Biz aldik ayakkabilari giydik, ayakta duramam zannederdim ama gayet rahat duruluyo buz harici yerlerde.
Ilk piste giris cok önemli ilk defa giden icin. Yani insan ne yapacagini bilemiyo, bassam düsecegim gibime geliyor falan. Keske internetten falan bu konuda okusaydim birseyler dedim sonra ama oradaydim bir defa...

Kenarlarda tutma yerleri vardi bir elimle orayi tutarken diger elimle esimin elini tutarak basladim.
Baslangicta bir düsme yasadimki kolumun yukarisindaki kas yirtildi sanki, o an bayilacagim zannettim ve ``ne isin var senin kaymayla, otur evde`` dedim kendi kendime.
Esimede caktirmiyom fazla tabi, "acidi ama olsun" dedim :S
Esim olur böyle kazalar, insan düsmeden ögrenemez zaten dedi ve devam etmeme yardimci oldu.
Ben arada dinlene dura ayni sekil dolastik pistte.
Sonra kenarlari tutmadan devam etmeye basladim, sadece esimin elini tutarak. Gidis seklimde daha düzgünlesti gitgide.
Her turda sanki ilerleme buldum kendimde.
Ayrica esim `` bir cocuk sana gülüyodu, kendi düstü simdi gülerken `` dedi :D
Ben de ``gülme komsuna gelir basina iste`` dedim :P

Arada düstü düsecek gibi gitmelerim falan acayip komikti, bunu tahmin ederek arada kahkahayla devam ettim.
En cok gülen, eglenen bendim heralde orada :D

Yasli bir kadini gördüm, en az 55 vardi ve nasilda kayiyordu yaaa.
Bu yapiyorsa bende yaparim yahu diyorum bi yandan...

Esimde `` onlar cocukluktan biliyorlardir, burada okullarda ögreniliyor `` dedi.
Esimde okulda ögrenmis oldugundan rahatca kayiyordu, cok daha iyi kayiyormusta ortaokuldan beri gitmemis.

Böyle yerlerde az Türk görmek üzücü... Ama kahvehanelere bakin dolu, diskolar yine dolu....Genclik baska seylere kaymis!!!

Neyse sonuc olarak iyi bir deneyim oldu. Kendimi cesaretimden dolayi kutluyorum:D
Esimede destegi icin tesekkür ediyorum.

Elini öyle tutmusumki, parmaklarim agriyo suan bile, ayrica düstügüm kolum ve bazi kaslarim agriyo, yine de bugünde mi gitsekki dedim yani bir ara...

Sizede tavsiye ediyorum, bir deneyin ama cok dikkatli olun!

Benim icin ilk olan bir deneyim oldugundan paylasmak istedim...
Sevgiler

Di$ Maceram basladi

Di$ desem size ne dersiniz?
Di$ temizligine ve sagligina önem verenleriniz coktur eminimki!
Ben cok önem veririm mesela..

Zamaninda dis cektirmemek yüzünden ..vs. disimin birinde biraz üstten cikma durumu olmustu.
Yani sagdaki köpek disi denilen yerdeki disim cok az yukaridandi.
20’lik dislerde cikinca üstte birde hamilelik sonrasi dahada bir haller oldu dislerime ve dis etlerime. Üst disler iyice daraldi ve ön dislerim yamulmaya basladi cok milimetrikte olsa farkediliyor.
Derken yok olmuyor böyle dedim kendime!
Bir disciye gitme zamani geldi geciyor...

Disci korkusu vardir cogumuzda!
Bendede vardi!
Discilerde bayilirdim hatta Tr’deyken.
Sadece en son bir disciye gitmistim seneler önce orada bir dolgu icin ve o cok iyiydi.
Ilk onda alismaya adim atmistim aslinda.
O zamanlar bu sag üstteki dis icin disci `` ben senin yerinde olsam onu aldirip yerine yaptirmak istemem demisti `` ve öylece vazgecmistim.
Ama dedigim gibi hamilelikte ve 20 liklerle insanin disleri degisiyor bayagi.

