Fanusta baliga HAYIR

Baliklari cok severim, yemesini de :P
Ama akvaryum baliklarini ayri tabiki, yemem :D

Gerci esim hamsi besleyelim diye espri yapmisti önceden, sonra besleyip yermisiz güya :D

Benimde akvaryumum vardi hic resmi yok, o zamanlar digital kameramda yoktu, resim ceken telefonumda. O zamanlar dedigim hamileykenden bahsediyorum :S

Hamileyken ben ilgilenemeyince, birde kokusundan biraz tiksinince, bu görevi esimde üstlenmek istemeyince kuzenime hediye ettim, o da bir akvaryum istiyordu o siralar, simdi onlara gittikce bakiyorum gerci icindekiler ayni baliklar degil ama :( Benimkiler oraya gittikten sonra dogurdu hatta, siyah beyaz ve dalmacyali Molly'ler vardi :) Birde bir iki cesit baska baliktan.

Anlatmak istedigim önemli konuya geleyim.

Bazen cok güzel görüyorum fanusta balik resmi, görsel cok güzel evet ama hic düsündünüz mü o balik orada neler cekiyor?

Ben birazcik bu konuya degineyim o halde, fanusu olanlar birkez daha düsünsün :S

Öncelikle o fanuslar baliklar icin üretilmemistir, cicekler icin, ici genisce oldugundan bitkiler uzun süre yasasin diye, yani süs icin. Baliklar süs degil ve o nedenle neden fanusa konulsun ki? Onlar CANLI.

Fanusta baliklar strese giriyormus, bunu ben uydurmuyorum bir sürü yerde okudum nette özel balik yetistiriciler iyi bilir. Baliklar dogasi geregi gezebilmek ister, yani dibe oturan bir baligin hastalanmasi ölmesi yakindir. Fanustaki balikla cezaevine girmis insan arasinda fark yoktur.

Fanustaki balik, fanusun disbükey caminin arkasindan dünyayi sasi görür bu da o hayvana iskencedir hep. Fanustaki baligi posette beslesek aynisi, yani posetteki yasam kalitesinden pek farki yok materyalin cinsi disinda.

Bende epeydir yeniden balik beslemek istiyorum ama fanusta degil. Eskisi gibi büyükce bir akvaryumda düsünmüyorum ama kare seklinde biraz genisce bir cam yaptiracagim yahut alacagim burada birkac yerde görmüstüm, onun icine iki üc balik alirim belki kizima bir sorumluluk vermek icin, o yem verir, canli bir hayvani gözlemler :) Yani bütceniz yetmiyorsa yahut yeriniz yoksa sizde böyle birsey yapin, fanus gibi yuvarlak olmasin, köseli birsey olsun genisce! Ama en güzeli tabiki rahatca gezinebilecekleri akvaryum, bu da ilgi ve bakim istiyor kesinlikle!

Ama reklamlarda, filmlerde, bürolarda bu fanuslari daha cok görecegiz gibi, belki herkes bu konuda bilgilenene dek...

Peceteniz kelebekli olsun mu?

Dün gece saat gec olmasina ragmen uykum yoktu, ne yapsam ne yapsam derken blog gezindim biraz sonra rüzgar beni origami sayfasina sürükledi :)
Ee bende zaten epey olmustu birseyler katlamayali, yani evde camasir katlama haric :P
Ayrica bu site dikkatimide cekti, (Origamisan) ilk Türk origami sitesi ünvanina sahipmis. Herkesin kolaylikla yapabilecegi tarzda güzel görüntüler var, bu alanda cok genis bir site olmus, hazirlayanlari tebrik ediyorum ;)

Bende ne denesem demeye kalmadi kelebekli birsey gördüm ve bunu denemeliyim dedim hemen. Pecetelerimi kelebekli katlayabilirim artik :)

Sonra hizimi alamadim daha ve oradaki kedi gözüme takildi. Kizim icin yapip sabah uyandiginda göstermeyi düsündüm ve öylede yaptim :) Aslinda daha bir sürü seyler denemek istiyordum derken "uyumak en mantiklisi yoksa sabah gerginligin cekilmez hic" dedim kendime. Ayrica origami kagitlarim olsada daha güzel calissam diye düsündüm :) Belki bir sonraki sefere.

Sizlerde birseyler deneyin mutlaka, zevkli oluyor ;)

Not: Cok düzgün katlamaya özen gösterin, en ufak milimetrik yanlislik bozuk sekil veriyor. Benimkilerde tam düzgün olmadi ama bir dahaki denemelerimde daha dikkat edecegim bende.

Eurovizyon 2009

Birazdan Eurovizyonu izleyecegim. Ilk elemeleri izlemedigimden hangi ülkelerden nasil müzikler var hic bir bilgim yok, bende merakla bekliyorum simdi. Gözüme batanlar hakkinda yorumlarimi ekleyecegim izledikten sonra ;)
Türkiye icinse ilk 5 diliyorum :) Birer oy esimle benden ;)

Yukaridaki bu yaziyi yazdiktan sonra bekle anam bekle hani yaa diyorum nerde kaldi bu yarisma. Buranin devlet kanalinda da Canli Balo vardi, senede bir kez yapilan ünlü bir balo bu, yani Bill Clinton, Nanny'de ki kadin..vs. Bende baloya daldim izliyorum, herhalde gec baslayacak diye. TRT'yi actim ki oylama baslamistir yaziyor alt yazi :S Sonra ülkenizdeki kanaldaki telefon numarasina gönderin diyor ama aciyorum bakiyorum numara falan yok ortada. Megersem Avusturya bu yil katilmadigi icinmis :(

Su anda oylamaya bakiyorum. Su anda Türkiye 3. Insallah öylede kalir :)

Off yaa, bu yil ki Eurovizyondan birsey anlamadim ki ama bennnnn :(

Ben güldüm sizde gülün

Babamı namaz kılmış, dua ederken görünce "Benim için de dua et" deyiveriyorum ve babamın cevabıyla dumur oluyorum. "Kendisi nerede derse ne diyeyim?"

Sevgili anneanneciğim, havaalanındaki kadın polis memurunun amacı sana sarılmak değil üzerini aramaktı. Hadi sarılıp sırtını sıvazladın, bir de üstüne öpmenin ne gereği vardı?

Bundan birkaç sene önce büyükannemi doktora götürdük. Muayeneden sonra tahlil için gün verip "Sabah sakın bir şey yemeyin, aç karnına gelin." diye tembihlendi. Hastaneden çıktıktan 5 dakika kadar sonra büyükannem sessizliği bozdu ve buram buram umut kokan sorusunu sordu. "Kahvaltıda ne ikram edecekler acaba? Aç gelin diye o kadar sıkı tembihlediler. .."

Geceleri çok sıcak olduğundan uyuyamıyorum. Ben de buna kendimce bir çözüm buldum. Kuaför salonlarında saça su sıkılan sprey şişelerinden aldım ve gece sıcaktan bunalınca yukardan püskürtüyorum, sanki yağmur yağıyormuş gibi oluyor ve bayağı bir serinliyorum. Elime ayağıma da püskürtünce onun serinliğinde biraz uyuyabiliyorum ama yanımda yatan sevgili kocam ertesi gün bu durumdan rahatsız olduğunu şöyle ifade ederek beni gülme krizlerine soktu: "Lütfen gece o suyu sadece kendine püskürt, yoksa kendimi manavdaki sebzeler gibi hissediyorum. "

Babama bilgisayar ve internet kullanmayı öğrettiğim ilk günler... "Baba bak bu mouse, yani fare." diyorum, nasıl kullanıldığını gösteriyorum. Birkaç gün sonra babam beni çağırıyor. "Kızım gel bak, bu kurbağa çalışmıyor!"

Sabah okula gelip bilgisayarın başına oturduğumda Youtube'un kapatıldığını öğreniyorum. O sırada içeri elinde çayla çaycımız Şerife Hanım giriyor. Acımı onunla paylaşmak istiyor ve "Şerife Hanım, duydun mu; youtube da kapatılmış." diyorum. Şerife Hanım bu olaya hiç şaşırmadığını belirten yorumunu ortaya atıyor hemen. "Bu okulda ne düzgün gidiyor ki zaten? Tuvaletin süpürgesini de almışlar!"

Canım kaynanacığım, hani evimize her gelişinde, bin bir bahaneyle evin her köşesini gezip temiz olup olmadığını kontrol ediyorsun ya, hiç zahmet etme tertemiz her yer. Çünkü sen gelmeden önce oğluna saatlerce evi temizletiyorum.

Yeni doğmuş oğluma, ısrarla babasının demode ismini koymaya çalışan kocamı vazgeçirmek için, o ismin eski sevgilimin adı olduğunu söyledim. Sonuç; artık babasından bile bahsetmiyoruz.

Doktorunun "Kaç yaşındasın?" sorusuna "Sizce kaç gösteriyorum? " diye cevap veren başka hasta var mı? Acil serviste bekliyorum da...

Ailece amcamlara bayram ziyaretine gittik. Konu yaştan açıldı. Yengem de geçen hafta kırk yaşını doldurduğunu söyledi. Amcamın beni krize sokan bomba önerisini aynen aktarıyorum. "Hanım, seni bozdursak da iki yirmilik yapsak nasıl olur?"

4 yaşındaki prensese tehlike atlatıldıktan sonra oyuncağın arkasından çıkardığı minik pili niye yuttuğunu soruyoruz. "Çok yoruldum, beni çalıştırsın diye yuttum." diyor. Nasıl yani ya?

Not: Mailime gelen bir yaziydi, biraz gülümsetmek icin ;)

iki Mutluluk

Anneler günümden sonra basima bir peri degnek degdirmis gibi oldu sanki hersey birden renklendi yine :)
Canim kizim babasiyla gitmis ve herseyi o secerek bana ilk anneler günü hediyesini almisti :)
Gecen yil onun yerine babasi almisti, bu yil bu resimdekileri kizim secmis almis babasi ona birakmis. Kalemlik cok seker :) Bir minik kutu kalpli cikolata ve birde kart :)
Nasil gurur duydu kendiyle ben sevindikce :) Cikolatayi yiyelim diye basladi sonra, ne yapsin cocuk :P

Asagidaki mektup yazimdan sonra yine bir mektubum geldi, ayy nasil güzel bir duygu bu yaa.
Postaneye gittim almaya paketi görünce meraktan catladim. Esim "kitap var" diye bir tahminde bulundu elleyince :) Bir taraftan ekmek almaya girmistik ben bir yandan paketi acmaya calisiyordum kasadaki kiz "dogum günün mü abla" dedi :) Bende mektuplastigimizi söyledim ve sabirsiz oldugumuda :P

Betül'cüm bilseydim yillardan beri mektup yazmadigini önceden yazardim :P Cok icten bir mektup yazmissin bana pembe kagida. Paketin disida ici gibiydi, özenli paketlenmisti, icinden cikanlari görünce bir an önce kizimi kresten alip ona göstermek icin sabirsizlandim :) Kizim icin cok güzel bir kitap, simli isil isil, hem masal hemde puzzle. Kizim puzzle yapmayi cok sever, görünce bir kocaman "ayyyyy" dedi :D Hele bu sari renk tshirt, ne sevimli resim var önünde. Almayi planladigim bir renk üstelik, kizimin sari renk cok seyi yok ve tam isabet oldu :)

Bana ise el emegi göz nuru ile örülmüs kitap ayiraclari gelmis, biri esim biri ben :P

Esimde eline aldi onlari ve sadece kitap ayiraci degil kuklada olur dedi konusturdu kizima dogru :)

Musti'nin güzel annesi bende dün bulutlarda uyumayi hayal ettim aklima gelmistiniz, bugünde hatta esime anlattim onu, cünkü cok hosuma gitmisti, Musti sayesinde fantazimizde genisliyor :)

Cok tesekkürler ediyorum buradan sana :)

Ah Istanbul

Heyooo, mektupp vaaaar :P
Aslinda iki gün oldu mektubu alali ama cok hastayim. Tam doktora gittigim gün birde baktimki postamda zarf acikcasi kim acaba diye merak ettim cünkü birkac secenek düsünüyordum. Cilekli Süt bana cok güzel bir kart göndermis, Istanbul'u cok severim, arkasina yazdigi notta sicakcikti ve de birazcik icimi okurmus gibiydi acikcasi sasirdim desem. Yani bir rahatsizlik durumlarim var birkac yönden ama bunlari pat diye yazamiyorum öyle, icimde savastigim durumlar cünkü.