Kendime bir disci buldum öncelikle.
Ilk gittigim gün daha doktor giristi hemen, buraya dolgu yapalim dedi hemen yapti, sonra dis temizleme yapti, sonra dislerin kalibini aldi..vs. bir sürü seyle basladim ilk günden!

Baktimki korkulacak hicbirsey yokmus!
Baska birgün sirf dislerimin resmini cektirmeye gittim oraya gene.
Yani ben istemedim tabi doktor yapiyormus bunu, benim gibi tedavi uygulayacagi hastalara.
Agzim iyice gerildi o gün.
Üstleri ayri cek, altlari ayri, yandan gülerek önden ,agzi kapali halde, acik halde...vs. bir sürü tiplere girdim o gün tuhafti.

Doktor 20 likleri alacagiz üstten dedi sonra gerekli temizlik dolgu isleri varsa onlarida halledip dis teli takicaz dedi.
Gecen gün 20 liklerden biri gitti.
Cok korkuyla gitmistim cektirmeye, 20 lik disler zor cekiliyor ..vs. de duymustum ve okumustum ondan sanirim tedirgindim. Ama dolgu yaptirmaktan hayli hayli kolaydi.

Discim iyi bir bayan.
Bakiyor ve ne gerekliyse onu yapmaya koyuluyor hemen.
Yani isini iyi yapan biri! Eve yakin olmasida cok kolaylik oldu bana.

Bunlari uzun uzun yaziyorumki, disci korkusu olanlar icin özellikle!
Yani benim gibi daha önce bayilan ayilan varsa hic gerek olmadigini söylemek istiyorum.
Hemde bu dis teli tedavisi gerekli birileri varsa hic gecikmeden bu yola koyulsunlar diyorum.
Burada ( Viyana’da ) 50 yasinda bile dis teli takan var inanin bana!
Bende sanirim 1-2 yil falan dis teli takicam.
Bakalim nasil oluyormus!?
Bunlarida zamanla yazicam…

Uzun sürecli bir tedavi oldugundan bunun icin bir kategori olusturucamki bu konuda ilgili olanlar kolay ulasabilsin diye!

Dislerinize iyi bakin diyorum simdilik:)
Saglicakla ve sevgiyle...

Kizima yaptigim Bebek nasil?

Ki$ olurda örgü yapilmaz mi?!
Bende her kis yaptigim gibi gene örgü birsey yapayim dedim.

Bu yilda kizima bebek örmek istedim.
Daha öncede ören biri olarak ayni sekil yaptim bu bebegide, yani teknik olarak.
Aslinda süslenecek birkac seyi kaldida, elime almadim daha, küpe yapacaktim boncuklardan, kazaginin önüne desen yapacaktim falan…
Kizimla ismini `$ule` koyduk, söylemesi kolay diye.
Kizim ilk basta yabancilik cekti ama alisiyor gitgide $ule’sine J
$ule'nin pozlari nasil bu arada, fotojenik mi? :)
Cocugu olan herkes bu tip birsey yapsin benceJ

Örgü dedimde kizimin bu eldivenlerinin resmini eklemek istiyorum,
belki örnek almak isteyen olur.
En cok süsleme sekli hosuma gitti o yüzden aldim bu eldivenleri, örgüyü iyi yapanlar sizde buna benzer yapin cocuklariniza,
yahutta hediye olarak bir cocuk sevindirmek istersiniz eminimki!...

Kutu kutu pensee

Evde kutular, kartonlar, eski birseyler birikir durur.
Bazen ben atmaya kiyamam, bunla birsey yapilir az üzerinde kafa yorsam derim.

Baktim kizimin cay kutulari cok oluyor, yani cok bitki cayi ictiginden
( günde 5 biberon iciyor rahat ).
Bu kutularda birsey saklanir diye düsündüm.
Yapiskan kagit vardi evde, onla kapladim kutunun dislarini. Dis desenleri ayni oldu, iclerinede cesit cesit istedigimi koydum, disinada isim yazdim yapistirdim.