Yesil bir kolye ucu düstü önce paketten, ne tasi merak ettim dogrusu taslardan pek cakmamda :P En cok ilginc hediyemse kalem parfümdü Dior'dan. Kalem parfüm hic kullanmamistim daha önce, yaza uygun bir koku geldi burnuma, benim parfümde bitmek üzereydi ;)
En en en hosuma giden ise kizimi unutmamis olmasi cok naziksin canim. Kizima gönderdigin Minik Dualar'i coktan iki kez bastan sona dinledik bile, kizim zaten seviyordu ama benim Pc de sadece melodiler vardi böyle klipli iyi oldu :)

Hastaligimin üstüne enerji verdin bana, yüzümü gülümsettin, o merak-heyecan duygusunu yasattin, cok sagol Cileklim. Ilk firsatta cvp yazacagim hemde o tahmin ettigin konuyla ilgili yazmayi istiyorum bakalim. Sevgiler :)


Anneler Günü,
Ne güzel degil mi söylemesi bile :)
Böyle günler keske senede bircok kez olsa, ne olacakki sanki :)
Anneler bas taci, onlar olmadan ne bir yuva olur ne de baska bir sürü seyler...
Bende 2006 yilindan beri anneyim ve anne olduktan beri belkide annemi daha cok ariyorum, onu daha iyi anliyorum. Bazen hersey kötü gidiyorken " keske annem olsaydi yakinlarimda " kac bin kez dedim kimbilir...Bu gurbette yasamak konusuna girersem hic cikamam zatende, özellikle zor anlarda ya da mutluluklari paylasmada insan cok özlüyor sevdiklerini.

Anneme doyamadim iste, bir sekilde hep mesguldüm sonra evlilik...Annesi yaninda yahut yakininda olanlar daha cok vakit gecirin annenizle, daha cok sey paylasin, bunun bir nimet oldugunu unutmayin.

Bende anneme paket gönderdim umarim biraz olsun mutlu olur, annemin ve tüm annelerin bu özel gününü kutluyorum.

Benden birseyler

Sizce sevgi nedir?
Bence sevgi birseye duyulan sicakliktir. Onu hep hissetmek istemek, onu görmeyi, onunla olmayi istemektir. Ona baska gözlerle bakmaktir, herkesin göremedigi yönlerini görmektir. Bu bir insan sevgisi olabilir, cicek sevgisi olabilir, yahut herhangi birseye duyulan sevgi...ama hepsindede ayni hisler vardir.

Yeniden doğsaydınız ne olmak isterdiniz?
Cok sükür hayatimdan sikayetci degilim tabiki ama olmasini istedigim baska seylerde vardir muhakkak! Mesela bir meslekte yüksek seviyelerde olmayi isterdim, degisik degisik alanlarda bir kurs, okul birseyler bitirmis olmak isterdim, cok yönlü bir hayatim olsun isterdim. Yine kendim olsaydim ama daha kendine güvenli ve kendiyle barisik sekilde!

Sizi en çok duygulandıran iz bırakan şarkı hangisidir?
Öyle belirledigim bir sarki yok ama sözleri bana uyuyorsa moralim bozuksa duygulaniyorum:) Birde hafif ezgi,ilahi türleri beni cok duygulandirir.

En çok etkilendiğiniz şair?
Sairleride ayirt edemiycem, benim icin sairin sairligi degilde siiridir genelde. Siiri gercekten birseyler anlatiyorsa ve bu insanlara güzellikler gösteren bir sairse benim gözümde iyidir.

Hiç aşık oldunuz mu? duygularınızdan bahsedermisiniz?
Tabiki oldum...Esimede asik oldum ve evlendik cok sükür. Ben genelde asik olunca cok belli eden bir insanim! O kisinin gözüne girmeye calisirim mutlaka:)

Hayatınızı değiştiren olay nedir?
Hayatimi bu ana kadar degistiren en büyük olay evlilik oldu ama sanirim simdi ondanda büyük bir olay olacak yani Mayis ayinda bebisimle kavustugumuz an olacak insallah!

Mucizelere inanırmısınız?
Mucizelere kesinlikle inanirim. Peygamberlerin mucizeleri özellikle beni cok etkiler...Hem hayattada bazi mucizeler oluyor aslinda ama biz onu normal görebiliyoruz!

Batıl inanışlarınız var mı?
Batil inanclara inanmam ama batil inanc oldugunu bilmeden yaptigim birsey var mi bilmiyorum..Insallah yoktur.

Çok istediğin bir şeyde karşına engeller çıksa tavrın, duruşun nasıl olurdu?
Aslinda yapim geregi inatci bir insanim, birseyi istedigimde olmali diye düsünürüm ve olmadiginda cook üzülürüm. Ama mantigimla baktigimda olaya herseyin herzaman olamayacaginida bilirim. Yani engeller beni sadece duygusal acidan yenerler.
Başarının tek yolu senden beklenenden daha iyisini yapmaktır. sözüne inanırmısın?
Güzel bir söz...Ben zaten basari icin benden bekleneni yapmam,elimden geleni yaparim! Yani gücüm nekadarina yetiyorsa yaparim..

Bu sözün hala günümüzde geçerliliği var mı? yoksa neden?
Bence cok yok, artik cogu kimse isinin minimum miktarini yapiyo yeterli görüyo. Ama istisnalar muhakkak vardir kendini tamamen basariya adamis kisiler...

Not: Eski blogumdan bir mimdi bu, buraya gecirmek istedim cevaplarini, kendime ait tanitici oldugu icin ;)

Agzim büyüdü mü acaba :S

Dis tellerim hakkinda bayagi olmus yazmayali ee önemli bir konu yani, bir sürü arayip bloguma giren var cünkü, demekki faydasi oluyor ;)

Ben dis tellerim diye yazamadim cünkü artik ben onlari ekstra görmüyorum kendimde, yani artik herhangi bir organ gibi daha öncedende bendelermis gibi :)

Amaa zor yönleride olmuyor degil. Helede o arada bir cekilmek zorunda olunan fotograflara verilen pozlar.. Yani insanin agzinin ne kadar esnek oldugu burada sinanmis oluyor resmen, agzim büyüdü mü ki diyede düsünüyorum dis teli taktirali :D Bu fotolarla dislerdeki gelisme takip ediliyor sanirim.

Bir önemli konu ise, insanin dili. Dis telleri kullanmaya baslayali, dilimi cok kullanir oldum. Özellikle birseyler yedikten sonra agzim kipirdar durur, tel aralarindan birseyleri cikarmaya calismakla mesgüldür dilim. Dilim iyiki varsin diyorum bazen, isimi cok kolaylastiriyor dis temizligi alaninda :P Birde dilin kaslari yoktu degil mi, olsaydi benimki iyi kas yapmis olurdu sanirim :D :D

Vakit gecip gidiyor, bir bucuk sene ne cabuk oldu diyorum bu tellerle birlikteligimizde.

Bir sene daha var sanirim önümde...Insallah daha cabuk biter.

Birde aklima takilan basimin icini kemiren bir konu varki bu da dini acidan bu tellerin bir sakincasi var mi diye :S Yani tamam bu konuyu yaptirmadan düsünecektim ama benim aklima sonradan geldi iste. Hani bu braketleri yani her disin üstündeki kücük birseyler varya telin icinden gececegi, onu yapistiriyorlar birseylerle dise ve acayip dayanikli duruyor benimkiler hic kopmadi mesela. Onun altina su gecmezse diyorum aldigim abdestler kabul olmazsa diyorum ve icimi kötü duygular sariyor. Saglik acisindan mecbur oldugu sürece sakincasi yoktur sanirim ama yani hani mecburiyetinde siniri ne burda, ben bunu yaptirmasam sagliksiz olmazdim tabiki ama sürekli kanayan dis etlerim ve arkadan önlere yapilan baskilar ön dislerimin iyice ic ice girmesi artik bu durumu cekememeye basladim ve öyle basladi hikayem tellerle.

Hani benim sakizim

Sakiz cignemeyi cok severim. Ama özellikle evde cignedigimde rahatsiz edici cignerim, esim arada ''az sessiz cigne'' diyo evde, ondan biliyorum yoksa farkinda bile degilim hehe :)

Eskiden ne sakizlar vardi, ben Big Babol sakizini severdim cok ,onunla en büyük balonu yapiyorum diye..Tipitip, Turbo( erkeklerin daha cok aldigi sakiz) ,Pembo...vs. gibi sakizlar vardi.

En cok Orbit cigniyorum ben, cok cesitleri var. Yemekten sonralari özellikle evde degilsem bir sakiz atarim agzima ve dislerimin temizlendigini düsünürüm ;)

Gelelim sakizin faydalarina, sizler icin arastirdim biraz netten ( hemde kendim cok cignedigimden merak ettim :) );

1- Tükürük salgılamasını arttırarak mide asidini düzenlediği, mide ekşimesine, diş çürümelerine, zayıflamaya ve hafızaya yararı konusunda deneyler yapılıyor.

2- Sigarayı bırakmak için kullanılan en etkin yol da yine sakız çiğnemek.

3- Tükürük bezlerinin günde iki litre tükürük salgılaması gerektiği halde stres altında bu üretimin yüzde 50 düştüğünü söylüyor. Sakız çiğnendiğinde tükürük üretimi hızlanıyor.
"Sakız çiğnemenin fazla enerji üretimine yardımcı olduğu, sindirimi rahatlattığı, zihni ve vücudu daha keyifli ve etkin hale getirdiği bir gerçek.
Bu da daha fazla kalori yakmaya neden Dolayısıyla kilo vermeyi kolaylaştırıyor." Ancak fazla sakız çiğnemenin yine aynı sebeple açlık hissi uyandırdığına dikkat çekiyor.

4- Soğan doğrarken sakız çiğnemek göz yaşarmasını önlüyor.

5- Uzmanlar "Sakız çiğneyen hastalar 5 günde taburcu olurken sakız çiğnemeyen hastalar ise 7 günde hastaneden çıkabildi" demisler benden söylemesi:)

6- Uzmanlar, yüz felcinden korunmak için sakız çiğneyip balon şişirmeyi öneriyorlar!

Son olarak bir Nasreddin Hocasi fikrasi eklemek istiyorum;

Hoca'ya birisi gırgır olsun diye:
- “Hoca, demiş, ben kenefte bile sakız çiğnerim! Bunun kitapta yeri var mı?

Hoca, bu zevzek zirzobu bozmamak için:- “Bak oğlum, demiş, bunu bir daha yapma!”