Cok kullanisli oldular ;)

PoRTaKaLim aKLiMa GeTiRDiKLeRi

Mutfak penceremin önünde etrafi izleyerek portakalimi soyuyordum.
Portakalin kabuklarinda olan o minik gözenekler patladikca ve kokusu buram buram yayildikca ben gecmise dogru yolculuga ciktim hemen.
Portakal ve mandalina kabuklarini güzine adi verilen sobalarin üstüne koyardi annemler ve yasli büyüklerimiz.
Öylede güzel koku yayilirdiki eve, her taraf mis gibi portakal kokardi evde.
Ve düsündümde o koku bence iyi geliyormustur saglik olarakta insana.
Simdi ise oda parfümleri var, icinde bilmem nelerin bulundugu!!!
Hic saglikli bulmuyorum!

Neyse iste sonra yemeye basladim portakalimi ve bu defa baska bir tarihe gitti aklim.
Annem haftada birgün alisveris ( Carsamba ) gününde eve gerekli herseyi alirdi. Özellikle meyveleri iyi hatirliyorum.
Meyveyi oldum olasi acayip seviyorum. Meyvesiz ev bombos benim icin sanki!
Annem o aldigi meyveleri bölüstürürdü 3 kardes olan bize. Hepimiz esit yiyebilelim diye sanirim.
En önce meyvesini bitiren hep bendim, hatta ilk gün hepsini bitirirdim ve sonra diger alisveris gününe dek beklemek zorunda kalirdim.
Annem kendileri icin zaten az ayirirdi meyve ve ondan yine verirdi bana.
Düsündümde, o zaman belki 2 portakal, 2 elma, 3 mandalina düsüyorsa bir haftalik kisi basina, simdi diyorum cok sükretmem gerek! Istedigim kadar meyveyi alip yiyorum, saymama gerek kalmiyor. Allah’im cok sükür diyorum, bulamayanlarada ver!

Cocuk yetistirmek, hepsini doyurmak, gecinmek artik kolay sey degil! Hatta bunlarin disinda evliligi sürdürmek bile zorlasti! Sorunlar artti!
O eski güzinenin basinda meyve yiyen cocuklar artik kolay kolay böyle seylerle belki mutlu olmuyor daha!
Neden hep eskilere özlem duyulur sizce?
Acaba büyüdükce daha mi kötü her zaman?

Bu satirlari potakalimi yiyerek tamamladim, aklima gelince hemen Pc’yi acip unutmadan yazayim dedim.

Okul ve Arkadasliktan...

Ilkokulum biraz icine kapali bir ögrenci olarak gecti. Ortaokulda yavastan acildim ve en son lisede eskisine göre daha konuskan biri oldum, hatta siir bile okudum tüm okulun karsisinda, ögretmenlerle ilgiliydi ve kendim yazmistim.

Lisede ögle paydoslarinda birkac arkadasimla birlikte yerdik icerdik, belirli gruptuk gibi birsey yani.
Okulun önünde tek tek meyve satan bir dede vardi, ondan ayva- nar..vs birseyler alirdik.
Biraz ileride bakkal vardi ve oradada köfte ekmekler acayip giderdi, ceyrek alirdim genelde.
Bazende evden getirirdik yanimizda ekmek ici birseyler.Benim Termos’ta sicak süt götürdügüm bile olmustur okula hehehe.

Doyduktan sonra az gezinirdik disarida, bir Pastanede oturup dondurma yerdik yazlari.
Parasi olmayan digerinden borc alirdi.
Derslerden, ögretmenlerden, bazende erkeklerden(cok nadiren:P) konustugumuz olurdu.

Lise bitincede yazlari görüstük arada. 10 Temmuz saat 13, Yesilirmak kenarindaki bir cay bahcesinde bulusacaktik her yil!
Ama ne mümkün!
Simdi o grup ne mi oldu?!
Biri ( icimizdeki en güzeli ) liseden bir süre sonra evlendi ve suan 2 cocugu var (Allah bagislasin). Bir digeri Istanbul’da okudu ve bir süredir calisiyor orada, o da ailesinden uzakta yani. Ötekiside okudu ve sonra evlendi.

Vee ben liseden sonra Üni.sinavlarina girdim, eften püften bölümlere tutuyordu puanim, bende 3. kez girdim ve o yil tercih bile yapmadan evlendim.
Burada(Viyana’da) devam ederim diye düsündüm ama ...
Üni.ye kayit bile oldum ama gitmedim, bazi sartlardan gidemedim, hemde arkamda güclü destek yoktu!
Cok pismanim ama...
Keske az daha kendimi motive etseymisim, isin kolayini secmisim!

Veee simdilerde tek Istanbul’da calisanla görüsüyoruz Msn’den. Bazen gidince Tr’ye orada.

Arkadasliklar cok önemli benim icin!
Hic söyle bir ömürlük yakinimda olan arkadasim olmiycakmi diyorum...

Esimle arkadas gibi olsakta biraz, onun yeri ayri!

Hayirlisi tabiki! Arkadasla iyi olmayacaksa hic olmasin diyelim...

Ayrica bu bloglar sayesinde cok iyi insanlar tanidigimida belirtmeden gecemeyecegim, onlar biliyorlar kendilerini.

Kurban Bayraminiz Mübarek Olsun

Çok eskidendi belki el öpmeler, kenari dantelli mendiller içinde sekerler,avuca zor sigan kocaman 2,5 liralik bayram harçliklari...

Postacinin getirdigi, uzaktaki dostlarin bayrami kutlayan bayram kartlari...

Aniden yok oldular, yittiler eskilerde bir yerlerde.

Yillarca sadece seyahate gidenler tesadüfen karsilastilarsa kutladilarbirbirlerinin bayramlarini. Artik bayramlar sadece birer "firsat" oldu, yorgun bedenlerin dinlenmesi için...

Ve birgün sanal alemle tanistik ve yeniden hatirladik bayramlasmanin keyfini...

Kenari dantelli mendiller, parlak kagida sarili sekerler, madeni 2,5 liralik bayram harçliklari yoktu belki ama bir küçük haber vardi dostlardan;
uzun süredir karsilasmadigin, hala ayni adreste olup olmadigini bilmedigin...

Sanal da olsa hatirlandigini, unutulmadigini ögrendigin.. ...

Ve eski, tek yaprak bayram kartlarinda yazildigi gibi: Kurban Bayraminiz Mübarek Olsun

Bugün minnacik özel bir gün

Bugün icimde hafiften bir sevinc var.
Sanki birileri bisey getirecekte bende alacagim yahut sevinecegim gibi:)
Yahut mesajlar gelecek, yahut mailler...
Baska günlere göre daha fazla ilgi olacak iste anlayin yaaaaa..

E ne olabilirki dogumgünüm iste:)

Zaten bir dogumgünü sarkisida caliyor blogumda..
( Parca 5 gün falan durursa sasirmayin. Dogum günüm 5 gün sürüyoda, annemin dedigi ile nufüstaki tarihler arasi yani hehe )
Ee ne yapalim bugün o halde?
Bir yas daha yaslandim, 26 yim artik diye aglamam gerekmez degil mi?
Yok yok gerekmez..Her yasin ayri güzelligi var eminimki!

Ben her dogumgünümde yaptigim gibi gene bir yil daha nasil gecmis diye bakiyorum geldigim yoldan durup geriye dogru. Hani yilbasinda yapilir bu tip hesaplar bazen ,yeni yil iyi olu insallah diye düsünülür. Ben ise dogumgünlerimde diger yila dair hayaller yahut gecmis yila dair hesaplasmalar yapiyorum.
Gerci epey zamandi hayaller kurmuyorum pek...

25 yasim bana göre cok bombostu! Cok stres ve bunalimliydi..
Bakmayin siz ben öyle her olani biteni yazmiyorum diye, siz beni hep (24 saat) coook mutlu biri mi saniyordunuz yoksa?
(Bloguma hep güzellikleri yazmak istiyorum insallah!)
Ee ne diyoduk,
Iyiki dogmusum degil mi?
En azindan cici bir kizin annesi oldugumdan iyiki varim!
En azindan esim icin bu dünyada iyiki varim!

Beni nasil bilirsiniz duygularinizi almak istesem?
Yani bakayim beni ne kadar tanimissiniz diye ondan...