Fakat, zirzop:- “Anladık Hoca da... Sen bunun yerini kitap da gördün mü görmedin mi? Diye yılışınca, Hoca:- “Hayır oğlum, demiş, ben görmediğim şeyi gördüm diyemem. Ama seni öyle kenefte sakız çiğneyerek çıkarken görenler, oraya ettiğin şeyi yediğini zannederler!

Kanatlarim Cikti :P

Güzel bir günden merhaba herkese :)

Bugün 23 Nisan, neseyle doluyor insan :) 23 Nisan Bayramini hep sevmisimdir, cok güzel buluyorum cocuklar icin özel bir bayramin olmasini. Bizlerde bugün cocuklar gibi sen olalim, yani artik gecti ama olsun yüregimiz yaslanmasin yeter ki!

Hayati ciddiye almayalim azcik, ne olacak ki sanki.. Bir tarafa dursun hele söyle dertler tasalar...

Türkiye'de olsaydim stadyumda olan okul gösterilerini mutlaka izlemeye giderdim ama burada siradan birgün gibi...

Konuyu degisiyorum simdi bakin yukariya melek oldum :P Yani ne haddime ama en azindan sakaciktan bi melek olayim dedim iste gecen alisveris esnasinda böyle kanatlar görünce takmadan edemedim :P Beyazlari daha masum duruyordu ama pembe cekti beni kendine :)

Birazda okuldan yazmak istiyorum. Ben coook zorlaniyorum arkadaslar, birazda almanca dört dörtlük olmayinca bilsemde arkaplanda durmayi tercih ediyorum. Bu siralar en cok elimde bulunan iki kitabin resmini cektim size, bu siralar degil bu dönem diyebilirim. Cok ders almiyorum bu ikisi zaten insanin ömrüne yetiyor :D

Matematikten matrixler bilmem nelere gectik yaa, ne matrixi diyorum ben lisede böyle birsey görmemistim sanki :S Yani hic hatirlamiyorum. Matematikle basim belada anlayacaginiz...

Birde sabah ki derslere yetismek tam bir stres. 6 bucukta uyan, kizimi giydir sonra kahvaltisini hazirla, kendin giyin, krese götür cocugu okula gec bu asama bayagi yorucu. Zaten ne kahvalti ediyorum yogunken ne de dogru dürüst ögün yemegi. Artik ne gelirse, nasil gecirebilirsem o sekil idare ederek, ögrenci olmak zormus yaa helede hem anne olmak daha zor. "Anneciiiiiiiiiiiiiiiiiiiim niye yakinlarimda degilsiiin" diyede feryat edesim geliyor ara ara :D

Sabah ne giyecegimi bile bilmiyorum, bu siralar bir teknik gelistirdim. Begendigim Outfit lerimin resmini cekiyorum ve ne giysem diye düsündügümde tel.den bakiyorum örnek resimlerime kolaylik olsun diye, tavsiye ederim :D

Simdilik bu kadar acele yazdim, matematik ödevim var ona calismam gerek kizimda kresteyken sakin kafayla...

Vitamin Depolari

Elma suyu: Potasyum, magnezyum, kalsiyum ve K vitamini içerir. Bagirsaklari düzeltir, cildi temizler.
Ananas suyu: Bol miktarda kalsiyum, magnezyum, iyod ve demir vardir.

Muz suyu: Tam bir saglik kaynagi. Potasyum, magnezyum ve demirin yani sira bol miktarda B vitamini içerir. Adaleleri kuvvetlendirir.

Kiraz suyu: Saglikli yapan içerdigi kalsiyum, potasyum ve karotindir.

Üzüm suyu: Potasyum, kalsiyum ve fosfor içerir.
Ahududu suyu: C vitamini ve demir yönünden zengindir. Göz çevresindeki çizgileri kaybettirir.

Kayisi suyu: Karotin bombasidir. Bol miktarda mineral ve vitaminlerle taninir.

Portakal suyu: Kalsiyum, magnezyum ve C vitamini deposu. Dolasim rahatlar, cilt pembelesir.

Çilek suyu: içindeki potasyum vücuttaki fazla suyu alir, daha zayif görünmemizi saglar.

Yesil üzüm - muz kokteyli: 250 gram üzümle 2 adet muzu püre yapin. 1 limonun suyunu ve 3 / 4 litre soðuk sütü katin. Seker ve vanilyayla tatlandirin. Bu karisim hazmi kolaylastirir.

Rezene - salatalik suyu: Kramp çözücüdür. 4 tatli kasigi rezene ile hazirlayacaginiz çaya 1 litre sicak su döküp 5 dakika bekletin. Sekerle tatlandirin. Içine 2 ufak salatalik rendeleyin, kiyilmis dereotu katin ve soguk olarak için.

Pancar suyu: Kan yapar.

Kavun - kereviz suyu: Kuvvet verir. Kusbasi kestiginiz kerevizi çekirdekleri çikarilmis kavunla karistirip, balla tatlandirin.

Kereviz suyu: Kalsiyumu, kemik ve adaleye doping yapar.

Multivitamin suyu: Elma ve portakal suyu karisimi. Çogu zaman muz ve üzüm suyu da ilave edilir. Ve bir bardak vitamin bombasi günlük vitamin ihtiyacinin üçte birini kaplar.


NoTLaR:

Iyod guatri önler.A vitamini görmeyi kuvvetlendirir. B vitamini sinirler için önemlidir.C vitamini vücudun direncini kuvvetlendirir.
Ister sebze, ister meyve suyu olsun, bunlarin sulari sikilir sikilmaz içilmelidir. Aksi halde vitaminler isiga ve havaya karsi hassas olduklarindan hemen yok olurlar.

Jojobam

Seneler önceydi onunla tanismam...

Ismini ilk duydugumda daha sevmistim onu.

Ne degisik ve güzel bir isimdi, söylemeside tuhafima gitmisti ama yinede güzeldi :P

Sonra elime degdigi andaki yumusakligiyla dahada sevdim.

Ama o zaman bu zamandir kismet bu gününeymis iste, artik evimde kendisi.

Hehe :P Bu esim degil :P

Sadece bir yagdan bahsediyorum.

Jojoba yagindan. Gecenlerde indirimdeydi hemde, bunu alayim ben dedim elbet bir sekilde kullanirim.

Biraz arastirdimda amma güzel bir yag imis kendileri, cok amacli kullanilabiliyor; sac, tirnak, vücut.

Ben özellikle sacimda denemeyi düsünüyorum, saclari dogum sonrasi cok yipranmis ve hala toparlanamamis biri olarak. Belki biraz zeytinyagi limon suyu ve yumurtayla karistirirsam, özel bir sac kuru elde etmis olurum, ben deneyeyimde bana birsey olursa söylerim, kel kalirsam falan :D

Bu jojoba bitkisi bana findigi hatirlatti dis görünüs olarak.

Faydalarindan biraz bahsedeyimde belki isinize yarar.

Cildi yumusatir, cizgileri ve kirisikliklari azaltmak icin kullanilir, kuru ciltleri nemlendirir, akneleri giderir, kuru ve kirik saclari besler parlaklik verir, sac sekillendirici olarak bile kullanilirmis.

Zaten yaga askimda öyle baslamisti zamaninda. Yurtdisindan dayimlar getirmisler onlarin banyosunda gördüm ve merak ettim elledim, bir yumusacik birseyki hemen elinizle hissediyorsunuz, iste askimiz o an basladi :D Kismet bugüneymis yillar sonra aklima geldi ve indirim sayesinde belkide gözüme carpti ve aldim :)

Eger sizde bu yagi almak istiyorsaniz mutlaka katkisiz olanlari tercih edin!

1 mektup 1 Söbe

Simdi ben sevgili Zehra tarafindan söbelenmisim öncelikle hemen buna cevap verecegim kolay oldugu icin :D Arkadaslar siz beni ödüllendirdiniz cok sagolun ben cvp yazamadim o ödüllere karsin. Ben bundan sonra cevaplamasi fazla vakit almayan mimleri kabul edicem, yahutta gercekten beni ilgilendiren hosuma gidenleri, ona göre beni mimleyin lüfteeen! Vakitler yetmiyor bana, günler sanki 10 saatmis gibi ( ee ögleyin kalkarsan haftasonu diye gün tabii biter :P ).

Simdi Zehra'nin söbesine geri geleyim. Masaüstümde suan ne var?

Masaüstü resimlerini arada bir degisirim, uzun süre ayni resimle kalamam. Bazen manzara, bazen kizimin bir resmi bazende rengarenk birseyler olur iste :P Birde yesilli olmasina dikkat ederim, yesil gözü dinlendiren bir renkmis!

Daha önceki gün dopdolu masaüstümü temizleyip bu resmi koymustum, suan bu var yani ;

Önemli birsey daha var yazmak istedigim. Sevgili Moonsun'dan yine bana mektup geldiiii :)Valla ben cevap yazmadan ikinciyi gönderdi kendisi, bir önceki yanlis adrese gitti düsüncesi ile oldu birazda ama ikiside ulasti :) Esim "Obama'dan mektup var" diye girdi eve gecen gün ve baktim ki Amerika'dan diye öyle demis, bende diyorum ne diyor bu sabah sabah :S

Icinde neler vardi postamin hemen sizlerle paylasacagim tabiki :P

Sevimli mi sevimli bir kart, baksaniza suna tam ilkbaharlik, cik cik cik diye ötüyorlar, rengarenkler :) Sonracima portakalli falan vücut bakimi banyo ürününüde daha deniycem :) Birde bu isiltisi gözümü kamastiran kelebek vardi, pirlanta gibi cok amacli kullanilabiliyor, cantaya, yastiga -yorgana, kiyafete..herseye ilistirilir :P Cok sagol Moonsuncum ama sikayet ettigim tek sey yazilarini daha uzun isterim banane :P

Bende 3 kisiye posta gönderdim, bunlardan biri sevgili Cilekli Süt'tü, az önce blogunda okudum postamin ulastigini :) Digerleri kim söylemek istemiyorum :)

Sevgiler hepinize dostlar.

Baloncuklar icinde

Kizim cok kibarmis, cevreden gören öyle diyor ama bence o kadar degil.

Mesela agzi pis olunca hemen siler yemek esnasinda yahut bir yeri pis olsa rahat edemez gibi. Böyle olmasi benim her pislik gördügümde uyarmam, dikkat etmesini söylememden mi acaba!?

Gecenlerde ilk kez kizim giydigini begenmedi, daha dogrusu seklini semalini degilde rahat olmadigini iddia etti, tam belden üstü lastikli birseydi, lastikler bunaltiyormus, agladi cikarmam icin, bende cikardim tabiki, sonra bir baska kiyafette de kollari lastikliydi cikardik. Bu kiyafetleri henüz bir kez bile giymedi yani :S Anladim ki artik hanimefendiye rahat seyler almaliyim, hicbir yeri lastikli olmayacak bel haric. Pantalon beli bile lastikliyse önünde citcit varsa aciyor, pantalon belinden düstü düsecek sekilde giyiyor, ben yukari ceksemde o gene eski haline getiriyor :D Babasida Hip-Hop'cu olcak bu kiz diyor :D

Disari cikarken günes gözlügünü almayi ihmal etmiyor kücük hanim. Birde gecen gölgeli yerde gözlügünü yavasca kaldirip basinin üstüne düzgünce yerlestirmesi cok güldürdü beni, birde sevgili NnevV aklima gelmedi desem yalan olur, o da o sekil imaj yapardi gördügüm kadariyla :)

Ben yüzüme salatalik kabuklari koydugumda o da aynisini yapiyor. Annesine cok dikkat ediyor :)

Resimde görüldügü üzere yeni aldigim ayakkabilari hemen ayagina geciriyor evde gezinip duruyor :)

Babasi yahut annesi hafiften boynu bükük dursa soruyor yavrum, "ne oldu neden öyle üzgün duruyorsun" diye :)

Gecen gün ilk kez kizimla güzel bir banyo keyfi yaptik, cok sevdi. Genelde onu ben genis bir legende yikardim ama artik büyüdü ve legene ayaklarini toplayip ancak sigiyor. Küvete suyu doldurunca, bol suya girince cok sevdi, yüzüyorum anne diyor ayaklarini sallayip sallayip :)

Maasallah türkce kendini ifade edebiliyor ama almancasi henüz zayif. Babasi almanca konussaydi belki bu durumda olmazdi iki dili ayni olurdu ama babasi hep unutuyor ihmal ediyor...