Insallah bu blogta daha niye yillara, nice yaslara…
Birgün baston tutan bir nine olarakta yazarim insallah torunlarla falan :)
( Bunu düsünmek mutlu etti beni ).

Afacan Prensesim

Kizim sarki dinlerken öpmek lafi gecince beni öpüyor bazen:)
Tanidigi kelimeler gecerse tekrarliyor..
Babasi giderken ``babaaaayy`` diyor. Hatta mutfaga gidecek olsa hanfendi yine vedalasiyor hehe.

Burada hep bana bagli cocuk, babasininda vakti yok pek.
Internetten okudumda hep annesiyle kalan babasiyla az irtibati olan cocuklar sinirli olabiliyomus.
Kizim cok sinirlide ondan arastirmistim bende.
Birde cocugun oynayacagi yasitlari olmayinca tabii...

Gecenlerde kizim iki parmagini aniden gözüme sokunca o an acayip acidi gözüm.
Bir sure dondum ve acinin dinmesini bekledim.
Tüm gün gözüm sulu, agrili, bati$mali sekilde kapali tutmaya calisarak gezindim durdum.
Bir sonraki güne gecti cok sükürki!

Eline bez verip sil kizim deyince basliyor heryeri silmeye, emzigini dahi ayni bezle siliyor hatta, bazende annesine ekstra is cikarmis oluyor ama ögrenmesi icin katlaniyoruz :)
Kizim 8 ayliktan beri falan birsey yiyeceginde kati $eyse hep eline verdim ve kendi yemeye alisti.
Simdi makarnayi, tüm meyveleri, hatta ona kalsa corbalari bile kendi yiyecek ama o kadarina katlanamiyorum cünkü cok döküyor.
Bizim halimiz daha bu yil yeni alindi ama o kadar berbat hale geldiki!
Örtü serdim haliya ama gec aklima geldi, keske lekeler olmadan önce serseydim, kis geldi hali da yikanmazki!

Bu siralar mandalina cok sever oldu, bize soydurmuyo, kiziyor kendi soyup kendi yiyecek illaki!
Biraz suyunu cikarsada, beceriyor gene.

Ayaklarini temizlemeyi cok seviyor...
Coraplari cikardigimda, genelde coraptan kalan tozlar, birseyler oluyo parmaklarinin arasinda onlari konsantre olup hep cikariyo...
Cikardiklarini bana veriyo ve ’’ ögggg ögggg’’ diyo.
Bunu yapmasini sevmiyorum ama alismis gibi her corap cikarmada ayni sey, birde kis geldi coraplar yünlü falan bayagi toz birakiyo.

Bu arada uyku düzenini hic sormayin! Herkes diyordu emmeyi birakinca düzelir!
Daha kötü oldu bu kiz…
Bebekken en azindan 3-4 saat araliksiz uyurdu, simdi her saat basi uyaniyor, ya da en fazla 2 saatte bir. Dis cikma siralari disten diyordum ama artik aliskanlik yaptigini düsünüyorum.
Gece hep biberonla icecek birseyler icmeye alisti ondan mi uyaniyorki icmek icin!
Uykusuzluk beni yikiyor bazen!
Bakalim sabrediyorum, birazda alistim artik yat kalk yani kesintisiz uyumayi unuttum belkide.
Insalah en fazla iki yasina dek sürer!

Simdilik aklima gelenler bunlar, aslinda o kadar sey oluyoki yaptigi, bir araya getirip anlatmak zor birikince...

Tüm sevenlerimize kucak dolusu sevgiler...

Durumlar ne bakalim..

Basliyorum ordan burdan yazmaya:)

Saclarim Türkiye'de kuaförün hatasi yüzünden turuncu oldu demis miydim? Hemde hic sacimi boyatmamis biri olarak, yani birkac aralara gölge attirayim merakiyla gittim ama sonuc bakir rengi saclar..

Bir Facebook gidiyor yaaa. Bende merakli biri olarak bu zamana kadar zor bile durdum:)
Blogcu arkadaslardanda duyuyorum girdiklerini.
Birde dün Tv'de bu site konu oldu bir yayinda ve son olarak blog geziniyordum, yaz arkadasimin buraya girdigini okudum. Dedim artik tamam ben bugün kesin üye oluyorum hehe.
Oldum aksam ve azcik gezindim, öyle fazla kaptirmadim kendimi, ilk önce aileden kisilere baktim.
Birkac arkadasta benden duyunca üye oldu aksam.
Sizde kayitliysaniz Facebook'ta beni bulun.

Centilmenim yogun calismaya devam ediyor. Bazen özlüyorum aksam uzun oturmalari onunla.
Kizim bazen 2 günde bir görüyor babasini ama ne yapalim, i$ bulmak kolay degil,
buluncada bazi seylere katlanmak gerekiyo.
Ben kizimla evdeyim bol bol.
Aslinda beni önceden okuyanlar bilirler evde durmak falan hic bana göre degil!
Bazen bu yüzden kendimi hapsedilmis hissediyorum.
Havalar soguk birazda ondan evde kaliyorum yoksa hic durmazdimda.
Arkada$ deseniz pek yok, olanlarinda kendilerine göre isleri oluyo bir türlü vakit bulamiyoruz yani.

Ben simdiden bu ki$ nasil gecer onu merak ediyorum!
Benim acilen bir kursa falan gitmem lazim, cocuk bakimli bulabilirsem tabiki!
Annenin önemi dahada artiyor cocuk olunca yaa.
Türkiye'de öyle rahattimki annem kizimla ilgileniyordu arada bile olsa yetiyor insana.
Burada da annem olsaydi, hayatimin gidisati baska olurdu eminimki!
Hayirlisi olsun diyorum, elimden baska sey gelmiyor, gelenleride ben yapamiyorum galiba!
Annecimin Tr'de bize hediye ettigi kalemligi, kizim cok sevmisti oynuyordu hep yumusacik oldugundan, bende sevince tabiki annem direk sizin olsun dedi sagolsun.

Söbeee

Ve sen gidiyorsun ....
Belki o an gidiyorsun diye kizarim ve gurur yapip birsey demem ama tam giderken geri adim atabilirim. Cünkü yasanilanlar var ortada! Belkide daha güzel yasanacak olanlar, var mi öyle hemen pes etmek!!! Otur oturdugun yerde, ne gitmesiymis J Bulamazsin böyle seveni daha, (hele bu devirde)...

Söylenmesi en zor sözcükler?
Keske demesi sevmedigim söylemek istemedigim, zor gelen bir kelimedir.
Ayrica cok kolay güveniyorum-seviyorum..vs cümlelerini söyleyemem.
Birde vedalasma cümlelerini söylerken zorlanirim!

Sizin için yağmurdan sonrası,ne ifade ediyor?
Yagmurdan sonrasi bir durgunluk hissederim, sanki gökyüzü aglamista, icini dökmüste rahatlamis durulmus gibime gelir.
Bir yandanda her damlayi meleklerin tasidigini düsünüp bir sürü melegin yeryüzüne bereket getirdigini düsünürüm. Hafif yagmurda islanmayida cok severimJ

Burçak Çerezcioğlu?
Bu kardesimizin 16 yasinda lüsemiden öldügü yazisini okuyunca icim tuhaf oldu!Ölüm bir gercek, genelde gencler ölünce dahada yakin bir gercek oldugunun iyi farkina variyoruz.
Beni söbeleyen sayesinde googleden bakip ögrenmis oldum.
Babasi kitap yazmis sanirim yanlis anlamadiysam kizina ``Mavi sacli kiz`` diye. Bu kitabi okuyanlarda hemen bitirdigini ve cok etkilendigini, hayatin birebir icinden oldugunu söylemisler kitap yorumlarinda. Belki birgün bulursam bende okurum bu kitabi..

Seni sobeleyeni nasıl bilirsiniz ?
Beni söbeleyen kisa süre icinde tanidigim ama bloguma bayagi ugrayan ve beni mutlu eden bir insan. Yeni tanisipta cabuk kaynasabildigim kisilere daha bir sicak oluyorum cünkü kendilerini hemen sevdirdikleri icin...Ben inaniyorumki onunla daha iyi dostluklar kuracagiz bana öyle geliyor en azindan:)

Bende birkac kisi söbeleyeyim...hmmm düsünüyorum:)
Asheke, Aysemm ve Pembeli Hayalleri söbeliyorum.
Haydi kolay gelsin:)

Türkiye Dönüsü Dilanur'dan Haberler

Yazicam yazicam diyorum hep kaliyor bir sebepten, galiba bir ay yazmayinca insan birazcik unutuyo yazmayi...