Ben devamli türkce konusuyorum tabiki anadilini ögrenmesi önemli!

Resim cekmeyi cok seviyor son zamanlarda. Cekinirken bazen poz verdigide oluyor " böylede cek" diye :) Sonra illaki bakmak istiyor nasil cikmis resim diye. Telefonumu resim makinasi yapti, bazen eline aliyor evde ceke ceke dolaniyor, yarisi ise yaramaz bulanik resimler ama ne yapayim cocuk böyle ceke ceke ögrenecek :)

Bir aralar korkulari vardiya hani hepsi gecti cok sükür, perdeden bile korkardi yahut evin belirli bölümlerinden artik kapandi gitti hepsi.

Dans etmeyi cok seviyor, nasil egleniyor benimle dans ederken :)

Pc'de YouTube'den cizgi filmler izlemeye devam ediyor iki-üc günde bir yarim saat ( Caillou, Loui, Ücüzler).

Puzzle yapmayi cok seviyor, sanirim benim aldigim puzzlelerin etkisi var bunda, kreste de mümkün oldugunca yapiyor. Resim yapmayi cok iyi beceremiyor, boyarken cizgilerin disina cikiyor hep ve önemsemiyor sanki.

Baloncuk yapmayi cok seviyor, ben yapiyorum o patlatiyor baloncuklari :)

Daha neler neler...

Kizim büyüyor iste bundan güzel ne var :)

Ektim diktim

Gecen yil bu zamanlar yine ekip dikmekle mesgul olmusum :)

Demekki Nisan ayinda bitki dikmeyi aseriyorum ben yoksa yapamiyorum.

Mutlaka birseyler dikmeliyim her yil!

Bugün tüm dikeceklerimi diktim. Esim 40 kilo toprak aldi geldi marketten, gecen yilda almisti ama 40 kiloyu nereye harcamisim bilmiyorum bitmis :P Yani bahcem falanda yok, sadece bir minik balkon :)

Kaktüslerden vazgecemeyen ben iki tanede bu yil aldim, toplam 6 etti ve hani gecen yil dikdörtgen saksiya diktigim kaktüsler vardiya, bir saksi daha aldim aynisindan ve 3'er tane diktim. Baktimda biraz büyümüsler digerleride gecen yildan bu yana :)

Dikerken onlari siz bana sorun ama kac diken batti, kac tane diken cikardim cimbizla parmaklarimdan. Ee gülü seven dikenine katlanirmis, bende seviyorum bu kaktüsleri yinede, ellerim hala sizlansada :)

Bu arada balkonda cilek vardi gecen yildan ama kis gelince balkonda kar mi yagmadi yagmur mu...Yinede bir tanesi geri canlandi, yani birkac kökten olusanda cilegim var ayni yerinde :)

Sonracima bu yil illada Orkide almak istedim, cünkü evde genelde yaprakli bitkilerim var acan birseyler istiyordum ve orkide yilda birkac kez aciyormus hemde üzerinde bakimi kolay yaziyordu, oda sicakliginda ve haftada bir kez sulamayla tamamdir, insallah uzun süre evimde olur hep, cok sevdim onu ben :) Cok güzel dekoratifte bir saksi aldim ona bugün ve ona diktim.
Bir tanede öyle kafadan bir cicek aldim, koyu lacivertimsi cicekleri beni kendine cekti, asaletli bir durusu var ve capcanli :)

Sonra gecen yildan kalma saksilar vardi bos, onlara cicek tohumlari diktim. Degisik cesit cesit cicekler, cok sevdim hepsini cikmalarini dört gözle bekliyorum simdiden :) Belki mektuplastigim kimselerede gönderebilirim bunlardan cünkü ben bir kutu karisik cicek sogani almistim, daha var yani kutuda :)

Sizlerde birseyler dikin mutlaka, büyüdügünü görmek insana mutluluk veriyor :)

Burada böyle,begenmezsen ülkene

Asagida ne güzel pozitif seyler yazmistim ama bu yazimda gicik bir konuya deginmek istiyorum. Aslinda yazmayacaktim ama sonra yazmak geldi icimden ki görün bakin neler yasiyoruz diye.

Hani asagida günde en az 5 kisiye selam verin diyordu, ee güzel ama bu icten gelmeli degil mi, insan kötü bir günündeyse yahutta karsidaki kisi suratsizsa vermeyedebilir!

Ayni binada oturan bir yasli bayan var, bir kez esime demisti selam verseniz iyi olur gibisinden, o gün ben selam vermistim esim vermemisti, neyse biz düsündük ki kadin demekki yakinlik istiyor, iyi biri gibi geldi. Sonra baktik bu kadin ayni konuyu gene dile getiriyor. En son da bugün esim selam verdi kadina ve bende kizimin hirkasini giydirmekle mesgulken geldi bana sende selam vermen gerek gibi konustu bu. Ben sabah uyanmisim kahvalti bile etmemisim dogru düzgün, cocugun yaramazliklariyla bogusmusum, kendi kocama bile günaydin dememisim daha, asagi indim kadin bana ne diyor yaa.

Kadina yöneldim ve: - Selam vermek zorunda oldugum nerde yaziyor? Ben binanin hicbir yerinde böyle birsey okumadim.

Kadin: - Yazmiyor ama Avusturya'da gencler yaslilara selam veriyor, bu olmasi gereken birsey.

Ben: - Ama bu bir kural degil, istersem veririm istersem vermem. Hem icimden gelmeyince anlamida yok sanirim

Kadin: - O halde vermeyecekseniz ülkenizde yasayin, burada böyle.

Ben: - Hem bugün belki kötü günümdeyim ya da vermek istemiyorum, bunun mecbur oldugunu söyleyemezsiniz.

Kadin: - bla bla blaaa bir yandan gidiyor.

Ben: - Bu ne komik bir olay böyle yaa , diyerek kahkaha attim sirf o gicik olsun diye.

Biliyor musunuz baskasi olsa kaba konusabilirdi, ben oldugunca sakin kaldim ama kadin benim gicik olmami sagladiya bundan sonra ilk ayni konuyu actiginda bagirarak bunu kafasina sokmasini ona hicbir zaman selam vermeyecegimi söyliycem ve onun gibileri oldugunca savaslarin herzaman devam edeceginide...

Yaa böyle olaylara takilmamak lazim cünkü Avusturya'da böyle kisiler cok var. Almanya'da böyle degildir. Avusturya gercek bir Türk düsmani ülke bence, bazen böyle bir ülkede nasil yasadigima sasiyorum ama iyi insanlarda cikti karsima!

Iste insana böyle ülkelerinde fazlalikmis gibi davranmalari yok mu...

Bu ülkenin ekonomisi hep yabancilarin sayesinde kalkiniyor. Isciler ve her türlü zor islerdekiler hep yabanci, buralilar hep memur yahut rahat islerde...

Iste bu yüzden Türkler ileri, hep ileriii yürümeli...

Burada onlarin tuvaletlerini temizleyenleri görünce üzülüyorum iste ben bu yüzden... Bir Türk baska yerlerde olmali diyorum! Hayat, gecim derdi iste...

Böyle insan ayrimi yapan insanlara Allah akil fikir versin, kötü birsey yazmiycam.

Mutlulugun Formülü

1. Çok su için.

2. Kahvaltıyı kral, öğle yemeğini prens ve akşam yemeğini de dilenci gibi yiyin.

3. Ağaçlarda ve bitkilerde yetişen yiyecekleri daha çok ve fabrikalarda üretilen yiyecekleri daha az yiyin.

4. 3 E ile yaşayın -- Energy, Enthusiasm, and Empathy (enerji, heyecan ve duygu paylaşımı).

5. Dua yapacak zaman yaratın.

6. Daha çok oyun oynayın.

7. Daha fazla kitap okuyun .

8. Her gün en az 10 dakika sessiz olarak oturun.

9. 7 saat uyuyun.

10. Hergün 10-30 dakika yürüyüş yapın. Ve yürürken gülümseyin.

11. Hayatınızı başkalarınki ile karşılaştırmayın. Onların seyahatinin ne hakkında olduğuna dair hiçbir fikrin yok.

12. Kontrol edemeyeceğiniz olumsuz düşüncelere veya şeylere sahip olmayın. Bunun yerine enerjinizi olumlu şekilde şu an için harcayın.

13. Kendinizi fazla abartmayın; sınırlarınızı bilin.

14. Kıymetli enerjini gevezelikle, dedikoduyla boşa harcama.

15. Uyanık iken daha fazla hayal kurun.

16. Kıskançlık, çekememezlik zamanın boşa harcanmasıdır. İhtiyacınız olan herşeye zaten sahipsiniz.

17. Geçmiş meseleleri unutun. Partnerinizin geçmiş hatalarını hatırlatmayın. Bu durum mevcut mutluluğunuzu bozar.

18. Hayat, birisine kin duyarak zamanı boşa harcamak için çok kısadır. Kimseden nefret etmeyin.

19. Geçmişinizle barış yapın ki, şimdiki zamanı bozmasın.

20. Senden başka hiç kimse senin mutluluğundan sorumlu değildir.

21. Hayatın bir okul olduğunu ve öğrenmek için burada olduğumuzu unutmayın. Problemler, cebir dersi gibi gelip giden, ancak aldığımız derslerin bir ömür boyu devam ettiği eğitim programının bir parçasıdır.

22. Daha fazla gülümseyin ve gülün.

23. Her tartışmayı kazanmak durumunda değilsiniz. Aynı fikirde olmamak için anlaşın.

24. Ailenizi sık arayın.

25. Her gün diğerlerine iyi bir şey verin.

26. 70 yaşından büyük ve 6 yaşından küçük kimselerle vakit geçirin.

27. Hergün en az 3 kişiye gülümseyin ve tanımadığınız en az 1 kişiye "GÜNAYDIN" deyin.

28. Başkalarının senin hakkında ne düşündüğü seni ilgilendirmez.

29. Hasta olduğun zaman işin sana bakmamalı. Arkadaşların bakmalı. Onlarla temasta olun.

30. Faydalı, güzel veya neşe dolu olmayan herşeyden uzak durun.

31. Bir durum iyi veya kötü olsun, nasılsa değişecektir.

32. Nasıl hissettiğinizin önemi yok, haydi kalkın, giyinin ve ortaya çıkın.

33. Sabah canlı olarak uyandığınız zaman, bunun için Allah'a şükredin.

Not: Bu enerji veren yazi mailime gelmisti, bende sizlere biraz enerji göndermek istedim. Bunun ciktisini alip bilgisayar masamin henar bir yerine tek tek kesip gelisigüzel yapistirdim gözümün önüne :)

Minik Kuzum

Minik kuzum,

Gecenlerde kuzucum diye severken seni birden "mee meee" diye melemeye basladin :D

Sen beni ummadik anlarda güldürüyorsun Allah'ta seni güldürsün hep yavrucugum.

Anne olmak... Tek anneler anlar bunun nasil oldugunu!

Bazi yaptiklarim icin sonradan "böyle davranmasaydimda söyle davransaydim" dedigim oluyor ama is isten gecmis oluyor, belki seni bazen stresimden yahut bir sekilde abarttigimdan kiriyorumdur. Ben seni seviyorum ve herseyin iyisini istiyorum, bence iyi olan sence de iyi mi burasi tartisilir tabiki...

Sende bir bireysin, bunu vurguluyorsun bize, istemediklerinle ve istediklerinle, tepkilerinle...

Dün aksam sevdigin bir abi ve abla gelince, birde üstüne balkonda oturdugumuz esnada ne mutluydun öyle, "anne ne güzel balkonda güzel birsey yapiyoruz" gibi birseyler dedin mutlulugundan. Büyüklerin icine seninde katilman belkide sana mutluluk verdi :)

Özür dileme seklin hala ayni:

Önce yavastan yaklasma ve yanaklara öpücük, sonra kucaklama ve ardindan "Özür dilerim, daha yapmiycam (yahut istemeden oldu) " demen. Gecen birgün babana ögretiyordun özür dilemeyi ne hosuma gitti. Baban bile bazi zaman oldu hatasini anlayip senin gibi özürünü dilemeyi beceremedi. Ögret kizim, bize bilmediklerimizi, göremediklerimi ögret!

Gözümüzün icine sok ki görelim, dank etsin kafamiza :)

Bicir bicir konusmalarin cok mutlu ediyor beni, evde bülbülsün ama keske kreste de öyle olsan.

Beni biraz düsündürende cekingenligin, bizim haricimiz kisilerle hic samimi olmuyorsun ve icine kapanik duruyorsun. Bugün senden ciliz bir cocuk asansörün dügmesine basmak icin kostu, sende kostun basmak icin ama sen cocuk bir adim önde diye durakladin pes ettin ve cocuk basincada dügmeye yanimda agladin. Ahh yavrucum ahh, hayatta ne daglar cikiyor karsina, ne celmeler takiliyor ayagina...Böyle yari yolda geri dönersen yahut aglayip kendini üzersen birsey gecmezki eline.Ben daha hizli kosucam diyeceksin kendine, hadi pes etmek yok, yola devam...

Bu yollar ancak böyle gidilir yoksa cok aci cekersin canim. Bosver baskalarini, bu hayat senin hayatin, birileri bana onu bunu der diye engelleme kendini...

Annen senin gibi yapti cogu kez ve sendede ayni seyleri görünce bu durumlari seninde yasamani istemiyor.

Neler yapiyorsun aslinda anlatilacak cok sey var ama bu defalik bu kadar, seni seviyorum kibarlasinca gözlerini minicik yapan sirin sey :)

Not: Resimde babasi kiyafet bakinirken o da oradan bir erkek sapkasi bulup deniyordu.

Ben Hodul muyum? O da ne :D

Zeynebim beni 2 kez mimlemisti birini bari yazicam simdi, kiz o kadar ugrasmis mimlemis yazmamak olmaz :D

Lakaplar konusu vardi o konuda yazmayi tercih ettim :P Cünkü daha kolay :D

Bana bu zamana kadar hangi lakaplar takildi? Hmm..

Öncelikle bir insana isim yakistirmayi eskiden beri sevmem, kardesimin katki payi büyük bunda:P Kendisi bana cins isimler takardi, cirkin olduguma yönelik falan, ben esmerdim o sarisin belki bu farktan dolayi :) Yinede psikolojimi bozmaya yetiyordu bu lakaplar...Artik büyüdü bunun yanlis oldugunu biliyordur ama eskiden ona bu ögretilmedi, ailem "ablana böyle demeyeceksin daha" yerine "sen onun demesiyle öyle mi oluyorsun, bosver" dediler :S

Ayrica annemde kizdigi zamanlar takma isim kullanirdi ya da begenmedigi birilerine benzetirdi...

Babam hic yapmazdi böyle seyler (birde o yapsaydi tamdan icime kilitli olurdum heralde).

Ben simdi size bana takilan isimleri söylesem hem gülersiniz hemde anlamini anlamazsiniz cünkü ben bile anlamiyorum :D " Hodul, kasnak, ...vs böyle fransizca seyler :D "

Benim icime kapanik olmamda etkisi olmusmudur ki bunlarin :S Ben cocuklugum boyunca hep insanlardan kacindim, kendimi cirkin hissettim. Sonra lisede acildim biraz ama yinede istedigim kendimi sevme kismina ulasamadim bir türlü, hep kendimle savasirim :(

Mim neydi ben neler yazdim :S

Öyle cicili bicili takma ismim olmadi simdi sizlere ne yazayim ki ben.

Siz bana takin birer isimde benimde takma ismim olsun :P

Zeynebim bana "Aristo" dedi bile Facebook tan :D

Sevgiler renkler (Renkler sizsiniz hee) :)

Adana'dan gelen renkler

Arkadaslar ben cok sansliyim yaa sizleri tanidigim icin.

Bana güzel bir mektup daha geldi, bu defa sevgili Zehra'dan.

Mektubu kendi gibi sicacikti. Paketi seritlerle baglanmis ne özentiliydi. Okula giderken almistim ve yolda actim tabiki :)

Bana kitap ve esarp göndermis arkadasim. Kitabi kisisel gelisim türü secmis tamda güc gereken zamanlarimda iyi gelecegine eminim (okuyabilirsem, kitap okuma özürlü ben :P).

Esarpta ilkbahari getirdi evime, böyle tatli pembeden esarbim hic yoktu :)

Kizimada böyle güllü iki tane toka, hemen saca takildi ve krese gidildi bile :)

Kizimda artik mektuplari cok seviyor, icinden birseyler ciktigindan ayni sürpriz yumurta gibi geliyor ona bunlar :D

Birde cicek ilistirmis arkadasim icine, beyaz cok güzel, onuda kücük yapma cicekleri olan bir minik vazoya yerlestirdim gözümün önüne.

Ben mahcup oldum, cünkü ben Zehra'ya acele bir post gönderdim (suan yolda) :S

Olsun daha yazisicaz insallah ;) Cok sagol arkadasim hersey icin.

********************************

Bu arada Ayse Gelin'i merak edenler bende msjla ulastim ve internet baglantisinin olmadigini söyledi. Insallah kisa sürede baglantisi olurda yazar bizlere yine.

Not: Cok hastayim, kötü bir grip ve mide bulantisi yasadim bugün...Allah kimseyi hastalikla sinamasin,saglik gibisi yok!

Masallarim nerde

Bana bir masal anlat baba

İçinde denizler balıklar

Yağmurla kar olsun

Güneşle ay

Baba bir masal anlat bana

İçinde bütün oyunlarım

Kurtla kuzu olsun

Şekerle bal

Anlatırken tut elimi

Uykuya dalıp gitsem bile

Bırakıp gitme sakın beni

Bana bir masal anlat baba

İçinde tüm sevdiklerim

İçinde İstanbul olsun

Kizima Youtube'den cocuk sarkilari, ilahileri dinletirken bu sarki cikti karsima ve duygulandim.

"Süper Baba" dizisini izlerdim ve bu sarkiyi özellikle cok severek söylerdim, hala kizima söylerim arada.

Babam bana hic masal anlatmadi...

Belki anlatmak istemistir ama... O zamanlar masal anlatmak mi vardi ki cocuklara...

Ama bende simdi babam sunu anlatmisti, bu masalini cok severdim diye demeyi hatirlamayi cok isterdim...

Bana sadece babam degil kimse masal anlatmadi, hatirlamiyorum.

Ciddi bu konuyu anneme sormam lazim benim...

Cünkü cocuklugumdan kalan hicbir hikaye masal yok aklimda...

Simdi annemin söyledigi birseyi hatirladim; onun hakkinda birileri birsey konusursa aglayarak anneme iletirmisim hemen :) Nasil üzülüyormusum annemin arkasindan konusuldu diye icten icten...

Bir ahhhhhh ve bir offfff cekebilir miyim..

Birsey yok, yani görünürde yok ama icten kemiren seyler hic bitmiyor...

Hindistan Cevizli hmm

Kizimi aldim kresten önceki gün ve postama baktimki "Mektuuuuuup" :)

Kizimada söyledim abla bize mektup göndermis diye. "Anne acalim, icinde ne var" deyip durdu. Eve girince acacagimizi belirttim zor dayandik ikimizde :P

Cok heyecanli oluyor bu mektup acma kismi varya :)

Buzdolabi süsünü ve en cokta cikolatayi sevdi kizim :)

Ama karni ac oldugu bir vakti oldugundan vermedim cikolatayi, öylede kaldi daha yiyecegiz ;)

Cikolata cok yemem ( az anormalimdir :D ). Ama buu cikolata baska, hindistan cevizli. Moonsuncum nerden biliyordun sen hindistan cevizini sevdigimi burada belirttigimi hatirlamiyorum ama, hindistan cevizli cikolatalari cok severim mesela "Bounty" gibi :)

Bu arada bu kelebekli kart cok güzeldi ayni renktendi hepside, o zarftaki yapiskanda cok degisikti, böyle üstünde kücük topcuklar var kelebegin :) Kendi adres stickerinde bile ayni renk kelebek vardi, bu kadar uyumlu olur yani bir mektup :)

Cok tesekkür ederim mutluluk verdin :)

Bu arada Moonsuncum ilk mektup gitmez diye düsünüp ikinciyi bile hazirlamis bana yaa :D

Bende ilk firsatta cvp yazicam ;)

Bu arada Ayse Gelin'e sürpriz mektup yazdim öyle ansizin, cokta iyi etmisim sanirim mesajindan bunu anladim ama yinede uzun yazsa dahada sevinicem bloga. Aysecim özlettin kendini hee ;)

Hic yazmayip yazmak istediklerimde var ins firsat bulursam.

Nice mektuplasmalara :)

Yakalarsam, muah :)

Selamlar her biri ayri renge sahip güzel kisilikler :)
Madde madde yazayim bugün:

1- Ben feci grip oldum :( Bu arada sunum cok iyi sayilmazdi, grip olmama ragmen ertelemek istemedim, sanki yapip hafiflemek istedim. Grafik sunumu yaptigim icin, birazcik normal konu sunumu gibi oldu benimkisi, hoca "grafige az degindin ama istersen kendini hazirlayip gene yapabilirsin" dedi. Evde calisirken ayarladiklarimin cogunu o an diyemedim, insan ister istemez heyecanlaniyor yaa. Yakamda mikrofon birde sesimi yüksek duymak dahada heyecanlandiriyor beni. Üzüldüm biraz ama bu benim ilk sunumumdu bu zamana dek, hemde ikinci dilimle yapmak kolay birsey degil, türkce olsa daha rahat olurdum eminim! Kendime bir sans daha vericem ve birgün gene hazirlanip gene cikicam oraya ins. :)


2- Bu arada gecen dedigim kitle vardiya hani kalbimin üstünde onun icin kadin doktoruna gittim. Beni mamografi ve ultrason icin yönlendirdi. Yani hayatimda bir ilki daha yasamis oldum, mamografi nasil birseymis gördüm, cokta güldüm acikcasi orada, üstelikte bu asama esnasinda hala emzirme kapasitemin oldugunu farkedince dahada gülmek geldi :D Kadin sordu bebegim mi var diye ama kizim birakali 2 sene olacak nerdeyse...
Kitle 1,5 cm büyüklügünde cikti, ben ilk hissettigimde daha kücüktü sanki. Neyseki sonuca baktilar ve zararli birsey degilmis, yani her ihtimale karsi 6 ay sonra tekrar kontrole cagrildim ama bir sikayetim olmadigi sürece tekrar mamografi mi , hayir tesekkürler derim :D
Allah'ima cok sükürler icimdeki kötü duygu kalkti, rahatladim bu yönden, Allah kimseyi kötü hastalikla sinamasin, hayatta en önemli sey saglik cünkü!