Minigimiz neler mi yapiyo!...
Siz bakmayin minik dedigime,o minik ama artik bizi anliyor cogu kez(maasallah).

Türkiye'de anneanesine ve dedesine cok cabuk (ilk günde) alisti, gecen yilda 4 aylikti gittigimizde ve yine hic aglamamisti onlarda, normalde yabancilarda aglar biraz uzak durur.

Dedesinin bir bakkal dükkani var mahallede ve her eve gelisinde ona meyveli kek getirdi ve birkac sevdigi seylerden. Meyveli keki cok severek yedigini farketmis ilk verdiginde ondan.
Dedesi üstüne kapiyi örtse hemen alinip ona küser gibi davrandi, bana gösterdi güya anlatmaya calisiyo.
Hep ilgi bekliyo yani bizim minik prenses.

Anneannesi sabahlari ona kusburnu receli, beyaz peynir, zeytin, yumurta..vs. yedirdi özenle.
Bende bu esnada misil misil uyuyordum tabi:)
Sabah uyaniyo diyelimki kizim ben dogru anneannesinin odasina saliyorum hehe:)
Yahut o benden önce davranip geliyo yatakta oturan kizimi aliyo ve bir yandan söyleniyo
''Acliktan öldü cocuk'' diye:)
Anneannelik iste, ilk torun olunca hemde senede en fazla bir ay görünce...

Kizim bayramin ilk günü atesli sekilde kalkti, gecede midesi bulanmisti zaten.
Bende bayram sabahi gözyaslari icindeydim hani biraz baska türlü olsun istiyordumya ama cok sükür cabuk toparlandi.
Ben bir yere gitmeyeyim dedim, kizima bakarim evde dedim ama baktikki cok kötü degil ve fitil verdik azcik toparlandi ve büyükleri ziyarete gittik.
Kizim icin sessiz bir bayramdi cok yaramazlik yapamadi:)
Harcliklarini topladi ama yinede:)

Kizimin 2 dayisi var, biri Istanbul'da Elektronik Müh. okuyan M. dayisi.
Digeride suan Bursa'da Dr.olan yakinda yeni tayin yerine tasinacak olan F. dayisi.

Dayilari en cok onun icin geldiler olduklari yerlerden birkac günlügünede olsa.
Bende cok mutlu oldum 3 kardes bir arada olmak cok güzeldi.
Kücük dayisi kizima bebek almis, ismini hemen Ece verdik.
Kiziminda ikinci ismi Ece'dir bilmeyen var mi bilmiyorum, bu ismi F. dayisi verdi ve kiramadim.
Büyük dayisi kiyafet, ayakkabi ve büyük yumusacik bir kelebek getirmisti.

Benim kücüklügümü bilenler falan kizimi hep bana benzettiler, '' sen yeniden büyüyosun '' dediler.
Bende o kadar benzetmem aslinda ama bir önceki gün bir resim cekmistim babasiyla disari cikmadan önce ve sonra ilk bakista kendime benzettimbu resmi, sasirdim iyice baktim.
Benim bir iki kücüklük resmim vardir onlardan birindeki yüzümle ayni sanki, sadece ben biraz daha ten rengi olarak koyuydum cünkü köyde güneslerde gezerdim tabiki günboyu:)
Kücükken bronzdum yani, ben bu bronz modasini önceden yasayip gecirdim hahaha:)

Daha önce demistim kizima ''balerin yap'' deyince basliyor parmak ucunda ileri geri yürümelere.
Buna hala devam ediyor.
Kelimele hazinesi cogaliyor her gecen gün.
Babasi babisko de diyo '' babikoo'' diyo, babacim de diyo '' babadiim'' diyo, canima '' daniiimm''...
Ben bana vursa azcik yahut birsey olsa sakaciktan agliyorum hemen geliyo basimi oksuyo, bu aramizda ''cici yapmak'' yani.