3- Bugün TRT'de, bol bol Nevruz kutlamasi vardi, böyle senlikli hosuma gitti, bahar gelmis gibi oldu ayni (gerci burada daha iki gün önce kar yagdi ama, yani Mart ayi yine saskinliklar yapiyor).
Aksam gene izliyorken Tarkan cikti ekrana, cok sevindim. Orada olmak istedim bir an canli canli izlemek :) Kizimla hopla zipla :D Kizim en cok "Yakalarsam Mucux" u sevdi :D Gelip gelip bana mucux yapiyor, sonra kaciyor. Bitmesini istemedi o sarkinin hic...
Uyan uyan ve uzun ince bir yoldayim yine duygulandirdi herzamanki gibi...
Tarkan Viyana'ya yine bekleriz ;)


Simdilik bu kadar, bir ara okuldan gelismeleri, sonra kizimdan gelismeleri, birde dis tellerimle ilgili ee bunu arayip gelenlerde cok demekki ise yariyor paylasmak.

Bir mektup yolda, digeride cikacak :)
(Ben genelde haber vermem, aniden gönderirim hee ona göre)

Sevgilerimle...

Bu kez inaniyorum

Su sözleri yazmisim gecen yil bu günde...

Bu yil canim acimiyor ayni tarihte :) Demekki yaralarda zamanla kapaniyormus, en azindan tekrarlar olmadikca merhem ise yariyormus.

7 yil bitiyor birazdan ve 8 yila adim aticaz :)

Evet evliligimiz 8 yasina giriyor, ne cabuk yaaa.

Daha dün gibi ama senin bana denizin kenarina yazdigin "Bende seni seviyorum ama söyleyemedim" lafi :P

Buradanda anlasildigi üzere ilk ben demistim "Seni seviyorum"u...

Benim icin sevgide ilk kim yok, önemli olan söylemek rahatlamak, sansini denemekti yani...

Aslinda bu ciddiyet ve agirligin altinda bayagi bir cocuksu, cesaretli biri var :)

Sadece ciddi takiliyor yeri geldigince!

Ne desem ne söylesem ki sana?!

Hayatimi birlikte gecirdigim insansin, en güzel genc-zeki-sevimli yillarimi gecirdigim!

Uyandigimda seni görmek hala güzelse demekki degmis evlenmeye diyorum :)

(Yalniz lütfen uyanirken fazla uzamasin uyandirma asamasi gicik oluyorum):P

Sen beni ben oldugum icin seviyorsun, bense yeri geldi seni ben yapmaya calistim :S

Ben herseyi mükemmel bekledim, sense verebildigince verdin.

Ben sadece ikimiz icin iyi olani düsündüm kendimce hep...

Yeri geldi sen sustun, icine attin düsüncelerini... Ve yeri gelincede sikayet ettin bana. Ben hep yineledim, bir sikayetin olursa o an o saniye söyle! Tipki benim yaptigim gibi...

Sonradan duydugum seyler beni üzüyor cünkü, carp yüzüme kapiyi gerekirse ama kalbime dogru ok firlatma olur mu...

Seni annem-babam, kardeslerim, arkadasim, bazende bebegim yaptim (En cokta bebegimdin sanirim).

Artik sende büyüdün...

Suan bilgisayar masamdaki "Bana bu kez inan GELECEK" sözlerini yazdigin kagida baktimda, sanirim bu sözüne inaniyorum, bu defa baska oluyor sanirim ve insallahta böyle devam eder!

Yanimda olman bana güc veriyor! Sen olmasaydin tek basima suan oldugum gibi olamazdim!

Hep yanimda kal emi, hep güc, sevgi, birazda macera ver bana...

Nice nice yillara Centilmenim seninle birlikte!

"Aman yaklasmayin" hallerim

Ben geldim :)

Bu defa uykulu degilim, amaaa biraz agrasifim :D

Yaa arkadaslar bana ayda bir gelirler böyle bir iki gün, kenarimdan gecsen niye gectin diye kavga ederim o sekil. Kizim azcik koluma degdi aksam, "niye vurdun kizim, annenin kolu aciyorya(hic acimadi ki abartma), vurmani hic sevmiyorum, üzülüyorum.....". Yaa ne sabirsiz ,anlayissiz oluyorum bu anlarda ben böyle. Hormonlarim ne oluyorsunuz yaa!

Böyle bir zamanimda biri olsada kavga etsem diye bakiyorum resmen ben :( Allah'im bana sabir ver bu dönemlerde!

Birde bu siralar üzüldügüm birsey var arkadaslar.

Benim canim cok kiymetlidir, yukaridanda görüldügü gibi koluma degmeden aciyor :S

Iste bu pamuk yüregimin üstünde bir kitle vardi belki üzüm cekirdegi kadar, ama sonra az daha belirginlesti gibi birkac haftada ve ben doktora gitmeye korkuyorum :( Birkac kez agladim bile daha ne oldugunu bilmeden yaa :( Sanki sonuc ciktida ölücem haberi aldim zannedersiniz!

Bana DUA edin ne olur, önümüzdeki hafta doktora gidicem bir cesaret edip, kötü birsey degildir umarim!

Bugün arkadasimla gezindik, kendisi ayni Üni'de master yapiyor suan, deneyimli oldugundan biraz bilgi edindim. Arkadasimla taa lisede de ayni siniftaydik, ben evlendim geldim o okumaya geldi :) Türkiye'deydi birkac haftaligina yeni gelmisti hediyede almayi unutmamis bana ve kizima :)

Birde bu hafta ilk referatim var, türkceside böylemi bilmiyorum:S

Yani 40 kisi falan var onlarin önünde bir konu aldim onu anlaticam :S (En sevmedigim islerden biri insanlar önünde konusma yapmak). Bana dua edin bu siralar cok ihtiyacim var.

Hepinize kucak dolusu sevgiler, sizi gercekte görmemiste olsam sevginiz bana güc veriyor ve buraya yazmama vesile oluyor :)

Yeni arkadasim ToSToS

Eveeet istedigim Notebook alindi :)

Simdi öylece masada duruyor ve ben hala eski külüstürde yaziyorum masaüstünde.

Eski külüstür dedigim aslinda Windows XP yeni ciktiginda alinmisti yani 5 seneyi geciyor sanirim. Ama 80 Gb olan hafiza artik tasti tasacak, iyice yavasladi tabiki omzundaki bu dolu yükle garibim :)

Kim bana deseydi ki önceden dizüstü alicam falan, önermezdim, cünkü bikac senelik ömürleri. Ama simdi kendim aldim önermedigim seyi.

Hem okula baslamam vesile oldu buna, bilgisayar bölümü olunca sanki mecburmus gibi, aslinda alakasi yok, yani mecburiyet yok, bir ögrenci masaüstüylede okuyabilir. Dedimya benimkisi bahane oldu, evdekide yavaslayinca...

Toshiba Satellite U400-16P 1208CD 2VD. 2 kilo agirligi ama yinede agir geliyor benim ciliz kollarima :P

13.3 " ekrani, büyük ekranli dizüstü sevmiyorum, masaüstümün monitörü zaten benim Tv gibi ayni kocaman.

Simdi buna biz bir isim bulalim yaa, öyle esti birden, komik birsey olsun.

Hmmm...

Ilk acarken "Laptop Recai" dedim :D :D Hani varya ayrilsakta beraberizde o aklima geldi.

Yani benimkiside girgir olsun iste :D Var mi öneri isminiz Pc'ye.

Sanki cocuk dogurdum isim ariyorum :D

Neyse yorgunum biraz sacmalamadan daha fazla kacayim ben :D Siz benim yorgun ve uykulu olunca nasil oldugumu bilmiyordunuz degil mi?

Sacma sapan sayiklar, ufak seylere güler dururum, iyice mayi$mi$ halde denilir buna :D

Bu sacma halimle birine mektup yazicam bakalim :P

Peygamberimizden Saglik Önerileri

Peygamber efendimiz, ömrü rahat yasamak, huzur içinde geçirmek ve riza-i ilâhiyi kazanmak için, sunlara mutlaka riayet ediniz buyuruyor:

-Daima taze yemeklerden yiyiniz

-Çok sicak ve çok soguk yemeyiniz

-Çok çigneyiniz, yavas yiyiniz

-Yemege oturmadan evvel ve yemekten sonra ellerinizi yikayiniz

-Yemekten daima istahli olarak kalkiniz, çok yemeyiniz

-Yemeklerde çok su içmeyiniz

-Kisin daha ziyâde yagli yemekleri, yazin hafif yemekler ve sebze yiyiniz

-Üzüm, hurma ve zeytin, Allâh'a (cc) sükretmek için size âfiyet ve kuvvet verir.

-Yoruldugunuz zaman tatli yiyiniz.

-Kirik veya çatlak kâselerde yemek yemeyiniz, su içmeyiniz.

-Yemeklerde daima neseli olunuz ve yalniz yemek yemeyiniz.

-Yemekten sonra daima duâ ederek sükrediniz.

-Ayda bir gün muhakkak oruç tutunuz, vücudunuz dinlensin.

-Bal yiyiniz, bin derde devadir.

Not: Peygamberimizin dogum yildönümü olan Mevlid Kandili muhasebesiyle bu yaziyi eklemek istedim, hepimizin kandili hayirlara vesile olsun!

Hafta özetim

Üniversite hayati basladi ve ben kafa karisikligi seklinde bir kosusturmayla gidip geldim bir hafta :S

Ne gün nereye hangi saatler, nasil kayit ediyorum kendimi bu derse...falan.

Ya okumasindan cok organize isleri yoruyor hee Üni'nin. Türkiye'de ki gibi degil sistem.

Eline bir liste bile vermiyolar bu dersleri al diye, herseyi kendin bulup yapacaksin, almazsanda kenfine kalmis senelerin uzar gider Üni'de yaslanirsin :D

Ama belirli bir burs aliniyorsa haftada gidilmesi gereken mecburi saat siniri var tabiki!

Bende ilk dönemler icin olan hemen hemen her derse girdim, bazilarina kayit oldum ama hepsini almasam mi diyorum.

Simdi hem daha alisma zamani birakayim kendime yavastan baslayarak hemde aniden baslayip bocalamak istemiyorum.

Sonucta okuldan cikali söyle bir baktigimda 10 sene olmus.

Hele ilk derste, paldir küldür derse basladi hemen hoca yaa, Üni. ortami böyleymis demek..

2+3=5 ama niye 5, bunu nasil kanitlariz, kanitini yapmak icin bir sürü formül birseyler.

Peano aksiyomu, sonra induktion mu neydi onu anlatinca bu da ne dedim, ki iyiki google amca var Tümevarimmis, bunu türkceden okuyunca bile ancak zor anladim.

Tümevarim ne biliyorum ama öyle dolambacli anlatiliyorki kanit kismi...