Yüzümüze bakinca hemen gülümser hemde oldukca fazla gözleri kücücük olana dek, sonra hemencecik geri normal surat ifadesini alir gene.
Yani yapmacik bir gülümseme yapar heheh:)

Cok fazla inatci bir kizim var, birseyi yapamazsa acayip sinir oluyor,
sinirlenince kendine dokundurtmuyor bazen.
Dedesi '' cok akilli ama cokta sinirli ve inat, sen bununla nasil bas edeceksin, yandin kizim'' dedi.
Biraz biraz disiplini saglamaya baslamali anliyor sonucta bizi artik.

Eminim unuttugum bircok sey vardir ama cok upuzun olupta sizi bunaltmakta istemem yaziyla(yeterince uzun oldu ya neyse :)...

Genel hatlariyla aklima gelenleri paylastim..
Simdi ütü yapmam gerek ( hic sevmesemde ).

Minik prensesten size sevgiler....

iste Yine Burdayiz

Bir Türkiye yolculuguda sona erdi ve geri geldik gene gurbet ellere...

Genel olarak diyecek olursam cok güzeldi hersey.
Bayrami orada gecirmek zaten ayri bir güzellik oldu, kizim harclik bile topladi:)

Sabahlari kizimi uyaninca anneannesine verdim ve ben uyumaya devam:)
Anneannesi sagolsun cok iyi bakti ikimizede.

Kahvaltida hep güzel taze kizartmalar vardi tam sevdigim gibi.
Beni seviyor diye bol bol balik yapti annem, burada taze balik cesitleri bulmak cok zor, orada cikariyorum acisini ama:)

Kizim hakkinda pek birsey yazmiyorum simdi cünkü sadece onunla ilgili biliyorsunuz ayri yaziyorum.

Burayi evimi hic aramadim...Kizimin bakimi benden az kalkmisti ondan galiba birazda.
Türkiye'de bol bol nar ve üzüm yedim, ayrica findik ve ceviz,ee Karadenizliyiz tabii normal.
( Resimdeki üzümler dedeme aittir).

Viyana'da ki neyi özledin derseniz;
Dün pizza yedim bir italyan Restorantta özlemisim diye hissettim.
Bilgisayarimi özledigimi hissettim...
Ayrica birsey dikkatimi cekti ki, ben Türkiye'de olsam bilgisayar icin burdaki gibi vaktim olmazmis. Yani bilgisayar benim bu gurbetteki yalnizligimin bir dostuymus meger.

Havalar sansima cok güzeldi Türkiye'de.
Hele bayram sonrasi bir ara yandim birkac gün sicaktan.
Viyana'ya geldim ki buz gibi. Tam kendi gibi bir havaya bürünmüs i$te.
Ben Viyana'nin ki$larini pek sevmem.
Bu buz gibilige alisicam elbet birkac günde...

Ben yokken bloguma ugrayanlar kendilerini biliyorlar, onlara cok tesekkür ediyorum.
Bende baktim bloglara ama herkese daha yazamadim.
Sevgiler

Birazcik Yokuz

Bakin ucak biletim beni bekliyor!
Bir Türkiye'ye gitme vaktide geldi...Oradada eminimki hizli gececek bu vakit, keske biraz durdurmak mümkün olsa..
Kizim bakalim dedesine anneannesine, dayilarina ve diger tanidiklara nasil yaklasacak. Gecen yil daha 4 aylikti pek anlamiyordu birseyden.
Türkiye'de 3 hafta kalacagiz. Insallah kizim hasta falan olmadan mutlu sekilde gidip geliriz. Gerci suan nezle biraz zatende..
Bir isteginiz var mi buralardan, getireyim!
Ben yokken bloguma bir göz atarsaniz arada sevinirim, hani sahip cikmak anlaminda:)
Belki firsat olursa sizlere oradanda yazarim..
Simdiden hepinize hayirli Bayramlar diliyorum,büyüklerimin ellerinden kücüklerimin gözlerinden öperim,bayram sekerlerimide isterim:)