Hoca diyor, okulda ögrendigimiz hesaplamaymis sadece asil matematik simdi ögreneceksiniz diyor :P

Lisede sayisal siniftaydim kendi istegim disinda ve matematikteki trigonometri..ve lerle hic aram olmamisti zaten ve o trigonometri daha ilk günlerden karsima cikti :(

Java programlamayi ögrenmek ise farz oldu bana, ögrenciler deneyimli bazilari, bense Java'nin J harfini bile bilmiyorum :S

Google amcadan okumaya basladim birkac gündür Java neyin nesiymis diye :S

Yani blogumu düsünmeye bile vaktim olmadi desem dogru olur.

Okul cikisi ise kizimla vakit gecirdim, krese alismaya calisiyor, bugün ilk kez uyudu orada ögleden sonra aldik. Ama öksürükleri artti bu siralar yine, off tüm kis bir cocuk hasta olur mu? Abartiyor diye düsünen olabilir ama bu cocuk tüm kis boyu hastaydi hala hasta, bazen artiyor doktora gidiyoruz azalinca ayakta geciriyor öyle sonra yine artiyor hep bu sekil...

Bu siralar yeni bir Notebook alasim var okulada tasiyabilecegim sekilde 13" lük birsey istiyorum ve de Toshiba'dan gördüm bir tane hosuma gitti bakalim kismetse...

Aslinda anlatacagim cok daha seyler varda, uzun uzun sizleride bogmak istemem :)

Sadece yorgunum ve uyumak istiyorum, kumandam olsada kapatsam kendimi hayata bir süre kapali dursam, birkac güncük :P

Blog gezmeyi ve bol yazmayi daha cok özleyecegim kesin :(

Hepinize kucak dolusu sevgiler blogumun renkleri :)

Genel bir özet

Sakince bir pazar günü :)

Ütüleri yaptim, birazda temizlik ama bir evin isi hic bitmiyor o nedenle kendimede yüklenmiyorum herzamanki gibi.. Ama tabiki her yer derli toplu, mis gibi olunca daha icim rahat oluyor!

Esimle kizim ciktilar, baba kiz biraz gezecekler, cünkü onlar birbirlerini daha az görüyorlar.

Hemde kizim bisiklet sürmek istedi bugün. "Pijja yemeye gidelim baba" diyor birde, pizzayi seviyor :) Bende banada getirirsiniz gelirken diye tembihledim onlara. Henüz yemek yapmadim, et cikardim disari buzluktan ama ne yapsam diye düsünüyorum, degisik birsey denemek istiyorum ama ne, biraz gezinmem gerek sanirim yemek bloglarinda.

Yarin kizim ve benim icin önemli birgün :)

Kizim yeni kresine basliyor :)

Bende Üniversiteye, yarin ilk günüm olacak :)

Biraz heyecan, biraz karisik duygular var, epey oldu okuldan bu yana o nedenle belkide...

Bilgisayar Müh. olan arkadaslar daha bir yakina gelin hemi :P Basinizi agritirim belki :P

Bu arada bana türkce Java, algoritma..vs bu tip kitaplar lazim türkceden daha iyi anlamaya calisicam cünkü, birde ben deneyimsiz olarak giriyorum eminim cok ön bilgisi olanlar vardir!Kitaplari ya Istanbul'da ki kardesime siparis vericem, yahutta burda birileri bitirmek üzereyse satin alirim belki...Yogun ögrenme dönemi basliyor yani :)

Elimde iki yarim örgü var, ikiside bitti gibi cok az kaldi ama bir kez birakinca ölyle kaliyor iste...

Bu arada iki kisinin mektubu yolda suan, insallah kisa sürede alirlar :)

Bir kisiyede bugün yazicam yarin göndericem :)

Mektup yazmak istedigim kisiler var ama ona bile vakit ayirmak gerekiyor, öyle pat yaz yolla olmuyor.

Blogumla eskisi gibi ilgilenemiyorum biliyorum, ne güzel güncel güncel gidiyordum bu blogspota geceli. Ama firsat buldukca yaziyorum gördügünüz gibi :) Güzel yorumlariniza cvp yazamiyorum ama her kelime benim icin önemli ve mutlu ediyor beni :) Soru soranlara mümkün oldugunca hemen geri dönüyorum zaten.

Simdi müzik acip temizlige islere devam, birazda kendime vakti ayiricam sonra güzellik bakim fasillari :P

Bir ucak daha düstü

Bu sabah her zamanki gibi kursuma giderken gazetemi aldim metro duraginda bedava günlük gazete bulunuyor hergün. Bas sayfada o kaza yapan ucagi görünce bir an dondum sanki, sonra actim ve ayrintilari okudum, ucak 3 parcaya bölünmüs.
Son yillarda Türk Hava yollarinin kazalari cogaliyor mu ne?!
Kursta bu haberi konusurken, ucaklarin kalitesiz oldugunu iddia edenler oldu, gercekten öyle mi acaba?
Insallah daha böyle bir kaza olmaz yaa :( Ölen yakinlarinin basi sagolsun, Allah rahmet eylesin!

Kendimi ucakta hayal ettimde ayni durumda ben ne yapardim? Insan nasil panik olur kimbilir, "ölüyorum göz göre göre" diye düsünürdüm, ama demekki ölme vakti gelmeyenler öyle durumda bile kurtulabiliyormus.
O ucaktan cikanlar daha ucaga binebilirler mi acaba?

Son zamanlarda ölümle ilgili cok sey gözüme carpiyor ve hepsinde de ölüme hazir olmadigimi hissediyorum, daha eksiklerim var, hazirlamam gerekenler var... Ama ölüm beklemez ki!...
Allah'im sen icimdekileri biliyorsun, herseyin hayirlisini nasip eyle ne olur, en öncede senin sevgine yogunlasmama, sana layik olmama...

Benjamin ve sonrasi

Centilmenimle film izlemeye gitmeyeli birkac ay olmustu sanirim.

Bu defa önceden ayarladik, kizimi her zamanki gibi kayinvalideme birakip (sagolsun iyiki var) bir film kacamagi yapalim dedik, hanimefendiye söyledik ayrica " cocuklari almiyorlar maalesef kizim " diye, itirazi olmadi cok sükürki.

Filmi ben sectim, esim bana birakmisti secimi.

Baktim hangi filmler varmis diye, ilk gözüme carpan Brad Pitt oldu zaten (filmin ismi: Benjamin Button), konusunuda okuyunca acayip merak ettim filmi.

Film hakkinda yazacak cok sey var aslinda ama sizlerinde izlemesi icin ben genel görüslerimi yazayim. Hayata farkli bakislari görüyor insan! Herkesin baska karaktere sahip oldugunu, yani herkesin bir ayri yapabildiginin oldugunu...Yasamimizi düzde yasasak terste yasasak ayni bir sonu var! Önemli olan bu sona giderken mutluluklari kacirmamak!

Herseyin sonu var ama sevgi sonsuz!

Cok duygulandim filmde, agladim tamam itiraf ediyorum :D

Bekledigimin üstünde güzel bir filmdi! Esimde iyi secim yapmissin dedi :)

Ee Brad Pitt'e de diyecek yoktu, yaslanincada yakisikli bir bey olacagini biliyorum :)

Birde ilk kez sinemada filmin ortasinda mola verildigini bu filmde görmüs olduk. Uzun diye sanirim ortasinda 15dk. mola oldu, isteyen ihtiyaclarini giderdi.

Filmin öncesinde gündüz kültür kahvaltisi yapmistik Kariyer Kursumda, ee bu demek oluyorki cesitli ülkelerden kimseler cesitli seyler getirdiler ülkelerine ait. Rus, Iran, Nijerya...vs. farkli kesinlerden cesitli seyler oldu tabiki. Cok yemedim aslinda, ben biraz ön yargiliyim, degisik seyleri hemen tadamam. Bende mercimek köftesi, cesitli zeytinler ve simit götürdüm, zaten herkesten bir cesit istediler. Avusturyalilar ise hazirdan kücük ekmekler, recel ve salamlar götürmüslerdi.

Neyse iste ben kurstan sonrada birsey yemedim, filmde de nachos ardindan popcorn yemistik. Hep ivir zivir yani. Kendimi eve attim ve hemen yatmak istedim, kötü hissettim, bir saat gecmedi mide bulantisiyla odaya haliya attim kendimi esimde futbol oynuyordu sasirdi noluyo diye, sonra rahatladim ohh gecti dedim, 40 dakika sonra yataktan ayni hizla gene attim kendimi odaya, bu defa esim yanimda yatiyordu ve hemen kalkti benim kalktigimi duyunca, o da sasirdi.

Sabah onunda bagirsaklar bozulmus, sanirim sinemadaki seyler dokundu, acaba tarihi gecmismiydi chipsin sosunun, öyle düsündüm sonradan.

Off neyseki bugün daha iyiyim :)

Bu igrenc konu iyi gitmedi filmle ama :P

Filmi kesinlikle tavsiye ediyorum hee, izleyin ve sizde aglayin :D

BaBaCi

Benim elma sekerim büyümeye devam ediyor günler gectikce.
Memnun olmadigimiz krestende kurtulacagiz yakinda, haftaya son, yeter yugoslavca ögrendigi hem :D Simdiki gittigi kreste calisanlar ve cocuklarin cogu yugoslav, en yakin ve bos orayi bulmustuk maalesef zamaninda.

Bugün bir krese gittik bakmaya, yöneticisi adam cok cocuklarla icli disli, güleryüzlü biriydi.
Bize "buyrun oturun" deyince ikimizde sandalye yahut birsey aradik sanki esimle, megersem cocuk masasina oturun demis adam :D

Cocuklarla belirli saatler ayrica ingilizce egitim veriliyormus, ingilizce sarkilar, kitaplar..vs.

Hemde odalar öyle büyükki, cok oyunca var.
Esimin en cok hosuna gidende sosyal aktiviteli olmasiydi.
Her iki haftada bir mutlaka birsey yapiliyor, mesela bugün cocuklari buz patenine götürüyorlardi, bir sonraki plan cocuklari ilgilendirecek bir müze gezisiymis mesela, cok aktiviteli yani.
Hem almanca ve ingilizceyi bir arada ögrenecek olmasi güzel.

Tabiki parasida biraz daha pahali ama bir yerlerden eksiltip yinede kizimin rahatligi icin istiyoruz orayi. Hem digerine o kadar ödedik, ettik, cok birsey ögrenemedi, hemde dahada icine kapanik oldu cocuk, birde cok hasta oldu coook.
Kizima cok hasta oldugu icin ekstra asi yaptiricaz iki hafta sonra, insallah hastaliklari azalir.

Bu arada zaten hafif resmiyetlik var hanimefendide ama bu siralar arada hepten gicik davraniyor bana :S Mesela ben onu öpünce hemen siliyor öptügüm yeri, benim agzim pismi$, dis telleri var diye öyle yapiyor sanirim :( Önceden hic böyle birsey yapmiyordu. Igrenme duygusu var kizimda hemde cok bunu farkettim. Bazende aramiz cok iyiyken, "anne bak öptügün yeri silmedim"diyor sanki cok büyük birsey yapmis gibi :D O öyle sildigi zaman bende esimi öptügümde, " bak kizim baba silmiyor, eger pis olsaydi agzim babada silerdi " diyorum bende :D
Onu kucakladigimda eliyle biraz itiyor beni bazen, ben bozulursam biraz geri cagirdigi oluyor.

Cok degisik bir cocuk yaa! Yani bir ani bir anini tutmuyor kesinlikle böyle!
Simdi "annecim, canim, cicim" birazdan belki "git anne, öpmeni istemiyorum, sevme".

Bazen hata yapinca " istemeden yaptim anne, daha yapmicam" diyor, bu lafi duymak cok hosuma gidiyor tabiki :)

Büyüdükce babaci oluyor bizim kiz :) Bugün mesela babasi ise giderken "anne sen ise git, baba evde kalsin" dedi :S

Ona kitap okumamizi cok seviyor, esim ya da ben farketmez, cok uzunca okusak hep dinler sanirim. Biz düzenli olarak okumuyoruz ama iki günde bir mutlaka birazcikta olsa okuyoruz birseyler, bitirdigimi farkedince "anne gene okuuuuu" diyor hep.

Canim kizim, senin bir güzel gülüsün, bir güzel kelimen, bir öpücügün öyle güzel bir hediye ki benim icin, senin gülümsemeni gözlerinin altindaki gamzeleri cok seviyorum, birde minicik olan gözlerini :)

Blogumdan Istatistik

Hic istatistik bilgi vermiyorum. Gecen blog ödülü konusunda aklima geldi, birer tesekkür etmek istedigim bloglar var. Bunlar kimler mi?

Bana en cok ziyaretci gönderen ilk 10 blog :)

1- Annekaz

2- Ayse Gelin

3- Kuaybe

4- Örgü Oyuncaklar

5- Mavianne

6- Bal Küpü

7- Ipek Böcügü

8- Moonsun

9- Malla

10- Gece

(Aralarda Blogger, Image Google..vs ler var ama sadece bloglari ele aldim)

Hepinize ayri ayri tesekkürler :)

Yorum Rekortmeni tablomdan Zeynep Melike'ye ve yanda da görüldügü üzere bol yorumlariyla yanimda olan blog arkadaslarima cok tesekkürler :)

En cok aranan kelimelerimden bazilari nelermis:

1-Kelebek Gibi (Blogumun ismiyle araniliyorum en cok ne güzel)

2-Yumusak Kurabiye ( Bir kez yapmistim cok arayan var sanirim bu tarifi )

3-Dis telleri (Bu arama sonucunuda sevdim, cünkü dis tellerimin gelismelerini falan yazmak birilerinin isine yariyor, fikir almis oluyorlar sanirim)

4-Amigurumi nasil örülür (Aslinda bunu benden daha iyi beceren birkac blogcu arkadasim var onlar daha uzman ;)

5-Origami yapmak ( Epeydir yapmadigim bir ugras, aslinda bir ara birseyler daha yapayim iyi gelir hem)

6-Dua edelim ( Dua edelim tabiki, dualar üzerine yasiyoruz )

7-Kariyer Plani ( yeni gittigim kursum, cok kisinin ihtiyaci olan birsey )

8-Eskisehir (Sevgili Nevin'den ötürü bu aramayada hedef site oluyorum :)

9-Gamzeli Insanlar ( Böyle bir yazim vardi, cok severimde gamzeleri )

10-Viyana'da Fizik Tedavi okumak ( Ben sahsen bu alanda yazmadim ama, Turkstudent sitesine buyrun)

Nerelerden ziyaretci geliyor ilk 10 Ülke:

Türkiyem, Hollanda, Almanya, Avusturya, Amerika, Isvicre, Fransa, Bulgaristan, Arabistan, Japonya

Tad, tuz, salca, baharat...lazim

Sevgi günü herkesin iyi gecmistir umarim.

Gereksiz bir gün degil bence, sevgiyi unutanlar belki bugün hatirlar yahut esine incelik pek yapmayan belki bugün yapmistir vesileyle. Tabiki önemli olan bir gün degil her an hatirlanabilmek! Ansizin yazilan güzel msjlar-notlar, sürprizler, kocaman bir icten gülümseme, sevgiliye yapilan sevimlilikler... Bunlar daha güzel ve degerli oluyor.

Bugün bazisi hicbirsey almamistir sevdiginden, bazisida belki ev araba gibi büyük seyler aldi hediye olarak. Eslerimizden cok degerli birsey beklemeyelim bence, önemli olan maddi seyler degil, parasi olan herkes alir onlari.

Ben genelde hep hediye ivir zivir beklerim böyle günlerde ama nedense bugün ben bir isteksizdim ki anlatamam! Yani esim kutlamasa hatirlamasada hicbir önemi yoktu.

Niye böyleyim diyede sordum kendime ama bu derin mesele...

Ben hicbirsey yapmadim bugüne özel, pijamalarimla dolastim. Esimde eve alisverise gitmisti, gelirken birer gül almis kizimla bana, yanindada güzel bir kalp vardi, bir pakette sevdigim bir cikolatadan almis :)

Kizim benden cok sevindi bunlara :)

Yemek yedik ve esim ise gitti.

Özel hicbirsey yapmadim bugün...

Tadim yok...Yemegi yerken bunu anladim, bu siralar ne yiyorsam sirf mecburi beslenmem gerek diye yiyorum.

Esimle birbirimize vakit ayiramiyoruz, ben kursla ev cocuk arasinda, o isle ev arasinda gecip gidiyor belkide ben bu yüzden böyleyim.

Epey oldu basbasa disari cikmayali mesela.

Son zamanlar o isten geldi ben uyurkenleri, sabah o uyurken ben gidiyordum kursa, ben eve gelincede o gitmis oluyordu. Yani birbirimizi az gördük sadece uyurken. Gerci bir yönden iyi oluyor insan birbirini özlüyor biraz.

Sanirim benim sorunum kendimle, kendimle daha barisik olmam lazim, kendimi begenmemeyi birakmam lazim, ne yapsam bile kendimi yeterli göremiyorum neden perfeksiyon bir insanim ben böyle! Herseyi kendimden dört dörtlük bekliyorum yapamayinca kendime kiziyorum sanki...Kalbime gönlüme daha cok sevgi lazim daha cok...

Bu berbat bir yazi oldu ama yinede yayinliyorum sonucta suanki duygularim.

Sevgiyi dolu dolu fazla fazla her türlü yasayacagimiz nice günlere!

I Love Your Blog

Yeniden bir ödül verme isleri baslamis, gerci bunun ismi baska I love your Blog.
Öncelikle beni sectigi blog listesine eklemis olan, NRH 'ya ve ZeZe'nin güzel annesine cok tesekkürlerimi sunuyorum :)
Ben liste yapmayacagim, cünkü 7 tane cok az. Tamam klasik bir laf belki tüm listedekileri seviyorum demek ama sevmediklerimi listeme eklemiyorumki ben öylesine liste dolsun diye.

Hem herkesin yeri ayri!

Bazilari kalbimin icinde, bazilari kenarinda, bazilari etrafinda :)
Kalbimin icindekileri dahada yakindan tanimaya calisirken digerlerinede kucak aciyorum, cünkü yeni hayatlar tanimak cok güzel.

Herkesin hayatindan birseyler almak, belki onlar farkinda degiller bunun ama, her blog ayri birsey kazandiriyor insana :)

Iyiki blog yaziyorum, hicbir zaman pisman olmadim!
Bu siralar birazcik aksatiyorum biliyorum ama kizimin hastaliklari benim grip olmam, bir yandan kurs derken öyle hizli geciverdi iste...

Tüm blog arkadaslarima kucaklar dolusu sevgiler:)

Elissa & 2pac - Ahla Donia

Arapca sarki dinlemeyen var mi aranizda bana arada bir arapca sarki dinleme istegi gelir ve tüm gün hatta günler boyu dinlerim bikana dek :)

Youtube bu konuda sagolsun :)

Bir arap arkadas vardi zamaninda, ondan belkide bulasmisti.

Yakin bir arkadasimla birlikte dinler dinler dururduk :) O Ruby sever bende Elissa (resimdekini) severdim. Birde ben bir erkek sarkiciyi dinlerdim hatta albümünü indirmistim ezberlemistim bazi sarkilarin nakaratlarini :D Esim bunu kiskandi birazcik erkek sanatci oldugundan niye cok dinliyorum onu diye :D

Arapca romantik sarkilarda kivraklar kadar hosuma gidiyor.

Bugünde yine biraz dans etmek icin Ruby acayim dedim oradan baska sarkilara yönlendim Yootube'de. Cok güzel bir kadin gördüm ismi Suzan Tamim'mis, sesi öyle güzelki, insan bu kadar güzel arapca okur yani, arapca bilmem pek, okulda ögrenmistim ama coktaaan gitti, ilerde tazelemeyi isterim. Iste neyse bu kadin megersem ölmüs, sarkilarinin altina yazilan yorumlardanda bunu ögrendim, eski esi mi arkadasi mi ne öldürmüs. Ne kadar genc ve güzel!

Öldürülmek aci bir olay yani eceliyle ölmek gibi degil.

Merak edenler artik Youtube'dan isim girerler yahut Google'den bulurlar :)

Yasadigin ülkenin dilini ögrenmeli!

Gecen haftalarda gazetelerde okudugum üzücü bir haber aklima geldi ve rahatsiz ediyor beni.

Ben Türküm ve milletimin insanlarini güzel yerlerde görmek isterim hep!

Avusturyadaki Türklerin %70'i ilkokul mezunuymus, %20 küsürü lise mezunu ve geri kalani Üniversite mezunu... Ve devaminda yaziyorki ögrenimde en zayif olan Türkler diye, Üniversitede okuyanlarda cogunlukla yarim birakirmis.

Bu haber kesinlikle yalan degil ama buna eminim simdiye dek deneyimlerimden.

Benim kendi esim mesela lise mezunu degil, burada dogup büyümüs cogu genc böyle.

Okumanin degeri bilinmiyor, öyle güzel imkanlarin icinde bulunuldugu halde!

Türkiye'de fakir olup öyle basarili cocuklar varki onlar aklima geliyor bu durumlarda...

Zaten cogu göcmenimiz nerde hatayi yapiyor bence biliyor musunuz?

Gelir gelmez basliyorlar fabrikaya, temizlik isine, insaata...gibi yerlere, baska yerlerde is yok cünkü dil bilmeyene. Bence önce dil ögrenmeleri gerek, sonrada tahsilleri neyse onu gelistirmeleri ya da ilerletmeleri. Disaridanda bir sürü sinavlar veriliyor artik is harici vakitlerde isteyen ögrenir.

Gencler özellikle gelip hemen calismak yerine biraz kendini gelistirebilirler. Büyüklerde desteklerini esirgememeli, parayi düsünmemeliler hep!

Ben artik katildigim kurslarda yahut ortamlarda biktim bazi laflari duymaktan, bana söylenen bazi laflari yazayim simdi;

"Sen degisik bir Türksün, ögrenmeye aciksin sadece evde oturanlari gördüm ben hep"

"20 yildir burada yasayip dogru dürüst almanca konusamayan cok Türk var, sen kisa vakitte ögrenmissin"

Ya da benim hobilerimin belirli ilgilerimin oldugunu görenler bunu olaganüstü görüyor.

Türkler kendini böyle tanitmamali! Ben kendim adina elimden geleni yapiyorum en önce kendim icin tabiki.

Tranvay durdu gecenlerde herkes indi, Türk böyle sari lüle lüle sacli bir kadin geldi, Türk oldugunu zannetmemistim, "sey soföre bir sorsanaa neden durmus, benim almancam yokta".

Kadin yollari falan biliyordu baska tarafa giderken banada söyledi buradan daha kisa diye oradan düsündüm burada yeni olmadigini.

Ben sahsen birileriyle bir yerlere gitmeyi hic sevmiyordum baslangicta, cünkü bu bagimli olmak demek, özgürce kendini ifade edememek demek. Bir doktora bile yalniz gidemeyecekse insan nasilyasar burada senelerce, hep birilerine rica mi edecek, birazcik beynini calistirsa, insan 60 yasindada birseyler ögrenir isterse!